Avustralya bizim için neredeyse dünyanın öbür ucunda yer alan bir ülke olsa da muhteşem doğası, baş döndüren şehirleri ve heyecan verici aktiviteleriyle kesinlikle bu mesafeyi göze almaya değen bir yer. Peki, bir gün bu benzersiz kıta ülkesine yolunuz düşerse mutlaka yapmanız gerekenler neler dersiniz?
Ülkenin en ünlü şehri Sidney, Sidney'in en ünlü yapısı ise Opera Binası. Hal böyle olunca burayı görmeden şehirden hatta ülkeden ayrılmak olmaz. Sidney Opera Binası'nda bir gösteri de izleyebilirseniz elbette tadından yenmez. Ama eğer bu kadar şanslı değilseniz bile ünlü opera binasına hakim kafe ve restoranlardan birinde yemek yiyebilir veya bir şeyler içebilirsiniz. Buradan görünen manzara hem gündüz hem de geceleri kelimenin tam anlamıyla nefes kesici. Eğer şehirde yeniyseniz ve mekanlar hakkında fazla bilginiz yoksa Sidney Operası'nın hemen yanında bulunan Opera Bar'la başlayabilirsiniz. Şehirde çok işinize yarayacak diğer ipuçları için Sidney şehir rehberimize göz atabilirsiniz.
Eğer at yarışına meraklıysanız Avustralya'da kesinlikle görmeniz gereken yerlerden biri de Birdsville. Hafta sonu düzenlenen at yarışları ile ünlü bu yerde yıllardır süregelen bu geleneği yerinde görebilirsiniz. Brisbane'nin yaklaşık 2 kilometre dışında yer alan Birdsville'de düzenlenen yarış geleneği 19. Yüzyıl sonlarından günümüze dek devam ediyor.
Ülkede artık neredeyse opera binası kadar ünlü olan bir şey varsa o da kaya havuzları. Sahilin hemen kıyısında yer alan bu havuzların farkı çoğu zaman herhangi bir insan müdahalesi bulunmadan tamamen doğal bir şekilde oluşmaları. Denize girmek istiyor ama aynı zamanda havuz kadar sığ olsun istiyorsanız bu yerler tam da aradığınız gibi.
Ülkede kıyı boyunca uzanan kaya havuzlarında serinlemenin biraz daha ötesine geçmek isteyenler içinse suyun altında adeta sonsuzmuş gibi görünen bir renkli dünya var. Büyük Set Resifi (Great Barrier Reef) bu konuda hem ülkenin hem de dünyanın en büyük resif sistemi olarak biliniyor. Yaklaşık 1000 adadan ve 3000'e yakın resiften oluşan bu yer kıtanın Queens'land açıklarında, Mercan Denizi'nde yer alıyor. Resifte görebileceğiniz canlı türlerinden bazıları ise kambur balina, mavi balina ile soyu tükenmekte olan çok sayıda kaplumbağa ile sayılarının 1 milyonun üzerinde olduğu tahmin edilen balık, mercan ve vatoz... Böylesine renkli ve çeşitli bir dünyaya dalmanın düşüncesi bile heyecan verici değil mi?
Avustralya, aynı zamanda dünyanın en ünlü bazı şaraplarının da anavatanı. İşte bu ünlü ve leziz şarapları tadabileceğiniz en doğru adreslerden biri de Barossa Vadisi. Adelaide bölgesinin dışında kalan bu vadide yer alan üzüm bağları ve şarap üretim merkezleri neredeyse ülkenin tarihi kadar eski.
Avustralya demek bir anlamda da spor demek. Ülke bisiklet, yüzme ve sörf gibi çok sayıda spor dalı için tam bir cennet. Özellikle ocak ayında düzenlenen Avustralya Açık Tenis Turnuvası dünyanın farklı bölgelerinden tenis tutkunlarını buluşturuyor. Eğer bu dönemde yolunuz Melbourne'e düşerse bu benzersiz heyecanı yaşamayı ihmal etmeyin.
Hem de nerede istersen. Başta Sidney olmak üzere Avustralya'nın birçok büyük şehrinde okyanusta serinlemenin keyfini çıkarabilirsiniz. Ülkenin birbirinden temiz sahilleri ve kumsalları ister yüzmek isterseniz de sörf yapmak için olsun tüm çekiciliği ile hazır bekliyor. Avustralya'da serin sulara dalmayı planlıyorsanız, ülkenin kıyılarında şezlong ve şemsiyelerin pek bulunmadığını ve yanınıza şemsiyenizi, havlunuzu almanız gerektiğini de hatırlatmakta yarar var.
Avustralya'yı gezip dolaşmak için en iyi yöntemlerden biri de ülkenin en güzel rotalarını da içine alan bir tren yolculuğuna çıkmak. Darwin ve Adelaide arasında gerçekleşen bu yolculuk tam 3 gün sürüyor ve kıtanın baş döndüren doğasının içinden geçerek uçsuz bucaksız ovaları, bağları ve yol üzerinde karşınıza çıkacak daha birçok güzelliği kolayca keşfetmenizi sağlıyor.
Eğer şehirden çok doğanın kalbinde olmayı sevenlerdenseniz Avustralya'da sizin için en doğru adreslerden biri de Mavi Dağlar. Yeşilin her tonunu rahatlıkla görebileceğiniz bu benzersiz coğrafyada isterseniz yüksek tepelere ve kayalara tırmanabilir isterseniz de daha alçaklarda bir arazide kamp yaparak gündüz doğanın içinde dinlenmenin gece de yıldızların altında uyumanın tadını çıkarabilirsiniz.
Avustralya denince ilk akla gelen şehir Sidney. Buna kimsenin itirazı yok. Ancak Melbourne de en az onun kadar güzel ve ilgiyi hak eden bir şehir. Tarihi kentin caddelerinde dolaşırken zaman zaman kendinizi bir Avrupa başkentinde sanabilirsiniz. Hareketli caddeler, kafeler, barlar, restoranlar ve müzelerle dolu bu şehirde belirli bir yere gitmenize gerek yok. Kentin sokaklarında kaybolmanın keyfini çıkarın ve karşınıza çıkan güzelliklerin fotoğraflarını çekip Instagram hesabınızdan paylaşmayı unutmayın.