Karaköy, İstanbul’un en köklü geçmişe sahip hareketli semtlerinden biri. İlk yerleşimlerin Bizans dönemine kadar uzandığı Karaköy, eskiden Galata'nın bir parçasıydı ve 19. yüzyılda Osmanlı İmparatorluğu'nun finans merkezi haline geldi. Günümüzde de önemli bir ticaret ve ulaşım merkezi olan Karaköy’ün her köşesinde farklı dönemlere ait mimari şaheserleri görmen mümkün. 

Osmanlı döneminden kalma tarihi binaların modern gökdelenlerle bir arada bulunduğu Karaköy müzeleri, tarihi binaları, yürüyüş rotaları ve hareketli caddeleriyle İstanbul’un en güzel semtleri arasında. Karaköy’ün en güzel yerlerini keşfetmeye başlamadan önce en çok sorulan soruları cevaplayarak yazımıza başlıyoruz.

Karaköy-Taksim arası kaç dakika?

Karaköy-Taksim arası 3 kilometre olup yaklaşık olarak 13 dakika sürüyor. Karaköy’den Taksim’e yürüyerek kolayca ulaşabilirsin.

Karaköy’ün ismi nereden geliyor?

Bazı kaynaklara göre Kiarahori olan semtin adı zamanla Karai Köyü ve ardından Karaköy oluyor. 

Karaköy’ün nesi meşhur?

Karaköy denilince akla ilk olarak tarihi sokak ve binalar, eski iş hanları ve birbirinden güzel cafeler geliyor.

1. Galata Kulesi

Galata Kulesi gün batımında ışıklandırmalı görünümü

İstanbul'un en ikonik yapılarından biri olan Galata Kulesi, 528 yılında Bizans İmparatoru Justinianus tarafından inşa edilmiş bir şaheser. Galata Kulesi, başlangıçta "Büyük Kule" olarak biliniyordu ve zaman içinde birçok kez yenilendi. Osmanlı döneminde gözetleme kulesi olarak kullanılan Galata Kulesi’nin günümüzdeki tasarımı ise 1348 yılında Cenevizliler tarafından yapıldı. 62.59 metrelik kule,  zirvesinden Haliç ve İstanbul Boğazı’nın muhteşem manzarasını gözlere kadar seriyor. UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi'nde yer alan Galata Kulesi, tarihi ve kültürel önemiyle her yılın binlerce turisti kendine çekiyor. 

Galata Kulesi'nin mimari yapısı da oldukça dikkat çekici. Silindirik formda ve taşla inşa edilen kule, Roma ve Orta Çağ Avrupa mimarisinin izlerini taşıyor. Sekiz katlı olan iç bölümler, zaman içinde zindan, depo ve toptan gözetleme kulesi olarak kullanılmış. 1967 yılında yapılan restorasyon çalışmalarıyla çok popüler bir turistik cazibe merkezi haline gelen Galata Kulesi, özellikle panoramik İstanbul manzarası sunan seyir terası için çok ziyaret ediliyor. Ayrıca kule içindeki müze ile sergi alanları, İstanbul'un zengin tarihini ve kültürel mirasını keşfetmek için imkanı tanıyor. 

Konum Linki

Giriş ücreti

  • MüzeKart sahipleri ücretsiz

  • MüzeKart'ı olmayan ziyaretçiler için bilet fiyatı 650 TL

  • 18 yaş altı öğrencilere ve öğretmenlere ücretsiz giriş imkanı sunuluyor.

Açık olduğu saatler

  • Her gün 08.30-23.30 (Son giriş 22.00) saatleri arasında açık.

2. Galata Köprüsü

Galata köprüsü havadan geniş açılı görünümü

İstanbul'un en önemli simgelerinden biri olan Galata Köprüsü, tarihi yarımada ile Beyoğlu'nu kapsayan etkileyici bir mimari eser. İlk olarak 1845 yılında Sultan Abdülmecid tarafından inşa ettirilen köprü, zaman içinde birkaç kez yeniden yapıldı ve günümüzdeki modern görünüme kavuştu. Galata Köprüsü, Haliç'in iki yakasını birleştirerek şehrin ulaşım ağının önemli bir parçası olmasının yanı sıra ticaret ve sosyal yaşamın da merkezlerinden biri. Bugünkü Galata Köprüsü, 1994 yılında tamamlanan beşinci nesil yapıyla hizmet veriyor ve hem araç trafiği hem de yaya geçişi için kullanılıyor. Köprünün alt kısımda bulunan restoran ve kafeler ise çarpıcı Haliç manzarasının keyfini çıkarmak isteyenler için ideal mekanlar. 

Galata Köprüsü, kültürel ve sosyal bir öneme sahip. Galata Köprüsü, edebiyat ve sanat eserlerinde de yer alarak birçok şiir, roman ve filme ilham kaynağı oldu. Tarihi köprü, İstanbul ve Karaköy’ün en popüler buluşma noktalarından. Balık tutan amatör balıkçılar de köprünün kendine özgü manzarasının bir parçasını oluşturuyor. Galata Köprüsü üzerinden geçerken İstanbul'un tarihi siluetini, özellikle de Galata Kulesi ve Süleymaniye Camii gibi ikonik yapıların fotoğrafını çekmen mümkün. Ünlü köprü, İstanbul'un zengin tarihi ve kültürel dokusunun bir sembol olarak görülmeye değer. 

Konum Linki

3. Galataport

Galataport havadan görünümü

İstanbul'un modern yüzünü simgeleyen ve tarihi yarımadasında yer alan Galataport, şehrin en yeni modern projelerinden biri. Boğaz boyunca uzanan geniş kapsamlı yenileme projesi, Eski İstanbul Limanı'nı modern bir kruvaziyer limanı ve yaşam alanlarına dönüştürdü. Proje, 1.2 kilometrelik sahil şeridini kapsadı ve bölgeyi ticaret, sanat, eğlenceyi bir araya getiren bir turistik merkezi haline getirildi. 2021 yılında kapılarını açan Galataport, İstanbul'un turizm ve ticaret hacmine de önemli katkılarda bulunuyor. Galataport, hem İstanbullulara hem de turistlere zengin alışveriş olanakları ve kültürel etkinlikler sunuyor. 

Galataport'un mimari ve tasarım özellikleri de çok dikkat çekici. Proje, tarihi dokuyu koruyarak modern bir yaşam alanı yaratmayı hedefliyor. Galataport, İstanbul'un denizle olan bağını yeniden canlandırdı, ayrıca geniş yürüyüş yolları ve açık hava alanlarıyla herkes için keyifli bir ortam sunuyor. Kruvaziyer gemilerinin yanaşabileceği modern bir limana sahip olan Galataport, İstanbul'u dünya deniz turizminin önemli duraklarından biri konumuna da getirdi. Galataport, İstanbul'un tarihi ve kültürel zenginliklerini modern dinamikleriyle birleştirerek, şehre yeni bir soluk getirdiği için keşfedilmeye değer.

Konum Linki

Giriş ücreti

  • Ücretsiz

Açık olduğu saatler

  • Haftanın her günü 10.00-23.00 saatleri arasında açık.

4. Kamondo Merdivenleri

Kamondo merdivenleri görünümü

Karaköy'ün en bilinen simgelerinden biri olan Kamondo Merdivenleri, İstanbul’un en özgün ve estetik yapıları arasında. 19. yüzyılın sonlarında inşa edilen bu ihtişamlı merdivenler,  Osmanlı İmparatorluğu'nun önde gelen Yahudi bankacı ailelerinden olan ünlü Kamondo ailesi tarafından yaptırıldı. Kamondo'nun torunlarının okula güvenli bir şekilde inşa edilen merdivenler, Barok ve Art Nouveau tarzlarının güzel bir örneğini sunuyor. Kamondo Merdivenleri, kıvrımlı ve zarif yapısıyla hem işlevsel hem de estetik bir değere sahip.

Kamondo Merdivenleri, sadece mimari özellikleriyle değil, aynı zamanda tarihi ve kültürel önemiyle de dikkat çekiyor. Merdivenler, Galata ve Bankalar Caddesi'ni birbirine bağlayarak, dönemin ticaret merkezi olan Karaköy'e ulaşımı da kolaylaştırıyordu. Bugün İstanbul'un en çok fotoğraflanan noktalarından biri olan Kamondo Merdivenleri, sanatçılara ve fotoğrafçılara da ilham kaynağı olmaya devam ediyor. Merdivenlerin çevresi de tarihi yapıları ve modern kafelerle dolu olduğu için hem geçmişin izlerini görmek hem de İstanbul'unun dinamizmini yaşama fırsatı veriyor. Kamondo Merdivenleri, İstanbul'un zenginliğini ve kültürel çeşitliliğini sembolize eden önemli bir yapı olarak günümüzde de çok ilgi görüyor.

Konum Linki

5. Bankalar Caddesi

Bankalar caddesi gösterge tabelası

Karaköy Bankalar Caddesi, İstanbul'un uzun zamandır önemli finans merkezlerinden biri ve tarihi atmosferiyle turistlerin de çok ilgisini çekiyor. 19. yüzyılın başlarından itibaren Osmanlı İmparatorluğu'nun finans merkezi haline gelen caddenin üzerinde birçok banka, sigorta şirketi ve ticaret hanı var. Özellikle Osmanlı Bankası'nın 1892 yılında burada kurulması, caddenin popülerliğini çok etkiledi. Karaköy Bankalar Caddesi, günümüzde tarihi binaları ve etkileyici mimarisiyle dikkat çekerek, İstanbul'un zengin kültürel ve ekonomik geçmişini yansıtıyor.

Karaköy Bankalar Caddesi'nin mimari yapısı, İstanbul'un kozmopolit gücü ve tarihi zenginliğinin gözlerin önüne seriyor. Cadde boyunca sıralanan binalar, Neoklasik ile Barok tarzlarda inşa edilmiş ve her biri sanat eseri niteliğinde. Bu binalar arasında en dikkat çekici olanlardan biri ise şu anda Salt Galata olan Osmanlı Bankası binası. Günümüzde müze ve kültür merkezi olarak hizmet veren görkemli bina, caddenin tarihi ve estetik değerini tam olarak yansıtıyor. Karaköy Bankalar Caddesi, sadece finansal değil, aynı zamanda kültürel ve kültürel açıdan da zengin bir mirasa sahip. 

Konum Linki

Yazar Notu: İstanbul'un modern yüzü ile tarihi dokusunu bir araya getiren merkezi cadde, Karaköy’ü gezmeye başlamak için en ideal nokta.

6. Fransız Geçidi

Fransız geçidi girişi görünümü

Karaköy'ün gizli mücevheri olarak bilinen Fransız Geçidi, İstanbul’un tarihi ve kültürel dokusunu yansıtan saklı köşelerinden biri. 19. yüzyılda inşa edilen bu etkileyici geçiş, Fransız tüccarlar tarafından kullanılmış ve adını da buradan alıyor. Galata bölgesinde yer alan Fransız Geçidi, bir zamanlar Fransız iş adamlarının ve diplomatlarının ofislerinin yer aldığı bir ticaret merkeziydi. Günümüzde ise geçit, tarihi atmosferi ve mimari güzelliği korunarak, Karaköy’ün en şık ve zarif alışveriş veya dinlenme alanlarından biri haline geldi. Geçidin içerisinde yer alan butik mağazalar, sanat galerileri, kafe ve restoranlar, hem halkın hem de turistlerin çok ilgisini çekiyor.

Fransız Geçidi'nin mimarisi, döneminin zarafetini ve detaycılığını yansıtıyor. Geçidin taş döşemeli yolları ve ferforje ayrıntıları, adeta 19. yüzyıl İstanbul'unda bir yürüyüş yapıyor hissi yaratıyor. Yüksek tavanlı ve geniş kemerli yapılar ise Fransız mimarisinin özgün estetiğine sahip. Bu özellikler, Fransız Geçidi’ni yalnızca bir alışveriş ve gezme alanı olmanın yanında önemli bir kültür merkezi haline de getiriyor. Fransız Geçidi, Karaköy'ün modern ve tarihi ruhunu bir araya getirerek, İstanbul'un çok kültürlü yapısını gözler önüne seriyor. 

Konum Linki

7. Tophane Çeşmesi

Tophane Çeşmesi

Osmanlı mimarisinin incelikli bir örneği olan Tophane Çeşmesi, Karaköy’ün en bilinen simgelerinden biri. 1732 yılında I. Mahmud tarafından yaptırılan çeşme, Tophane Meydanı'nda Kılıç Ali Paşa Camii'nin hemen yanında bulunuyor. Çeşme, I. Mahmud'un annesi Saliha Sultan'ın hayratı olarak inşa edilmiş ve su ihtiyaçlarını karşılamak için tasarlanmış. Tophane Çeşmesi, dört cepheli ve dört musluklu yapısıyla hem estetik hem de işlevsel bir eser. Çeşmenin üzerindeki kitabe ise Osmanlı hat sanatının güzel örneklerinden biri olarak görülmeye değer. 

Tophane Çeşmesi, Osmanlı döneminin Barok tarzını yansıtan güzel bir örnek. Çeşmenin dört cephesi de zengin süslemelere sahip ve bu süslemelerin her biri sanat eseri niteliğinde. Rokoko tarzı kabartmalı desenler, çiçek motifleri ve zarif yazıları, çeşmenin estetik değerini yansıtıyor. Çeşmenin kubbeli yapısı ve mermer işçiliği, Osmanlı mimarisinin en ince detaylarını gözler önüne seriyor. Günümüze kadar ayakta kalan Tophane Çeşmesi, Karaköy'ün tarihi mirasının önemli bir parçası.

Konum Linki

8. İstanbul Modern Sanat Müzesi

İstanbul Modern Sanat Müzesi görünümü

2004 yılında açılan İstanbul Modern Sanat Müzesi, Türkiye'nin çağdaş sanat alanındaki önemli yerlerinden biri olarak sanat tutkunlarını kendine çekiyor. Karaköy'ün merkezinde yer alan İstanbul Modern'in koleksiyonunda Türkiye'nin modern ve çağdaş sanatına ilişkin zengin bir eser arşivi var. Müzede aynı zamanda dünya sanatının önde gelen eserlerini de sergiliyor. İstanbul Modern, farklı dönem ve disiplinlerden sanatçıların eserlerini sergileyerek hem geleneksel hem de modern sanat formlarını bir araya getiriyor. 

Müze, sadece sergi alanlarıyla değil, aynı zamanda eğitim programları, atölyeler, film gösterimleri ve söyleşiler gibi çeşitli etkinliklerle de dikkat çekiyor. İstanbul Modern, sanatın geniş kitlelere ulaşmasını sağlamayı amaçlıyor ve sanatı günlük yaşamının bir parçası haline gelmeye çalışıyor. Özellikle genç sanatçılar için bir platform oluşturan İstanbul Modern, onların da eserlerini daha geniş kitlelere tanıtma fırsatı sunuyor. 

Konum Linki

Giriş ücreti

  • Tam Bilet: 1.450 TL

  • İndirimli Bilet: 950 TL (Öğrenci, öğretmen, 65 yaş üstü ve engelliler için) 

  • Genç Modern Üyelik: 13.000 TL 

  • Her perşembe 10.00-14.00 saatleri arasında Türkiye'de ikamet eden tüm ziyaretçilere ücretsiz

Açık olduğu saatler

  • Salı, Çarşamba, Perşembe, Cumartesi ve Pazar: 10.00-18.00 

  • Cuma: 10.00-20.00 

  • Pazartesi günleri kapalı.

Yazar Notu: İstanbul Modern’de düzenlenen etkinlikler çok ilgi gördüğü için biletlerini önceden almanı veya rezervasyon yaptırmanı öneririm.

9. Salt Galata

Salt Galata havadan iç görünümü

Karaköy’de 19. yüzyılda kalma simgesel Osmanlı Bankası binasında içinde hizmet veren Salt Galata, İstanbul’un önemli kültürel merkezlerinden biri. 2011 yılında açılan Salt Galata, sadece bir sanat galerisi olmanın ötesinde araştırma, sergi ve etkinlik alanlarıyla da çok yönlü bir mekan. Mimari açıdan göz kamaştırıcı olan bina, mevcut mimari dokusunu koruyarak modern olanaklarla yeniden düzenlenmiş. Salt Galata, çeşitli disiplinlerden sanatçıların ve yazarların eserlerini sergileyerek, İstanbul'un zengin kültürel mirasını ve çağdaş sanatını bir araya getiriyor.

Salt Galata'nın içinde SALT Araştırma, Atölye, Açık Arşiv ve Robinson Crusoe 389 Kitabevi gibi ilgi çekici bölümler var. SALT Araştırma; sanat, mimarlık, tasarım, sosyal ve ekonomik tarih alanlarında geniş bir kaynak sunarak araştırmacılara önemli bir destek sağlıyor. Burada düzenlenen sergiler, seminerler, film gösterimleri ve atölye çalışmaları da uluslararası düzeyde çok ilgi çekiyor. Salt Galata, kültürel ve sanatsal bir buluşma noktası olarak, Karaköy’ün kültürel hayatını zenginleştiriyor.

Konum Linki

Giriş ücreti

  • Tam Bilet: 120 TL 

  • İndirimli Bilet: 60 TL (Öğrenci, öğretmen, 65 yaş üstü ve engelliler için) 

  • Her ayın ilk Pazar günü: Ücretsiz

Açık olduğu saatler

  • Pazartesi hariç haftanın her günü 11.00-19.00 saatleri arasında açık.

 

10. Galata Mevlevihanesi Müzesi

Galata mevlevihanesi bina görünümü

Karaköy’ün en çok ziyaret edilen simgesel yerlerinden biri olan Galata Mevlevihanesi Müzesi, İstanbul’un mistik ve kültürel zenginliğini yansıtan önemli bir tarihi mekan. 1491 yılında inşa edilen mevlevihane, Osmanlı İmparatorluğu döneminde Mevlevi tarikatının önemli merkezlerinden biriydi. İstanbul'un ilk mevlevihanesi olarak bilinen Galata Mevlevihanesi, Mevlevi dervişlerinin eğitim gördüğü ve ritüellerini gerçekleştirdiği yer olarak hizmet veriyordu. Günümüzde müze olarak ziyaretçilere açık olan tarihi yapı, zaman içinde geçirdiği restorasyon çalışmaları sayesinde orijinal dokusunu koruyarak günümüze ulaştı. Müze, Mevlevi kültürüne dair zengin bir koleksiyona ev sahipliği yaparak Mevlevi tarikatının tarihini, felsefesini ve sanatını yakından tanıma fırsatı sunuyor.

Galata Mevlevihanesi Müzesi, sadece mimari ve tarihi değeriyle değil, aynı zamanda kültürel etkinlikleriyle de ilgi görüyor. Müze, düzenli olarak sema gösterileri, konserler, sergiler ve konferanslar gibi etkinliklere ev sahipliği yapıyor. Bu etkinlikler, Mevlevi geleneğinin ruhani ve sanatsal boyutlarını ziyaretçilere daha derinlemesine tanıtmayı amaçlıyor. Müzenin içerisinde yer alan mezarlık ve türbeler ise dönemin önemli şahsiyetlerinin anısını yaşatırken, huzurlu atmosferiyle de ziyaretçileri etkiliyor. Galata Mevlevihanesi Müzesi, İstanbul’un tarihi dokusunu ve kültürel çeşitliliğini keşfetmek isteyenler için eşsiz bir fırsat sunuyor.

Konum Linki

Giriş ücreti

  • Giriş Ücreti: 14 TL 

  • Müzekart sahipleri: Ücretsiz

Açık olduğu saatler

  • Pazartesi hariç haftanın her günü 09.00-16.30 saatleri arasında açık.

11. Karaköy Palas

karaköy palas taş bina, balkon ve pencereler görünümü

İstanbul'un tarihi ve mimari dokusunun önemli parçalarından biri olan Karaköy Palas, 1920'lerde inşa edilen görkemli bir bina. Karaköy Palas, Art Deco tarzının İstanbul'daki en güzel örneklerinden biri olarak görülmeye değer. Karaköy'ün ticari merkezinde yer alan bina, ilk olarak bir iş hanı olarak tasarlanarak dönemin önemli bankaları, sigorta şirketleri ve ticari işletmelerine ev sahipliği yapmış. Binanın dış cephesi, süslü detayları ve zarif mimarisiyle görenleri kendine hayran bırakıyor. İç mekanda ise geniş ve ferah koridorlar, yüksek tavanlar, detaylı süslemeler, yapının tarihi değerini ve estetik güzelliğini yansıtıyor.

Günümüzde Karaköy Palas, tarihi değerini koruyan modern olanaklarla çok ilgi görüyor. Tarihi binada hizmet veren restoranlar ve sanat galerileri, Karaköy'ün canlı atmosferine katkıda bulunuyor. Bu çok yönlü kullanım, Karaköy Palas'ı hem iş dünyası hem de kültürel etkinlikler için önemli bir merkez haline getirmiş durumda. Özellikle son yıllarda Karaköy'ün yeniden canlanmasıyla birlikte, Karaköy Palas da bu dönüşümün sembollerinden biri oldu. Tarih ve modernizmin buluştuğu ikonik yapı, İstanbul'un geçmişi ve bugünü arasında bir köprü görevi görüyor.

Konum Linki

İpucu: Otobüs biletini ENUYGUN'dan kolayca alabileceğini unutma! Otobüs biletinde değişiklik ve iptal işlemlerini tek tıkla yapabilir, farklı firma ve seferleri karşılaştırabilirsin. Yola çıkmaya hazırsan İstanbul otobüs bileti almak için tıkla!

 

En ucuz otobüs biletleri Enuygun’da!

12. Kılıç Ali Paşa Hamamı

Kılıç ali paşa hamamı görünümü

Karaköy'ün önemli tarihi yapılarından biri olan Kılıç Ali Paşa Hamamı, 16. yüzyıl Osmanlı mimarisinin zarif örneklerinden biri. Hamam, ünlü Mimar Sinan tarafından Kaptan-ı Derya Kılıç Ali Paşa için 1583 yılında inşa edilmiş. Kılıç Ali Paşa Camii Külliyesi'nin bir parçası olan haman, İstanbul'un tarihi dokusunu yansıtan önemli bir eser. Günümüze kadar orijinal özelliklerini büyük ölçüde korumayı başaran Kılıç Ali Paşa Hamamı, yabancı turistlerin de ilgisini çekiyor.

Hamamın iç mekanında dikkat çeken özellikler arasında geniş kubbe, mermer göbek taşı ve zarif süslemeler bulunuyor. Geleneksel Osmanlı hamam kültürünü yansıtan yapı, aynı zamanda modern restorasyon çalışmaları sayesinde konforlu bir deneyim de yaşatıyor. Günümüzde de hizmet veren Kılıç Ali Paşa Hamamı, tarih ve kültür meraklıları kadar, tarihi atmosferde sıcak sularda yenilenmek isteyenler için de ideal bir adres.

Konum Linki

Giriş ücreti

  • Hamam ücretleri hizmetlere göre değişiklik gösteriyor

Açık olduğu saatler

  • Kadınlar: haftanın her günü 08.00-16.00

  • Erkekler: haftanın her günü 16.45-23.30 saatleri arasında açık.

Yazar Notu: Hamamda profesyonellerden masaj hizmeti de alarak gezinin yorgunluğunu atabilirsin. Turistlerin çok ilgi gösterdiği Kılıç Ali Paşa Hamamı için rezervasyon yaptırmanı öneririm.

13. Kılıç Ali Paşa Camii

Kılıç ali paşa cami güneşli günde görünümü

Karaköy'de simgesel yapılarından biri olan Kılıç Ali Paşa Camii, Osmanlı İmparatorluğu'nun en büyük mimarlarından Mimar Sinan tarafından 1580 yılında inşa edilmiş bir şaheser. Ünlü Kaptan-ı Derya Kılıç Ali Paşa'nın isteği üzerine yapılan cami, denizci ruhunu yansıtan detaylarıyla özellikle dikkat çekiyor. Aynı zamanda cami, külliye olarak da hizmet vermiş ve içinde hamam, medrese, çeşme gibi farklı yapılar var. Bu külliye tasarımıyla cami, dönemin sosyal ve kültürel yaşamının merkezi olarak önemli bir rol oynamış.

Caminin iç mekanı; ihtişamlı kubbesi, zarif mihrabı ve ince işçilikle süslenmiş minberiyle büyüleyici görünüyor. Camiyi süsleyen hat sanatları ve çiniler de Osmanlı sanatının en güzel örnekleri arasında.  Kılıç Ali Paşa Camii’nin bahçesi ise hem huzur verici bir atmosferiyle İstanbul'un karmaşasından uzaklaşmak isteyenler için güzel bir kaçış noktası. Kılıç Ali Paşa Camii, sadece ibadet yeri olarak değil, aynı zamanda tarih ve sanat meraklıları için de keşfedilmeye değer bir hazine. 

Konum Linki

Yazar Notu: Kılıç Ali Paşa Camii, genel mimarisi ve süslemeleriyle Ayasofya'ya oldukça benziyor ve bu nedenle Küçük Ayasofya olarak da biliniyor.

14. Arap Camii

Arap cami avludan göünümü

Karaköy'deki en güzel tarihi yapılardan biri olan Arap Camii, İstanbul'un en eski ve en ilginç dini mekanları arasında. 1325 yılında Cenevizliler tarafından Saint Paul Kilisesi olarak inşa edilen yapı, Osmanlı İmparatorluğu'nun İstanbul'u fethetmesinden sonra camiye dönüştürüldü. Arap Camii, Bizans ve Osmanlı mimarisinin bir araya geldiği ender eserlerden biri olarak dikkat çekiyor. Gotik tarzda inşa edilmiş yapı, minaresiyle birlikte İstanbul'daki diğer camilerden farklı bir tasarıma sahip. Arap Camii, Karaköy'ün tarihi dokusunu ve kültürel çeşitliliğini yansıtan önemli bir simge olarak görülmeye değer.

İç mekanlarında ahşap tavan süslemeleri ve sade ama etkileyici bir dekorasyon olan Arap Camii, ziyaretçilere huzur dolu bir atmosfer sunuyor. Caminin içindeki mihrap ve minber, Osmanlı döneminin zarif işçiliğini yansıtırken, dış cephesinde ise gotik kemerler ve pencereler dikkat çekiyor. İstanbul'un kozmopolit yapısının etkileyici bir yansıması olan cami, tarih ve mimari meraklıları için ideal bir adres. Cami, aynı zamanda farklı kültürlerin ve dinlerin bir arada nasıl yaşayabileceğini gösteren güzel bir örnek.

Konum Linki

 

15. Nusretiye Camii

Nusretiye Camii iç görünümü

İstanbul'un önemli tarihi yapılarından olan Nusretiye Camii, II. Mahmud tarafından 1823-1826 yılları arasında yaptırılmış bir eser. Caminin ünlü mimarı Kirkor Balyan’ın Batı etkileriyle klasik Osmanlı mimarisini harmanlayarak tasarladığı Nusretiye Camii, özellikle Barok ve Ampir tarzlarının zarif detaylarıyla dikkat çekiyor. Caminin etkileyici kubbesi, minareleri ve iç süslemeleri de görülmeye değer güzellikte. Nusretiye Camii’nin yapımında kullanılan mermerler ve ince işçilikler, Osmanlı döneminin sanat anlayışını ile zanaatkarlığının zirve noktalarından kabul ediliyor. 

Nusretiye Camii, sadece mimari bir şaheser değil, aynı zamanda İstanbul'un tarihi ve kültürel dokusunun da önemli bir parçası. Karaköy’ün kozmopolit ve hareketli merkezinin ortasında bulunan Nusretiye Camii, hem huzur veren bir ibadet mekanı hem de tarihi bir hazine olarak ilgi görüyor. Caminin avlusu, sakin atmosferiyle şehir hayatının karmaşasından bir süre kaçmak isteyenler için adeta bir sığınak. Ayrıca caminin hemen yanında yer alan Tophane Çeşmesi ve Tophane-i Âmire binası da tarihi atmosferi tamamlıyor.

Konum Linki

16. Kemankeş Kara Mustafa Camii

Kemankeş Kara Mustafa Camii görünümü

17. yüzyıl Osmanlı İmparatorluğu döneminden Karaköy’de günümüze kalan başka bir tarihi hazinemiz de Kemankeş Kara Mustafa Camii. Dönemin önde gelen devlet adamlarından ve yetenekli okçularından Kemankeş Kara Mustafa Paşa tarafından yaptırılan cami, klasik Osmanlı mimarisinin zarif bir örneği. Caminin inşasında kullanılan kesme taşlar ve dikkat çekici mimari detaylar, yapıyı adeta bir sanat eseri haline getirmiş. Cami, hem mimari hem de tarihi açıdan büyük bir öneme sahip ve İstanbul'un zengin kültürel mirasının bir parçası.

Kemankeş Kara Mustafa Camii, Karaköy’ün yoğun ticaret ve sosyal yaşamının tam kalbinde yer alıyor. Tarih boyunca farklı kültürlerin ve dinlerin bir arada yaşadığı Karaköy’de tarihi cami, ortak bir kültürel mirası temsil ediyor. Caminin sakin avlusu ve huzur veren atmosferi ise hem halkın hem de turistlerin şehrin kalabalığından bir süre uzaklaşması için güzel bir ortam yaratıyor.

Konum Linki

17. Tophane-i Âmire Kültür ve Sanat Merkezi

Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Tophane-i Amire Kültür ve Sanat Merkezi'nin görünümü

Karaköy'ün önemli sanat merkezlerinden biri olan Tophane-i Âmire Kültür ve Sanat Merkezi, aynı zamanda Osmanlı döneminden kalan bir tarihi hazine. Osmanlı İmparatorluğu'nun önemli endüstriyel yapılarından biri olan Tophane-i Âmire binasının restore edilmesiyle açılan sanat merkezi, otantik atmosferiyle çok ilgi görüyor. 15. yüzyılın sonlarında II. Bayezid döneminde inşa edilen bina, uzun yıllar boyunca Osmanlı topçularının eğitim görmesi için kullanıldı. Günümüzde ise tarihi yapı, modern sanat galerileri ve kültürel etkinlikler için yenilenerek İstanbul'un kültürel yaşamına katkı sağlıyor. Tophane-i Âmire, mimari detaylar ıve tarihi dokusuyla zamanda bir yolculuk yaşatırken, aynı zamanda önemli çağdaş sanat eserlerine de ev sahipliği yapıyor.

Tophane-i Âmire’nin yüksek tavanlı salonları; sergiler, konserler, tiyatro gösterileri ve çeşitli kültürel etkinlikler için ideal bir ortam sunuyor. Sanat merkezi, hem yerel hem de uluslararası sanatçılara eserlerini sergileme fırsatı tanırken, ziyaretçilere de sanatın farklı dallarını keşfetme imkanı sağlıyor. Tophane-i Âmire Kültür ve Sanat Merkezi, sadece bir sanat mekanı olmanın ötesinde, İstanbul'un kültürel mirasını ve çağdaş sanat sahnesini bir araya getiren hareketli bir buluşma noktası.

Konum Linki

Giriş ücreti

  • Giriş ücretsiz

  • Etkinlikler için bilet fiyatları değişiklik gösteriyor

Açık olduğu saatler

  • Pazartesi hariç haftanın her günü 10.00-18.00 saatleri arasında açık.

Yazar Notu: Bazı etkinliklerde önceden rezervasyon veya bilet satın almak gerekebilir. Sanat merkezinde çocuklar için özel programlar ve etkinlikler düzenleniyor. Tophane-i Âmire, erişim engelli ziyaretçiler için uygun.

18. Karaköy Kahvaltıcılar Sokağı

Karaköy, tarihi ve kültürel hazinelerinin yanı sıra İstanbul’un en popüler kahvaltı mekanlarından bazılarına da ev sahipliği yapıyor. Karaköy Kahvaltıcılar Sokağı, sabahın erken saatlerinden itibaren canlı bir atmosfere sahip. Bu ünlü sokak, Karaköy’ün tarihi dokusuyla modern yaşamın harmanlandığı bir yer olarak hem İstanbullular hem de turistler için vazgeçilmez bir kahvaltı durağı. Karaköy Kahvaltıcılar Sokağı’nda birbirinden farklı konseptlere sahip birçok kafe ve restoran hizmet veriyor. Bu mekanlarda taze, organik ve yöresel ürünlerle hazırlanan zengin kahvaltı menüleri, keyifli bir kahvaltı deneyimi yaşatıyor. 

Karaköy Kahvaltıcılar Sokağı, sadece yemekleriyle değil, aynı zamanda samimi ve sıcak atmosferiyle de öne çıkıyor. Tarihi binaların arasında sokak sanatçıları ve canlı müzik eşliğinde kahvaltı yaparak, unutulmaz bir İstanbul deneyimi yaşayabilirsin. Hafta sonları özellikle çok yoğun olan sokak, kalabalık grupların ve ailelerin bir araya gelerek keyifli vakit geçirdiği bir sosyal buluşma noktası haline de gelmiş durumda. Karaköy Kahvaltıcılar Sokağı, İstanbul’un zengin gastronomik kültürünü keşfetmek ve güne lezzetli bir başlangıç yapmak isteyenlerin ilk uğraması gereken yer.

Konum Linki

Yazar Notu: Sokak boyunca sıralanan mekanlarda geleneksel Türk kahvaltısının vazgeçilmezleri olan peynir, zeytin, reçel çeşitleri, menemen ve taze simit gibi lezzetlerin yanı sıra aynı zamanda dünya mutfaklarından örnekler de tadabilirsin.

19. Galip Dede Caddesi

Karaköy’de tarihi ve kültürün buluşma noktalarından biri olan Galip Dede Caddesi, İstanbul’un en renkli ve kültürel açıdan zengin sokaklarından. Tophane'den başlayarak Galata Kulesi'ne kadar uzanan cadde, adını 19. yüzyılın ünlü Mevlevi şeyhlerinden Galip Dede'den alıyor. Tarihi boyunca önemli bir ticaret ve sanatın merkezi olan Galip Dede Caddesi, günümüzde de bu özellikleriyle çok ilgi görüyor. Galip Dede Caddesi, özellikle müzik aletleri satan dükkanları ve antikacılarıyla ünlü. Caddenin üzerinde yer alan Mevlevihane ise İstanbul'un en eski Mevlevihanesi ve benzersiz bir atmosfer sunuyor. Ayrıca Galata Kulesi'ne çıkan merdivenlerin başlangıç ​​noktası olan cadde, bu nedenle de oldukça hareketli. 

Galip Dede Caddesi'nin benzersiz atmosferiyle İstanbul'un kozmopolit ve tarihi dokusunu yansıtıyor. Caddenin iki yanındaki tarihi binalar, Osmanlı ve Avrupa mimarisinden izler taşıyor. Dar ve taş döşeli sokaklarda keyifli yürüyüşler yaparak zaman içinde bir yolculuk yapabilirsin. Günümüzde Galip Dede Caddesi; kafeler, sanat galerileri ve butik mağazalarıyla da Karaköy’de ilk uğraman gereken yerler arasında. 

Konum Linki

Yazar Notu: Özellikle akşam saatlerinde canlı müzik performanslarının sergilendiği şık mekanlarıyla da çok ilgi gören Galip Dede Caddesi'nde geceleri de eğlenceli zamanlar geçirebilirsin.

20. Yeraltı Camii

İstanbul'un en ilginç ve gizemli ibadet mekanlarından biri olan Yeraltı Camii’ni de Karaköy’de gezme şansı bulabilirsin. Asıl adı Kurşunlu Mahzen Camii olan tarihi yapı, Bizans döneminde inşa edilen bir yer altı mahzeninin üzerinde bulunuyor. 1757 yılında Osmanlılar tarafından camiye dönüştürülen yapı, şehrin diğer camilerinden oldukça farklı bir atmosfere sahip. Caminin yer altına inşa edilmiş olması, ona mistik bir hava katıyor ve adeta zaman içinde yolculuk yapma hissi yaratıyor. Karaköy Yeraltı Camii, kalın taş duvarları ve düşük tavanlarıyla, sıradan cami tasarımlarından çok farklı bir mimari güzellik sunuyor.

Caminin iç mekanında sade bir mihrap ve minber bulunurken, tavan ve duvarlardaki taş işçiliği de özellikle dikkat çekiyor. Yeraltı Camii, Bizans ve Osmanlı dönemlerinin atmosferlerinin bir arada yaşandığı nadir mekanlardan biri olduğu için tarih meraklılarının mutlaka önerdiğim bir eser. Yeraltı Camii, aynı zamanda İstanbul'un fethinden sonra Müslümanlar tarafından dönüştürülen ilk Bizans yapılarından biri olmasıyla da özel bir öneme sahip. Şehrin yoğun ve hareketli yaşamından uzaklaşmak isteyenler için huzurlu bir sığınak da sunan Yeraltı Camii, Karaköy'ün zengin kültürel mirasının önemli bir parçası.

Konum Linki

İstanbul’un tarihi ilçe ve semtlerini keşfetmeye devam ederken İstanbul’un tarihi yerleri yazımıza da mutlaka göz atmalısın.


ipekincir
İpek İncir
634 Yazı
Marmara Üniversitesi Reklam bölümünde yüksek lisans yaptı. Eğitimini tamamlamak için bir süre Londra’ya gitti. Otomotiv, sağlık, turizm sektörü gibi birçok farklı alanda içerik üretti. Şimdi ise Enuygun ekibinin bir parçası olarak seyahat yazıları yazıyor.
Yorum Yap
Yorumlar
Bu yazı için henüz bir yorum yapılmamış. İlk yorumu yapan sen ol.
Uzman Yazarlar

10 milyondan fazla kullanıcı, seyahatini Enuygun’la planlıyor!

Hemen İndir

App Store'dan

indirin

Google Play

'DEN ALIN

AppGallery

ile KEŞFEDİN