Günümüzden yüzyıllar öncesinde inşa edilen yüksek kuleleriyle meşhur San Gimignano, muazzam mimarisiyle baş döndüren tarihi bir İtalyan kasabası. Ülkenin Toskana bölgesinde, Siena yakınlarında kurulan kasaba, barındırdığı pek çok tarihi eser sayesinde UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne adını yazdırıyor. San Gimignano’da gezerken Palazzo del Popolo Kulesi’ne çıkarak buradan görünen enfes manzaranın tadını çıkarabilirsiniz. San Gimignano Kuleleri ise bölgenin nefesleri kesen tarihi atmosferine daha yüksekten şahitlik etmek isteyenleri bekleyen diğer nokta.
Çevresi surlarla çevrilen kasabayı ziyaret ettiğinizde bölgede yetiştirilen yerel üzümlerden elde edilen nefis İtalyan şarabını tadabilirsiniz. Özellikle Vernaccia adı verilen şarap kesinlikle denediğinize pişman olmayacağınız türden.
Adeta birbirleriyle yükseklik yarışına giren kuleleriyle San Gimignano kasabası çoğu zaman ‘’İtalya’daki Manhattan’’ olarak da anılıyor. Gerçekten de kasabada gezerken bir anda kendinizi yüzyıllar önceden bugüne gelen Manhattan Adası’ndaymış gibi hisse kapılacaksınız. Önceleri kulelerin sayısı çok daha fazla iken günümüze ancak 14 tanesi sağlam şekilde ulaşmış durumda. O dönemde bölgede kulelerin inşa edilme nedeni ise bu yapıların burada yaşayan zenginler tarafından bir zenginlik ve güç gösterisi olarak görülmesi.
San Gimignano’da gezinize başlamak için aynı adlı bir de kiliseye ev sahipliği yapan Duomo Meydanı’nı seçebilirsiniz. Aynı zamanda Avrupa’nın en çalkantılı ve zorlu yılları olan Orta Çağ’ın izlerini neredeyse tamamen silen kilisenin içinde bulunan eski şapeli de görmeyi ihmal etmeyin. Tüm yıl boyunca gündüz saatlerinde gezebileceğiniz kilise ve şapelin ardından adımlarınızı Torre Grossa yani Grossa Kulesi’ne çevirebilirsiniz. Şehirdeki diğer kuleler gibi bölgenin en şaşalı dönemlerinden kalan kilise yapılış amacına son derece uygun olarak adeta ihtişam saçıyor.
Bölgede inşa edilen kuleler genel yapı itibariyle birbirleriyle benzerlik gösteriyor. Genellikle giriş katında atölyelere yer verilirken, üst katlarda yaşam alanları ve en üstte ise mutfak yer alıyor. Mutfağın binanın en üstünde yer verilmesinin nedeni ise yangın çıkması durumunda tahliye edilmesini daha kolay hale getirmesi.
San Gimignano 1300 Müzesi ise San Gimignano gezilerinin diğer önemli duraklarından. Günümüzden yüzyıllar önce, 1300’lü yıllarda San Gimignano’nun nasıl göründüğünü merak ediyorsanız, burada sorunuza yanıt bulabilirsiniz. Müzede sergilenenler klasik sanat anlayışının oldukça ötesinde. Kasabanın yüzyıllar öncesindeki görüntülerini görerek bugünkü hali ile kıyaslama yapma şansı bulabilirsiniz.
Kasabada hava sıcaklığı Kasım ayının ortalarından Şubat sonuna dek hayli düşük. Temmuz ve Ağustos aylarında ise özellikle dışarıda gezerken sıcaktan bunalmanız mümkün. Eğer çevreyi daha rahat ve ılıman bir atmosferde gezmek isterseniz, San Gimignano’ya Mayıs ortası veya Eylül ve Ekim aylarında gelmenizde yarar var.
Kasabaya ulaşmak için kuşkusuz en pratik güzergah seçeneklerinden biri ise Floransa üzerinden otobüsle San Gimignano’ya gelmek. Otobüsler kasabanın girişinde bırakıyor ve tarihi merkeze yürüyerek girmeniz gerekiyor. Trenleri kullanmak isteyenler içinse en yakın istasyon Poggibonsi’de bulunuyor. İstasyonda trenden inerek doğrudan San Gimignano otobüslerine binebilirsiniz. Eğer çevredeki diğer gelişmiş şehirlerden olan Siena’dan gelecekseniz, San Gimignano’ya yaklaşık 1 saat süren otobüs yolculuğu yapmanız yeterli.