Lefkoşa, Doğu Akdeniz’in en turistik destinasyonlarından biri ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin başkenti. Zengin bir tarih ile modern şehir yaşamının eşsiz bir uyum yakaladığı bir kent. Kültürel geziler için tarihî yerler, eğlenceli yaz tatilleri için ise çok sayıda mekân tatilcilerin uğrak noktası. Ayrıca Lefkoşa’da beş yıldızlı otellerden pansiyonlara kadar çok sayıda işletme olduğunu hatırlatalım. Hazırsan Yavru Vatan’ın tarihî şehri Lefkoşa’da gezilecek yerleri birlikte keşfedelim. Başlamadan önce sıkça sorulan sorulardan bazılarına kısaca yanıt verelim.
Lefkoşa’nın nesi ünlü?
Kıbrıs’ın ünlü yemeklerinden şeftali kebabı ve molehiya Lefkoşa’da da oldukça popüler.
Ercan Havalimanı’ndan Lefkoşa’ya nasıl gidilir?
Ercan Havalimanı’ndan Lefkoşa ortalama 1 saat sürüyor. Havalimanından araç kiralayarak, transfer ya da dolmuşlarla gidebilirsin.
Lefkoşa’ya gitmek vizeli mi?
Hayır. Lefkoşa’ya gitmek için vizeye ihtiyacın yok. KKTC girişleri için çipli kimlik kartın yeterli.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin başkenti Lefkoşa, adanın büyüleyici tarihini yansıtan birçok simge yapıya sahip. Bunların başını çeken yapılardan biri ise Selimiye Cami. Lüzinyanlar döneminde katedral olarak inşasına başlanan yapı, II. Selim zamanında cami statüsü kazanıyor. Şehrin ana camisi konumunda olan Selimiye Cami, 2500 kişinin aynı anda ibadet edebilmesine olanak sağlayacak bir büyüklükte. Gotik mimarisinin yanı sıra İslam kültürünün izlerini taşıması, camiyi bölgedeki en önemli dini ve tarihi yapılardan biri haline getiriyor.
Büyük Han, adadaki Osmanlı – Türk mimarisinin en seçkin örneklerinden biri. Kesme taştan inşa edilen han, iki katlı bir yapıya sahip. Üstü açık avlusu, kare planı, sivri kemerli revakları da Büyük Han’ın öne çıkan mimari ögeleri. Ayrıca pek çok kaynak burayı, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ndeki en büyük han olarak lanse ediyor. İçindeki restoran, kahvehane ve tarihi dükkânları ile de Lefkoşa'nın en turistik yerlerinden biri Büyük Han.
16. yüzyılda Venediklilerin inşa ettiği Girne Kapısı, adının aksine Lefkoşa surlarında yer alan bir kapı. Şehrin kuzeye, yani Girne'ye ulaşımını sağladığı için bu isme sahip. 1821 yılında ise Osmanlılar tarafından restore ediliyor. Lefkoşa'nın dokusunu koruyan yapı, tarih meraklıları ve mimariyi sevenler için keşfetmeye değer bir geçmişe açılan kapı.
13. yüzyılın en önemli düşünür ve tasavvufçularından Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî’nin yaydığı Mevlevilik felsefesi, Kıbrıs Türkleri için de oldukça değerli. Bu anlamda geçmişte Mevlevi Dergâhı olan bu yer, günümüzde bir etnografya müzesi olarak ziyaretçilerini ağırlıyor. Mevlevi Müzesi’nin mimari ögeleri içerisinde ise dikdörtgen yapısı ve gösterişli kubbeleri dikkat çekiyor. İçeride ise sema gösterisinin gerçekleştiği mihrap ve ahşap balkon hafızalara kazınıyor. Yapının içindeki “Türbe” bölümünde de 16 adet mezar var. Girne Kapısı’nı ziyaret ettikten sonra yürüyerek birkaç dakikada Mevlevi Müzesi’ne gidebilirsin.
Perşembe hariç hafta içi her gün 08.00 - 15.30 saatleri arası, perşembe ise 08.00 ile 13.00 ve 14.00 ile 17.00 saatleri arası
Orta Çağ dönemine ait bir mimari harika olan Bedesten Aziz Nikolas Kilisesi, komplike taş işçiliği ile ilgi çekiyor. Bu etkileyici dış cepheyi ise içerideki diğer mimari unsurlar takip ediyor. İç mekânı süsleyen güzel freskler ve mistik atmosfer ziyaretçileri büyülüyor. Osmanlı devrinde bedestene dönüştürülen yapı, günümüzde çok kültürlü bir mekân ve sergi alanı olarak kullanılıyor. Lefkoşa'nın çok kültürlü yaşamını ve zengin geçmişini keşfetmek istiyorsan Bedesten Aziz Nikolas Kilisesi’ni mutlaka görülecek yerler listene eklemelisin!
Şehrin kültürel zenginliğini keşfetmek için bir sonraki durağın Haydarpaşa Cami olabilir. 14. yüzyılda inşa edilen, Osmanlı hakimiyeti ile cami olarak kullanılmaya başlanan yapı, gotik mimarisi ile dikkat çekiyor. Öyle ki Lefkoşa'daki eski Frenk (Latin) katedrali olan Ayasofya'dan sonra bölgenin en önemli gotik yapısı kabul ediliyor burası.
Başkentin en önemli simgelerinden biri de kesinlikle Venedik Sütunu. Ayrıca bu yapı, şehrin en merkezi yerlerinden Atatürk Meydanı’nda yer alıyor. Venediklilerin antik Salamis kentinden getirdiği sütun, eski Lüzinyan Kraliyet Sarayı’nın tam karşısında. Sütunun üzerine oturduğu kaidenin çevresinde ise asil İtalyan ailelerine ait 6 armanın 5’i hâlâ varlığını koruyor.
Kıbrıs Türk İslam Eserleri Müzesi, Osmanlı Döneminden kalma vakıf eserlerini korumak ve tanıtmak amacıyla açılmış bir kültür noktası. Oldukça değerli halı ve kilimlerin yanı sıra müzede el yazmaları, şamdanlar, ahşap ve deri eserler de var. Bu eser ve nesnelerin tamamı Anadolu kökenli. Müzeye Selimiye Cami tarafındaki bir bahçe kapısından girebilir, merdivenle üst kata çıkabilirsin.
Senin için bir kültür gezisinde gastronominin de yeri varsa Bandabuliya’ya uğramadan dönme. Burası ünlü bir pazar yeri. Aynı zamanda sosyalleşme alanı. Kıbrıs’a özgü yiyecek, içecek, baharat, et, tavuk, sebze ve meyveler bu tarihi atmosfer içinde tezgâha çıkıyor. Osmanlı devrinde bölgenin “et ve balık çarşısı” olarak bilinmesi de boşa değil. Ayrıca Kıbrıs seyahatinin hatırasına burada hediyelik eşyalar, kıyafetler satın alabileceğin dükkânlar da mevcut.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin geleneksel mimarisini merak ediyorsan hem Derviş Paşa Konağı’nı hem de konağın bulunduğu Arabahmet Mahallesi adım adım keşfetmelisin. Konağın adı, Kıbrıs’ta ilk Türk gazetesi Zaman’ı çıkaran Tüccarbaşı Hacı Derviş’ten geliyor. İlk sayısı 1891 yılında yayımlanan ve çok ses getiren gazetenin ardından Tüccarbaşı Hacı Derviş, “Derviş Paşa” namıyla anılmaya başlıyor. İki katlı olan bu zarif konağın alt katı taş, üst katı ise kerpiç. Geniş iç avlusunda ise üst kata çıkılan ahşap bir merdiven var. Derviş Paşa Konağı, günümüzde bir etnoğrafya müzesi işlevi görüyor ve otantik kıyafetlerden eski kılıçlara kadar pek çok önemli nesneye ev sahipliği yapıyor. Müzeyi ziyaret ettikten sonra bölgenin dar ve nostaljik sokaklarında da gezinmeyi unutma.
Hafta içi her gün 08.00-15.30
Giriş ücreti
Öğrenci 20 TL
Tam 30 TL
Tarih meraklısıysan Türkiye'nin destekleri ile hizmete giren Kıbrıs Türk Tarih, Kültür ve Milli Mücadele Müzesi’ni mutlaka ziyaret etmelisin. Müzede onlarca eser, Milli Mücadele yıllarından kalma balıkçı teknesi gibi parçalar ve Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere pek çok tarihi şahsiyetin heykeli var. Kuzey Kıbrıs’ın 40. kuruluş yıl dönümünde, 15 Kasım 2023 tarihinde açılan müze; Kıbrıs Türklerinin tarihine ışık tutması bakımından da çok değerli.
Hafta içi her gün 08.00-15.30 saatleri
Giriş ücreti
Ücretsiz
Osmanlı döneminde Lefkoşa’nın sebze meyve ihtiyacını karşılayan bir bahçe olarak faaliyet gösteren Samanbahçe Evleri, günümüzde tek katlı şirin konutlarla dolu. Ayrıca Lefkoşa’daki ilk sosyal konut yapıları arasında yer alıyor. İlk kez 1918-1925 yılları arasında evlerin inşa edildiği yerde hâlâ kent sakinlerinin yaşadığı yenilenmiş konutlar var. Evlerin tam ortasında ise Osmanlı döneminden kalma kubbeli bir çeşme var ve olduka ikonik. Genel olarak Kıbrıs kültürünü ve aile yaşantısını göstermesi bakımından Samanbahçe Evleri’ni ziyaret edebilirsin.
Barbarlık Müzesi, Kıbrıs’ın Kanlı Noel olaylarını anmak adına müzeleştirilmiş bir ev. 1966 yılında açılan bu önemli müze, Kıbrıs Türklerinin yaşadıklarını göstermesi bakımından tarihe ışık tutuyor. Bu anlamda müzed; askeri doktor Binbaşı Nihat İlhan'ın eşi Mürüvvet Hanım ve çocukları Murat, Kutsi ile Hakan'ın kişisel eşyaları, kronoloji duvarı, fotoğraflar, sesli oda ve hafıza havuzu yer alıyor. Tek katlı bir yapıya sahip olan Barbarlık Müzesi, özellikle yerli turistlerin Lefkoşa turlarında mutlaka ziyaret ettiği yerler arasında.
Hafta içi her gün 08.00 - 15.30 saatleri arası
Giriş ücreti
Ücretsiz
Burası 15. yüzyıldan kalma tipik bir Lefkoşa konağı ve Lüzinyan dönemine ait mimari stili ile dikkat çekiyor. Ek olarak Osmanlı mimarisinin izlerini de taşıyor. Yapı, kesme taştan inşa edilmiş bir forma sahip olup iki katlı ve çatılı. Bu gösterişli konak, 1997 yılındaki restorasyon çalışmalarının ardından Orta Çağ ve Osmanlı dönemlerine ait otantik mobilyalarla döşeniyor ve bir müze evi olarak ziyarete açılıyor. Bu nedenle Lüzinyan Evi’ni, “Orta Çağ’dan günümüze Lefkoşa” gözüyle ziyaret edebilirsin.
Hafta içi her gün 08.00 - 16.00 saatleri arası
Giriş ücreti
Tam 30 TL
Öğrenci 20 TL
Eğer klasik araba tutkunuysan listemizdeki bu yer tam senlik. Kıbrıs Araba Müzesi, Yakın Doğu Üniversitesi içerisinde yer alıyor ve dünyanın en önemli klasik otomobil müzelerinden biri sayılıyor. Müzedeki koleksiyon 200’e yakın klasik otomobilden meydana geliyor. Ayrıca müze içindeki“Koi balığı” havuzu, maket arabalar, oyuncaklar da çocukların ilgisini çekiyor.
Hafta içi her gün 09.00 – 17.00, cumartesi 09.00 – 16.00, pazar 10.00-16.00 saatleri
Giriş ücreti
Öğrenci 100 TL
Tam 150 TL
Yabancı turist 10 euro
Ne kadar sürede gezilir?
Müzeye gitmek ve gezmek bir saatini alır.
Geçmişi Orta Çağ’a kadar uzanan ünlü Saçaklı Ev, adını geniş saçaklarından alıyor. Kare bir avluya, “L” şeklinde bir plana sahip olan yapı, aynı zamanda iki katlı. Ayrıca Saçaklı Ev, Orta Çağ’dan kalma bir yapı olsa da daha sonra Osmanlı konut mimarisi özellikleri ile geliştirilmiş bir yer. Günümüzde hem bir kültür sanat merkezi hem de bir müze olarak faaliyet gösteriyor. Sergi, konferans, seminer gibi pek çok etkinliğe ev sahipliği yapan Saçaklı Ev, müze de olarak da ziyaret edilebiliyor. Özellikle geniş, ferah ve bol ışık alan odaları, otantik mobilya ve eşyaları ziyaretçiler için ilgi çekici.
Hafta içi her gün 08.00-15.30 saatleri
Giriş ücreti
Ücretsiz
Kuzey Kıbrıs’ın tüm güzelliklerini keşfetmeye devam etmek için Girne’de gezilecek yerler yazısına da göz at deriz!