Karanlık turizm bir diğer adı ile dark turizm, tarihin acılarını ve trajedilerini barındıran yerlere yapılan ziyaretleri ifade ediyor. Bu yerler genellikle savaşların, doğal afetlerin, soykırımların, kazaların veya diğer trajik olayların yaşandığı yerlerden oluşuyor. Böylece ziyaretçiler geçmişe tanıklık edebiliyor ve tarihî olayları daha iyi anlayabiliyor.
Son yıllarda çok popüler olan karanlık turizmin detaylarını birlikte keşfetmeye hazır mısın? İşte dünyadan ve ülkemizden karanlık turizmin örnekleri.
Auschwitz-Birkenau ve Dachau gibi toplama kampları karanlık turizmin gerçekleştiği alanlar arasında yer alıyor. Müze olarak da hizmet veren toplama kampları, dönemin korkunçluğunu gözler önüne seriyor.
1986 yılında meydana gelen nükleer felaketin yaşandığı Ukrayna'nın Çernobil şehrinde terk edilmiş sokaklar, binalar ve parklar ürkütücü bir atmosfere sahip. Reaktör ve terk edilmiş Pripyat şehri ise turistik turlarla en çok ziyaret edilen yerler arasında. Çernobil için günümüzde özel turlar düzenleniyor.
İlk atom bombalarının atıldığı Japon şehirleri olan Hiroşima ve Nagazaki, o anların dehşetine tanıklık etmek isteyen insanlar arasında çok popüler.
Kızıl Kemerler rejimi altında 1970'lerde kitlesel kıyımların yapıldığı alanlar olan ölüm tarlaları, anıtları ve müzeleriyle Kamboçya'nın trajik geçmişine ışık tutuyor.
MS 79 yılında Vezüv Yanardağı’nın patlaması sonucu yok olan Pompeii, lav ve kül altında kalan korunmuş yapılarıyla dikkat çekiyor. Pompeii günümüzde İtalya’nın en önemli arkeolojik alanlarından biri olarak öne çıkıyor.
Soğuk Savaş döneminin en önemli sembollerinden biri olan Berlin Duvarı, karanlık turizm denildiğinde ilk akla gelen yerlerden biri. 1961-1989 yılları arasında Batı ve Doğu Berlin'i birbirinden ayıran duvar kaçışları engellemek amacıyla inşa ediliyor. Özgürlük mücadelesinin bir simgesi olarak bilinen Berlin Duvarı kalıntıları dönemin atmosferini anlamaya yardımcı oluyor. Şehrin önemli simgelerinden olması ve tarihe tanıklık etmesinden dolayı her yıl çok sayıda ziyaretçi ağırlıyor.
Belchite, İspanya İç Savaşı’nın izlerini taşıyan bir şehir. 1937 yılında yaşanan şiddetli çatışmalar sonrası harabe haline gelen şehirde yer alan binalar, savaşın yıkıcı gücünün bir sembolü olarak sergileniyor. Günümüzde savaşın acımasızlığı ve tahribatını anlatan Belchite şehrini ziyaret edenler tarihin karanlık sayfalarına tanıklık ediyor. Zamanın durduğu şehir olarak anılan bu alanı gezmek için turlara katılabilirsin.
ABD’nin Massachusetts eyaletinde yer alan Salem Müzesi, 17. yüzyılda yaşanan meşhur cadı avlarının yaşandığı karanlık dönemi gözler önüne seriyor. Müzede cadı avlarına dair tarihi belgeler, eşyalar ve etkileyici sergiler yer alıyor. Müzede gezerken cadı mahkemelerinin tutanakları, kullanılan işkence aletleri ve o dönemden kalma ev eşyaları gibi örnekler tarihin o karanlık dönemine ışık tutuyor.
Fransa’da milyonlarca insanın kemikleyle dolu Paris Yeraltı Mezarlığı karanlık turizmin en etkileyici duraklarından biri. 18. yüzyılın sonlarına şehrin mezarlıklarının dolmasıyla halk sağlığını korumak amacıyla Paris Yeraltı Mezarlıkları ortaya çıkıyor. Eskiden taş ocağı olarak kullanılan binanın iç kısmı bir labirente benziyor. Fransa’dan birçok ünlü ismin de burada gömülü olduğu biliniyor. Kemiklerin buraya nasıl taşındığı ve kaç kişinin burada olduğuna dair bilgiler ise ziyaretçilerin ilgisini çekiyor.
Pazartesi kapalı.
Diğer günler: 09. 45 - 20.30
Giriş ücreti
Yetişkin: 29 euro - 23 euro (Sesli rehber dahil)
Çocuk: 10 euro
San Francisco Körfezi'nde yer alan Alcatraz, 1934-1963 yılları arasında ABD’nin en güvenli federal hapishanesi olarak biliniyor. The Rock olarak da anılan ada, en tehlikeli suçluların mahkum edilmesi ile ün kazanıyor. Çevre koşulları nedeniyle kaçışın imkânsız olduğu Alcatraz günümüzde binlerce turist tarafından ziyaret ediliyor. Adanın eşsiz atmosferini deneyimledikten sonra hapishane hücrelerini inceleyebilir, gardiyanların ve mahkumların hikayelerini öğrenebilirsin.
Karanlık turizm oldukça karmaşık bir konu olsa tarz turizm etkinliklerinin hem olumlu hem de olumsuz yönleri var. Bu tür yerleri ziyaret ederken, tarihi olaylara saygılı olmak ve ziyaret edilen yerlerin önemini anlamak ise çok önemli.
Karanlık turizm, geçmişte yaşanmış trajik olayların unutulmasını engelleme ve gelecek nesillere aktarılma amacını güdüyor. İnsanların farklı kültürlere ve inançlara karşı daha anlayışlı olmasına da katkı sağlamayı hedefliyor. Buna ek olarak ekonomik bir canlanmayı da amaçlıyor.
Türkiye’de karanlık turizm denildiğinde ilk akla gelen yer Sinop Cezaevi olur. Kale içinde yer alan tarihî Sinop Cezaevi uzun yıllar boyunca Türkiye'nin en zorlu cezaevlerinden biri olarak anılıyor. Anadolu'nun Alkatrazı olarak bilinen cezaevinin koğuş ve hücrelerinde birçok ünlü isim kaldı. Sinop Cezaevi’nde yatanlar arasında en bilinen isim ise Sabahattin Ali.
Tarihi MÖ 6. yüzyıla kadar uzanan cezaevi binası hakkında Evliya Çelebi yazılarında “Büyük ve korkunç bir kaledir. 300 demir kapısı, dev gibi gardiyanları, kolları demir parmaklıklara bağlı ve her birinin bıyığından 10 adam asılır nice azılı mahkumları vardır. Burçlarında gardiyanlar ejderha gibi dolaşır. Tanrı korusun, oradan mahkum kaçırtmak değil, kuş bile uçurtmazlar.” diye bahsediyor.
Küçük bir Rum köyü olan Kayaköy, Levissi köyü veya hayalet köy olarak da biliniyor. MÖ 3 bin yıllara kadar uzanan tarihi ile Kayaköy, Türkiye’de karanlık turizmin yapıldığı yerden biri olarak öne çıkıyor.
Döneminde oldukça keyifli ve güzel günlerin geçtiği köy, Anadolu’nun batısında başlayan ayaklanmaların sonucunda 30 Ocak 1923 yılında Yunanistan ve Türkiye arasında Mübadele Anlaşması’yla boşaltılıyor. Boşaltılan köylere Yunanistan'dan gelen mübadiller yerleştirilse de buradaki yaşama uyum sağlayamadıkların köyde kalmıyorlar. Böylece zamanla hayalet köye dönüşüyor. 1957 Fethiye Depremi ile ise evler harabeye dönüşüyor. Günümüzde Kayaköy’de harabe evler dışında Taksiyarhis Kilisesi, şapeller ve tarihî yel değirmenlerini ziyaret edebilirsin.
Tarihi ve kültürel önemi: Ziyaret edilen yerler, genellikle belirli bir tarihî olayın veya dönemin izlerini taşıyor.
Trajik olaylarla bağlantısı: Karanlık turizm rotaları acılarla, kayıplarla ve trajedilerle ilişkilendiriliyor.
Ziyaretçilerin motivasyonu: Ziyaretçiler bu yerleri ziyaret ederek geçmişi anlamak, empati kurmak, öğrenmek veya kişisel bir bağ kurmak istiyor.
Duygusal etkisi: Bu tür geziler ziyaretçilerde çoğu zaman derin duygusal etkiler bırakıyor.
Tarihsel merak: Karanlık turizm çoğu zaman geçmişe olan ilgi ve tarihî olayları daha iyi anlama isteğinden kaynaklanıyor.
Empati kurma: Başka insanların yaşadığı acıların farkına varmak ve empati kurmak ziyaretçilerin önemli motivasyonlarından biri.
Kendi kimliğini keşfetme: Kendi kültürünü ve geçmişini daha iyi anlamak bu turizmin öne çıkan nedenleri arasında.
Duygusal sömürü: Bazı eleştirmenler, bu tür bir turizmin insanların acılarını sömürdüğünü savunuyor.
Saygısızlık: Kutsal sayılan yerlere yapılan ziyaretlerin saygısızlık olduğu düşünenler de var.
Seyahata çıkmadan önce sana önerimiz seyahat sırasında ihtiyacın olan her şeyi önceden halletmen. Seyahatini daha konforlu hale getirmek için seyahate hazırlık rehberi yazımıza göz atabilirsin.