Avrupa’nın en güvenli ülkesi olarak bilinen İsviçre her sene binlerce turiste ev sahipliği yapıyor. İsviçre kartpostallara konu olan köyleri, buzul gölleri, yemyeşil vadileri, dünyaca ünlü çikolatası ve elbette ihtişamlı Alpler’i ile doğa tutkunları için son derece cazip bir durak olmayı başarıyor. İsviçre’de görmen gereken 50 yere geçmeden önce İsviçre’ye seyahat edeceklerin merak ettiği birkaç soruyu cevaplayalım.

İsviçre’nin para birimi nedir?

İsviçre para birimi olarak İsviçre Frangını kullanıyor. Seyahate çıkmadan önce Türkiye’den temin edebilirsin. Yazımızın yazıldığı tarihte 1 İsviçre Frangı 35 TL ediyor.

İsviçre’den hediye olarak ne alınır?

İsviçre’den sevdiklerine ve kendine dünyaca ünlü olan İsviçre çikolatası alabilirsin. Saat konusunda da adından sık sık bahsettiren İsviçre’ye gitmişken saatlere de göz atmanı öneriyoruz.

İsviçre’ye hangi ayda gidilir?

Bize göre İsviçre’nin en güzel zamanı nisan-ekim arasındaki aylar. Seyahatin tadını sonuna kadar çıkarabilir, görmen gereken her yeri keşfedebilirsin.

1. Jet d'Eau Fıskiyesi

suların gökyüzüne yükseldiği jet deau fiskiyesi şehir görünümü

Rhone Nehri ve Cenova Gölü arasında konumlanan Jet d’Eau, 1 saniye içerisinde yaklaşık 500 metre civarında suyu 140 metre yukarıya çıkarabiliyor. Toplamda iki pompa sayesinde oluşturulan bu etkileyici sistem, şehrin pek çok noktasında görülebiliyor. Suların adeta gökyüzüne doğru süzülmesi, estetik açıdan oldukça etkileyici bir görüntünün doğmasına neden oluyor.

Söz konusu sistemi bizzat yerinde izleme deneyimini kaçırmamalısın. Cenevre’nin sembollerinden olan Jet d’Eau, “su jeti” anlamında kullanılıyor. Dünyanın en büyük çeşmesi olarak öne çıkan Jet d’Eau, 1891 senesinde inşa edilmiş. Her sene milyonlarca turistin ziyaret ettiği çeşmeden akan sular, 1951 senesine kadar içme suyu olarak da kullanılmış.

Konum Linki

2. Bern Tarih Müzesi

bern tarihi muzesi dış görünümü

İsviçre tarihine önemli oranda ayna tutan Bern Tarih Müzesi’ni dolaşmak adına ciddi düzeyde zaman ayırman gerekiyor. Başkentin en önemli müzesinde Einstein’a özel olarak ayrılmış bir bölüm yer alıyor. Ünlü bilim insanının Görelilik Teorisi’ni Bern’de yaratmasından dolayı şehirde Einstein’a dair birçok figürle karşılaşmak olası. Tasarım aşamasında Andre Lembert imzası olan binanın inşası 1894 senesine dek uzanıyor.

İlk başta “İsviçre Ulusal Müzesi” olarak tasarlanmış olan yapının mimarisinde 15’inci yüzyıla ait kalelerden esinlenilmiş. Bu arada müzeye yapılan ek bina da 2009 senesinden bu yana ziyaretçilerle buluşuyor. Müzede ağırlıklı olarak Bern tarihine dair çeşitli koleksiyonlar ön plana çıkıyor. Muri heykelcik grubu, Bern Tarih Müzesi’nde en çok dikkat çeken eserler arasında bulunuyor. Müzede toplamda 500 bin civarında nesne söz konusu. Bern Müzesini gezmeye başlamak için İsviçre uçak bileti linkine tıklayarak bavulunu toplamaya başlayabilirsin.

Konum Linki

Giriş ücreti

  • Kişi başı 13 CHF

Açık olduğu saatler

  • Her gün 10.00 ile 17.00 saatleri arasında ziyaret edilebilir.

3. Bundeshaus

bundeshaus dış görünümü

Bern’de yer alan bu tarihi parlamento binası, ulusal anıt niteliğinde. Rönesans mimarisine göre inşa edilen Bundeshaus’un hemen önünde toplamda 26 çeşme yer alıyor. Bu çeşmeler, İsviçre kantonuna özel olarak tasarlanmış. Parlamentonun içerisinde, kantolara yönelik süslemeler söz konusu. Bundeshaus’un önünden Aaare Gölü ve Bernese Alpleri net şekilde görülebiliyor. 1902 senesinde gerçekleşen Ulusal Konsey’e ev sahipliği yapan binanın; Bakanlıklar, Kütüphane, Federal Başbakanlık ve Eyalet Hükümeti gibi özel bölümleri bulunuyor.

Konum Linki

4. Pfannenstiel Zürih

pfannenstiel zurih yeşil ağaçlar doğa manzarasıyla

İsviçre’nin en ünlü dağlarından biri olan Pfannenstiel Zürih, kent merkezine 15 km uzaklıkta. Bu isim aynı zamanda dağın olduğu bölge içinde kullanılmakta. Bu arada “pfannenstiel” sözcüğünün, yöresel dilde “tava sapı” anlamına geldiğini hemen belirtelim. Doğa yürüyüşü yapmak isteyenlerin sıkça ziyaret ettiği Pfannenstiel Zürih, tarihi bir gözetleme kulesine de sahip.

Normalde Bachtel Dağı üzerinde yer alan bu kule, 90’lı yılların başında buraya taşınmış. Pfannenstiel Zürih bölgesinde yapacağın doğa yürüyüşleri esnasında Zürih Gölü’nü görmek de mümkün. Yürüme yolu üzerinde Tobelbach Deltası dışında Friedberg Kalesi’ne dair kalıntılarla karşılaşabilirsin.

Konum Linki

Yazar Notu: Yürüyüş yolu toplamda 11 km sürüyor. Bu nedenle yolculuğa uygun bir ayakkabı tercih etmelisin.

5. Rosengartan

rosengartan şehir görünümü

Nydeggbrücke Köprüsüne yakınlığı ile bilinen Rosengarten, bölgenin en popüler parklarından biri durumunda. Köprüden sonra kısa bir yürüyüş neticesinde ulaşabileceğin park sayesinde şehri geniş bir açıdan izlemen mümkün. Girişin ücretsiz olduğu Rosengarten, tabiat fotoğrafları çekmek için de harika fırsatlar sunuyor. Cenevre sınırları içerisinde yer alan bu doğal alanda özellikle sakuraların meşhur olduğunu vurgulayalım. Sakuraların açtığı zamanlarda bu eşsiz görüntüye tanıklık etmek isteyen turistler, Rosengarten Parkı’nda toplanıyor. Ülkede sakura çiçeklerinin göründüğü diğer bir yer ise Frick Vadisi.

Konum Linki

6. CERN-Avrupa Nükleer Araştırma Merkezi

cern avrupa nukleer arastirma merkezi dış görünümü

Sıra geldi İsviçre’nin her açıdan gurur duymakta haklı olduğu yerlerden birine. CERN – Avrupa Nükleer Araştırma Merkezi, dünya çapında bilim insanlarının girişimiyle geçtiğimiz yüzyılın ortalarında kuruldu. Lozan şehrinde organize edilen Avrupa Kültür Konferansı'nda CERN ile alakalı ilk fikirler olgunlaştı. 1952 senesinde resmi olarak açılan CERN’e dair kuramsal altyapı çalışmaları Danimarka’da gerçekleşti.

Buranın temel çalışma alanı parçacık fiziği olduğu için bugün itibarıyla kimi kaynaklarda “Parçacık Fiziği Laboratuvarı” adıyla da geçebiliyor. Parçacık fiziği laboratuvarı konusunda dünyanın en büyüğü olan CERN- Avrupa Nükleer Araştırma Merkezi’nin kuruluşunda toplamda 11 ülkenin girişimi söz konusu. Bölgenin savaşsız bir yer olması, İsviçre’nin merkez olarak seçilmesinde etkili olmuş. CERN içerisinde “Parçacık Evreni Sergisi” adlı bir sergi, sene boyunca ziyaret edilebiliyor. Sergi esnasında hem Fransızca hem de İngilizce olarak hazırlanan belgeseller ziyaretçilere eşlik ediyor.

Konum Linki

Giriş ücreti

  • Ücretsiz

Açık olduğu saatler

  • Her gün 08.30 ile 17.30 saatleri arasında ziyaret edilebilir.

7. Paul Klee Galerisi

paul klee galerisi engebeli bina dış görünümü

Paul Klee Galerisi, İsviçre’nin en büyüleyici sanat galerileri arasında yer alıyor. Bern şehrindeki galeri, Paul Klee’nin pek çok eserini bünyesinde barındırıyor. Galeriye ev sahipliği yapan bina, engebeli yapısından kaynaklı olarak şehrin en ikonik noktalarından biri olarak kabul görüyor.

Hem mimar Renzo Piano tarafından tasarlanan bu ilginç binayı hem de Paul Klee’nin resimlerine tanıklık edebilirsin. 1900’lü yılların en popüler ressamlarından biri olan Paul Klee’nin toplamda 10 binin üzerinde resim ya da çizimi söz konusu. Galeride ünlü sanatçının eserlerinin yarısına yakını sergileniyor.

Konum Linki

Giriş ücreti

  • Kişi başı 20 CHF

Açık olduğu saatler

  • Pazartesi günü dışında 10.00 ile 17.00 saatleri arasında ziyaret edilebilir.

8. Zürih Gölü

zurih golu çevresinde yer alan konutlar ve üzerinde bulanan köprü

Sadece İsviçre’nin değil aynı zamanda tüm dünyanın en meşhur göllerinden biri olan Zürih Gölü, manzarası ile öne çıkıyor. Gölün tadını çıkarmak adına sen de tekne turlarına dahil olabilirsin. Zürih’in güney kısmında yer alan gölün içerisinde iki ayrı ada bulunuyor. Kutsal Roma Germen İmparatorluğu zamanında ticaret açısından büyük bir öneme sahip olan göl, 1800’lü yılların ortalarına dek yolcu taşımacılığında da aktif olarak kullanılmış.

Öte yandan göldeki suların bir dönem çekilmesi ile beraber kazık temelli evlerin varlığı keşfedilmiş. Gölde tarih öncesi dönemlere dair pek çok ize rastlanmış. Zürih Gölünün üstünde çok sayıda feribot ve yolcu gemisi hala aktif olarak işlemeyi sürdürüyor. Göl çevresinde piknik ve yürüyüş yapmak, göl içerisinde ise rüzgar sörfü, kürek ve su kayağı yapmak mümkün.

Konum Linki

9. Aare Nehri

aare nehri muhteşem görünümü ve yeşil ağaçları

İsviçre denildiği zaman göllere ve nehirlere özel bir vurgu yapmamız gerekiyor. Ülkenin her bir yanında muhteşem manzaralar sunan doğal göl ve nehirlerle karşılaşabilirsin. Bu nehirlerden biri olan Aare Nehri, Eski Şehir bölgesinde yer alıyor. Yaz mevsiminde gölü ziyaret eden turistler, nehrin birçok noktasında yüzebiliyor. Nehrin serin sularına kendini bırakan kişi sayısı azımsanmayacak düzeyde.

Aare Nehrinin hemen orta kısmında Interlaken adında bir kasaba yer alıyor. Zaten Interlaken sözcüğü de “iki nehrin arasında” anlamına sahip. Aare Gölü, Thun ile Brienz arasındaki devasa alanı kaplıyor. Bu arada Aare Nehrinin, Ren Nehri’nin bir kolu olduğunu hatırlatalım. Alp Vadisi’ne akan nehir, toplamda 280 km’lik bir uzunluğa sahip.

Konum Linki

10. St. Pierre Katedrali

st pierre katedrali dış görünümü

Cenevre’de yer alan St. Pierre Katedrali, gotik mimariden esintiler sunmakta. Yapımı 1252 senesinde tamamlanan yapı, tarihsel süreç içerisinde ciddi düzeyde bir değişime uğramış. 1500’lü yılların başından bu yana reform kilisesine ait olan St. Pierre Katedrali, Eski Şehir bölgesini tepe alanında konumlanıyor. Bu durum, ziyaretçilere aynı zamanda panoramik bir manzara olanağı sunuyor.

St. Pierre Katedrali’nin içerisinde oldukça büyük bir sit alanı yer alıyor. 16’ncı yüzyılda kullanılan ahşap sandalye, günümüzde hala mevcut. Bu sandalyeyi reformist lider John Calvin'in kullandığı tahmin ediliyor. Özel mimarisinden dolayı kilisede sene boyunca konser etkinlikleri organize ediliyor.

Konum Linki

11. Kapell Köprüsü

nehir üzerinde bulunan kapell koprusu

Bölgede “Kapellbrücke” adıyla bilinen Kapell Köprüsü, İsviçre’nin Luzern kentinde bulunuyor. Bu küçük ve şirin şehrin sembollerinden olan tarihi köprü, aynı zamanda Aziz Petrus Şapeli’ne de oldukça yakın. Ortaçağ’dan esintiler sunan Kapell Köprüsü, her yıl milyonlarca turist tarafından ziyaret ediliyor. Üstü kapalı olan köprünün iç bölümünde yer alan resimleri mutlaka yakından incelemelisin. 1333 senesinde Reuss Nehri’ne inşa edilen köprü, bir anlamda Eski Şehir ve Yeni Şehir arasında bağlantı kuruyor. Kapell Köprüsünün günümüzdeki uzunluğu yaklaşık olarak 170 metre civarında. Restorasyon öncesinde köprü uzunluğunun 200 metreden fazla olduğu biliniyor.

Konum Linki

12. İngiliz Bahçesi

ingiliz bahcesi isvicre içerisinde bulunan yeşillikleri ve park alanları

Cenevre şehrinde yer alan meşhur İngiliz Bahçesi, Jet d’eau’nun hemen karşısında yer alıyor. Bu turistik park, aynı zamanda bölge halkı tarafından da sıklıkla kullanılıyor. Açılışı 1862 senesine dek uzanan İngiliz Bahçesi, zaman içerisinde geliştirilmiş ve bugünkü formuna ulaştırılmış.

Eski adı Pont “Du Mont Blanc” olan parkın en önemli özelliği, içerisinde yer alan hiçbir ağaç ya da çiçekte kimyasal madde kullanılmaması. İngiliz Bahçesi’nin huzur veren atmosferinde dolaşırken Çiçek Saati, Anıtsal Çeşme gibi destinasyonları da inceleyebilirsin. Şehrin en işlek caddesine komşu olması, İngiliz Bahçesi’nin her daim kalabalık olmasında etkili bir unsur diyebiliriz.

Konum Linki

13. Grossmünster

grossmunster nehir üstünde  ikiz kuleleri ile meşhur bir kilise

13.yy’da İsviçre’nin Zürih şehrine kazandırılan Grossmünster, özellikle ikiz kuleleri ile meşhur bir kilise. Nehrin üstünde konumlanmasından dolayı pek çok yerden görünen Grossmünster, 1936 senesinde önemli bir restorasyondan geçmiş. Tarihi kilisenin kule bölümüne çıkabilir ve şehir manzarasının tadını sevdiklerinle beraber çıkarabilirsin. Bu arada ikiz kulelerin en tepesine çıkmak adına tam 187 adet basamağı aşmak zorundasın. Bölgede “Büyük Manastır” adıyla da bilinen Grossmünster, Zürih Gölü ile Limmat Nehrini en güzel gören yerlerden biri durumunda.

Konum Linki

14. Jungfrau Dağı

jungfrau dagi arasından geçen tren

Bern Alpleri’nde yer alan Jungfrau Dağı, İsviçre’de mutlaka görmen gereken yerler arasında. Uraı özellikle yürüyüş ve tırmanış sevenler için oldukça ideal bir orta sunuyor. Bu arada dağdaki yürüyüş rotalarında muhteşem şelaleler seni selamlayacak. Jungfrau sözcüğü “bakire” anlamına geliyor. Dağı gezdiğinde neden böyle bir isme sahip olduğunu hemen anlayabilirsin. Toplamda 4158 metrelik bir yüksekliğe sahip olan Jungfrau Dağı, aynı zamanda Bern Alpleri’nin en büyük 3’üncü dağı durumunda. Unesco tarafından Dünya Mirası Listesine dahil edilen bu tabiat güzelliği, Eiger ve Mönch Dağları’na da komşu.

Konum Linki

15. Eski Şehir Merkezi (Alstadt)

eski sehir merkezi alstadt görünümü

Alstadt ismiyle de bilinen Eski Şehir’in merkez bölgesi, turistlerin tam anlamıyla buluşma yeri. Bern şehrini keşfetmek adına en uygun rotaların bu bölgede olduğunu net şekilde ifade etmeliyiz. Adeta canlı bir tarih dersi sunan Alstadt, özellikle nehre kıyısı olan bölgesiyle ön plana çıkıyor. Mimarisiyle sende hayranlık duygusu uyandıracak çok sayıda bina ile bu alanda karşılaşabilirsin. Bilhassa da Alstadt’ın katedralleri ile meşhur olduğunu belirtmeliyiz. Parlamento Binası, Saat Kulesi gibi yerleri de içine alan Alstadt, aynı zamanda alışveriş yapmak için de sayısız seçenek sunuyor.

Konum Linki

16. Brienz Gölü

brienz golu yerleşim yerleri görünümü

Bern şehrindeki Brienz Gölü, Alpler içerisinde konumlanıyor. Doğal bir göl olan Brienz Gölü, 14 km’lik bir uzunluğa sahip. Gölün maksimum derinliği ise 260 metre civarında. Denizden yüksekliği 564 metre olan Brienz Gölü, yapılacak aktiviteleri ile turistlerin gözdesi durumunda. Özellikle gölün turkuaz rengine ve Alp Dağları’nın olağanüstü manzarasına şahitlik etmek isteyen ziyaretçiler, buradaki tekne turlarını değerlendirebiliyor.

Gölde tekne kiralamak şehrin en eski aktivitelerinden biri durumunda. Öyle ki 1839 senesinden bu yana göl üzerinde düzenli olarak tekne turları düzenleniyor. Tekne gezisi içerisinde Brienz kasabası ve Giessbach Şelalesi gibi duraklar da yer alıyor. Bu arada Brienz Gölünün olduğu alanda lezzetli menüler sunan balık restoranları yer alıyor.

Konum Linki

17. Kunsthaus Zürih

kunsthaus zurih dış görünümü

Avrupa kıtasının en gözde sanat müzeleri arasında yer alan Kunsthaus, esasen 1787 senesinde oluşturulmuş. Yapımında Zürih Sanat Topluluğu’nun imzası olan Kunsthaus Zürih, 1910 senesinden sonra ziyaret edilebilir duruma getirilmiş. Ev sahipliği yaptığı koleksiyon ile Norveç’te yer alan sanat müzesi ile mukayese edilen Kunsthaus Zürih, dünya çapındaki ressamların eserlerini bünyesinde barındırıyor.

Zürih Sanatevi ya da Alm Kunsthaus gibi isimlerle de bilinen müzede Ortaçağ döneminden modern çağa dek geniş bir zaman aralığına odaklanılıyor. Van Gogh’tan Claude Monet’e kadar çok sayıda sanatçının eserlerini inceleme şansı bulabilirsin. 2012 senesinde yapılan genişletme çalışmaları ile beraber müzenin kapladığı alan 13 bin metrekareye çıkmış durumda.

Konum Linki

Giriş ücreti

  • Kişi başı 25 CHF

Açık olduğu saatler

  • Pazartesi günü dışında 10.00 ile 18.00 saatleri arasında ziyaret edilebilir.

18. Bern Mavi Göl

bern mavi gol çevresinde bulunan yeşil ağaçlar

İsviçre’de göl ve nehirlerin her açıdan ne denli önemli olduğunu söylemiştik. Her biri tabloları andıran güzellikte olan göller, İsviçre turizminin de odak noktasında yer alıyor. Ülkede mutlaka ziyaret etmen gereken göllerden biri olan Bern Mavi Göl, beklentileri fazlasıyla karşılıyor. Orijinal adı “Blausee” olan göl, yeraltı sularından besleniyor.

Bern Mavi Göl öylesine temiz ve berrak ki derinliği 12 metreyi bulmasına rağmen gölün dibini rahatlıkla gözlemlemek mümkün. Mavi ve yeşil tonlarının dansına tanıklık edebileceğin göl, fotoğraf meraklılarına önemli bir malzeme veriyor. Toplamda 16 dönümlük bir alana yayılan gölün çevresinde 20 hektarlık bir doğa parkı söz konusu. “Blausee Tabiat Parkı” adı verilen bu alanda piknik yapılabiliyor.

Konum Linki

19. Cenevre Botanik Bahçesi

cenevre botanik bahcesi dış görünümü

Cenevre şehrinde yer alan Botanik Bahçesi, ağırlıklı olarak Kuzey Amerika ve Asya bölgesinden getirilen bitkilerle dikkat çekiyor. Çok farklı çiçek türlerine tanıklık edebileceğin bu devasa bahçe, kendi içerisinde üç ayrı bölümden oluşuyor. Bu bölümler; Palmiye Evi, Çöl Evi ve Fern Evi olarak adlandırılmış.

Cenevre Botanik Bahçesinin yer aldığı alanda aynı zamanda konservatuar binası da bulunuyor. Botanik ile alakalı yayınlar bu alandaki kütüphanede arşivleniyor. Bu arşiv, yaklaşık 300 yıllık bir döneme ait verileri bünyesinde barındırıyor. Cenevre Botanik Bahçesinde toplamda 12 bin civarında bitki türünden söz etmek mümkün. Cenevre Botanik Bahçesini haftanın her günü ücretsiz bir şekilde ziyaret edebilirsin.

Konum Linki

20. Schilthorn Zirvesi

schilthorn zirvesi tırmanan yol görünümü

Bern Alpleri’nde bulunan Schilthorn Zirvesi, yaklaşık olarak 3000 metre civarında bir rakıma sahip. Zirveye özel bir teleferikle çıkılabiliyor. Buraya çıktığında aynı zamanda Mürren Köyünü de ziyaret edebilirsin. Tam olarak Lauterbrunnen adı verilen bölgeye bağlı olan zirve, bölgedeki onlarca zirveyi 360 derecelik bir açıyla görme şansı sunuyor.

Kış aylarında zirvenin tepesinden aşağıya doğru özel kayak yarışları organize ediliyor. Bölge, dünyanın en uzun yokuş aşağı kayak yarışı pisti olarak geçiyor. Bu arada zirvede kendi etrafında dönen oldukça ilginç bir restoran söz konusu. Bu 360 derece dönen restoranı sinema severler, 1969 senesinde gösterime giren James Bond filminden de anımsayabilir.

Konum Linki

21. Fraumünster Kilisesi

fraumunster kilisesi dış görünümü

Zürih şehrinde yer alan Fraumünster Kilisesi, “Kadınlar Kilisesi” anlamına geliyor. Şantiyesinde vitraylı pencerelerin yer alması, burayı daha da özel kılıyor. Bu rengarenk pencereler, birbirinden farklı zaman dilimlerinde gerçekleşen efsaneleri sembolize ediyor.

Fraumünster Kilisesinin bir diğer ilgi çeken kısmı ise mavi renkli kulesi. Bu kule sayesinde Zürih şehrini panoramik bir açıdan görmen mümkün. Fraumünster Kilisesi’nin kuruluş sürecine dair pek çok efsaneden söz ediliyor. 9’uncu yüzyıldan kaldığı düşünülen kilise, ilk dönemlerde “Monasterium Thuricense” adıyla anılıyormuş. 1524 senesinden bu yana ise günümüzdeki ismiyle anılıyor.

Konum Linki

22. Zürih Opera Binası

zurih opera binası dış görünümü

Zürih’in ikonik binalarından biri olan Zürih Opera Binası, 19’uncu yüzyılda inşa edilmiş. Çeşitli kafileler için burada düzenli olarak kültür turları organize ediliyor. Sen de Zürih’e geldiğinde mutlaka bu tip turlara dahil olabilir ve opera binasını tüm yönleriyle tanıma şansı bulabilirsin. Sechselautenplatz Meydanı içerisinde bulunan Zürih Opera Binası, 1891 senesinden bu yana aktif şekilde kullanılıyor. Hala da çok sayıda tiyatro, bale ve opera etkinlikleri için kullanılmakta.

Bu etkileyici binanın 2019 senesinde “Uluslararası Opera Endüstrisi” tarafından en iyi opera binası olarak seçildiğini belirtelim. Yakın zaman önce gerçekleştirilen restorasyonla beraber binada Neo-klasik mimari tarza bürünen Zürih Opera Binasının ana salonu toplamda 1200 kişiyi ağırlıyor.

Konum Linki

23. Zurich Zoo (Hayvanat Bahçesi)

zurich zoo hayvanat bahçesi iç mekan görünümü

Zoo Zurich ya da bir başka deyişle Zürih Hayvanat Bahçesi, Avrupa kıtasının en iyi koşullara sahip hayvanat bahçelerinden biri olarak öne çıkıyor. İsviçre’nin en köklü 3’üncü hayvanat bahçesi olan Zurich Zoo’nun kuruluşu 1929 senesine uzanıyor. İçerisinde toplamda 300’den fazla hayvan türünü ziyaret etmen mümkün.

Toplamda 2200 canlının doğal yaşamlarına oldukça yakın bir atmosferde yer alması, burayı kesinlikle gidip görmeye değer kılıyor. Hayvanat bahçelerinde kolay kolay görülmeyen penguenler, buranın adeta ilgi odağı. Ayrıca Zurich Zoo’da özel bir yağmur ormanı alanı olduğunu da söyleyelim. Bu arada Zurich Zoo, “Galapagos kaplumbağaları” adı verilen ender türü yetiştirmeyi başaran ilk Avrupa kurumu durumunda.

Konum Linki

24. Ren Şelalesi

ren şelalesi yukarıdan görünümü

Schaffhausen bölgesinde yer alan Ren Şelalesi, toplamda 23 metrelik bir uzunluğa sahip. Avrupa kıtasının en geniş ova şelalesi olarak kabul edilen bu şelaleler, heybetli görünümleri ile hayranlık uyandırıyor. Ren Nehri üzerinde gerçekleştirilen özel tekne turlarının tamamı, seni şelalelerin olduğu alana götürecektir. Şelalelere çok daha yakından bakmak adına dağ yamacında konumlanan merdivenleri kullanman gerekiyor. 150 metrelik genişliği olan Ren Şelalelerinin büyüklüğü karşısında büyüleneceğinden emin olabilirsin. Şelale kenarında ziyaretçilerin oturup dinlenebilecekleri, rahat bir açıdan fotoğraf çekebilecekleri harika bir yeşillik alan bulunuyor.

Konum Linki

25. Gelmer Finiküleri

gelmer finikuleri raylı ulaşım ağı

Bern kentinde yer alan Gelmerbahn Finiküleri, oldukça popüler olan bir raylı ulaşım hattı. 100 yıl kadar önce inşa edilen Gelmerbahn Finiküleri, 2001 senesine kadar farklı amaçlarla kullanılmış. 2001 senesinden sonra ise halkın kullanımına açılmış.

Toplamda 1 km’lik bir parkur uzunluğuna sahip olan Gelmerbahn Finiküleri, eğim oranıyla fark yaratıyor. Gelmerbahn’daki eğim oranı %106 şeklinde hesaplanmış. Bu anlamda Avrupa’nın en dik demiryolları arasında kendine yer buluyor. Saniyede 2 metrelik bir yol kateden Gelmerbahn Finiküleri’nde bir yolculuk 10 dakika sürüyor.

Konum Linki

26. Rhaetian Demiryolu

alp dağları arasında muhteşem manzarasıyla rhaetian demiryolu

İtalya ve İsviçre gibi iki önemli Avrupa ülkesini birbirine bağlama işlevine sahip olan Rhaetian Demiryolu, yolculuk boyunca Alp Dağları’ndan harika manzaralar sunuyor. Bu nedenle de turistlerin en çok tercih ettiği ulaşım hatlarından biri olmayı başarıyor. İsviçre doğası denildiği zaman akıllara sadece Alp Dağları’nın gelmesi de büyük bir haksızlık olabilir. Zira bu yolculuk boyunca çok sayıda dağ, köprü, vadi, göl ve nehir manzarası seni bekliyor olacak.

Bizdeki Doğu Ekspresini anımsatan bu yolculukta, panoramik pencereler, yolcuların manzarayı çok daha kolay şekilde izlemesine yardımcı oluyor. Ülkenin en eski kentlerinden biri olan Chur ile başlayan yolculukta Tirano, Davos, Sois ve St Moritz gibi bölgeleri keşfedebilirsin.

Konum Linki

27. Konstanz Gölü

konstanz gölü park edilen tekneler

Avrupa’nın en büyük gölleri arasında gösterilen Konstanz Gölü, Almanya ve İsviçre sınırlarına da oldukça yakın. Avrupa kıtasının en büyük üçüncü gölü olan Konstanz Gölü, açık hava etkinliklerine ilgi duyanlar için oldukça cazip bir yer. Bu alanda tekerlekli patenden bisiklete, yürüyüşten su sporlarına kadar pek çok aktivite yapılabiliyor. Bavyera bölgesine sadece 18 km uzaklıkta olan gölün en dar kısmı 255 metre. Yüzey rakımı 400 metreye yaklaşan gölde düzenli olarak tekne turları organize ediliyor. Bu arada göldeki su içme suyu olarak da kullanılıyor. Göl çevresinde süslü evlerle dikkat çeken kasabalara da uğrayabilirsin.

Konum Linki

28. Oberhofen Kalesi

oberhofen kalesi dış görünümü

Geçmişte 4. Walter von Eschenbach’a ait olan Oberhofen Kalesi, günümüzde bağımız bir oluşum olan Oberhofen Kalesi Vakfı’nın kontrolünde. Bugün otel ve müze olarak işlev gören kale, 1308 senesinde Von Eschbach’in ölümüne sahne olmuş. Kule kısmının 12, kale girişi ve şapel bölümlerinin ise 15’inci yüzyıldan kaldığı biliniyor. 1500’lü yıllarda Habsburglar’ın kontrolüne geçen tarihi kale, Sempach Savaşı sonrasında tekrar el değiştiriyor.

Kale içindeki müzeyi ziyaret ederek 1800’lü yılların ambiyansını bizzat hissedebilirsin. Gotik mimari ile oluşturulmuş yemek salonu, sigara salonu ve Şovalye odası, kalenin en çok ilgi gören yerleri arasında bulunuyor. Duvar resimlerinin korunduğu kalede yaz aylarında vaftiz törenleri düzenleniyor. Kaleden İngiliz Bahçesi, Bern Alperi gibi popüler yerleri seyretmek mümkün.

Konum Linki

29. Rhone Buzulu

rhone buzulu görünümü

Rhone Buzulu, İsviçre’de gezilecek en ilginç yerlerden biri durumunda. Aletsch Buzulu ile beraber ülkenin en büyük iki buzulundan biri olan Rhone Buzulu, Valais bölgesinde yer alıyor. Toplamda 15 km’lik bir bölgeyi kaplayan Rhone Buzulu, 1800’lü yılların ortasından bu yana yavaş yavaş eriyor. Dolayısıyla yakın bir gelecekte bu buzulların tamamen ortadan yok olması bekleniyor.

Bir tür vadi buzulu olan Rhone Buzulu, Rhone Nehrinin de kaynağı durumunda. Buranın en ilginç özelliği ise ziyaretçilerin bizzat buzulların içine güvenli bir şekilde girebilmeler. Sen de ahşap yolu takip ederek sorunsuzca buzulun içine girme deneyimini yaşayabilirsin. Bu buzulların yaklaşık 11 bin yıllık bir geçmişi bulunuyor.

Konum Linki

Yazar Notu: Burada rehberli turlar bulunmuyor. Dolayısıyla buzulları bağımız şekilde keşfetmelisin.

30. Davos

davos yeşilliklerde otlayan koyunlar ve eteklerinde göl olan dağ manarası

Davos ismini pek çoğumuz 2009 senesindeki o meşhur Davos Zirvesinden dolayı duymuş durumdayız. Davos, Birleşmiş Milletler için oldukça güvenli bir toplantı alanı olarak kullanılıyor. Nitekim savaş koşullarından uzakta olduğu için İsviçre pek çok uluslararası kurum için ideal bir ev sahibi olarak görülüyor.

Davos’un en ilginç özelliği, Alpler bölgesindeki en yüksek nokta olması. Genellikle turistlerin kış aylarında ziyaret ettiği Davos, ülkenin en güzel kayak merkezlerinden birine de ev sahipliği yapıyor. Bu pist, yaklaşık olarak 3 futbol sahası büyüklüğünde. 1560 metrelik yükseklikte yer alan Davos, bira üretimiyle de meşhur bir kasaba.

Konum Linki

31. Bern Katedrali

bern katedrali dış görünümü

Ülkenin en büyük katedrali olan Bern Katedrali, Ortaçağ’ın son yıllarında inşa edilmiş. İsviçre’nin en eski katedrali, dev vitray pencereleri ile ilgi görüyor. Her bir pencerede apayrı bir başyapıt ile karşılaşabilirsin. Bunlar arasında “Ölüm Dansı” olarak bilinen yapıtı özellikle görmelisin. Sunak alanında yer alan 200 civarındaki figür, kıyamet tasvirleri ile ön plana çıkıyor. Yaklaşık 100 metre yüksekliğe sahip olan katedralin en tepesinden Bern manzarası net biçimde görülebiliyor. Eski Şehir bölgesindeki bu mekan, “Ulusal Öneme Sahip Kültürel Varlık” olarak tanımlanıyor.

Konum Linki

32. Lindenhof

İsviçre'deki Lindenhof'tan Limmat Nehri'nin havadan görünümü.

Zürüih şehrindeki Lindenhof Tepesi, şehrin en yeşil alanlarından biri sayılıyor. Roma’nın hakim olduğu dönemlerde Zürih’in tam olarak bu tepenin etrafında konumlandığı biliniyor. Dolayısıyla şehrin tarihi açısından da Lindenhof Tepesinin önemi büyük. En eski yerleşim bölgelerinden biri olduğu için dar sokaklarında o tarihsel dokuyu hissetmen muhtemel. Bu arada Roma Dönemi içerisinde özellikle kuzey bölümden gelebilecek saldırıları engellemek adına tepelik alana küçük bir kalenin inşa edildiğini görüyoruz. 10 ayrı kuleden oluşan bu kalenin bazı kalıntılarına hala rastlamak mümkün. Günümüzde daha çok şehir manzarasının keyfini çıkarmak adına ziyaret ediliyor.

Konum Linki

33. İsviçre Ulaştırma Müzesi

İsviçre ulaştırma müzesi buharlı lokomotif araçları ve karayolu ulaşım araçları

İsviçre Ulaştırma Müzesi, 20 bin metrekarelik bir alanda hizmet veriyor. Teknolojik donanımlarıyla modern bir hizmet anlayışı sunan müzede 3 bin civarında koleksiyon yer alıyor. Müze içerisinde tam boyutlu simülatörler de ziyaretçileri fazlasıyla heyecanlandırıyor. Burada yer alan helikopter ve uçakların bizzat içerisine girip dolaşabiliyorsun.

Müzenin ayrı bir bölümünde buharlı lokomotif araçları ve ikonik karayolu ulaşım araçlarına yer veriliyor. Bu arada Hans Erni'ye ait özel eserlerden derlenmiş bir koleksiyon da İsviçre Ulaştırma Müzesi’nde bulunuyor. 1959 senesinden bu yana ziyaretçilerini kabul eden müze, dünyanın ilk planetaryumuna da ev sahipliği yapıyor.

Konum Linki

Giriş ücreti

  • Kişi başı 42 CHF

  • 4 yaşından ufak çocuklara 12 CHF

Açık olduğu saatler

  • Haftanın her günü 10.00 ile 18.00 saatleri arasında ziyaret edilebilir.

34. Patek Philippe Saat Müzesi

patek philippe saat müzesi giriş kapısı görünümü

İsviçre’nin dünyaca ünlü saatleri, dünya genelinde bir üne sahip. Saatin başkenti olarak kabul edilen şehir ise Cenevre. Patek Philippe Saat Müzesi’nde saatlerin gelişimini kronolojik olarak inceleyebilirsin. Patek Philippe Saat Müzesi’nde fotoğraf çekiminin yasak olduğunu anımsatalım.

“Saatçilik tapınağı” olarak tanımlanan ve dünyanın her noktasından saat tutkununu bir araya getiren müze, 2001 senesinde açıldı. Tam olarak Plainpalais adlı bölgede yer alan müzeye, Art Deco binası ev sahipliği yapıyor. Müzenin bir bölümünde, saat ve zaman ölçümleri üzerine yazılmış çok sayıda kitabı da bulabileceğin ufak bir kütüphane söz konusu. Kütüphanede toplamda 8 bin civarında yayın yer alıyor.

Konum Linki

Giriş ücreti

  • Kişi başı 10 CHF

  • Öğrenciler 7 CHF

Açık olduğu saatler

  • Pazartesi günü dışında 10.00 ile 18.00 saatleri arasında ziyaret edilebilir.

35. Aziz Beatus Mağarası

aziz beatus mağarası dış görünümü

Bern Kantonu içerisinde yer alan Aziz Beatus Mağarası, Thun Gölü’ne oldukça yakın. Bu sarkıt mağaralar ağına gitmek adına kullanacağın yürüyüş yolu, en az mağaranın kendisi kadar heyecan verici. Bu kısa yolculuk boyunca köprüler ve şelaleler ziyaretçilere eşlik ediyor. Niederhorn adı verilen dağlık alandaki mağarada seni 1 km’lik doğal bir yer altı tüneli bekliyor.

Milyonlarca sene önce ortaya çıkan dikit ve sarkıtların yalnızca belli bir bölümünü görmen mümkün. Çünkü 1 kilometrenin ötesindeki alan, güvenlik nedeniyle turistik ziyaretlere kapalı. Beautus isimli kesişin bundan 2 bin sene önce inzivaya çekilmek adına mağaraya geldiği ve ölene dek burada kalmayı sürdürdüğü biliniyor. Bu arada mağarayı rehbersiz bir şekilde gezebilmek mümkün. Mağaradaki geziler ortalama 75 dakika civarında tamamlanıyor.

Konum Linki

Yazar Notu: Mağaraların ortalama sıcaklığı 8 derece civarında. Mağarayı ziyaret etmeyi düşünüyorsan kalın giyinmeni öneriyoruz.

36. Le Corbusier Evi

le corbusier evi çevreleyen yeşilllikler

Zürih’teki Le Corbusier Evi, meşhur bir mimar olan Le Corbusier’in eserlerinin sergilendiği bir müze. Rengarenk mimarisi ile dikkat çeken Le Corbusier Evinin tarihi 1967’ye dek uzanıyor. Silvio Schmed ve Arthur Rüegg adındaki mimarlar, 2019 senesinde bu köklü evin restorasyonunu üstlenmişti. Toplamda 4 ayrı kattan oluşan bu ev, bizzat Le Corbusier tarafından tasarlanmış. Heidi Weber’in isteğiyle tasarlanan bu ev, o dönem için sanatçıların çalışmalarına ve sergilere ev sahibi yapmış.

Konum Linki

Giriş ücreti

  • Kişi başı 6.5 Euro

Açık olduğu saatler

  • Pazartesi günü dışında 12.00 ile 18.00 saatleri arasında ziyaret edilebilir.

37. Museo Del Cioccolato Alprose (Çikolata Müzesi)

museo del cioccolato alprose cikolata muzesi iç mekan görünümü

İsviçre denildiği zaman akla gelen ilk unsurlardan birinin çikolata olduğunu söylememize gerek yoktur. Ülkedeki çikolata kültürü, bu güzel müzeyle taçlandırılmış. Lugano bölgesinde yer alan Museo Del Cioccolato Alprose, tam anlamıyla bir kakao cenneti olarak tabir ediliyor.

Müze içerisinde yer alan 10 metrelik çikolata çeşmesi, buranın en ilgi çeken bölümünü oluşturuyor. Çikolata çeşmesi için 1500 litrelik çikolataya ihtiyaç duyuluyor. Bu arada çikolatanın Gana’dan İsviçre’ye uzanan yolculuğuna dair bir sergi de müze içerisinde kendine yer buluyor.

Konum Linki

Giriş ücreti

  • 5 CHF

Açık olduğu saatler

  • Haftanın her günü 09.00 ile 17.30 saatleri arasında ziyaret edilebilir.

38. Bear Pit (Ayı İni)

bear pit ayi ini ve içinde dolaşan ayı

Türkçeye “Ayı İni” olarak çevirebileceğimiz Bear Pit, Bern’de görebileceğin en enteresan yerler arasında. Ayılar, Bern şehrinin sembollerinden biri olarak kabul ediliyor. Ayıların buradaki yaşantısı, 16’ncı yüzyıla dek uzanıyor. Özellikle Aare Nehri ve çevresinde ayıların yoğunlaştığı biliniyor.

6500 metrekarelik bir alana yayılan Bear Pit, nehrin hemen yanında konumlanıyor. Burası ayılar için oldukça güvenli bir yaşam alanı durumunda. Bu alanda ayıların sıklıkla girip çıktığı mağaralar da yer alıyor. Termal kameralar üzerinden ayıların mağara içindeki hareketlerini takip etmek de mümkün.

Konum Linki

39. Zytglogge (Saat Kulesi)

zytglogge saat kulesi dış görünümü

Bern Saat Kulesi olarak da ifade edilebilen Zytglogge, 1500’lü yıllardan kalmış bir yapı. Bern’in kent merkezinde konumlanan kule, her saat başında ilginç bir melodi ile çalıyor. Saat başlarında ses dışında bazı görsel şovlar da söz konusu. Bu anlarda ayı ve kralları simgeleyen bazı karakterler beliriyor. Yıllardan bu yana her saat başında mutlaka meraklı bir kalabalık Zytglogge’deki şovu ilgiyle izliyor. Özellikle de çocuklar için saat başları heyecanla bekleniyor. Mekanizması oldukça karmaşık bir yapıda olan Bern Saat Kulesinde glockenspiel çanını da duyabilirsin.

Konum Linki

40. Luzern Aslanı Anıtı

ormanda taşa oyulmuş aslan sembolü

Luzern Aslanı Anıtı, Fransız Devrimi özelinde İsviçreli muhafızların anılarını yaşatmak adına inşa edilmiş bir anıt. Ormanlık bir alanda taşa oyularak inşa edilen bu estetik anıt, senede yaklaşık 1.5 milyon ziyaretçi çekiyor.

Luzern Aslanı Anıtı hem öyküsü hem de tasarımındaki detayları ile öne çıkıyor. Anıtın inşa edilmesinde eski bir muhafız olan Carl Pfyffer von Altishofen’in rolü bir hayli fazla. Anıtın dikilmesi esnasında halkın belli bir kesimi bu duruma karşı çıkmış ancak çoğunluğun talebi neticesinde anıt başarılı bir şekilde bu alana yerleştirilmiş. Anıt resmi olarak 10 Ağustos 1821’den bu yana ziyaret edilebiliyor.

Konum Linki

41. Musegg Duvarı

musegg duvarı tepeden görünümü

Luzern’de yer alan Museggmauer, Ortaçağ atmosferini günümüze taşıyan yapılardan biri olarak ilgi görüyor. 1200’lü yıllarda saldırılara karşı inşa edilen bu surlar, önemli oranda korunabilmiş. Bugün itibarıyla surdaki 13 kulenin 9 tanesi sağlam durumda. Luzern manzarası için de cazip bir konumda yer alan Museggmauer ya da bir başka deyişle Musegg Duvarı, Sempach Savaşı sonrasında yapılmış. 2007 senesinde başlayan son restorasyon çalışmaları, tam 8 senenin sonunda tamamlanabilmiş. Musegg Duvarı ücretsiz bir şekilde ziyaret edilebiliyor.

Konum Linki

42. Bains des Paquis

bains des paquis plajı görünümü

Cenevre’nin bir diğer popüler destinasyonu olan Bains des Paquis, hem plajları hem de hamamları ile meşhur. Ülkenin en ikonik çeşmelerinden biri olan Jet d’Eau, buradan çok net şekilde görünüyor. Dolayısıyla Bains des Paquis’e gelenler hem plajların hem de manzaranın tadını fazlasıyla çıkarabiliyor. Bir yarımada olan Bains des Paquis içerisinde özellikle Baby Plage ile Geneva Plage, buradaki en popüler iki plaj durumunda. Bölgedeki bazı hamamlarda “Türk hamamı” konsepti de yer alıyor.

Konum Linki

Yazar Notu: Bölgedeki hamam, salı günleri sadece kadınlar için açık oluyor.

43. Kırık Sandalye

Cenevre Birleşmiş Milletler Binası önünde kırık sandalye

Orijinal adı “Broken Chair” olan Kırık Sandalye, Cenevre’de mutlaka ziyaret etmen gereken yerler arasında. 1997 senesinde heykeltıraş Daniel Berset’in imzası ile tasarlanan bu heykel, şehrin en etkileyici sanat eserlerinden biri olarak korunuyor. Heykel o dönem, anti-personel mayınının yasaklanması konusunda bir farkındalık yaratmak için yapılmış.

12 metrelik bir yüksekliğe sahip olan heykelin başlangıçta sadece 3 ay boyunca şehirde kalması düşünülmüş. Ancak halkın ve ziyaretçilerin heykeli benimsemesi nedeniyle Cenevre’nin simgelerinden biri haline dönüşmüş. Bu arada 5 tonluk sandalyede görebileceğin kırık bacak, mayınlar nedeniyle kopan ayakları temsil ediyor.

Konum Linki

44. Interlaken

İsviçre'deki Interlaken şehrinin havadan görünümü

Ülkenin en şirin köylerinden olan Interlaken, hem İsviçre Alplerinin ortasında yer alıyor. İki gölün ortasında konumlanan köy, bu sayede İsviçre’nin en güzel manzaralarından birine sahip. Günümüzde bir tatil köyü olarak işlev gören Interlaken bölgesi, pek çok kış aktivitesi için uygun koşullara sahip. Özellikle de gökyüzü atlayışı, kayak ya da yamaç paraşütü gibi aktivitelerin ön plana çıktığını belirtelim. Dağ demiryolları ya da teleferik hatları doğrudan Interlaken köyünden geçiyor.

Konum Linki

45. Wengen Köyü

wengen köyü dağların ortasında yerleşim yerleri

Wengen, Bern şehrinde araba ile ulaşımın mümkün olmadığı kasabalarından biri. Buraya sadece trenle ulaşım sağlanabiliyor. Wengen köyüne gelmek için Lauterbrunnen’den hareket eden trenleri değerlendirebilirsin. Dağların ortasındaki konumu, inekleri, düzenli evleri ve harika manzarasıyla Wengen’i mutlaka keşfetmelisin.

Deniz düzeyinden 1270 metre yükseklikte olan köyün nüfusu yaz aylarında yaklaşık olarak iki katına çıkıyor. 1921 senesinde kayak yarışlarına ev sahipliği yapan köyün tarihi 1800’lü yılların başına kadar uzanıyor.

Konum Linki

46. Lugano Gölü

 Lugano kasabası ile Lugano Gölü'nün doğal görünümü

İsviçre’nin kartpostallara konu olan o meşhur manzaralarında göllerin rolü bir hayli fazla. Manzarasının güzelliği ile fark yaratan Lugano Gölü, çevresindeki restoranlar ve turistik mahalleler sayesinde de sıklık tercih ediliyor. Burada tekne turlarına dahil olabilir ya da yeşil alanın keyfini çıkarabilirsin.

Tam olarak Ticiano kantonu içerisinde yer alan Lugano Gölü, deniz seviyesinden 270 metre yükseklikte. Gölün en derin noktası ise 315 metre civarında. Dağlardan inen akarsular gölü sene boyunca beslemeyi başarıyor. Gölün kuzey kısmındaki kayalık ve dağlık alanlar, buradaki manzaraya farklı bir boyut kazandırıyor.

Konum Linki

47. Mittlere Brücke

Basler münster ve Saint Martin Kilisesi, Basel, İsviçre'deki mittlere brücke'nin arkasından görülüyor

Listemizin son sırasında Ren Nehrinin hemen üzerinde konumlanan Mittlere Brücke bulunuyor. Nehir üzerinde Mittlere Brücke dışında 4 tarihi köprü daha var ancak yapılışı 1266’ya uzanan bu köprü, her daim turistlerden biraz daha fazla ilgi görmeyi başarıyor. Ortaçağ’ın mimari dokunuşlarını net biçimde yansıtabilen köprü, Basel sınırları içerisinde yer alıyor. Toplam uzunluğu 192 metre olan Mittlere Brücke, “Orta Ren Köprüsü” ismiyle de anılıyor. Köprü ile alakalı son restorasyon çalışmaları, 2002 senesine ait.

Konum Linki

48. İletişim Müzesi

iletişim müzesi dış görünümü

İletişim temasına odaklanan nadir müzelerden biri olan Museum of Communication, Bern istasyonuna yaklaşık 10 dakikalık uzaklıkta. Ülkenin iletişimle alakalı tek müzesi olan Museum of Communication’a dair ilk çalışmalar, 1907 senesinde başlamış.

Müze içerisinde çok sayıda nostaljik sergiler yer alıyor. Bular arasında geçtiğimiz yüzyılın başlarında kullanılan posta pulları, posta ağları ve eski telefon cihazları dikkat çekiyor. Aynı zamanda ilginç telgraflar ve özenle korunmuş bazı mektuplar da burada ziyaretçilerle buluşuyor.

Konum Linki

Giriş ücreti

  • Kişi başı 16 CHF

  • 6 yaşından ufak çocuklara ücretsiz

Açık olduğu saatler

  • Pazartesi hariç 10.00 ile 17.00 saatleri arasında ziyaret edilebilir.

49. Les Schtroumpfs Geneve

Cenevre’de yer alan Les Schtroumpfs Geneve, Cornavin istasyonuna oldukça yakın. İlginç tasarımından dolayı ziyaretçi çeken bu konutların çevresi, mantarların ve çok çeşitli çiçeklerin renklendirdiği özel bir dünya sunuyor. 1982 senesinde yapılan Les Schtroumpfs Genve, klasik konut tasarımının oldukça dışında. 3 ayrı mimar tarafından özgün bir şekilde tasarlanan bu yapıların her bir bölümünde ilginç bir süsleme ve tuhaf merdivenlerle karşılaşman olağan. Pek çok ziyaretçi atmosfer açısından burayı popüler bir çizgi film olan Şirinlerin dünyasına benzetiyor. Güzel zamanlar geçireceğine inandığımız İsviçre seyahatin içinİsviçre otellerilinkine tıklayarak bütçene en uygun oteli seçebilirsin.

Konum Linki

50. Freddie Mercury Müzesi

Montrö kentinde yer alan Freddie Mercury Müzesi, adından da anlaşılacağı üzere her açıdan efsane müzisyene odaklanıyor. Montrö Casinosu’nda konumlanan bu tematik müzeye ev sahipliği yapan bina, aslında ünlü sanatçının 6 albümünü kaydettiği yer. Buranın bir müzeye dönüşeme fikri ise sonradan ortaya çıkıyor. Dünya genelinde Queen grubunun milyonlarca hayranı bulunuyor. Freddie Mercury Müzesi, bu efsane gruba dair detayları merak eden kişilerce ziyaret ediliyor.

Müzede kaydedilen 6 albümün genel olarak 1978 ve 1995 seneleri arasındaki döneme ait olduğunu belirtelim. Grubun bir diğer efsanesi Brian May, müzenin açılışını bizzat gerçekleştirmiş. 2013 senesinde resmi açılışı yapılan müzede grubun pek çok hatırasını, sanat yolculuğunu ya da konserlerini farklı bir gözle inceleme şansı bulabilirsin. El yazısı şarkı sözleri, müzenin en çok ilgi çeken bölümleri arasında yer alıyor.

Konum Linki

Giriş ücreti

  • Ücretsiz

Açık olduğu saatler

  • Haftanın her günü 09.00 ile 21.00 saatleri arasında ziyaret edilebilir.

Sana bir sonraki rota önerim ise Almanya. Almanya’da gezilecek yerler yazısına tıklayarak keşfetmen gereken yerleri öğrenebilirsin.


ipekincir
İpek İncir
641 Yazı
Marmara Üniversitesi Reklam bölümünde yüksek lisans yaptı. Eğitimini tamamlamak için bir süre Londra’ya gitti. Otomotiv, sağlık, turizm sektörü gibi birçok farklı alanda içerik üretti. Şimdi ise Enuygun ekibinin bir parçası olarak seyahat yazıları yazıyor.
Yorum Yap
Yorumlar
Bu yazı için henüz bir yorum yapılmamış. İlk yorumu yapan sen ol.
Uzman Yazarlar

10 milyondan fazla kullanıcı, seyahatini Enuygun’la planlıyor!

Hemen İndir

App Store'dan

indirin

Google Play

'DEN ALIN

AppGallery

ile KEŞFEDİN