Belçika, küçük bir yüzölçümüne rağmen tarih, kültür ve mimari açısından zengin bir ülke olarak dikkat çekiyor. Ülke, üç farklı resmi dilin konuşulduğu (Felemenkçe, Fransızca ve Almanca) bölgelerden oluşması ve her şehir kendine özgü bir karakter taşması da ilgi çekici detaylar arasında yer alıyor. 

Brüksel gibi kozmopolit başkentten Brugge’ün Orta Çağ atmosferine, Antwerp’in modern sanat ve tasarım dünyasından Gent’in tarihî sokaklarına kadar Belçika, keşfedilecek sayısız şehre ev sahipliği yapıyor. Zengin mutfağı, çikolataları ve festivalleriyle bilinen bu şehirler, aynı zamanda Avrupa'nın en iyi korunmuş tarihî yapılarını barındırıyor. Hazısan Belçika şehirlerini birlikte keşfetmeye başlayalım!

1. Brüksel

Brüksel, Belçika.Lonca salonlarıyla çevrili pazar meydanı.

Brüksel, Avrupa'nın kalbinde yer alan, zengin tarihi ve kültürel dokusuyla dikkat çeken bir şehir. Şehirdeki tarihî alanlar, ziyaretçilere geçmişin izlerini sürme fırsatı sunuyor.

Grand Place, Brüksel'in en ünlü meydanı ve UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alıyor. Meydan, 17. yüzyıldan kalma görkemli binalarla çevrili ve mimarisi ile ziyaretçilerini büyülüyor. Manneken Pis, şehrin simgelerinden biri. Bu küçük bronz heykel, 1619 yılında yapılmış ve işeyen bir çocuğu tasvir ediyor. Ziyaretçiler, heykelin farklı kostümlerle süslendiği özel günlerde ilginç görüntülere tanık olabilirler.

Atomium, 1958 Dünya Fuarı için inşa edilmiş olup, devasa bir demir kristali modelini temsil ediyor. Yapı, dokuz çelik küreden oluşuyor ve ziyaretçilere Brüksel'in panoramik manzarasını sunuyor. St. Michael ve St. Gudula Katedrali, Gotik mimarisiyle öne çıkan bir diğer önemli yapı. 13. yüzyılda inşa edilen katedral, etkileyici vitray pencereleri ve zarif iç mekanıyla ziyaretçileri cezbedebiliyor.

Brüksel Kraliyet Sarayı, Belçika kraliyet ailesinin resmi ikametgahı olarak biliniyor. Saray, yaz aylarında halka açılıyor ve ziyaretçiler, ihtişamlı odaları ve sanat koleksiyonlarını keşfedebilirler. Ayrıca, Brüksel'de birçok müze ve sanat galerisi bulunuyor. Özellikle Kraliyet Güzel Sanatlar Müzesi, zengin koleksiyonuyla sanatseverlerin ilgisini çekiyor.

Konum Linki

Yazar Notu: Belçika zengin bir çizgi roman kültürüne sahip bir yer. Bu alana meraklıysan Brüksel’e geldiğinde Çizgi Roman Müzesi’ni (Belgian Comic Strip Center) ziyaret edebilirsin.

2. Anvers (Antwerp)

 Brugge, Belçika. Grote Markt

Anvers Avrupa’nın tarihî ve kültürel dokusu zengin kentlerinden biri olarak biliniyor. Belçika’nın kuzeyinde, Flaman Bölgesi’nde yer alıyor ve uzun yıllardır önemli bir ticaret, sanat ve elmas merkezi olarak hizmet veriyor. Schelde Nehri kıyısında konumlanmış olan bu kent, geçmişin izlerini koruyor ve modern yaşamın dinamizmini barındırıyor.

Anvers’in kalbinde Orta Çağ esintilerini yansıtan Grote Markt meydanı bulunuyor. Bu meydanı çevreleyen görkemli lonca binaları, zamana tanıklık ediyor ve ince detaylı cephe süslemeleri ile dikkat çekiyor. Hemen yakınlarında Brabo Çeşmesi yer alıyor ve bu tarihî sembol kente özgü bir efsaneyi yaşatıyor.

Kentte, 1352’de temelleri atılmış Onze-Lieve-Vrouwekathedraal (Meryem Ana Katedrali) gotik mimarinin etkileyici bir örneği olarak yükseliyor. İç mekanda Rubens’in tabloları geçmişin sanatsal gücünü ortaya koyuyor. Bir diğer önemli yapı olan Plantin-Moretus Müzesi, 16. yüzyıldan kalma matbaası ve nadir kitapları ile UNESCO Dünya Mirası listesinde bulunuyor.

Anvers Limanı, Avrupa’nın en büyük ikinci limanı olarak ticaretin kalbini oluşturuyor. Kentin elmas sektörü ise uluslararası piyasalarda uzun süredir yoğun ilgi görüyor. Modern sanat ve tasarım meraklıları için MAS Müzesi yeni bakış açıları sunuyor. Şehrin hareketli alışveriş caddeleri, kafe ve restoranları, geleneksel Flaman biralarından Belçika çikolatalarına uzanan tatlarla ziyaretçilere geniş seçenekler sağlıyor.

Konum Linki

Yazar Notu: Anvers’te midyenin patates kızartması ile birlikte sunulması ile ortaya çıkan moules-frites lezzetini deneyebilirsin.

3. Gent

Gent Çan Kulesi Het Belfort van Gent ortaçağ çan kulesi

Gent, Belçika'nın kuzeybatısında yer alıyor ve Orta Çağ'dan izler taşıyan tarihî dokusu ile dikkat çekiyor. Kentin merkezinde, günümüzde korunuyor olan pek çok anıtsal yapı, ziyaretçileri geçmiş zamanların atmosferine götürüyor. Özellikle Gravensteen Şatosu, 12. yüzyıldan kalma bir Orta Çağ kalesi olarak göze çarpıyor; taş duvarları, iç avlusu ve kuleleriyle büyüleyici bir görünüm sergiliyor. Burada müze alanları sergileniyor ve tarihin derin izleri görülebiliyor.

Kentte ayrıca Aziz Bavo Katedrali yükseliyor; 942 yılında açılan bu yapı, 16. yüzyıl sanatının inceliklerini barındıran gotik bir tarza sahip olduğu biliniyor. Ünlü Flaman ressamların tablolarının da bulunduğu bu katedral, ziyaretçiler için sanatsal anlar sunuyor. Yüksek çan kulesi, kentin panoramik manzarasını gözler önüne seriyor ve günümüzün modern Gent yaşamıyla tarihin harmanlandığı bir görüntü sağlıyor. Diğer yanda Sint-Michiels Köprüsü bulunuyor; bu köprü üzerinden yürürken çevredeki Orta Çağ mimarisi hayranlık uyandırıyor.

Kentte kanallar boyunca sıralanıyor olan evler, özgün cephesiyle UNESCO Dünya Mirası Listesi'ne alınmış tarihî merkezde sıcak bir ambiyans yaratıyor. Günün erken saatlerinde pazarlar canlanıyor, taze çiçekler, yerel peynirler ve çikolatalar masalarda sergileniyor. Gece olduğunda ise ışıklandırmalar, su yüzeyinde renkli yansımalar oluşturuyor. Kültürel etkinlikler, konserler ve festivaller yıl boyunca düzenleniyor, kent yaşamına dinamik bir renk katıyor.

Konum Linki

Yazar Notu: Gent’te Tavuk veya balıkla hazırlanan, sebzeli kremalı bir çorba olan waterzooi lezzetini tadabilirsin.

4. Brugge

Bruges şehir manzarası, Bruges Çan Kulesi Belfort van Brugge ortaçağ çan kulesi

Belçika’nın batısında yer alan Brugge, orta çağ esintileri taşıyan dar sokakları, sakin kanalları ve köklü mimarisiyle ön plana çıkıyor. Kentteki tarihî dokular, adeta geçmişin sessiz izlerini günümüze taşıyor. Özellikle şehrin merkezinde bulunan Belfry Kulesi (Çan Kulesi), taş basamaklarıyla çıkılan tepesinden geniş bir panorama sunuyor ve Brugge’ün kusursuz estetiğini gözler önüne seriyor. Bu kulenin çevresindeki pazar meydanı, eski zamanlardan kalan ticaret geleneğini hatırlatıyor, renkli çatılarıyla bezenmiş binalar ise nostaljik bir atmosfer yaratıyor.

Brugge’ün kanalları boyunca sıralanan şirin evler, fotoğraf karelerinde geçmişin gölgesini yansıtıyor. Bu dar su yolları üzerinde yapılan tekne gezileri, kentin farklı cephelerini görme fırsatı veriyor. Burg Meydanı’nda yükselen gotik yapılar, mimarideki ince işçilik ve tarihi önem açısından dikkat çekiyor. Özellikle Belediye Binası’nın bulunduğu bu alan, Brugge’ün yönetimsel geçmişine dair izler sunuyor.

Kentin müzeleri, zengin sanat koleksiyonları ve eski ustaların eserleriyle dolu olması sebebiyle yoğun ilgi görebiliyor. Kent tarihine önemli bir yere sahip olan kiliseler arasında öne çıkan Kutsal Kan Bazilikası, manevi bir atmosfer oluşturabiliyor.

Konum Linki

Yazar Notu: Romantik bir yürüyüş için Minnewaterpark (Aşk Gölü) çevresinde yürüyüş yapabilirsin.

5. Liège

Liege, kırmızı tuğlalı evlerin bulunduğu Montagne de Beuren merdiveninin manzarası

Liège, Belçika'nın doğusunda Meuse Nehri kıyısında konumlanan, tarihin ve modern dünyanın buluştuğu etkileyici bir kent olarak biliniyor. Kentin kökleri Orta Çağ'a uzanıyor ve sokaklarında dolaşanlar büyüleyici mimari yapılar ile karşılaşıyor. Özellikle tarihî merkezde bulunan Liège Katedrali, gotik tarzın özgün örneklerinden biri olarak yükseliyor. Yakınlarında yer alan Aziz Bartholomew Kilisesi, kırmızı ve beyaz cephesiyle dikkat çekiyor ve içinde sergilenen romanesk vaftiz kurnası geçmişin izlerini yansıtıyor. Hemen civarda yer alan Grand Curtius Müzesi, arkeoloji, güzel sanatlar ve dekoratif sanatlar koleksiyonlarıyla kültürel mirasa ışık tutuyor. 

Liège sokaklarında yürüyenler, Montagne de Bueren merdivenlerinde yükselirken kentin muhteşem manzarasını seyredebiliyor ve adım adım tarihte yolculuk yapıyor. Bu merdivenlerin tepesine ulaşıldığında şehir silueti gözler önüne seriliyor ve eski ile yeninin buluşması hissediliyor. Meuse Nehri boyunca uzanan köprüler, caddeler ve parklar gezenleri etkiliyor, özellikle Pont de Fragnée'nın zarif detayları akıllarda kalıyor. Liège mutfağında yöresel tatlar ağızda lezzetli bir iz bırakıyor; Liege waffle’ı, kokusu ve tadı ile öne çıkıyor. Kentin canlı atmosferi, kafeleri, restoranları ve alışveriş noktalarıyla günün her saati farklı deneyimler sunuyor.

Konum Linki

Yazar Notu: Özellikle pazar günleri kurulan La Batte Pazarı, taze ürünler ve yerel lezzetleri deneyimlemek için mükemmel bir fırsat olabilir.

6. Namur

Namur, Belçika Citadelle de Namur, parka ve panoramik manzara

Namur, Belçika’nın orta kesiminde, sakin atmosferi ve zengin geçmişiyle dikkat çekiyor. Yüzyıllar boyu stratejik bir konumda yer aldığı için önemli bir tarihî merkez olarak biliniyor.

Kentin simgesi sayılan ünlü Namur Kalesi, Sambre ve Meuse nehirlerinin kesiştiği bir tepede yükseliyor. Kaleye çıkıldığında şehrin panoramik manzarası görülüyor, eski surların arasında dolaşıldığında ise geçmişin izleri adım adım hissediliyor. Tarihî mahallelerde gezinirken Orta Çağ dokusu korunmuş dar sokaklar, taş döşeli caddeler ve geleneksel evler ilgi uyandırabiliyor.

Namur’un kalbinde yer alan Grand Place, çevresindeki kafeler, restoranlar ve butikler ile canlanıyor. Yakınlarında yer alan Namur Katedrali, etkileyici mimarisi ve süslü vitray pencereleriyle göze çarpıyor. Yakınındaki Arkeoloji Müzesi, bölgenin geçmişine dair seçkin eserleri sergiliyor. Müzede ince detaylarla bezenmiş heykeller, eski çanak çömlekler ve çeşitli tarihî kalıntılar görülüyor.

Meuse Nehri kıyılarında sakin yürüyüşler yapılıyor, tekne turlarıyla çevre rahatça keşfediliyor. Nehir boyunca görülen yeşil manzaralar, ziyaretçilere huzur verebiliyor. Aynı zamanda kentteki yerel pazarlar taze sebze, meyve ve yöresel ürünler sunuyor.

Konum Linki

Yazar Notu: 19. yüzyıl sanatçısı Félicien Rops'un eserlerinin sergilendiği Félicien Rops Müzesi’ni ziyaret ederek, sanatsal bir zaman geçirebilirsin.

7. Mons

Eski Mons kentinin (Bergen) havadan görünümü

Mons, Belçika’nın güneybatısında yer alan tarihî ve kültürel açıdan zengin bir kent olarak öne çıkabiliyor. Kentin kalbinde geniş bir meydan bulunuyor ve bu meydan çevresinde farklı mimari üsluplar bir araya geliyor. Geçmişte siyasi ve ticari faaliyetlerin merkezi olarak işlev gören bu alan, günümüzde ziyaretçileri tarihî atmosferiyle karşılıyor. Orta Çağ Dönemi’nden kalma sokaklar, korunmuş yapılar ve bakımlı cepheler, zamanın izlerini yansıtıyor.

Kentteki en dikkat çekici unsurlardan biri 17. yüzyıldan kalma Beffroi adlı çan kulesi olabiliyor. UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan bu kule, ince işçilikli detaylarıyla göz kamaştırıyor. Tarihî Sainte-Waudru Kolej Kilisesi, etkileyici vitraylar ve zengin iç dekorasyon ile geçmişin dini ve sanatsal birikimini sergiliyor. Kentin önemli simgelerinden olan Belediye Binası geçmişte önemli kararların alındığı bir merkez olarak bilinir ve cephesindeki meşhur bronz maymun figürü ilgi çekiyor.

Ayrıca kent, müzeleriyle kültürel çeşitlilik sunar. Mundaneum arşivleri ve sergileri ile ilgi odağı olabiliyor. Silex Madenleri, tarih öncesi dönemlerden kalan kalıntıları gözler önüne serebiliyor.

Konum Linki

Yazar Notu: Şarap ile pişirilen tatlı-ekşi sığır eti yahnisi Carbonade Flamande lezzetini Mons restoranlarında deneyimleyebilirsin.

8. Leuven

Leuven, Belçika'nın merkezindeki Belediye Binası

Leuven, Belçika’nın Flaman Bölgesi’nde konumlanıyor ve tarihsel dokusuyla birçok kişinin ilgisini çekebiliyor. Orta Çağ boyunca ticaret ve eğitim alanında önemli bir merkez işlevi gördü ve bu zengin miras günümüzde sokaklarında hissediliyor. Kentin kalbinde yer alan Gotik tarzda inşa edilmiş Leuven Belediye Binası, ince işçiliği ile dikkat çekiyor. Ayrıca yakınında yükselen Sint-Pieterskerk, geç Orta Çağ Dönemi’ne ait mimari öğeleriyle tarih meraklılarını etkiliyor. Eski Begijnhof (Groot Begijnhof), UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde bulunuyor ve geleneksel Flaman tuğla evleriyle tarihî bir atmosfer sunuyor. Bu alan, yüzyıllar önce dindar kadın topluluklarına ev sahipliği yaptı ve günümüze kadar korunarak yaşama izleri taşıyor. Kent kimliğinde önemli bir yere sahip olan Arenberg Kalesi, şehrin kırsal kesiminde yeşillikler içinde yer alıyor ve tarih boyunca soylu ailelere ev sahipliği yapmaya devam ediyor. Leuven sokaklarında gezenler, ünlü katolik üniversitesi Leuven Üniversitesi’nin etkisiyle canlanan dinamik bir kültürü de gözlemleyebilir.

Konum Linki

Yazar Notu: Şehirde bira kültürü büyük bir önem taşıyor. Yüzyıllar önce üretime başlayan ünlü Stella Artois fabrikası hala faaliyet gösteriyor ve ziyaretçilere Belçika biralarının zengin tatlarını sunuyor.

9. Mechelen

Belçika'nın Mechelen kentinde kafe masalarının bulunduğu eski sokak

Mechelen, Belçika’nın tam kalbinde, köklü tarihi ve zengin kültürel mirası ile öne çıkıyor. Orta Çağ Dönemi’nden beri önemli bir ticaret ve sanat merkezi olarak şekillenen kent, günümüzde korunmuş mimarisi, sakin atmosferi ve etkileyici yapılarıyla ilgi uyandırıyor.

Tarihî merkezde dolaşanlar için dar sokaklar, geleneksel evlerin sıralandığı sıcak bir ortam sunuyor. Bu alanda yükselen ünlü Aziz Rumbold Katedrali, görkemli kulesiyle kente hakim bir siluet oluşturuyor. Geçmişte inşa edildiği dönemde dini ve politik öneme sahip bu yapı, içeride yer alan sanat eserleriyle de dikkat çekiyor.

Mechelen’de vaktiyle bağımsız kadın topluluklarının yaşadığı Begijnhof (Begina Mahallesi), özgün atmosferiyle UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer aldı. Burada görülen küçük avlular, sade kiliseler ve tarihî konutlar, kentin karakterini yansıtıyor. Ayrıca Eski Şehir Meydanı çevresine yayılan görkemli belediye binası, 15. yüzyıldan kalma zarif cepheleriyle göze çarpıyor. Geleneksel lonca evleri, Mechelen’in zengin zanaat geleneğini hatırlatıyor.

Kent, geçmiş yüzyıllarda Flaman resim sanatının önemli isimlerine ev sahipliği yaptı. Müzelerde sergilenen tablolar, heykeller ve dokumalar, yerel kültürün izlerini taşıyor.

Konum Linki

10. Dinant

Dinant kasabasının gece manzarası arkada kalesi

Dinant Belçika’nın güneyinde, huzurlu Meuse Nehri kıyısında uzanıyor. Yüzyıllar boyunca stratejik konumu nedeniyle farklı medeniyetlerin etkisi altında kaldı ve bu durum kültürel çeşitliliği şekillendirdi. Nehir kenarındaki tarihî evler, dar sokaklar ve yüksek kayaların eteklerine tünemiş yapılar göz alıcı bir uyum sergiliyor. Dinant, özellikle Adolphe Sax’ın doğum yeri olmasıyla biliniyor; saksofonun mucidi burada dünyaya geldi ve kent bugün bu mirası yaşatıyor.

Eski zamanlarda savunma amacıyla inşa edilen Dinant Kalesi, nehrin üzerinde görkemli şekilde yükseliyor. Bu kale geçmişte sayısız saldırıyı göğüsledi ve zamanla birçok onarımdan geçti. Günümüzde turistik açıdan büyük ilgi görüyor ve ziyaretçiler kentin büyüleyici panoramik manzarasını seyrediyor. Aşağıda yer alan Notre-Dame Koleji Kilisesi ise gotik mimarisiyle dikkat çekiyor.

Dinant’ın sokaklarında dolaşan kafeler, küçük restoranlar ve butik dükkanlar ziyaretçileri karşılıyor. Nehir kıyısındaki teraslarda kahve içerken çevreyi izlemek keyif verebiliyor. Bölge mutfağında özellikle çeşitli peynirler, balık ürünleri ve kaliteli biralar öne çıkıyor.

Konum Linki

Yazar Notu: Meuse Nehri üzerinde yapılan tekne turları, kent siluetine farklı açılardan bakma fırsatı sunuyor.

11. Hasselt

Belçika'da Hasselt yakınlarındaki Herkenrode Manastırı

Hasselt, Belçika'nın kuzey kesiminde, Limburg'un başkenti olarak büyük bir önem taşıyor. Tarihî sokakları, keyifli atmosferi ve özenle korunmuş mimari yapıları ile konuklarını geçmişin izinde bir yolculuğa çıkarıyor.

Kentin merkezinde yer alan Grote Markt, canlı kafeleri, butik mağazaları ve renkli festivalleri ile hareketli bir yaşam sunuyor. Hasselt'in simgesi sayılan St. Quintinus Katedrali, etkileyici vitrayları ve gotik tarzda inşa edilmiş detaylarıyla ziyaretçilerin dikkatini çekiyor. Ayrıca şehir, moda ve jenever (bir tür yerel içki) kültürü ile tanınıyor. Hasselt Moda Müzesi, bölgeye özgü tasarımları ve çağdaş sanatçıların eserlerini sergileyerek ziyaretçileri stil dolu bir deneyime davet ediyor.

Kentin bir diğer önemli durağı Jenever Müzesi, geleneksel üretim yöntemlerini ve içkinin bölgedeki tarihsel rolünü görsel malzemelerle anlatıyor. Müzede, üretim aşamalarını inceleyen ziyaretçiler, farklı aromaları deneme fırsatı da buluyor.

Tarihi bir manastır kompleksi olan Herkenrode Manastırı, huzurlu bahçeleri ve etkileyici tarihi dokusuyla şehrin geçmişine ışık tutuyor. Kent genelinde özenle korunmuş parklar ve bisiklet yolları, doğa ile iç içe bir gezi imkanı sağlıyor.

Konum Linki

12. Tournai

Tournai Grand Place'deki Saint Quentin Kilisesi görünümü

Tournai Belçika’nın en eski kentlerinden biri olarak biliniyor. Tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapıyor, sokakları geçmişin izlerini günümüze taşıyor. Şehir merkezi, huzurlu atmosferi ve özenle korunmuş mimarisiyle ilgiyi üzerine çekiyor. Özellikle UNESCO Dünya Mirası listesinde yer alan Notre-Dame Katedrali ziyaretçileri kendine hayran bırakıyor. Gotik ve Romanesk tarzların eşsiz bir birleşimi olan bu katedral, 12. yüzyılda inşa edildi ve hala ihtişamını koruyor. Yanında yükselen çan kulesi ise Belçika’nın en eski çan kulesi örneklerinden biri olarak dikkat çekiyor.

Kent meydanı çevresinde sıralanan tarihî binalar, renkli çatıları ve zarif cepheleriyle fotoğraf karelerini süslüyor. Grand Place olarak anılan bu meydanda, geçmiş yüzyılların canlı ticaret hayatı hala hissediliyor. Kentin içinden akan Escaut Nehri kıyısında yapılan sakin bir yürüyüş, Tournai’nin dinlendirici atmosferini hissettiriyor. Nehir üzerinde yer alan ünlü Pont des Trous, Orta Çağ Dönemi’nin savunma amaçlı inşa edilen köprülerinden biri olarak biliniyor.

Tournai’nin sanat ve kültür dünyası da zenginliğini koruyor. Özellikle Güzel Sanatlar Müzesi’nde sergilenen eserler, bölgenin tarihsel zenginliğine tanıklık ediyor.  

Konum Linki

13. Kortrijk

Kortrijk şehir manzarası

Kortrijk, Belçika’nın Batı Flandra Bölgesi tarihî dokusuyla öne çıkıyor. Şehir merkezi uzun bir geçmişten izler taşıyor, dar sokakları ve eski evleriyle bir zaman yolculuğu hissettiriyor. Orta Çağ döneminde önemli bir ticaret ve kültür merkezi olan Kortrijk, bugün zarif mimarisi ve korunmuş tarihî alanlarıyla dikkat çekiyor.

Grote Markt çevresinde görkemli binalar yükseliyor. Özellikle Kortrijk Çan Kulesi, geçmişteki zenginliğin ve gücün sembolü olarak göze çarpıyor. Kortrijk’in simgelerinden olan Broel Kuleleri, Leie Nehri kıyısında sakin bir görünüm sunuyor. Bu Orta Çağ kuleleri, geçmişte kentin savunmasında rol oynadı ve bugün fotoğraf meraklılarının favori noktaları arasında yer alıyor.

Kentte Onze-Lieve-Vrouwekerk (Meryem Ana Kilisesi) tarihî önemiyle ilgi çekiyor, içindeki ilginç detaylar ziyaretçileri etkiliyor. Yanı sıra Begijnhof (Beguinage) Orta Çağdan izler taşıyor ve UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde bulunuyor. Bu bölgede sessiz avlular, dar geçitler ve zarif bahçeler sakin bir atmosfer sunuyor.

Konum Linki

14. Ypres

Belçika'nın Ypres Şehri havadan görünümü

Belçika’nın Batı Flandra Bölgesi’nde yer alan Ypres, büyüleyici atmosferi, iyi korunmuş tarihî dokusu ve etkileyici anıtlarıyla dikkat çekiyor. Orta Çağ’dan kalma meydanları ve zarif mimari örnekleri, kent merkezinde dolaşırken hemen fark edilebiliyor.

Geçmişte Birinci Dünya Savaşı sırasında yoğun çatışmaların yaşandığı bu topraklar, hala o dönemin izlerini saklıyor. Kentin simgesi haline gelen Lakenhalle (Cloth Hall), görkemli çan kulesi ile ön plana çıkıyor ve Ypres’in zengin ticari geçmişini yansıtıyor. İçinde In Flanders Fields Müzesi bulunuyor, bu müzede savaş dönemine dair belge ve hatıralar inceleniyor, interaktif sergiler keşfediliyor. Gün batımında Menin Kapısı (Menin Gate) önünde gerçekleştirilen tören, savaşta hayatını kaybedenlerin anısına duygusal bir atmosfer oluşturuyor.

Korunmuş surlar, huzurlu yürüyüşler için ideal bir ortam sunuyor. Surların yakınındaki Ramparts Mezarlığı, o karanlık yılların acı hatıralarını sessizce barındırıyor. Kent sokakları, şirin kafeler ve restoranlarla dolup taşıyor, Belçika birası ve çikolatalarıyla damakta özgün tatlar hissediliyor. Mevsimine göre çiçeklerle canlanan yeşil alanlar, bisiklet turları için keyifli alternatifler oluşturabiliyor.

Konum Linki

15. Oostende

Oostende şehrinin kıyı şeridi, gün batımı görünümü

Deniz kıyısında, Belçika'nın Batı Flandra bölgesinde konumlanan Oostende, kültürel ve tarihî dokusuyla ilgi çekiyor. Kökleri Orta Çağ Dönemi’ne uzanan kent, geçmiş yüzyılların izlerini bugün de koruyor.

Kent merkezinde bulunan meşhur Sint-Petrus-en-Pauluskerk, gotik tarzıyla ziyaret edenleri büyülüyor. Bir zamanlar kraliyet ailesinin gözde sayfiye noktası olan bu kentte zarif mimariye sahip Kraliyet Galerileri ve tarihî kumarhaneler dikkat çekiyor. Kıyı şeridi boyunca uzanan geniş plaj, özellikle yaz aylarında canlı bir atmosfer sunuyor. Deniz kıyısında sıralanan kafeler, taze deniz ürünleriyle dolu restoranlar ve şık butiklerle tatil keyfi yaşanıyor. Kentin ünlü balık pazarı, taze tutulmuş ürünleriyle gastronomi meraklılarını kendine çekiyor.

Modern sanat ve kültür meraklıları için Mu.ZEE Müzesi ilgi uyandırıyor. Bu müze, 19. ve 20. yüzyıl Belçika sanatına odaklanan eserlere ev sahipliği yaptı. Kent, aynı zamanda uluslararası sanat etkinlikleriyle de tanınıyor. Her yıl düzenlenen TAZ (Theater Aan Zee) Festivali, sahne sanatları ve performanslarla kültürel anlamda coşkulu zamanlar yaşatabiliyor.

Geçmişte stratejik bir liman kenti olması sayesinde Ostend, bugün de deniz taşımacılığının izlerini barındırıyor. Tarihî Raversyde Açık Hava Müzesi, iki dünya savaşının kalıntılarını sergiliyor. Burada savaş siperleri, eski radar istasyonları ve bilgi panoları görülebiliyor.

Konum Linki

Yazar Notu: Denizcilik tarihine ilgi duyuyorsan 1932 yapımı Mercator Gemisi’ni ziyaret edebilirsin.

16. Blankenberge

 Blankenberge, Belçika'nın Flanders kentinde plaj

Blankenberge, Belçika’nın Batı Flandre Bölgesi’nde, Kuzey Denizi kıyısında uzanıyor. Sahil boyunca geniş kumlu plajlar bulunuyor ve yumuşak esintiler tatilcileri karşılıyor. Kentte tarihî atmosfer geçmişin izlerini yansıtıyor, özellikle Belle Epoque (Güzel Dönem) zamanına ait zarif yapılar bugün bile ilgi görüyor. Kentin merkezi civarında, 19. yüzyılın sonlarından kalan zarif evler dönemin estetiğini sergiliyor. Bu evlerin bir kısmı, Belle Epoque Merkezi’nde sergilenmiş olan fotoğraflar ve belgelerle ziyaretçileri bekliyor.

Kentteki tarihî alanların en önemlilerinden biri, Saint-Antonius Kilisesi olarak biliniyor. Bu kilise eski mimarisi ve sakin atmosferiyle ilgi çekiyor. Ayrıca, geçmişte denizcilik faaliyetlerinin merkezinde yer alan iskeleler ve dalga kıranlar kentin denizle iç içe yaşadığı dönemi hatırlatıyor. Limanda sıralanan tekneler, balıkçı kültürünün izlerini günümüze taşıyor.

Modern dönem turizmi açısından Sea Life Blankenberge Akvaryumu ziyaretçilerle buluşuyor. Burada deniz canlıları yakından izlenebiliyor ve okyanus ekosistemine dair bilgilendirici sunumlar yapılıyor. Yapay resifler, foklar ve renkli balıklar aileler ve çocuklar için eğlenceli anılar oluşturuyor.

Konum Linki

Yazar Notu: Sahil şeridinde konumlanan kafe ve restoranlar taze deniz ürünleriyle damakları şenlendiriyor.

17. Damme

Damme, Belçika'daki Meryem Ana Kilisesi.

Tarihî ve doğal dokusu ile Avrupa'nın en çekici küçük kentlerinden biri olarak anılan Damme, Belçika'nın Flandra bölgesinde yer alıyor. Orta Çağ'dan bu yana stratejik konumu ile önem taşıdı ve özellikle Brugge kenti ile bağlantılı ticaret yollarının kesişim noktasında şekillendi.

Kentin tarihî merkezinde görülen zarif yapıların çoğu 13. ve 14. yüzyıllarda inşa edildi. Gotik tarzda yükselen Belediye Binası, zarif süslemeleri ile büyüleyebiliyor. Onze-Lieve-Vrouwekerk (Meryem Ana Kilisesi) ince mimarisi ve içindeki sanatsal detaylar ile ilgi uyandırıyor. Ayrıca eski rıhtımlar ve su kanalları, Damme'nin liman geçmişini hatırlatıyor. Etrafında yeşil alanlar ve ağaçlarla çevrelenmiş parklar, bisiklet turları ve yürüyüşler için elverişli ortam sunuyor.

Konum Linki

İpucu: ENUYGUN’dan kolayca uçak bileti alabilir, dilediğin yeri uygun fiyatlarla keşfedebilirsin. Şimdi seyahatinin ilk adımı olan Belçika uçak bileti almak için tıkla.

18. Spa

Belçika'nın Spa kentindeki tarihi Casino

Belçika’nın güneydoğusundaki Spa, şifalı termal kaynakları ve doğal güzellikleriyle tanınıyor. Tarih boyunca aristokratlar ve soyluların dinlenme yeri olan kent, bugün de huzurlu atmosferiyle ziyaretçileri etkiliyor. Doğanın yeşil tonları ile çevrili olan Spa’nın merkezinde geleneksel mimari örnekleri görülüyor. Uzun yıllar boyunca sağlık turizmine yön veren bu kentte tarihî kaplıcalar ve özel tedavi merkezleri önemli bir rol oynuyor.

Spa’nın en eski kumarhanelerinden biri olan Casino de Spa, zarif salonlarıyla Belle Epoque Dönemi’nin izlerini yansıtıyor. Kent meydanında bulunan tarihî çeşmeler, şifalı kaynaklardan elde edilen suyun doğal dengesini ziyaretçilere sunuyor. Musée de la Ville d’Eaux, kentin geçmişine, su kültürüne ve termal tedavilerin gelişimine ışık tutuyor. Burada sergilenen eserler, Spa’nın tarihî önemini gözler önüne seriyor.

Termes de Spa adlı modern kaplıca tesisleri, geleneksel şifa yöntemlerini günümüze taşıyor. Bu alanda terapötik uygulamalar ve rahatlatıcı banyolar sunuluyor.

Konum Linki

19. La Roche-en-Ardenne

Belçika'daki La Roche en Ardenne vadisindeki kilise ve harabe

La Roche-en-Ardenne, Belçika'nın güneydoğusunda, Ardenler Bölgesi’nin kalbinde, zengin bir tarih ve etkileyici doğal güzellikler ile öne çıkıyor. Orthe Nehri kıyısında yükselen bu kent, geçmiş yüzyıllardan izler taşıyan dar sokakları, taş evleri ve tarihî yapıları ile dikkat çekiyor.

Kentin en bilinen noktalarından biri, Orta Çağ Dönemi’nden kalma La Roche Kalesi oluyor. Bu görkemli yapı, eski savunma sistemlerini ve dönemin mimari tarzını yansıtıyor. Ziyaretçiler, kalenin surlarından çevredeki yemyeşil vadilere ve nehir manzaralarına bakıyor. İkinci Dünya Savaşı’nda kritik bir yer olan Arden Bölgesi bu dönemi yansıtan müzelere de sahip. Bu müzeler fotoğraf ve belgeler ile tarihi daha iyi bir şekilde anlamaya yardımcı oluyor.

Doğa severler, kentin çevresinde yürüyüş parkurları, bisiklet rotaları ve nehir kenarında sakin aktivitelere yöneliyor. Özel etkinlikler, festivaller ve pazar günleri kurulan tezgahlar, La Roche-en-Ardenne'nin kültürel dokusuna renk katıyor.

Konum Linki

20. Bouillon

Tarihi Bouillon Kalesi'nin ve Belçika Ardennes ormanlarının havadan görünümü

Belçika’nın güneyinde, doğal güzellikleri ve tarihî dokusu ile dikkat çeken Bouillon, sakin atmosferi ve eşsiz manzaraları ile ziyaretçileri etkiliyor. Semois Nehri’nin kıvrımları boyunca uzanan kent, yemyeşil ormanlar ve tepeler ile çevreleniyor. Burada, geçmişin izleri bugün hala canlı duruyor. Kentin en önemli simgesi olan Bouillon Kalesi, Orta Çağ Dönemi’ne ışık tutuyor. Stratejik bir konum üzerine inşa edilen bu muhteşem yapı, yüksek surları ve iç avluları ile zamanın heyecanını günümüze taşıyor. Kalenin içinde, eski şapel, mahzenler ve çeşitli sergi alanları geçmişin derinliklerini yansıtıyor.

Kentte dolaşırken dar sokaklar ve taş binalar, huzurlu bir atmosfer yaratıyor. Yerel restoranlar, Semois Nehri’nin taze alabalıkları ve yöresel spesiyaliteler ile damaklarda unutulmaz tatlar bırakıyor. Çevredeki doğa, yürüyüşçüleri ve bisikletçileri kendine çekiyor.

Konum Linki

21. Stavelot

Stavelot şehrinin ve Valon Ardennes, Belçika'daki manastırının panoramik manzarası

Stavelot, Belçika’nın güneydoğusunda, Ardenler’in yemyeşil manzaraları arasında uzanıyor. Bu küçük kent, geçmişin izlerini bugüne taşıyor ve ziyaretçilere tarih ile kültür dolu bir atmosfer sunuyor. Şehir merkezinde, Orta Çağ’dan kalma Stavelot Manastırı geniş bir avluyla çevreleniyor, gotik detaylar ve etkileyici duvar resimleri dikkat çekiyor. Manastırın içinde, Spa-Francorchamps yarış pisti müzesini de kapsayan üç farklı sergi alanı yer alıyor, bu alanlar birbirinden ilginç obje ve belgeler barındırıyor.

Stavelot sokaklarında eski taş evler ve tarihî binalar sıralanıyor, daracık ara sokaklarda yüründüğünde geçmişin dokusu yakından hissediliyor. Kentin çevresi ormanlık alanlar ve huzurlu vadiler içeriyor, yürüyüş yolları ve bisiklet parkurları doğaseverleri kendine çekiyor.

Kentin etrafında yer alan nehirler ve göller, açık hava etkinliklerine kapı aralıyor, balıkçılık ve kano turları ilgi görüyor.

Konum Linki

Yazar Notu: Stavelot mutfağında eski tariflere dayanan tatlar ve peynir çeşitleri denemeye değer. Bununla birlikte et ürünleri ve ev yapımı biralar da tadılabilir.

22. Durbuy

Durbuy, Belçika'nın eski şehir merkezindeki Arnavut kaldırımlı sokak.

Belçika’nın güneyinde, Ardenler Bölgesi’nin kalbinde yer alan Durbuy, kendine özgü atmosferi ve dar sokaklarıyla öne çıkıyor. Taş döşeli caddeler arasında yükselen Orta Çağ yapıları, kentin tarihi kimliğini yansıtıyor. Tarih boyunca stratejik bir konumda bulunan bölge, dikkat çekici bir mimari mirası koruyor. Durbuy’un eski kent merkezinde, ince ustalıkla inşa edildiği gözlenen şatolar ve köprüler bulunuyor. Bu yapılar, çevredeki doğal manzarayla uyum içinde varlığını sürdürüyor.

Kent merkezi, geleneksel dokusunu geçmişten bugüne taşıyor. Dikkat çeken Durbuy Şatosu, Orta Çağ’dan günümüze uzanan bir miras olarak ziyaretçileri büyülüyor. Topiary Park, sanatsal bahçe düzenlemeleri ile ün kazanmış bir başka önemli nokta olarak göze çarpıyor. Burada ağaçlar özenle şekillendiriliyor ve etkileyici heykelsi formlar ortaya çıkıyor. Bu park, hem doğayla iç içe bir deneyim sunuyor hem de estetik bir şölen yaratıyor.

Konum Linki

23. Malmedy

Malmedy'nin eski şehri, Belçika

Malmedy Belçika’nın doğusunda, doğal güzellikleri ve kültürel mirası ile tanınan, sakin bir kent olarak öne çıkıyor. Şehir merkezinde tarihi binalar yer alıyor, dar sokakları ve korunmuş mimarisi ile eski dönemin izleri hissediliyor.

Malmedy geçmişte manastırları, kiliseleri ve kültür merkezleri ile dikkat çekti. Bu geçmiş şimdi Malmundarium gibi önemli mekanlarda yeniden canlanıyor. Eski bir manastır kompleksi olan Malmundarium bugün turistlere zanaat atölyeleri, geçici sergiler ve yerel tarih hakkında bilgi sunuyor. Burada geleneksel karnaval kostümleri ve el işi ürünleri inceleniyor, böylece kentin özgün kültürü yakından tanınıyor.

Kent katedrali, Saints-Pierre-Paul-et-Quirin Katedrali, tarih boyunca farklı tarzlarda yeniden inşa edildi. Bu yapı gotik, barok ve klasik unsurları bir araya getiriyor. Katedralin içindeki süslemeler ve vitraylar eski dönemin zarafetini yansıtıyor. Özellikle Warche Nehri kıyısındaki yeşil alanlar ziyaretçilere huzurlu anlar yaşatıyor.

Konum Linki

24. Tongeren

Tongeren Bazilikası - Tongeren  görünümü

Belçika’nın en eski kenti olarak bilinen Tongeren, uzun tarihine tanıklık eden yapılarıyla dikkat çekiyor. Kentin merkezinde yer alan Büyük Meydan, tarihî atmosferi hissettiriyor ve çevresinde sıralanan eski binalar ziyaretçileri kendine çekiyor. Yakınlarda konumlanan Meryem Ana Bazilikası, ihtişamlı gotik stilini hala koruyor. Yapının içinde bulunan eşsiz vitray pencereler geçmişin etkileyici izlerini yansıtıyor. Ayrıca, Gallo-Roma Müzesi, zengin koleksiyonuyla antik dönemlere ışık tutuyor, burada sergilenen heykeller, takılar ve günlük eşyalar antik halkların yaşam tarzını gözler önüne seriyor.

Kentte gezerken tarihî Roma surları dikkat çekiyor, bu surlar kentin savunma gücüne bir zamanlar katkı sağladı ve günümüzde tarihî yürüyüş rotaları boyunca keşfediliyor. Orta Çağ Dönemi’ne ait Lonca Binası mimari detaylarıyla göz dolduruyor, çevresinde yer alan dar sokaklar ise kentin karakteristik dokusunu yansıtıyor.

Konum Linki

Yazar Notu: Tongeren pazar günleri kurulan ünlü antika pazarıyla da biliniyor. Bu pazarda eski tablolar, mobilyalar ve nadide objeler bulunuyor ve koleksiyon meraklıları için ayrı bir heyecan sunuyor.

25. Lier

Lier Beguinage - Lier

Lier, etkileyici coğrafi konumu ve kültürel zenginlikleri ile son yıllarda merak uyandırıyor. Kent, geniş bir ovaya yaslanıyor, çevresindeki tepeler yüzyıllar boyunca burada yaşamış medeniyetlerin izlerini barındırıyor. Eski kent merkezi, dar sokakları ve ahşap evleri ile dikkat çekiyor, gezginler her köşe başında farklı bir hikâye keşfediyor. Bazı evler, 18. yüzyılın sonlarında inşa ediliyor, zamana meydan okurcasına hâlâ ayakta duruyor. Tarihî pazar alanı, göz alıcı renkleri ve egzotik kokuları ile ziyaretçileri cezbediyor, yöresel baharatlar ve el işi ürünler raflarda sıralanıyor.

Kentte, geçmiş dönemlerden kalan sur kalıntıları ve küçük bir kale bulunuyor, bu yapılar tarih meraklılarını cezbediyor. Lier, eski bir imparatorluğun ticaret yolları üzerinde yer alıyor, bu nedenle çok sayıda medeniyet bu topraklarda iz bırakıyor. Kent müzesi (Stadsmuseum Lier), arkeolojik buluntularla dolup taşıyor, sergilenen eserler arasında işlemeli kılıçlar, seramik kaplar ve antik heykeller göz dolduruyor. Müzenin yakınındaki kafeler misafirlerin rahatça soluklanmasına imkan tanıyor.

Konum Linki

26. Turnhout

Brabant Dükleri Kalesi olarak bilinen Turnhout Kalesi görünümü

Turnhout Belçika'nın kuzeyinde, Flandre Bölgesi’nde konumlanan, tarihi ve kültürel dokusuyla ilgi uyandıran bir kent olarak öne çıkıyor. Orta Çağ'dan bugüne uzanan geçmişiyle sokaklarında farklı dönemlerin izleri saklanıyor. Bu kentte geleneksel mimariye sahip evler, taş döşeli dar sokaklar ve yeşil alanlar göz alıyor. Geçmiş dönemlerde önemli bir ticaret merkezi olan Turnhout'un izleri bugün de korunuyor.

Şehrin kalbinde yer alan Kontlar Kalesi (Dükler Kalesi olarak da biliniyor) dikkat çekiyor. Bu görkemli yapı, asırlar önce Brabant Dükleri'nin ikametgahı olarak hizmet verdi. Günümüzde ise çeşitli kültürel etkinliklere ev sahipliği yapıyor. UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde bulunan Büyük Beguinage ise sessiz ve huzurlu atmosferiyle göze çarpıyor. Orta Çağ'da dini toplulukların yaşam alanı olarak kullanıldı. Şimdi ise tarihî dokusuyla ziyaretçileri etkileyebiliyor.

Turnhout aynı zamanda iskambil kağıtlarının üretimiyle ünlü, bu nedenle Ulusal İskambil Kağıtları Müzesi görülmeye değer örnekler sunuyor. Bu müze geçmişteki üretim süreçlerini sergiledi. Bugün ise interaktif sunumlarla ziyaretçilere farklı deneyimler yaşatıyor.

Şehrin merkezinde ise kafeler, restoranlar ve butik dükkanlar canlı bir atmosfer yaratıyor. Sokaklarda yürürken hem tarih hem de çağdaş yaşam bir arada hissedilebiliyor. Çevredeki parklar, su kenarları ve bisiklet yolları keyifli anlar sunabiliyor.

Konum Linki

27. Arlon

Lüksemburg Eyaleti'nin Başkenti Belçika'nın Arlon kentinin havadan görünümü

Belçika'nın en eski şehirlerinden biri olan Arlon, zengin tarihî ve kültürel mirasıyla dikkat çekiyor. Gallo-Roman Dönemi’nden kalma eserler, şehrin geçmişine ışık tutuyor.

Şehrin merkezindeki Knipchen Tepesi'nde yer alan Saint-Donat Kilisesi, 1626 yılında Kapuçin rahipleri tarafından inşa edildi. Kilise, 1851 yılında restore edilerek yeniden kullanıma açıldı. Kilise ziyareti sonrasında tepeden, tüm kenti izleyerek manzaranın keyfi çıkartılabilir. Arlon'un bir diğer önemli ibadet yeri olan ve 1914 yılında inşa edilen Saint Martin Kilisesi, birçok turist tarafında ziyaret ediliyor. Gotik mimarisiyle şehrin silüetinde öne çıkan kilisenin iç mekanında Saint Martin'e adanmış bir bölüm bulunuyor.

Arkeoloji Müzesi, Belçika'nın en zengin Gallo-Roman lapidary koleksiyonuna ev sahipliği yapması ile ünlü bir yer. Roma Dönemi’ne ait heykeller ve Merovenj Dönemi mezar sanatına dair eserler sergileniyor. Şehirdeki iki Roma kulesi olan Jüpiter ve Neptün, yer alıyor. Bu yapılar, 3. yüzyılda inşa edilen surların bir parçası olarak biliniyor. Neptün'ü tasvir eden heykel, kulelerin altında görülebilir.

Arlon, her yıl Mayıs ayının dördüncü Pazar günü düzenlenen Maitrank festivaliyle de ünlü. Bu etkinlikte, Orman İplikçiği bitkisiyle tatlandırılmış beyaz şarap olan yerel içecek Maitrank'ın tadı çıkartılabilir.

Konum Linki

28. Eupen

Eupen "Unterstadt" ve "Sankt Jozef" kilisesinin sonbahar manzarası.

Belçika'nın doğusunda yer alan Eupen, zengin tarihi ve doğal güzellikleriyle dikkat çekiyor. Şehir, 18. yüzyıldan kalma Barok mimarisi ve dokuma endüstrisi ile tanınıyor.

Eupen'de gezilecek yerler arasında, 1720 yıllarında inşa edilmiş olan St. Nikolaus Kilisesi öne çıkıyor. Aachen Barok tarzındaki bu kilise, zengin iç dekorasyon ile ziyaretçilerini etkileyebiliyor. Şehirdeki bir diğer önemli yapı ise, 17. yüzyıldan kalma Werthkapelle. Bu şapel, Klebanck ailesi tarafından yaptırılmış olup, Barok mimarinin güzel örneklerinden biri.

Eupen, doğal güzellikleriyle de ünlü bir yer. Şehrin güneyinde yer alan High Fens (Hautes Fagnes) Doğa Parkı, yürüyüş ve doğa severler için ideal destinasyonlar arasında yer alıyor. Bölge, buzul çağından kalma turbalıklar ve fundalıklarla kaplı.

Ayrıca, Belçika'nın en büyük rezervuarı olan Eupen Barajı, doğa yürüyüşleri ve bisiklet turları için popüler bir mekan. Baraj, 1950 yılında tamamlandı ve çevresindeki ormanlık alanlarla birlikte ziyaretçilere huzurlu bir ortam sunuyor. Eupen kültürel anlamda da doyuma ulaşılabilecek bir yer. Alter Schlachthof Kültür Merkezi, eski bir mezbahadan dönüştürülmüş olup, müzik, tiyatro ve dans gibi çeşitli sanat dallarına ev sahipliği yapıyor.

Ayrıca, IKOB Çağdaş Sanat Müzesi, modern sanat eserleriyle ilgilenenler için mutlaka ziyaret edilmesi gereken bir yer.

Konum Linki

Ülkenin en güzel şehirlerinin ardından Belçika’da gezilecek yerler yazımıza da göz atmalısın.


zehraerdin
Zehra Erdin
120 Yazı
Marmara Üniversitesi Gazetecilik Bölümü'nden mezun oldu. İçerik üretimi, haber editörlüğü, metin yazarlığı ve kurumsal iletişim alanlarında çalıştı. Şimdi ise ENUYGUN'un içerik süreçlerinde yer alıyor.
Yorum Yap
Yorumlar
Bu yazı için henüz bir yorum yapılmamış. İlk yorumu yapan sen ol.
Uzman Yazarlar

10 milyondan fazla kullanıcı, seyahatini Enuygun’la planlıyor!

Hemen İndir

App Store'dan

indirin

Google Play

'DEN ALIN

AppGallery

ile KEŞFEDİN