Hitit, İskit, Lidya, Pontus, Bizans, Osmanlı başta olmak üzere pek çok medeniyete ev sahipliği yapan Amasya’nın tarihi MÖ 4000’li yıllara dek uzanıyor. Yeşilırmak Vadisi’nde yer alan Amasya, ‘Şehzadeler Şehri’ olarak anılıyor.
Tarihte Amasseia adıyla bilinen şehir Tokat, Yozgat ve Samsun gibi şehirlerle komşu. Ünü ülke sınırlarını aşmış olan elması dışında bamyası, çöreği, patlıcan çullaması, konakları, mağaraları, kaplıcaları ve şelaleleri ile keşfetmeye değer bir Orta Karadeniz şehri olan Amasya’ya gelin şimdi daha yakından bakalım.
Amasya’da bakla dolmasından helle çorbasına, ayva gallesinden elma tatlısına pek çok farklı lezzetle tanışmaya hazır mısın?
Amasya’nın meşhur lezzetleri arasında elma ilk sırada geliyor. Misket elması olarak da bilinen Amasya elması lezzetinin yanı sıra koyu kırmızı ve parlak kabuğuyla göz zevkine de hitap ediyor. Amasya elması ile şehirde reçel, turşu ve komposto gibi birçok farklı tarif yapılıyor. Zengin vitamin ve mineral içeriği sayesinde ise bağışıklık sistemine yardımcı olurken kalp sağlığına da iyi geliyor.
Amasya’nın yöresel lezzetleri denildiği zaman akla gelen ilk yemeklerden biri olan bakla dolması, kuru iç bakla kullanılarak yapılıyor. Şehir merkezinde ve ilçelerdeki restoranlarda sıklıkla karşılaşabileceğin bu özel ve zahmetli yemekte yaprakların salamura edildiğini bu yaprakların içerisinde dolmaların sarıldığını görebilirsin.Görümüyle iştahları açan bakla dolmasının çok yüksek bir besin değerine sahip olduğunu belirtmeliyiz. Yaz aylarında ipe geçirilip kurutulan baklalar, kış aylarında bu yemek için kullanılıyor. Amasya’ya özgü olan bu yemeği şehre geldiğinde mutlaka tatmalısın.
Şehrin bir diğer yöresel lezzeti olan Amasya çöreği hem kahvaltılarda hem de diğer öğünlerde tüketebileceğin bir yemek. Özel şekilde hazırlanmış olan hamura ceviz ve haşhaşın eklendiği Amasya çöreği özellikle taze demlenmiş sıcacık bir çayla muhteşem bir ikili oluyor. Hazırlaması gayet pratik olan Amasya çöreği, genellikle misafirlere yönelik olarak hazırlanan atıştırmalıklar arasında yer alıyor. Amasya’daki fırınlarda ve pastanelerde bu lezzete çok rahat rastlayabilirsin.
Helle Çorbası, Amasya’da un çorbası adıyla da anılıyor. Helle çorbası sadece Amasya’ya özgü bir çorba değil ancak buradaki yapım şekli yöresel anlamda fark yaratıyor. Pirinç, tereyağı, un kullanılarak hazırlanan bu enfes çorba, isteğe bağlı olarak etle de servis ediliyor. Bu arada yapımında hakiki tereyağının kullanılması, istenen lezzete ulaşmak adına çok önemli. Yemek öncesinde sıcak ve lezzetli bir başlangıç yapmak adına bu çorbaya yönelebilirsin.
Amasya’da pek çok evin mutfağında haftada en az bir defa pişirilip sofralara gelen çatal çorba, malzeme konusunda oldukça cömert bir çorba türü. İçerisinde yeşil mercimek, yarma, kıyma gibi malzemelerin kullanıldığı çorbanın besin değeri oldukça yüksek. Arzu edenler etli ya da etsiz şekilde tüketebiliyor. Çorbanın içerisinde ayrıca soğan, tereyağı, nane gibi malzemeler de kullanılıyor. Ev yemeklerinin ağırlıkta olduğu restoranların menülerinde çatal çorbaya rastlayabilirsin. Çoğunlukla soğuk kış aylarında tüketilen bu çorba, uzun süre tok tutabiliyor.
Amasya’ya özgü tescilli bir lezzet olan patlıcan çullaması maydanoz, patlıcan ve biber gibi malzemelerden yapılıyor. Sebzelerin közde kızartılıp birbiriyle karıştırıldığı bu ilginç yemek, aynı zamanda meze olarak da tercih edilebiliyor. Patlıcan çullaması lezzeti kadar kendine has sunumuyla da ilgi çekmeyi başarıyor.
Meyveyle yapılan et yemeklerine özel bir ilgin varsa ayva gallesi hoşuna gidebilir. Et, nohut ve ayva gibi malzemelerin ön plana çıktığı bu yemek, Amasya’da genellikle özel günlerde yapılıyor. Özelliklerde düğünlerde ikram edilen bu lezzet koyun etinin tercih edildiği tescillenmiş bir lezzet. Bu arada ayva gallesi, saray mutfağı lezzetleri arasında gösteriliyor.
Amasya bamyası, şehrin yöresel lezzetleri içerisinde çok özel bir yerde duruyor. Amasya bamyası olarak tescillenen bu lezzet, özellikle de Taşova ilçesinde yetişiyor. Mineral ve vitamin değeri yüksek olan bamyalar, özel vakumlu hediyelik paketlerde satışa sunuluyor. Hem kendin hem de sevdiklerin için dönüş yolculuğu öncesinde Amasya bamyalarından almayı ihmal etmemelisin.
Amasya’ya gelen yerli ve yabancı ziyaretçilerin yöneldikleri en popüler gezi destinasyonları genel olarak şöyle:
Şehrin en sembol yerlerinden biri olan Amasya Kalesi, ihtişamıyla görülmeye değer bir yapı. Büyüklüğü sayesinde Amasya’nın çok farklı noktalarından kolayca fark edilebilen kale, Harşena Dağı’nın hemen eteklerinde bulunuyor. Denizden yüksekliği 700 metre civarında olan Amasya Kalesi, uzun yıllar boyunca Bizans, Pers, Pontus ve Osmanlı dönemlerinde aktif şekilde kullanılmış.
1700’lü yıllara gelindiğinde bakımsız ve işlevsiz kalan Amasya Kalesi, kapsamlı bir onarım işlemi ile orijinal çehresine kavuşma şansı bulmuş. Dev surları, su depoları, cami ve sarnıçları ile heyecan verici bir yer olan Amasya Kalesi, şehri panoramik bir açıyla görmek isteyenlere de önemli bir fırsat sunuyor. Kayaya oyulan ve 150 basamakla inilen büyük bir dehlize sahip olan kale, toplamda 3 temel bölümden oluşuyor. Şehir merkezi ve kale arasında yaklaşık olarak 5 kilometrelik bir mesafe bulunuyor.
Amasya merkezde konumlanan Hazeranlar Konağı’nın Hasan Talat Efendi tarafından yaptırıldığı biliniyor. 1800’lü yılların ikinci yarısında yapımına başlanan konak, Hasan Talat’ın kız kardeşinin adını yaşatıyor. Hatuniye’de yer alan Hazeranlar Konağı’na gitmek için Elmasiye Caddesi’ni takip etmen gerekiyor.
İlerleyen dönemlerde el değiştiren ve köklü bir aile tarafından alınan bu konak, 1970’lerin başında kamulaştırma sürecine girmiş. Gelinen noktada ise burası bir müze olarak değerlendiriliyor. Müzede bölge halkının yaşam tarzını yansıtan folklorik öğelere ağırlık veriliyor. Konağın mimari açıdan Amasya tarihi evleri ile örtüşmesi, buranın müze yapılmasına epey etkili olmuş. Odalarda yöresel kıyafetler, süs eşyaları ve bal mumu heykelleri ile karşılaşabilirsin.
MüzeKart geçerli
Açık olduğu saatler
Her gün 08.00 ile 17.00 saatleri arasında ziyaret edilebilir.
Amasya şehir merkezinde yer aldığı için ulaşım konusunda sorun yaşamadan ziyaret edebileceğin Kızlar Sarayı, Hatuniye Mahallesi’nde konumlanıyor. Tam olarak hangi yıllarda yapıldığı bilinmese de Pontus, Helenistik, Bizans, Selçuklu gibi dönemlerde aktif biçimde kullanıldığı düşünülüyor. Özellikle taş mimarisi ve kaya mezarlarıyla dikkat çeken bu etkileyici yapının, Osmanlı şehzadelerine uzun yıllar boyunca ev sahipliği yaptığı biliniyor.
1852 yılına dek kullanılan saray ve çevresi, sonrasında çeşitli kazı çalışmaları için kullanılmış. Günümüzde sarayın çevresinde hala aktif biçimde kazı çalışmalarına devam ediliyor. Sarayın içinde 12. yüzyıldan kalan küçük bir hamam, medrese ve cami yer alıyor. Yapı, İç Kale ve Kral Kaya Mezarları’na yürüme mesafesinde bulunuyor.
Tam bir doğa harikası olan Aynalı Mağara, şehir merkezine 4 km uzaklıkta. Burayı rehberler eşliğinde gezerek mağaranın gizemli dünyası hakkında çok daha detaylı bilgilere erişebilirsin. Harşena Dağı’nın hemen eteklerinde yer alan bu mağara, çok büyük bir kaya kütlesine oyulmuş. 13 metre yükseklikte olan Aynalı Mağara’nın geçmişinin Helenistik Dönem’e kadar uzandığı düşünülüyor.
Mağaranın duvarlarına Hz. İsa ve 12 havarisi tasvir ediliyor. Yabancı turist yoğunluğunun da bir hayli fazla olduğu mağaranın anıt mezar olarak inşa edildiği tahmin ediliyor. Farklı dönemlerde çeşitli efsanelere konu olan bu gizem dolu mağaraya yerden dört basamakla çıkılıyor. Bizanslıların bir dönem keşişhane olarak da değerlendirdiği mağara dikdörtgen şeklinde bir mezar odasına sahip.
Şehrin en popüler destinasyonlarından biri olan Borabay Gölü, merkeze yaklaşık olarak 50 dakikalık uzaklıkta bulunuyor. Aynalı Göl ismiyle de tanınan Borabay Gölü yaklaşık 1.000 metrelik yükseklikte olduğu için etkileyici bir manzara vadediyor. Göl çevresinde doğa tutkunlarının yönelebilecekleri birçok etkinlik bulunuyor.
Buraya geldiğinde bisiklet ve yürüyüş turlarına katılabilir, kamp kurabilir ya da fotoğraf çekimleri gerçekleştirebilirsin. Aynı şekilde gölde balık avlama turlarına dahil olabilir ya da göl çevresinde piknik yapabilirsin. Çam, kestane ve sedir ağaçlarının ağırlıkta olduğu göl çevresi, huzur verici bir atmosfere sahip. Dilersen ormanlık alanda yer alan bungalov evlerini değerlendirerek burada konaklayabilirsin. 900 metrelik uzunluğa sahip olan Borabay Gölü’nün ortalama derinliği 25-30 metre civarında.
Özellikle yaz aylarında sıklıkla ziyaret edilen Baraklı Şelalesi, kamp ve doğa tutkunları için ideal yerlerden biri. Amasya şehir merkezine yaklaşık olarak 40 dakikalık uzaklıkta olan şelale, Taşova ilçesinin sınırları içerisinde bulunuyor. Buraya geldiğinde endemik bitki türlerinin dışında büyük bir kaya göleti ile karşılaşabilirsin.
Baraklı Şelalesi’nin çevresinde doğanın tüm renklerini yakalayabilirsin. Ziyaretçiler, yaz aylarında serinlemek adına gölette yüzebiliyor. Ayrıca şelalenin olduğu alanda özel mesire yerleri ve seyir terasları mevcut.
Şehrin turistik anlamda en sembolik yapıları arasında bulunan Yalıboyu Evleri, Osmanlı’nın klasik mimari tarzından esintiler sunuyor. Mehmet Paşa Caddesi’ni takip ederek bulabileceğin bu evlerin, 1800’lü yıllarda inşa edildiği düşünülüyor.
Evlerin bazıları günümüzde aynı zamanda müze olarak kullanılıyor. Yeşilırmak Nehri’nin kıyısında yer almasından dolayı harika bir manzaraya sahip olan evlerin tamamı yan yana sıralanıyor. Yalıboyu evleri genellikle 2 ya da 3 katlı oluyor ve cumbalı balkonlardan oluşuyor. Hem taş hem de ahşap mimari örneklerinin olduğu Yalıboyu evleri, tarihî sur duvarlarının üzerinde konumlanıyor. Bu durum estetik açıdan evleri çok daha etkileyici bir hale sokuyor.
Amasya’nın şehir merkezindeki alışveriş merkezlerinde ya da çeşitli çarşılarında sevdiklerin için alabileceğin pek çok yöresel ürün mevcut. Yerli ve yabancı ziyaretçiler Amasya’ya geldiklerinde genellikle bölgeye özgü yöresel lezzetleri de gidecekleri yere taşımayı tercih ediyor. Bu nedenle Amasya bamyası, Amasya elması, turistik çarşıların tam anlamıyla gözdesi.
Çay içme keyfine bambaşka bir boyut kazandıran semaverin Türkiye’de en çok Amasya’da üretildiğini biliyor musun? Geleneksel semaver yapımına uzun yıllardan bu yana büyük önem veren Amasya’da çok sayıda semaver ustası mevcut. Hediyelik eşya dükkanlarında ya da bakırcılar çarşısı gibi turistik yerlerde Amasya’ya özgü semaverleri satın alabilirsin. Hiç görmediğin kadar farklı tür, renk ve boyutta semaveri burada bir arada bulacaksın.
Amasya denildiğinde akla ilk gelen şey elma olur. Hal böyle olunca şehrin birçok noktasında elmanın odak noktasında olduğu ürünlerle karşılaşman doğal. Hediyelik olarak değerlendirmek istersen öncelikle şehrin tescilli elma türü olan misket elmasından almalısın. Semt pazarlarını dolaştığında, Amasya elmasını farklı kılan lezzeti keşfedebilirsin. Ayrıca dilersen özel olarak paketlenmiş olan elma çaylarına da yönelebilirsin. Paketli çaylar, birçok tezgâhta kendine yer buluyor.
Amasya mutfağının vazgeçilmez lezzetlerinden biri olan Haşhaş ezmesi özellikle tatlılarda ve hamur işlerinde kullanılıyor. Eşsiz aroması ve kıvamıyla tatlılara farklı bir boyut kazandırıyor. Haşhaşın içerdiği kalsiyum ve lif gibi değerli besinler sayesinde sağlıklı besinler arasında yer alıyor.
Kültürel bir yolculuğa çıkmaya hazırsan Amasya’da gezilecek yerler yazısı seni bekliyor.