Türkiye’nin hangi bölgesine gidersen git, inanılmaz lezzetli ve özgün yemeklerle karşılaşırsın orası kesin. Ancak Karadeniz Bölgesi, Türk mutfağına özgün lezzetler katmak konusunda ilk sıralarda yer alıyor. Bölgeye has malzemelerle yapılan Karadeniz yemeklerini ülkemizin farklı şehirlerinde de birçok restoranda yapıyorlar ama yerinde yemenin tadı daha da güzel oluyor. Sanırım bölgenin kendine has atmosferi ve tertemiz havasıyla ilgili bir durum. Bir sonraki Karadeniz seyahatinde neler yiyebileceğini planlamak için seni yazıya davet ediyorum.
Çok önemli not: Bu yazıyı açken okumamanı öneririm. Yoksa kendini buzdolabının önünde bulabilirsin :)
Yazının başlığını okurken aklına ilk olarak hamsili pilav gelmiştir diye düşünüyorum. Karadeniz denince akla ilk gelen yemek genelde hamsili pilav oluyor. Ünü tüm Türkiye’yi etkisi altına alan hamsili pilavı yemesi oldukça keyifli. İnsanın yedikçe yiyesi geliyor. Çıtır çıtır hamsileri kesersin, içinde tereyağı bol, kuş üzümü ve dolmalık fıstıklı mis gibi bir pilav ve tabii ki daha fazla hamsi çıkar. Tam o an bile insanın karnını doyurmaya yeter ve hatta tok olsan bile acıktırır. Sanırım daha fazla devam edemeyeceğim hamsili pilav yemeye gidiyorum :)
Ülkemizin her köşesinde farklı tarzlarda yapılan köfteler bulabilirsin ama Akçaabat köftesinin lezzeti gerçekten unutulmayacak cinsten. Öyle lezzetli ki Akçaabat ilçesinin adını ülkemizin dört bir yanına duyurmuş. Köftenin etkileyici tadı ise sarımsaktan geliyor. Kıyma, peksimet, tuz ve karabiberin yanına sarımsak ekleyip evde de kolayca deneyebilirsin ama bana sorarsan Akçaabat köftesini yerinde yemek için bir Trabzon uçak bileti alınır.
Artık ülkemizin geneline mal olmuş bir lezzete geldi sıra. Karadeniz’in o dillere desten mıhlaması günümüzde her kahvaltıcıda bulabileceğimiz bir tada dönüşse de tabii ki her yer memleketindeki gibi yapamıyor. Birçok farklı yerde mıhlama denedim ve denediklerim arasında beğendiklerim de oldu. Ancak mis gibi tereyağı ve kolot peyniri ile yapılan mıhlamayı yerinde yemeden farkı anlamak biraz zor. Zaten Karadeniz’de mıhlama yiyip döndükten sonra aklındaki mıhlama tadı hep en güzeli kalsın diye başka bir yerde yemek istemiyorsun.
Şimdi geldik, önemli bir tartışma konusuna. Genelde mıhlama ve kuymak birbiriyle karıştırılırlar. Hatta genelde aralarında fark için yörelerdeki söyleyiş farklılığı açıklaması yapılır. Evet Trabzon ve çevresinde kuymak, Rize ve çevresinde ise mıhlama tercih edilir orası doğru ama ikisinin arasındaki tek fark bu değil. Peki mıhlama ve kuymak arasındaki asıl fark ne? Aslında içindeki malzemelerin oranı temel fark. Kuymakta yıldız malzeme mısır unu olmalıyken mıhlamada ise en baskın malzeme peynir olmalı. Eveet bu farkı da öğrendiğimize göre artık bir kuymak yeme vakti gelmiş olmalı.
Karalahana, Karadeniz Bölgesi’nde mutfakların olmazsa olmaz sebzesi. O yüzden tabii ki de en meşhur yemekler listesinde karalahana çorbasına yer vermem gerekiyordu. İnce kıyılmış karalahana, mısır unu var barbunya katılarak pişiriliyor. Yanına bir de sıcacık mısır ekmeği olunca tadına doyulmaz bir çorba oluyor. Sadece bu çorbayı mısır ekmeği eşliğinde tüketerek karnını doyurabilirsin.
Ee karalahana çorbasından bahsettik, karalana sarmasından bahsetmezsek olmaz. Sarmanın tüm sebzelerle yapılan hali çok güzel ama karalahana sarmasının tadı bir başka. Kıyma, soğan, maydanoz, pirinç, dereotu ve kuru naneyle harika bir iç hazırlanıyor ve maharetli eller karalahanaları sarıyorlar. Emekle hazırlanan koca bir tencere karalahana sarmasını yemek ne kadar keyifli oluyor sen düşün.
Karadeniz Bölgesi, turşularıyla meşhur. Hiç tahmin edemeyeceğin şeylerle bile turşu yapabiliyorlar. Turşu kavurması yemeği ise fasulye turşusu ile yapılıyor. Açıkçası ben Karadeniz’de bu yemeği yemeden önce fasulye turşusu yapıldığını bilmiyordum. O yüzden bana çok ilginç gelmişti. Eğer sen de daha önce hiç duymadıysan senin için de ilginç bir bilgi oldu. Sen de Karadeniz’e gidersen ince kıyılmış soğan, sarımsak ve baharatlarla kavrulan fasulye turşusundan oluşan bu yemeği mutlaka tatmalısın.
Hoşkıran kavurması, Ordu yöresinden tüm Karadeniz’e yayılmış bir lezzet. Hoşkıran otu adı verilen ot, genelde nemli yerlerde ve mısır tarlalarında yetişiyor. Ordulular bu otu mide ile ilgili rahatsızlıkların tedavisi için de kullanıyorlar. Soğanla birlikte kavrulan hoşkıran otu baharatlarla lezzetlendiriliyor. Tabii ki yanına mısır ekmeği eşlik ediyor.
Sinop mantısı, artık ülkemizin birçok farklı şehrinde mantıcılarda ya da lokantalarda bulunabiliyor ama yerinde yemenin keyfi ayrı. Sinop yöresinin bu meşhur mantısı genelde yarısı cevizli yarısı da yoğurtlu olarak servis ediliyor ama aslında orijinal hali cevizli diyebiliriz. Mantı sarımsaklı yoğurt olmadan yenmez diyenler için tabağı ortadan ikiye bölüp öyle servis ediyorlar. Genelde de önce yoğurtlu tarafın sonra da cevizli tarafın yenmesini öneriyorlar. Cevizli tarafın tadının daha güzel olduğu için sonradan yoğurtlu kısmını yerseniz beğenmezsiniz diyorlar. Valla ben Sinoplulara katılıyorum. Sen de hemen bir Sinop uçak bileti al ve dene bakalım hangisini seveceksin.
Karalahana kadar pazı da Karadeniz mutfağında çok sık kullanılan bir sebze. Pazı sarması da çok fazla evde sofraları şenlendiriyor. Genelde ise pazılı kaygana çok fazla yapılıyor. Kaygana ne ola ki diyecek olursan kaygana aslında omlete benziyor diyebiliriz. Mısır unu ile yapılan bir krep olduğunu da söyleyenler çıkacaktır. Pazı ve nane konulunca inanılmaz güzel bir lezzete dönüşüyor. Bir kez tattın mı her öğünde yemek isteyeceksin.
Börek deyince hepimizin aklına tuzlu bir lezzet geliyor aslında ama Karadeniz’in meşhur lezzeti Laz böreği bir tatlı. İncecik baklava yufkaları arasına konan muhallebiyle yapılan tatlıya bir de şerbet dökülüyor. Muhallebili baklava gibi düşünebilirsin ama böyle diyerek lezzetini küçümsemek istemem. Ayrıca içine kıyılmış fındık, üstüne de pudra şekeri serpilince daha da güzel oluyor.