Basel, İsviçre’nin kültürel ve tarihi zenginliklerle dolu büyüleyici bir şehri. Ren Nehri’nin iki yakasına yayılan Basel, sanat, tarih ve doğanın uyum içinde bir araya geldiği özel bir destinasyon. Dünyaca ünlü müzeleri, Orta Çağ’dan kalma mimarisi, renkli pazarları ve nehir manzaralarıyla ünlü Basel, her türden insana hitap ediyor.
Sanat tutkunları için Kunstmuseum ve Fondation Beyeler gibi önemli sanat merkezleri, tarih meraklıları için Basel Katedrali ve eski şehir bölgesi, doğa tutkunları için ise Ren Nehri kıyısındaki huzur dolu parklar keşfedilmeyi bekliyor. Unutulmaz bir seyahat deneyimi için Basel’in en güzel yerlerini şimdi keşfet!
Basel’in neyi meşhur?
Basel, İsviçre'nin kültür ve sanat başkenti olarak biliniyor. Şehir, özellikle dünyaca ünlü sanat müzeleri, tarihi yapıları ve canlı festivalleriyle ünlü. Basel Fasnacht Festivali, şehrin en büyük etkinliklerinden biri olarak renkli geçit törenleri ve maskelerle her yıl binlerce turisti kendine çekiyor. Ren Nehri kıyısında uzanan Basel, yaz aylarında yürüyüş gibi aktivitelerle canlanırken, Basel Katedrali (Basler Münster) gibi tarihi yapılar ise şehrin zengin geçmişine ışık tutuyor. Basel'in çikolata ve peynir gibi İsviçre'nin ünlü lezzetlerini tadabileceğin yerel pazarlarıyla da çok ünlü.
Basel’de ne zaman gidilir?
Basel'i ziyaret etmek için en uygun zamanlar, havanın ılık olduğu ilkbahar ve sonbahar ayları. Bu dönemlerde şehir, yürüyüş ve açık hava etkinlikleri için ideal bir atmosfere sahip. Ancak Basel, her mevsimde farklı bir cazibe taşıyor. Kış aylarında ünlü Noel pazarları ve ışıklandırmaları ile büyüleyici bir deneyim sunan Basel, yaz aylarında ise Ren Nehri kıyısında yürüyüşler ve etkinliklerle hareketleniyor. Şubat ayında düzenlenen Basel Fasnacht Festivali ise şehri ziyaret etmek için en özel zamanlardan biri. Bu renkli ve geleneksel etkinlik, Basel'in kültürel yaşamını tam anlamıyla turistlere yansıtıyor.
Basel’de ne yenir?
Basel, İsviçre mutfağını Fransız ve Alman mutfaklarının etkisiyle harmanlayan lezzetleriyle ünlü. Şehirde mutlaka denemen gereken yemeklerin başında, yerel halk arasında oldukça popüler olan Basler Mehlsuppe (un çorbası) geliyor. Basel’in et yemekleri arasında ise Geschnetzeltes (kremalı soslu dana eti) ve yanında Rösti (rendelenmiş ve kızartılmış patates) çok sevilen seçenekler. Tatlı olarak da Basel’in meşhur bademli tarçınlı bisküvisi olan Basler Lackerli mutlaka denenmeli. Bunlara ek olarak, Ren Nehri kıyısında yer alan restoranlarda taze balık çeşitlerini deneyebilir ve İsviçre çikolatasının zengin seçeneklerini keşfedebilirsin.
Şehrin en ikonik yapılarından biri olan Basel Katedrali, hem tarih hem de mimari açıdan büyük öneme sahip. 1019 yılında inşa edilen ve Gotik ile Romanesk mimari stillerini birleştiren etkileyici yapı, Basel'in tarihindeki önemli olaylara tanıklık etmiş. Basel Katedrali’nin kırmızı kumtaşından yapılan cephesi, çifte kuleleri ve ayrıntılı taş işlemeleri, büyüleyici bir görsel şölen sunuyor. İçeride bulunan tarihi vitraylar ve mezar kalıntıları ise Orta Çağ'dan günümüze uzanan zengin geçmişin izlerini taşıyor. Ayrıca ünlü hümanist Erasmus'un mezarı da katedralin avlusunda yer alıyor.
Basel Katedrali’nin en dikkat çekici özelliklerinden biri de Ren Nehri'ne bakan Pfalz adındaki teras. Buradan Ren Nehri ve Basel'in muhteşem panoramik manzarasını izlemen mümkün. Özellikle gün batımlarındaki benzersiz manzara eşliğinde unutulmaz anlar yaşayabilirsin. Katedralin kulelerine çıkarsan ise Basel'in yanı sıra Alsace ve Kara Orman bölgelerini de kuş bakışı görebilirsin. Basel Katedrali, yalnızca bir ibadet yeri değil, aynı zamanda şehrin kültürel ve tarihi mirasını yansıtan bir simge olarak ilk uğraman gereken yerlerden.
Ren Nehri, Basel'in ortasından geçen ve şehri ikiye bölen muhteşem bir doğa güzelliği. Avrupa'nın en önemli nehirlerinden olan Ren Nehri, Basel'in kültürel, ticari ve sosyal yaşamında büyük bir rol oynuyor. Bu ikonik nehir, Kleinbasel ile Grossbasel bölgelerini birbirine bağlayan tarihi köprüleriyle büyüleyici manzaralar sunuyor. Özellikle ikonik köprü Mittlere Brücke, hem tarihi hem de görsel açıdan mutlaka görülmeli. Ren Nehri boyunca yürüyüş yapabilir, bisikletle gezebilir veya sadece nehir manzarasının harika fotoğraflarını çekebilirsin.
Yaz aylarında Ren Nehri, Basel halkı ve turistler için popüler bir eğlence ve dinlenme alanına dönüşüyor. Tekne gezilerine çıkarak Basel’in çarpıcı manzaralarını farklı açılardan görebilirsin. Ayrıca Ren Nehri kıyısındaki kafeler, restoranlar ve barlar da gün batımı manzarası eşliğinde yerel lezzetler tatmak için ideal.
Basel'in iki yakasından biri olan Kleinbasel (Küçük Basel), şehrin daha hareketli ve kozmopolit bölgesi. Orta Çağ'da işçi sınıfının yaşadığı Kleinbasel, günümüzde ise kültürel çeşitliliği, canlı atmosferi ve modern yaşam tarzıyla dikkat çekiyor. Bölgenin merkezi olan Claraplatz, mağazalar, kafeler ve restoranlarla dolup taşarken, yerel pazarlar ve butikler de turistlerin çok ilgisini çekiyor. Kleinbasel'in dar sokakları ve geleneksel mimarisi de geçmişin izlerini modern bir dokunuşla birleştiriyor. Kleinbasel, Ren Nehri kıyısındaki hareketli yaşamla da ünlü. Yaz aylarında nehir boyunca uzanan teraslar, güneşlenen veya piknik yapan insanlarla çok hareketli.
Basel, iki yakasından diğeri olan Grossebasel (Büyük Basel), Kleinbasel’e etkileyici köprülerle bağlanıyor. Grossebasel, şehrin tarihi ve kültürel kalbinin attığı yer. Burada Basel’in en ünlü simgelerinden Basel Katedrali bulunuyor. Gotik ve Romanesk tarzda inşa edilmiş etkileyici yapı, hem mimarisiyle hem de sunduğu muhteşem şehir manzaralarıyla ünlü. Katedralin hemen yanı başında bulunan Pfalz Terası ise Ren Nehri'ni ve karşı kıyıdaki Kleinbasel’i izlemek için harika bir nokta.
Grossebasel ayrıca, Basel’in sanat ve kültür sahnesinin bir parçası olan dünyaca ünlü Basel Güzel Sanatlar Müzesi (Kunstmuseum) gibi önemli mekanlara da ev sahipliği yapıyor. Bölgedeki Marktplatz (Pazar Meydanı) ise şehrin canlı atmosferini hissetmek isteyenler için ideal. Burada renkli Basel Belediye Binası’nın (Rathaus) etkileyici mimarisini inceleyebilir ve yerel ürünlerin satıldığı pazarı gezebilirsin. Grossebasel, hem tarihi dokusuyla hem de kültürel zenginlikleriyle Basel’i keşfetmek isteyenler için güzel bir başlangıç noktası.
Basel şehrinin kalbinde yer alan Altstadt, tarihi dokusuyla mutlaka uğraman gereken büyüleyici yerler arasında. Ren Nehri’nin her iki yakasında da uzanan bu tarihi bölge, dar ve dolambaçlı sokakları, rengarenk Orta Çağ evleri ve tarihi meydanlarıyla adeta bir açık hava müzesini andırıyor. Basel Katedrali (Basler Münster), Marktplatz (Pazar Meydanı) ve Rathaus (Belediye Binası) gibi ikonik yapılar, Altstadt’ın zengin tarihini yansıtıyor. Ayrıca bölgedeki butik mağazalar, kafeler ve restoranlar da modern yaşamın izlerini taşıyor. Tarih, kültür ve mimarinin iç içe geçtiği Basel Altstadt, günün her saati hem halk hem de turistlerle çok hareketli.
Ren Nehri üzerinde bulunan Orta Köprü (Mittlere Brücke), Basel’in en ikonik yapılarından biri. 1226 yılında inşa edilen köprü, Basel ile Ren Nehri’nin iki yakasını birleştiren en eski bağlantı noktası ve aynı zamanda Avrupa’nın en eski Orta Çağ köprülerinden biri. Bugünkü hali, 1905 yılında yapılan yenilemeyle ekillenmiş olsa da orijinal köprünün tarihi dokusu korunmuş. Basel Orta Köprü’nün merkezinde yer alan küçük şapel kalıntısı da ziyaretçilere Orta Çağ’dan kalma bir atmosfer sunuyor.
Orta Köprü, aynı zamanda Basel’in en güzel manzaralarını sunan bir seyir noktası. Köprüden Ren Nehri’nin sakin akışını ve nehrin iki yanında sıralanan Basel’in büyüleyici eski ve yeni mimarisini izleyebilirsin. Özellikle akşam saatlerinde köprünün çevresi ışıklarla aydınlatılıyor ve romantik bir atmosfer yaratılıyor. Basel’i keşfetmek isteyen turistler için Orta Köprü, hem tarihi hem de estetik açıdan mutlaka görülmesi gereken bir yapı.
Basel’in Orta Çağ'dan kalma en etkileyici yapılarından Spalen Kapısı, tarihi manzarasıyla harika fotoğraflar çekme fırsatı sunuyor. 1400’lü yıllarda inşa edilen Spalen Kapısı, Basel’in eski şehir surlarının en iyi korunmuş bölümlerinden ve şehrin batı girişini temsil ediyor. Spalen Kapısı, zarif mimarisi ve üzerindeki taş işçiliğiyle turistlerin de çok ilgisini çekiyor. Üç katmanlı yapısı, kuleleri ve merkezindeki devasa kapısıyla dikkat çeken yapı, Orta Çağ mimarisinin şehre bıraktığı en güzel miraslardan biri.
Kapının üzerindeki oymalar ve süslemeler ise dönemin sanatsal anlayışını yansıtıyor. Spalen Kapısı’nın çevresindeki eski şehir bölgesi de dar sokakları ve tarihi binalarıyla Basel’in büyüleyici atmosfere sahip en özel köşelerinden. Ayrıca, kapıdan birkaç dakika mesafedeki parklar, kafeler ve küçük butik dükkanları da keşfe çıkabilirsin.
İsviçre'nin kültür ve sanat merkezi Basel'in en bilinen simgelerinden olan Belediye Binası, tarihi önemi ve mimari özellikleriyle dikkat çekiyor. 16. yüzyılda inşa edilen bina, Gotik ve Rönesans mimarisinin etkileyici bir birleşimine sahip. Kırmızı renkli kumtaşı cephesi, detaylı işçiliği ve süslemeleriyle ünlü Belediye Binası, Basel Kantonu'nun yönetim merkezi olarak hizmet veriyor. Binanın cephesinde yer alan Basel'in koruyucusu azizi Aziz Georg'un ejderhayla savaşını tasvir eden heykel, en çok fotoğraflanan ayrıntılar arasında.
Binanın iç avlusu ve açık hava sergileri, mimari meraklıları kadar tarih meraklıları için büyüleyici bir gezi deneyimi yaşatıyor. Basel'in tarihi Marktplatz meydanında yer alan simgesel Rathaus, şehir gezilerinin de vazgeçilmez duraklarından.
İsviçre'nin en eski ve en prestijli sanat müzelerinden biri olan Basel Sanat Müzesi, sanat tutkunlarının mutlaka ziyaret etmesi gereken bir yer. 1661 yılında kurulan müze, dünyanın en eski kamuya açık sanat koleksiyonlarından birine ev sahipliği yapıyor. Rönesans döneminden modern sanata uzanan geniş yelpazeye sahip müzede Holbein, Rembrandt, Monet, Picasso ve Van Gogh gibi dünya çapındaki ünlü sanatçıların eserlerini yakından görebilirsin.
Özellikle Holbein ailesine ait eserlerin bulunduğu koleksiyon, müzeyi uluslararası alanda benzersiz kılıyor. Müzenin tarihi binası ve modern ek yapıları da geçmişle geleceği bir araya getiren zarif mimarisiyle görülmeye değer. Basel Sanat Müzesi, hem kalıcı koleksiyonları hem de yıl boyunca düzenlenen geçici sergileriyle zengin bir sanat deneyimi yaşamak isteyenlere hitap ediyor.
20 yaş üstü yetişkinler 30 İsviçre frangı
13-19 yaş arası gençler 12 İsviçre frangı
20-25 yaş arası öğrenciler 20 İsviçre frangı
Kimlikli engelli ziyaretçiler 20 İsviçre frangı
Açık olduğu saatler
Pazartesi günleri hariç haftanın her günü 10.00-18.00 saatleri arasında açık.
Basel’in kalbindeki Marktpkatz, şehrin canlı atmosferini deneyimlemek isteyenler için vazgeçilmez bir nokta. Meydan, tarihi binalarla çevrili ve en dikkat çekici yapı ise kırmızı kumtaşından inşa edilen ve Gotik mimarisiyle göz kamaştıran Basel Belediye Binası (Rathaus). Bu renkli ve görkemli yapı, meydana ayrı bir karakter katıyor ve fotoğraf çekmek için harika bir arka plan oluşturuyor. Marktplatz, her gün kurulan taze ürün pazarıyla da ünlü. Meydan, aynı zamanda şehrin sosyal ve kültürel hayatının da merkezi konumunda.
Basel Marktplatz, sadece alışveriş yapmak isteyenler için değil, aynı zamanda şehrin tarihini ve atmosferini solumak isteyenler için de en güzel yerlerden. Meydanın etrafında bulunan kafeler ve restoranlarda Basel'in lezzetlerini deneme fırsatı bulabilirsin. Özellikle geleneksel İsviçre mutfağına ait yemekler ve yerel şaraplar eşliğinde hareketli meydanın manzarasının tadını çıkarabilirsin.
Basel’in tarihi ve kültürel dokunun en yoğun hissedildiği yerlerden biri de Münsterplatz. Bu geniş meydan, şehrin simgesel yapılarından Basel Katedrali'nin hemen önünde uzanıyor ve ziyaretçilere görkemli bir manzara sunuyor. Münsterplatz, tarihi binalarının yanı sıra güzel kafeleri ve yeşil alanlarla da çevrili olduğu için hem dinlenme hem de şehrin atmosferini hissetme fırsatı veriyor. Özellikle güneşli günlerde meydanda oturup katedralin mimarisini seyretmek veya Ren Nehri'ne doğru uzanan manzarayı izlemek en sevilen aktiviteler arasında.
Basel Münsterplatz, kültürel etkinlikler ve festivaller için de harika bir buluşma noktası. Yıl boyunca düzenlenen açık hava konserleri, yöresel pazarlar ve özel etkinlikler, meydanı canlı bir kültür merkezine dönüştürüyor.
İsviçre, Almanya ve Fransa'nın kesişim noktaları bulunan Border Triangle, eşsiz bir turistik merkez. Ren Nehri'nin kıyısındaki alan, üç ülke arasında sembolik bir bağ kuruyor. Alanda yer alan anıt ise üç ülkenin bayraklarını ve sınırlarını temsil eden modern bir tasarıma sahip. Burada sadece birkaç adım atarak ülkeler arasında geçiş yaparak, aynı anda İsviçre, Almanya ve Fransa'da bulabilirsin. Bu bölge, hem tarihi hem de kültürel açıdan önemli bir yer olarak Avrupa'nın birliğini ve sınırlarının ötesindeki uyumunu simgeliyor.
Border Triangle, fotoğraf çekmek ve çevredeki doğal güzelliklerin tadını çıkarmak için de popüler bir yer. Ren Nehri boyunca yürüyüş yapabilir, bisikletle gezebilir veya nehir kenarındaki restoranlarda yerel lezzetlerin tadına bakabilirsin. Burada İsviçre’nin kültürel çeşitliliğini deneyimleyebilir, farklı dillerin, mutfakların ve geleneklerin bir arada bulunduğu alanlarda Avrupa'nın kozmopolit yapısını yakından görebilirsin.
Basel merkezindeki Barfüsserplatz, şehrin tarihi ve modern yaşamının buluştuğu canlı bir meydan. Adını bir zamanlar buradaki Barfüsser Kilisesi'nden alan geniş meydan, günümüzde Basel'in en popüler buluşma noktalarından biri. Meydan, tarihi binalarla çevrili ve kafeler, restoranlar, mağazalarla dolu. Barfüsserplatz, aynı zamanda Basel Tarih Müzesi'ne ev sahipliği yaptığı için de turistler tarafından çok ziyaret ediliyor. Meydanın merkezinde yer alan etkileyici çeşmeler çevresinde dinlenerek şehrin hareketli atmosferini izleyebilirsin.
Barfüsserplatz, aynı zamanda alışveriş ve yeme-içme tutkunları için de çok popüler bir yer. Meydanın etrafındaki sokaklar, butik mağazalar ve yerel ürünler satan dükkanların yanı sıra hafta sonları kurulan pazarlar da taze ürünler, çiçekler ve el yapımı ürünlerle renkli bir alışveriş deneyimi yaşatıyor. Barfüsserplatz, Basel’in tarihi dokusunu, kültürel zenginliğini ve modern yaşamını bir arada deneyimlemek isteyenlerin ilk uğraması gereken yerlerden.
Sanat ile suyun büyüleyici uyumunu sergileyen Tinguely Çeşmesi, Basel’in çok fotoğraflanan simgelerinden biri. Jean Tinguely tarafından 1977 yılında tasarlanan çeşme, sanatçının kinetik heykel anlayışını yansıtan mekanik parçalardan oluşuyor. Tinguely Çeşmesi, Basel Tiyatrosu'nun hemen önünde ve şehrin kültürel dokusuna önemli bir katkı yapıyor. Tinguely'nin karakteristik tarzıyla hareket eden metal heykeller, suyun ritmiyle birleşerek hem görsel hem de işitsel bir şölen sunuyor.
Tinguely Çeşmesi, sadece bir su kaynağı değil, aynı zamanda modern sanatın şehir yaşamına nasıl entegre edilebileceğini gösteren mükemmel bir örnek. Çeşmenin etrafında bulunan banklar, insanların bu hareketli sanat eserini izlerken dinlendirici bir mola vermesine olanak veriyor. Özellikle yaz aylarında, Tinguely Çeşmesi’nin su sesleri ve mekanik hareketleri, serinletici bir etki yarattığı için insanları buraya çekiyor.
Basel yakınlarındaki Riehen kasabasında yer alan Fondation Beyeler, Avrupa'nın en prestijli modern ve çağdaş sanat müzelerinden biri. 1997 yılında Ernst ve Hildy Beyeler çiftinin özel koleksiyonlarını sergilemek amacıyla açılan müze, ünlü mimar Renzo Piano tarafından tasarlanmış etkileyici binasıyla biliniyor. Doğayla iç içe Fondation Beyeler, ziyaretçilerine yalnızca sanat değil, aynı zamanda huzurlu bir atmosfer de sunuyor.
Müzenin geniş ve aydınlık galerilerinde Pablo Picasso, Claude Monet, Vincent van Gogh, Andy Warhol ve Mark Rothko gibi dünyaca ünlü sanatçıların paha biçilmez eserlerini görebilirsin. Müzede düzenlenen geçici sergiler de sanat tutkunlarına yeni perspektifler ve farklı dönemlerden etkileyici çalışmalarını sunuyor. Müze, yemyeşil bahçesinde heykel sergilerine ev sahipliği yapıyor.
Yetişkinler: 25 İsviçre frangı
İndirimli (emeklileri, 20 veya daha fazla kişiden oluşan gruplar): 20 İsviçre frangı
25 yaşına kadar: Ücretsiz
Açık olduğu saatler
Haftanın her günü 10.00-18.00 saatleri arasında açık.
Basel’in en canlı ve dinamik noktalarından biri olan Markthalle, hem halk hem de turistler için popüler bir adres. 1929 yılında inşa edilen ve etkileyici kubbesiyle dikkat çeken tarihi pazar yeri, Basel’in gastronomi merkezi. Markthalle, dünyanın dört bir yanından gelen lezzetlerin buluştuğu özel bir yer. Burada İsviçre mutfağına özgü tatların yanı sıra Asya, Akdeniz, Afrika ve Güney Amerika mutfaklarından özel yemekler de tadabilirsin. Özellikle taze malzemelerle hazırlanan sokak lezzetleri, sana adeta bir lezzet turu deneyimi yaşatacak.
Markthalle’nin samimi ve sıcak atmosferi de sosyal bir ortamda vakit geçirmek isteyenler için ideal. Markthalle, aynı zamanda etkinliklerin, konserlerin ve kültürel buluşmaların düzenlendiği bir sosyal merkez. Yemeğini kubbenin altındaki geniş oturma alanında keyifle yerken, aynı zamanda farklı kültürleri ve insanları tanıma fırsatı da bulabilirsin.
Modern sanatın en dinamik ve yenilikçi örneklerini sergileyen Tinguely Müzesi, sanat tutkunlarının Basel’deki ilk adreslerinden biri. Müze, ünlü İsviçreli sanatçı Jean Tinguely'nin kinetik heykelleri ve mekanik sanat eserlerine adanmış. 1996 yılında açılan müze, Tinguely'nin eserleri hareket, ses ve mekanik unsurların birleşmesiyle izleyicilere unutulmaz bir interaktif deneyim yaşatıyor. Tinguely Müzesi, sadece sanat tutkunları için değil, aynı zamanda teknoloji ve sanatın kesişimine ilgi duyanlar için de etkileyici bir keşif alanı.
Tinguely Müzesi’nde sadece Tinguely'nin eserlerini sergilenmiyor, aynı zamanda geçici sergiler ve etkinliklerle de ziyaretçilere çeşitlilik sunuyor. Müzenin iç tasarımı, doğal ışığın kullanımı ve geniş sergi alanlarıyla özellikle dikkat çekiyor. Koleksiyonlarda Tinguely'nin ünlü "Meta-Matic" gibi eserlerini yakından inceleme fırsatı bulurken, sanatçının yaratıcı dünyasına dair derin bir anlayış da kazanabilirsin.
Yetişkinler: 18 İsviçre frangı
Öğrenciler: 12 İsviçre frangı
16 yaşından küçük çocuklar: ücretsiz
Açık olduğu saatler
Pazartesi hariç haftanın her günü 11.00-18.00 saatleri arasında açık.
Dünyanın en eski ve en saygın hayvanat bahçelerinden biri olan Basel Hayvanat Bahçesi, 1874 yılında kurulduğundan beri, hem halk hem de turistleri kendine çekiyor. Yaklaşık 11 hektarlık bir alana yayılan hayvanat bahçesi, 7.000'den fazla hayvana ev sahipliği yapıyor ve 600'ün üzerinde farklı türü barındırıyor. Afrika savanlarından Amazon yağmur ormanlarına kadar farklı ekosistemlerin olduğu bölümler, dünyanın dört bir yanından hayvanları keşfetme fırsatı veriyor. Özellikle filler, zürafalar ve penguenler gibi popüler türler, çocuklu ailelerin çok ilgisini çekiyor.
Basel Hayvanat Bahçesi, aynı zamanda koruma programları ve eğitim faaliyetleriyle de öne çıkıyor. Nesli tükenmekte olan türlerin korunmasına yönelik uluslararası projelere aktif olarak katılan hayvanat bahçesi, ziyaretçilere doğal yaşamın korunmasının önemi hakkında bilinçlendirme çalışmaları da yürütüyor.
Basel’in Orta Çağ'dan günümüze uzanan zengin bir tarihi mirası keşfetmek isteyenler için Basel Tarih Müzesi, eşsiz bir deneyim yaşatıyor. Müze, 1894 yılında kuruldu ve şehrin en önemli kültürel kurumlarından biri. Müzenin geniş koleksiyonu Orta Çağ sanatı, dini eserler, tarihi objeler ve günlük yaşama dair eşyalarla Basel'in geçmişini yansıtıyor. Müzenin sergileri eski bir kilise olan Barfüsserkirche'de yer alıyor ve bu tarihi yapı, sergilenen eserlerle uyum içinde çarpıcı bir atmosfer yaratıyor. Özellikle Orta Çağ'dan kalma dini sanat eserleri ve şövalye kültürüne ait objeler, seni geçmişe doğru büyüleyici bir yolculuğa çıkaracak.
7 günlük bilet 18 İsviçre frangı
18 yaş altı (kimlikli) ve 30 yaşına kadar eğitim gören kişiler (kimlikli) 12 İsviçre frangı
13 yaşına kadar çocuklar ücretsiz
Açık olduğu saatler
Pazartesi hariç haftanın her günü 10.00-18.00 saatleri arasında açık.
İsviçre'nin en büyük stadyumu olan St. Jakob Park, aynı zamanda Basel'in en önemli bir spor ve etkinlik merkezi. 2001 yılında açılan modern stadyum, FC Basel futbol takımının ev sahibi olduğu maçlara da ev sahipliği yapıyor. Yaklaşık 38.500 kişi kapasiteye sahip stadyum, uluslararası futbol karşılaşmaları ve büyük organizasyonlarla ünlü. St. Jakob Park, sadece futbol sevenler için değil, aynı zamanda mimarlık meraklıları için de ilgi çekici bir yapı.
Ünlü İsviçreli mimarlık firması tarafından tasarlanan St. Jakob Park, çarpıcı tasarımı ve modern olanaklarıyla dikkat çekiyor. Stadyumun çevresindeki alışveriş merkezleri ve eğlence alanları da burayı sadece bir spor merkezi değil, aynı zamanda sosyal bir buluşma noktası haline getiriyor. St. Jakob Park, futbol maçlarının yanı sıra büyük konserler ve etkinlikler için kullanılan çok yönlü bir mekan.
İsviçre'nin en büyük ve en işlek demiryolu istasyonlarından biri olan Basel SBB İstasyonu, hem ülke içi hem de uluslararası seyahatler için önemli bir merkez. 1854 yılında açılan ve yıllar içinde modernize edilen tarihi istasyon, yalnızca bir ulaşım noktası değil, aynı zamanda mimarisi ve sunduğu hizmetlerle dikkat çekiyor. Basel SBB, Almanya, Fransa ve diğer Avrupa ülkelerine direkt bağlantılar sunarak şehri kıtalararası bir geçiş noktası haline getiriyor. İstasyonun ikonik cephesi ise hem tarihi dokuyu hem de modern unsurları bir araya getirerek görsel bir şölen sunuyor. Basel SBB İstasyonu, aynı zamanda birçok alışveriş ve yeme-içme seçeneğiyle bir yaşam alanı. İstasyonun içindeki mağazalar, restoranlar ve kafeler, seyahat öncesi veya sonrası keyifli vakit geçirmene olanak tanıyor.
Basel’in dinamik ve kültürel dokusunu yansıtan Elisabethen Kilisesi, etkileyici bir Neo-Gotik kilise. 1857 yılında inşa edilen kilise, Basel'in ilk modern kilisesi ve zarif mimariyle büyüleyici görünüyor. Zarif vitray pencereleri, yüksek tavanları ve detaylı taş işçiliği ile Gotik mimarisinin en güzel örneklerinden biri olan Elisabethen Kilisesi, hem ibadet yeri hem de kültür merkezi olarak hizmet veriyor. Adını Aziz Elisabeth'ten alan kilise, günümüzde dini etkinliklerin yanı sıra konserler, sergiler ve diğer kültürel etkinlikler için kullanılan çok yönlü bir mekan.
Tarihi atmosferi ve mimari güzelliğiyle ünlü Elisabethen Kilisesi, aynı zamanda dinlenmek için huzur dolu bir ortam da sunuyor. Kilisenin açık kapı politikası, herkesin burayı ziyaret etmesine ve huzurlu atmosferde vakit geçirmesine olanak tanıyor. Ayrıca kilisenin kulesinden Basel'in en güzel panoramik manzarasını da izleyebilirsin.
Basel içinde bir vaha gibi duran Kannenfeldpark, çok sevilen bir rekreasyon alanı. Park, geniş olanaklarıyla hem halk ve turistler için dinlenme, spor yapma ve doğayla iç içe olma imkanı sunuyor. Kannenfeldpark’ın geniş yeşil alanları, gölgelik ağaçları ve rengarenk çiçek tarhları, özellikle dikkat çekiyor. Ayrıca parkta çocuklar için oyun alanları ve aileler için piknik yapabilecekleri alanlar da var. Kannenfeldpark, şehrin kalabalığından uzak olmasının yanı sıra sunduğu aktivitelerle de öne çıkıyor. Yürüyüş yolları, koşu parkurları ve bisiklet yolları, spor tutkunlarını buraya çekiyor. Parkın içindeki kafe ve restoranlarda ise yerel lezzetler deneyerek dinlendirici bir mola verebilirsin.
Basel'in tarihi dokusunu yansıtan önemli simgelerden olan Balık Pazarı Çeşmesi (Fischmarkt-Brunnen), şehrin eski kent merkezinde yer alıyor. 14. yüzyıldan kalma çeşme, bir zamanlar balık ticaretinin kalbinin attığı meydanı süslüyor ve Basel'in Orta Çağ'daki ticari hayatına dair izler taşıyor. Çeşmenin üzerinde yer alan heykeller ve süslemeler, dönemin sanatsal zevkini yansıtırken, balık figürleri ise buranın bir balık pazarı olarak kullanıldığı günlere gönderme yapıyor. Tarih tutkunlarının da çok sevdiği Balık Pazarı Çeşmesi, Basel'in geçmişine açılan bir pencere niteliğinde. Çeşme, Basel'in dar ve renkli sokaklarının kesiştiği noktada yer alıyor ve çevresindeki kafe ve restoranlarla birlikte canlı bir atmosfere sahip. Burada hem çeşmenin detaylarını inceleyebilir hem de çevredeki tarihi binaları keşfedebilirsin.
Basel’in kuzeydoğusundaki Lange Erlen Hayvanat Bahçesi, şehir stresinden uzaklaşmak ve doğayla baş başa kalmak isteyenler için doğru bir adres. Huzurlu hayvanat bahçesi, ücretsiz giriş imkanıyla hem halkın hem de turistlerin sıkça ziyaret ettiği bir yer. Park, doğal yaşam alanlarında özgürce dolaşan geyik, yaban domuzu, tavşan gibi birçok hayvana ev sahipliği yapıyor.
Özellikle çocuklu aileler için eğitici ve eğlenceli bir deneyim sunan Lange Erlen, hayvanlarla daha yakından tanışma fırsatı da veriyor. Parkın yemyeşil yürüyüş yolları ve sakin atmosferi de doğa tutkunlarının keyifle zaman geçirebileceği harika bir ortam yaratıyor. Park, Ren Nehri’ne yakın bir konumda bulunduğu için yürüyüş ve bisiklet turları için de harika bir başlangıç noktası.
Tıp ve bilim tarihine ilgi duyanlar için Eczacılık Müzesi, büyüleyici bir keşif alanı. Basel’in tarihi merkezindeki müze, dünyanın en kapsamlı farmasötik koleksiyonlarından birine ev sahipliği yapmasıyla ünlü. Orta Çağ’dan modern döneme kadar uzanan eczacılık tarihi, müzede sergilenen yüzlerce obje, araçlar, bitkisel ilaçlar ve antik tıbbi kitapla gözler önüne seriliyor.
Müzenin bulunduğu bina da ayrı bir tarihi öneme sahip. 15. yüzyıldan kalma yapı, Basel’in geçmişini hissedebileceğin atmosferik bir ortama sahip. Burada eczacılık ve tıbbi uygulamaların evrimine dair büyüleyici bir yolculuğa çıkabilirsin. Eczacılık Müzesi, hem akademik araştırmalar yapanlar hem de turistler için ilgi çekici bir yer.
Yetişkinler: 8 İsviçre frangı
İndirimli: 5 İsviçre frangı
Açık olduğu saatler
Pazartesi hariç haftanın her günü 10.00-17.00 saatleri arasında açık.
Basel’in tarihi merkezindeki St. Peter Kilisesi, şehrin kültürel ve dini mirasının önemli bir parçası. 14. yüzyılda inşa edilen görkemli yapı, Gotik ve Romanesk mimarinin zarif bir birleşimine sahip. Kilisenin etkileyici taş işçiliği, vitray pencereleri ve sade ama huzur dolu iç mekanı, seni büyüleyecek güzellikte. St. Peter Kilisesi, sadece mimarisiyle değil, aynı zamanda Basel’in tarihindeki önemli rolüyle de dikkat çekiyor. Reform hareketleri sırasında şehrin dini ve toplumsal yaşamında önemli bir etki yaratan kilise, Basel’in geçmişine tanıklık eden bir sembol olarak hala ayakta.
Basel’in tarihi sokaklarında kısa bir yürüyüşle ulaşabileceğin St. Peter Kilisesi, Basel’in panoramik manzaralarını sunmasıyla da çok ziyaret ediliyor. St. Peter’in çan kulesine çıkarak da Basel’in kırmızı çatılarla kaplı tarihi dokusunu ve Ren Nehri’nin büyüleyici güzelliğini seyredebilirsin.
Şehrin kalbinde yer alan Basel Üniversitesi Botanik Bahçesi, doğa tutkunları için bir cennet. 1589 yılında kurulan botanik bahçe, Avrupa’nın en eski botanik bahçelerinden ve Basel Üniversitesi’nin bilimsel mirasının önemli bir parçasını oluşturuyor. Bahçe, tropikal bitkilerden yerel bitki türlerine kadar uzanan geniş bir koleksiyonuna ev sahipliği yapıyor. Özellikle dev nilüferlerin bulunduğu tropikal seralar ve kaktüs koleksiyonu, en çok ilgisini çeken alanlardan. Her mevsim farklı bir güzellik görebileceğin botanik bahçesinde hem huzurlu bir ortam hem de bitki dünyasının detaylarını öğrenme fırsatı bulacaksın.
Botanik bahçe, yalnızca estetik bir gezi noktası değil, aynı zamanda bir eğitim ve araştırma merkezi. Bitki biyolojisi ve ekoloji alanında yıl boyunca düzenlenen sergiler, turlar ve atölyeler, botanik dünyasının büyüleyici sırlarını keşfetme imkanı sağlıyor.
İsviçre’nin en büyük etnografya müzelerinden olan Basel Kültürler Müzesi, sana dünya kültürlerine dair eşsiz bir pencere sunacak. 1893 yılında kurulan müze, dünyanın dört bir yanından toplanmış yaklaşık 300.000 objeyle zengin bir koleksiyona sahip. Afrika, Asya, Okyanusya ve Amerika gibi farklı kıtalardan gelen sanat eserleri, günlük objeler ve ritüel eşyaları, kültürlerin çeşitliliğini ve derinliğini anlattığı için büyüleyici bir deneyim sunuyor.
Müze, sadece sergilediği eserlerle değil, aynı zamanda modern mimarisiyle de dikkat çekiyor. Tarihi bir binanın yenilikçi bir tasarımla birleşmesi, müzeye hem bir geleneksel hem de çağdaş bir atmosfer katıyor. Basel Kültürler Müzesi’nin geçici sergileri, interaktif etkinlikleri ve atölyeleri, farklı kültürlerin sanatı, gelenekleri ve hikayeleri hakkında daha derinlemesine bilgi edinme fırsatı veriyor.
20 yaş ve üzeri yetişkinler: 16 İsviçre frangı
20 yaş altı gençler: 5 İsviçre frangı
13 yaş altı çocuklar: Ücretsiz
Engelli ziyaretçiler: 11 İsviçre frangı
Açık olduğu saatler
Pazartesi hariç haftanın her günü 10.00-17.00 saatleri arasında açık.
Basel'in çok fotoğraflanan simgelerinden Helvetia auf Reisen (Yolculuktaki Helvetia) heykeli, İsviçre'nin ulusal simgesi olan Helvetia'nın farklı bir tasviriyle dikkat çeken olağanüstü bir sanat eseri. Ünlü sanatçı Bettina Eichin'in 1980'lerde yaptığı bronz heykel, Ren Nehri üzerindeki ünlü köprü Mittlere Brücke'nin hemen yanında yer alıyor. Geleneksel olarak İsviçre'yi simgeleyen Helvetia, burada bir yolculukta tasvir edilmiş. Heykelde Helvetia, zırhını ve kalkanını bir kenara bırakmış, elinde kalemi ve defteriyle bir bankada oturarak yolculuğunun notlarını tutuyor. Bu modern yorum, İsviçre'nin finansal gücünü korurken aynı zamanda yeniliklere açık bir ülke olduğunu gösteriyor.
Helvetia auf Reisen, yalnızca bir heykel değil, aynı zamanda Basel'in kültürel ve sanatsal zenginliğinin de bir parçası. Heykel, Krallık Köprüsü ve Ren Nehri manzarasıyla birlikte özellikle fotoğraf meraklıları için muhteşem bir arka plan oluşturuyor.
Basel'in ünlü St. Alban mahallesi, şehrin en huzurlu ve tarihi bölgelerinden biri. "Basel'in Venedik'i" olarak da bilinen mahalle, Ren Nehri'nin kıyısındaki büyüleyici binalar, tarihi su değirmenleri ve taş döşeli sokaklarıyla turistleri kendine çekiyor. Orta Çağ'dan kalma St. Alban Kapısı (St. Alban-Tor), bölgenin en dikkat çeken yapılarından ve Basel'in zengin geçmişini yansıtan bir simge. Mahalledeki eski bir kağıt fabrikasının müzeye dönüştürüldüğü Basel Kağıt Müzesi de etkileşimli ve eğlenceli bir deneyim yaşatıyor.
St. Alban, aynı zamanda doğa tutkunları için de güzel bir durak. Ren Nehri boyunca uzanan yürüyüş yolları ve yemyeşil parklar, şehirden uzaklaşmadan sakin bir ortamda dinlenmek isteyenler için ideal. Nehir kıyısındaki şirin kafeler ve restoranlar da tarihi atmosferin tadını çıkarırken yerel lezzetleri denemek için harika bir fırsat veriyor.
İsviçre'nin en prestijli ve köklü tiyatrolarından olan Basel Tiyatrosu, Basel'in kültürel yaşamının merkezi. 1834 yılında kurulan ve zamanla modern bir sanat merkezi haline gelen tiyatro, opera ve bale gibi etkinlikleriyle de uluslararası üne sahip. Üç ana sahnesiyle (Büyük Sahne, Küçük Sahne ve Schauspielhaus), yıl boyunca geniş bir program sunan Basel Tiyatrosu’nda hem klasik hem de modern yapımlarıyla her zevke hitap ediyor. Tiyatro, yalnızca İsviçre'nin değil, Avrupa'nın da önde gelen kültürel mekanlarından biri olarak birçok kez ödül kazandı.
Tiyatro binası da modern mimarisi ve sıcak atmosferiyle dikkat çekiyor. Ayrıca çevredeki restoranlar ve kafeler, gösteri öncesinde veya sonrasında keyifli bir yemek veya kahveni yudumlamak için ideal mola noktaları. Eğer Basel'i gezerken etkileyici bir performans izlemek ve şehrin sanatsal ruhunu hissetmek istiyorsan, Basel Tiyatrosu, ilk uğraman gereken yer.
Rheinufer Basel, şehrin en güzel ve popüler bölgelerinden biri olarak hem halk hem de turistler için sevilen bir cazibe merkezi. Ren Nehri boyunca uzanan alan yürüyüş yapmak, bisiklete binmek veya sadece nehir manzarasının tadını çıkarmak isteyenler için harika bir seçim. Yaz aylarında nehrin serin sularında yüzebilir veya kıyıda düzenlenen açık hava etkinliklerine katılarak doyasıya eğlenebilirsin.
Rheinufer boyunca sıralanan kafeler ve restoranlar da ziyaretçilere hem İsviçre mutfağından lezzetler sunar hem de dinlenmek için keyifli bir ortam sağlıyor. Özellikle gün batımında Kleinbasel ve Grossebasel’i birbirine bağlayan tarihi köprülerin manzarası buradan büyüleyici görünüyor.
Basel’in en eski ve pitoresk bölgelerinden Spalenberg, şehrin ruhunu ve geçmişini hissetmek isteyenler için mükemmel bir durak. Taş döşeli dar sokakları, tarihi binaları ve zarif dükkanlarıylal ünlü bölge, seni adeta Orta Çağ’a geri götürecek. Spalenberg, eskiden zanaatkarların ve tüccarların merkezi olarak biliniyordu ama günümüzde butik mağazalar, sanat galerileri ve yerel kafelerle dolu bir turistik merkez haline gelmiş durumda. Burada renkli cepheli evleri ve sokak aralarına gizlenmiş küçük dükkanları keşfederek unutulmaz bir deneyim yaşayabilirsin. Spalenberg’in tarih kokan atmosferi, Basel’in kültürel mirasını hissetmek için eşsiz bir fırsat.
Spalenberg, alışveriş sevenler için de bir cennet. Burada büyük zincir mağazalardan ziyade, el yapımı ürünler ve özgün tasarımlar sunan butikleri gezebilirsin. Bölgenin en bilinen noktalarından biri olan görkemli şehir kapısı Spalentor ise Basel’in Orta Çağ’dan kalma en etkileyici yapılarından biri. Spalenberg’in sokaklarında dolaşırken, her köşede farklı bir hikayeye veya tarihi bir detaya rastlaman mümkün.
Kağıt yapımının tarihine ışık tutan Kağıt Müzesi, 15. yüzyılda bir su değirmeni olarak inşa edilmiş ve günümüzde kağıt üretimi, matbaacılık ve yazı sanatlarına adanmış bir kültür merkezi olarak hizmet veriyor. Müze, ziyaretçilere el yapımı kağıt üretiminin inceliklerini gösterirken, matbaanın icadından bu yana basım tekniklerinin nasıl geliştiğini de interaktif bir şekilde anlatıyor. Özellikle el yapımı kağıt üretim atölyeleri, ziyaretçilere kendi kağıtlarını yapma fırsatı vererek unutulmaz bir deneyim de yaşatıyor.
Kağıt Müzesi, sadece kağıt ve matbaa tarihine ilgi duyanlar için değil, aynı zamanda el sanatları ve kültürel miras meraklıları için de güzel bir adres. Müzede tarihi baskı makineleri, kaligrafi örnekleri ve kitap ciltleme tekniklerini görürken, bu sanatların nasıl icra edildiğini de yakından görme şansı bulacaksın.
Yetişkinler: 20 İsviçre frangı
16 yaş üstü yaşlılar ve öğrenciler ile engelli ziyaretçiler: 17 İsviçre frangı
5-16 yaş arası öğrenciler: 11 İsviçre frangı
5 yaşına kadar: Ücretsiz
Açık olduğu saatler
Pazartesi hariç haftanın her günü 11.00-17.00 saatleri arasında açık.
Basel’de nostalji tutkunları ve çocuklu aileler için harika bir yer olan Oyuncak Dünyası Müzesi, dünyanın en büyük oyuncak koleksiyonlarına ev sahipliği yapıyor. Barfüsserplatz'da yer alan büyüleyici müze, 2.500'den fazla oyuncak ayı, antika bebekler, figürler ve oyuncak evler gibi geniş bir koleksiyona sahip. Özellikle sergilenen oyuncak ayılar, dünyanın her yerinden getirilmiş ve müzenin en ilgi çeken koleksiyonlarından.
Geniş sergileriyle her yaş grubuna hitap eden müze, hem çocukların hem de yetişkinlerin çok ilgisini çekiyor. Oyuncak Dünyası Müzesi, aynı zamanda ayrıntılı ve özenle hazırlanmış tematik sergileriyle de dikkat çekiyor. Minyatür dünyalar, günlük yaşamdan sahneler ve tarihin canlandırıldığı detaylı dioramalar, sana olağanüstü bir görsel şölen sunacak.
Standart giriş 7 İsviçre frangı
16 yaşına kadar çocuklar ve gençler ücretsiz
İndirimli giriş 5 İsviçre frangı
Açık olduğu saatler
Pazartesi hariç haftanın her günü 10.00-18.00 saatleri arasında açık.
İsviçre'nin en eski ve en prestijli müzelerinden biri olan Basel Doğa Tarihi Müzesi, çarpıcı koleksiyonlarıyla ünlü. 1821'de kurulan müzede fosillerden minerallere ve tarih öncesi hayvanların kalıntılarına kadar geniş bir koleksiyona gezebilirsin. Özellikle dinozor fosilleri ve mamut kalıntıları, müzenin en ilgi gören sergilerden. Müze, doğanın ve yaşamın milyarlarca yıllık geçmişin gözler önünde seren sergileriyle, hem öğretici hem de ilham verici bir deneyim yaşatıyor. Çocuklar için interaktif bölümler ve eğitim programları da olan müze, aileler için keyifli bir gezi sunuyor. Basel Doğa Tarihi Müzesi, sürekli sergilerin yanı sıra yıl boyunca düzenlenen geçici sergiler ve etkinliklerle de dinamik bir kültür merkezi.
Yetişkinler: 17 İsviçre frangı
Gençler (20 yaş altı): 7 İsviçre frangı
Öğrenciler (30 yaş altı): 7 İsviçre frangı
Engelli ziyaretçiler: 7 İsviçre frangı
Çocuklar (13 yaş altı): Ücretsiz
Açık olduğu saatler
Pazartesi hariç haftanın her günü 10.00-17.00 saatleri arasında açık.
Basel’in hareketli alışveriş caddesi olan Freie Strasse, tarihi atmosferi ve modern dokusuyla şehrin keşfedilmeye değer yerlerinden. "Özgür Sokak" olarak bilinen cadde, Basel’in en eski ticaret merkezlerinden biri olarak halkın ve turistlerin çok ilgisini çekiyor. Freie Strasse, zarif butiklerden lüks mağazalara, şık restoranlardan kafelere kadar geniş bir yelpazede alışveriş ve yeme-içme olanaklarına sahip. Caddenin çevresindeki tarihi binalar ve mimari detaylar ise turistlere şehrin kültürel dokusunu hissetme fırsatı veriyor.
Burada dolaşırken şehrin geçmişi ile modern yaşamın mükemmel bir uyum içinde bir araya geldiğini görebilirsin. Cadde boyunca yürürken, sokak müzisyenlerinin melodileri eşliğinde keyifli bir zaman geçirebilir, ara sokaklara dalarak ise şehrin daha sakin ve otantik köşelerini keşfedebilirsin.
Basel Güzel Sanatlar Müzesi veya bilinen adıyla Kunsthalle Basel, şehrin önemli bir çağdaş sanat merkezi. 1872 yılında kurulan müze, modern ve çağdaş sanatın en önemli eserlerine ev sahipliği yapmasıyla ünlü. Sanat tutkunlarının Basel’de ilk uğradığı yerlerden olan Kunsthalle, hem yerel hem de uluslararası sanatçıların sergilerine yer vererek, sanatın sınırlarını keşfetme fırsatı sunuyor. Mimari yapısıyla da dikkat çeken Kunsthalle, Basel'in kültürel dokusuna önemli bir katkı sağlıyor.
Kunsthalle Basel, sadece sergi alanı olarak değil, aynı zamanda sanat üzerine düşünce ve tartışmaların geliştiği bir platform olarak da öne çıkıyor. Salonda düzenlenen etkinlikler, workshoplar ve sanatçı buluşmaları sayesinde sanatın farklı boyutlarını keşfedebilirsin. Basel'in tarihi ve kültürel zenginliğini yansıtan Kunsthalle, her yıl binlerce turisti kendine çekiyor.
Yetişkinler: 12 İsviçre frangı
İndirimli: 8 İsviçre frangı
Açık olduğu saatler
Pazartesi hariç haftanın her günü 11.00-17.00 saatleri arasında açık.
Basel’in çok ziyaret edilen yerlerinden biri olan Augusta Raurica, Roma İmparatorluğu döneminde kalma en etkileyici antik şehirlerden birinin kalıntılarını sergiliyor. M.Ö. 44 yılında kurulan bu antik kentin kalıntıları, Roma medeniyetinin günlük yaşamına dair derin bir bakış açısı sunuyor. Geniş bir alana yayılan arkeolojik kalıntılar arasında, dönemin mimari harikalarına ve kültürel zenginliklerine tanıklık edebilirsin. Özellikle Roma Tiyatrosu, 10.000 kişilik kapasitesiyle antik çağın görkemini gözler önüne seriyor. Buradaki müzede sergilenen değerli eserlerle Roma yaşam tarzını, ticaretini ve teknolojisini ayrıntılı bir şekilde keşfetme fırsatı bulabilirsin.
Augusta Raurica, aynı zamanda tematik etkinlikler ve özellikle her yıl düzenlenen Roma Festivali’yle de ziyaretçileri antik çağlara götürülerek muhteşem bir deneyim yaşatıyor. Alandaki güzel yürüyüş yolları ve Ren Nehri'ne yakınlık da çarpıcı fotoğraflar çekmek isteyenler için ideal.
İsviçre’de gezilecek birbirinden güzel durakları İsviçre’de gezilecek yerler yazımızda bulabilirsin.