Marmara Bölgesi’nin güneydoğusunda, Marmara Denizi’nin doğu kıyısında yer alan, 1955 yılında İstanbul’dan ayrılarak; Armutlu Beldesi, Altınova, Subaşı ve Kaytazdere ile birleşerek il statüsüne yerleşen Yalova; Kocaeli ve Bursa ile komşudur. Yalova, İstanbul’a yakınlığı, doğal kaynakları ve denizi ile turistlerin ilgi gösterdiği bir cazibe merkezidir.
Marmara Denizi’ndeki en güzel ve yakın deniz noktalarından biri olan Çınarcık, Türkiye’nin en çok bilinen Delmece ve Erikli yaylalarına ev sahipliği yapan Yalova; doğa yürüyüşleri, tırmanış ve kamp gibi aktiviteler ile doğa severler için vazgeçilmez noktalardandır. Termal yakınlarındaki, Sudüşen Şelalesi civarında yürüyüş rotalarına girebilir, şelale etrafında mola verebilirsiniz. Yılın her dönemi hizmet veren Armutlu Kaplıcaları da şifa dolu ve dinlendirici bir mola için, doğada geçirdiğiniz adrenalin dolu bir günün ardından iyi bir seçim olabilir.
Termal ilçesinde bulunan Atatürk Köşkü de tarih severler için anlamlı bir gezi olabilir. 1929 yılında, Profesör Hakkı Eldem tarafından, 38 günde tamamlanan yapı; tamamen ahşap ve iki katlıdır. Günümüze müze olarak korunup gelen köşk; çok partili sisteme geçiş, Yerli Malı haftası, vb. önemli kararların alındığı özel bir mekandır. Köşkte; Atatürk’ün, manevi kızı Sabiha Gökçen’in ve Zehra Hanım’ın odalarını da gezebilirsiniz. UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi’ne alınması için çalışmaların başlatıldığı Yürüyen Köşk de, mutlaka görülmesi gereken noktalardandır. Atatürk’ün bizzat ağacın kesilmesine mani olarak, binanın taşınmasını emretmesi ile bütün teknik imkanların zorlanarak, taşınması sağlanan evi ziyaret edebilir, bahsi geçen asırlık çınarın gölgesinde oturabilirsiniz. Karaca Arboretum Canlı Ağaç Müzesi’ne bir tam gününüzü ayırarak, 13.5 hektarlık araziye yayılan, 7000 civarında değişik bitki türü barındıran, Türkiye’nin ilk özel ve uluslararası ödüllü arboretumunu gezebilirsiniz.
16. yüzyılın başlarında inşa edilen, çeşitli depremlerle hasar gören ve 1965 yılında revizyondan geçerek bugün hala ibadete açık olan Hersekzade Ahmet Paşa Camii’ni görebilirsiniz. Gökçedere Köyü’nde bulacağınız 2. Abdülhamit döneminden kalma bir dinlenme köşkü olan, bugün TBMM misafirhanesi olarak kullanılan Yaveran Köşkü’nü gezebilir, burada güzel bir kahve molası verebilirsiniz. Ardından buraya yakın mesafadeki Gökçedere Barajı’na geçerek, bu yeşil ile mavinin buluştuğu muhteşem manzaranın tadını çıkarabilir, harika fotoğraflar çekebilirsiniz. Doğa severler için bir sonraki adres ise, Yalova’nın tek doğal gölü, Dipsiz Göl olabilir. Bu krater gölü etrafında, yürüyüş rotalarına girebilir, Yedi Göller Bölgesi’ni aratmayan florasının keyfini çıkarabilirsiniz.
Balık restoranları, sokak lezzetleri, fastfood ve dondurmacılar ile dolu Yalova’da her keseye göre lezzetli öğünler bulmak mümkün. Yılın 12 ayında gezip görülecek bir şehir olan Yalova’da deniz sefası yapmak için yaz aylarını değerlendirip, kültür ve doğa gezileri için sonbahar ve ilkbahar aylarını seçebilirsiniz.
