“Köpek insanı mısın yoksa kedi insanı mı?” sorusu, “Anneni mi daha çok seviyorsun yoksa babanı mı?” sorusuyla eşdeğer bence. İkisine de ne cevap versen olmayacak, ikisinde de seçmediğin tarafa ayıp olacak diye yıllarca “İkisini de çok seviyorum” deyip yuvarlak cevaplarla geçiştirdik bu soruları.

Kedi mi yoksa köpek mi seversin bilmem ama dünya çapında kedilerle vakit geçireceğin kafelerin var olduğunu söylersem herhalde şaşırırsın. Türkiye’de pek bilinmediği için kedi kafe deyince bir şey ifade etmeyebilir tabii ama kedi severlerin sadece hayaliyle bile delireceğine eminim. Bu yazıyı okuduktan sonra, kendini sırf bu kedi kafelere gitmek için seyahat planı yaparken bulacaksın demedi deme.

İçindekiler

Café & Cats 1998 – Taipei

“Kedi kafe fikri ilk benim aklıma gelseydi ya” diyorsun içinden değil mi? Şansına küs çünkü ilk kedi kafe 1998’de açılan Cat Flower Garden. Zaten sen bunu 20 yıl önce düşünsen “icat çıkarma başımıza” diyen biri mutlaka çıkardı. Sen de bu girişimi rafa kaldırırdın. Cat Flower Garden’ın sahipleri böyle biriyle karşılaşmamış demek ve sadece Taipei halkının değil turistlerin de akınına uğramaya başlamış, popülaritesinin önünü alamamışlar.

Cat Flower Garden’ın en güzel özelliği, ilk kurulduğu günden bugüne kadar kafede hep sokak kedilerinin yaşamış olması. Ayrıca kafe sahipleri, hiçbir zaman kafedeki kedileri sahiplendirmeyi düşünmemiş.

Cafe & cats 1998

Neko no Jikan – Osaka

Tabii Tayvanlılar yapmış, Japonlar durur mu? Şu an Japonya’da neredeyse her köşede bir kedi kafe olsa da Japonya’nın ilk kedi kafesi 2004 yılında açılan Neko no Jikan. Kafe tamamen Japonların geleneklerine göre düzenlenmiş. Hatta içeri girerken ayakkabılarını çıkarman ve ellerini dezenfekte etmen gerekiyor. Yok öyle kedileri görür görmez mıncırmaya başlamak, önce hazırlık yapman lazım.

Hazırlıklar tamamlandıktan sonra sana sunulan üç seçenek var. Sadece kedilerle 1 saat geçirip bir şey içmeyi düşünmesen bile ödeme yapmak zorundasın. O kadar gelmişken hem bir şey içeyim hem de kek yiyeyim dersen de girişte bu seçeneği seçip ödeme yapmalısın. 

Neko no Jikan

Cat’s Republic – St. Petersburg

Avrupa’nın ilk kedi kafesi ise 2012 yılında kedi müzesi tarafından açılan Cat’s Republic. “Avrupa’nın ilki olduk, sıra en büyüğünde” diyen müze 2016 yılında da Avrupa’nın en büyük kedi kafesi olan ikinci şubesini açtı. İkinci şube yaklaşık 60 tane kediye ev sahipliği yapıyor.

Kedi Cumhuriyeti adını da öylesine tercih etmemişler. Kafenin adına yakışır bir şekilde gittiğinde vize almadan içeri giremiyorsun. Cüzi bir miktar karşılığında vize alıp onaylattıktan sonra bir elçi seni karşılamaya geliyor. Üç kez “miyav” dedikten sonra içeri girebiliyorsun. Şaka yaptığımı düşünüyorsan yanılıyorsun koskoca Kedi Cumhuriyeti’ne elini kollunu sallayarak giremezsin, haberin olsun.

Cat's republic

Lady Dinah’s Cat Emporium – Londra

Londralılar şehirlerinde bir kedi kafenin olmasını o kadar istemişler ki bunun için bağış toplamışlar. Bu bağışlar sayesinde, 2014’te Londra’nın ilk kedi kafesi Lady Dinah’s Cat Emporium açılmış. Alice Harikalar Diyarı’ndaki Alice’in kedisinin adını alan bu kafedeki tüm kediler sokaktan kurtarılmış. Kafe tamamen klasik İngiliz kültürüne göre düzenlenmiş. Kedilerle birlikte beş çayını içerken serçe parmağındaki hareketlenmeye engel olamayacaksın.

Kafeye rağbet çok büyük olduğu için rezervasyon yaptırmadan girebilmek imkânsız. Tabii kendine uyan bir tarih ve saate rezervasyon yaptırmak da. Kafenin uygunluğuna göre plan yapmak zorunda kalabilirsin. Ayrıca kafenin yoğunluğundan dolayı içeride sadece 90 dakika geçirebiliyorsun.

Lady Dinah's Cat Emporium

Le Café des Chats – Paris

Fransa’nın ilk kedi kafesi Le Café des Chats, sokak kedilerine sıcacık bir yuva sağlamasıyla Fransızların, aslında hepimizin, gönlünü çalıyor. Kafede bulunan kedileri seçerken insanlarla ve kafenin diğer kedi sakinleriyle anlaşabilecek sosyal kedileri seçmeye özen gösteriyorlar. Kedilere bayılıp, birini alıp eve götürmek isteyeceksin ama maalesef kafe buna izin vermiyor ama kafe sahipleri böyle istekleri olan müşterilerini barınaklara yönlendiriyorlar.

Fransız asilzadesi kedilerle zaman geçirmek için bazı kurallara uymak zorundasın. Kafeye girdiğinde ellerini dezenfekte etmen gerekiyor. Bir de uyuyan kedilere dokunmana izin verilmiyor. Sonuçta sen kediyi sevmek istiyorsun diye kedi de senin onu sevmeni istemek zorunda değil.

Le cafe des Chats

La Gatoteca – Madrid

İspanya’nın ilk kedi kafesi olan La Gatoteca bağışlar sayesinde açılmış ve bağışlarla işletilmeye devam ediyor. Kafe, insanları kedilerle bir araya getirmenin yanı sıra kedilerle ilgili sosyal bir görevi de üstleniyor. Kedi sahiplenmeyi ve bakımını insanlar arasında daha bilinir hale getirmek için kediler hakkında atölyeler ve konferanslar düzenliyorlar. Hatta yoga dersleri bile veriliyor. Kedilerle yoga yapmanın hayali bile insanı mutlu etmeye yetiyor.

Bu kafede ücretler yiyip içtiklerinize göre değil, kedilerle geçirdiğiniz zamana göre belirleniyor. Kafenin çok büyük bir alanı olmadığı için rezervasyon yaptırmak gerekiyor. Ayrıca kafenin kedilere özel eşyaların satıldığı küçük bir kısmı da bulunuyor.

La gatoteca

Cafe de Kedi – Eskişehir

Evet Türkiye’de bazı kafelerde kediler hoş karşılanıyor ve içeri girmelerine de izin veriliyor ancak dünya genelinde yaygın olan kedi kafe konsepti ülkemizde şu an uygulanmıyor. Eskişehir’de açılan Cafe de Kedi ülkemizin kedi kafe eksiğine ilaç gibi gelmişti ama o da ne yazık ki 2017 yılında kapandı. Gelirlerini kafede yaşayan kedilerin bakımlarına olduğu kadar sokak kedilerine yardım etmek için de harcıyorlardı.

Eskişehir’e her gittiğimde mutlaka uğrayıp, vakit geçirmekten çok keyif aldığım bir yerdi ve bir Eskişehirli olarak bu kafeyi ayakta tutamadığımıza biraz üzülüyorum açıkçası. Umarım ülkemizin yüce gönüllü insanları bir dahaki kedi kafe girişimine bir şans tanırlar.

Cafe de Kedi

Bahsettiğim bütün kedi kafeleri görmek için yanıp tutuşuyorsun değil mi? Hatta biraz daha abartıp dünya üzerindeki bütün kedi kafelere gitmenin hayalini de kurmuş olabilirsin. Hayallerini gerçeğe dönüştürmekse çok kolay. Tıkla ve uçak biletini al, sonra ver elini kedi kafeler.


nihanbayram
Nihan Bayram
391 Yazı
Bilkent Üniversitesi İngiliz Dili ve Edebiyatı Bölümü'nden mezun oldu. Bir süre bir marka ajansında içerik editörlüğü yaptı. Hürriyet Kitap bünyesinde "Ün, Aşk ve Diğerleri" adlı kitabı yayınlandı. Ajans deneyiminden sonra Enuygun ekibine katıldı.
Yorum Yap
Yorumlar
Bu yazı için henüz bir yorum yapılmamış. İlk yorumu yapan sen ol.
Uzman Yazarlar

10 milyondan fazla kullanıcı, seyahatini Enuygun’la planlıyor!

Hemen İndir

App Store'dan

indirin

Google Play

'DEN ALIN

AppGallery

ile KEŞFEDİN