İstanbul’un deniz kıyısı semtlerinden Anadolu Kavağı kendine has tarzını bir metropol kentinde korumayı başarmış nadir yerlerden biri. Balıkçıları, temiz havası, şirin restoranları, tarihi yapıları, UNESCO Listesi’nde yer alan Yoros Kalesi ile Anadolu Kavağı ziyaretçilerine kaçış noktası oluyor.
İstanbul'un Boğaz hattının en kuzey ucunda yer alan tarihi ve doğal güzellikleriyle ünlü Anadolu Kavağı, İstanbul’un Beykoz ilçesine bağlı. Karadeniz kıyısında yer alan semtin tarihi ise antik dönemlere kadar uzanıyor. Bizans ve Osmanlı dönemlerine tanıklık etmiş semt ayrıca tarih boyunca stratejik bir konuma sahip olmuş.
İşte hafta sonu İstanbul’u keşfetmek için yola çıkacaklara Anadolu Kavağı'nda gezilecek yerler.
Semtin sahil şeridi, deniz kenarında keyifli yürüyüşler yapabileceğiniz ve denizin tadını çıkarabileceğiniz güzel bir alan. Sahilde bulunan çay bahçeleri ve restoranlarda huzurlu bir mola verebilirsiniz.
Anadolu Kavağı’nın en ünlü yapısı olan Yoros Kalesi, Boğazın en dar noktasında bulunuyor. Tarihi Bizans dönemine kadar uzanan Yoros Kalesi 15 Nisan 2013 itibariyle UNESCO Miras Geçici Listesi’ne girdi. Kale, tarihi duvarları, savunma kuleleri ve nefes kesici manzarası ile dikkat çekiyor. Tarih boyunca Yoros Kalesi İstanbul Boğazı, Karadeniz ve Ege denizi arasındaki geçiş noktası olması nedeniyle hem ticari hem de stratejik anlamda çok değerli olmuş. Boğaz kıyılarında pek çok kale inşa edilmiş ancak en göze çarpanı Yoros Kalesi’dir.
Kaleden günümüze kalıntıları kalsa da tarihsel anlamda görülmeye değer. Yoros Kalesi’nden eşsiz İstanbul manzarasını seyredebilirsiniz.
Anadolu Kavağı’nın harika bir manzaraya bakan tepelik kısmında yer alan Nur Banu Sultan Seyir Terası, Yoros Kalesi güzergahında bulunuyor. İstanbul’da yer alan birçok manzara noktasının aksine Nur Banu Sultan Seyir Terası oldukça sakin bir konumda yer alıyor. İstanbul’un Karadeniz kıyılarına kadar uzanan maviliğine şahit olunacak Nur Banu Sultan Seyir Terası’nda gün batımı manzarası da oldukça etkileyici.
Yuşa Tepesi, Anadolu Kavağı’nda Yoros Kalesi’nin hemen yakınındaki bir tepe. Çamlıca Tepesi’nden sonra İstanbul’un en yüksek tepesi. Burada Hz.Yuşa’nın türbesi ve Osmanlı döneminde yapılan Yuşa Camii de bulunuyor. Hz. Yuşa’nın türbesinin burada olmasından dolayı tepenin adı "Yuşa Tepesi" olarak bilinir. Yuşa Tepesi çok eski zamanlardan beri hep kutsal bir yer olarak görülmüş. İlk çağlarda burada Zeus tapınağının olduğu, Bizans döneminde ise bu tapınağın bir kiliseye çevrildiği düşünülüyor ancak yaşanan depremlerden dolayı yıkıldığı tahmin ediliyor. Osmanlı döneminde burada bulunan ve halk arasında Yuşa Peygambere ait olduğuna inanılan mezar koruma altına alınıyor ve burada bir cami de yapılıyor. 17 metre uzunluğunda üstü açık olan türbenin bu kadar uzun olmasının nedeni ise Yuşa Peygambere ait olduğu düşünülen mezarın tam olarak yerinin neresi olduğunun bilinmemesinden kaynaklanıyor. Yuşa Camii ilk olarak Sultan III.Osman’ın sadramı Yirmisekiz Çelebizade Sadrazam Mehmed Said Paşa tarafından 1755 yılında yaptırılıyor.
Günümüze geldiğimizde 1990 yılında Beykoz Müftülüğü tarafından tepeye görevli lojmanları, kültür evi, kütüphane gibi sosyal ve kültürel alanlar yaptırılmış.
Boğaz bölgesinin popüler seyir alanlarından biri olan Yuşa Tepesi’nden hem Anadolu yakasının güzelliklerini hem de karşı kıyının panoramik manzarasını gözlemlemek mümkün. Özellikle gün batımı saatlerinde tepeden boğazın eşsiz manzarası izlemek adeta büyüleyici.
Denize sıfır konumuyla Anadolu Kavağı Parkı'nın harika boğaz manzarasına karşı huzurla oturabilir, piknik yapabilir, yürüyüş yapabilir, denize girip serinleyebilirsiniz. Boğaz’da denize girmek yüzme bilenler için harika bir deneyim olacaktır.
Günün her saati vakit geçirebileceğiniz bu parkın tek dezavantajı dar bir alana sahip olması. Bu durum özellikle güzel havalarda ziyaretçi yoğunluğunun fazla olması nedeniyle yer bulmakta sorun yaratabilir.
İstanbul’un doğa ile iç içe yerlerinden biri olan Hieron Doğal Yaşam Bahçesi, hem doğa ile iç içe olmak hem de aile ya da arkadaş gruplarıyla keyifli bi gün geçirmek için Anadolu Kavağı durakları arasında yer alıyor. İçinde küçük bir hayvanat bahçesinin yer aldığı Hieron Doğal Yaşam Bahçesi çocuklu aileler için de uygun bir yer. İstanbul’da doğanın kucağında ve şehir hayatından uzakta bir gün için gidebileceğiniz Hieron Doğal Yaşam Bahçesi’nde Ayazma Vadisi’nde yer alıyor. Hieron Doğal Yaşam Bahçesi’nde yeme-içme imkanları da oldukça çeşitli.
Ücret
Açık olduğu saatler
09.00-00.00
Anadolu Kavağı İstanbul’un mahalle kültürünün korunabildiği yerlerden. Anadolu Kavağı’nın sokaklarında gezerken eski ahşap evler, kahvehanelerde oturan mahalle sakinlerini, asırlık çınar ağaçlarını görebilirsiniz.
Anadolukavağı ile Poyrazköy arasında yer alan Keçilik Koyu, Yoros Kalesi’nin alt kısımlarında yer alan ve geneli kayalıklarla kaplı bir girinti olarak karşımıza çıkıyor. Keçilik Koyu’na kara yolu ile ulaşım bulunmuyor. Ek olarak Keçilik Koyu askeri bir alanda konumlandığı için buraya yüzmek ya da turistik ziyaretler yapmak da mümkün olmuyor. Fakat tekne ile Anadolu Kavağı’nı gezme imkanı bulursanız o güzel koyun Keçilik Koyu olduğunu bilmelisiniz.
Doğal güzelliği ve güzel manzarasıyla ünlü olan Anadolu Kavağı meydanında 18. yüzyıldan kalan Cevriye Hatun Çeşmesi bulunuyor. 1785 yılında yapılan bu çeşme Anadolu Kavağı iskelesinin tam karşısında ziyaretçilerini karşılıyor.
1593 yılında yapılmış Midilli Ali Reis Camii, bir denizci olan Midillili Ali Reis tarafından yapılmış. Türbesi de hemen caminin yanı başında bulunuyor. 2017’de yılında çıkan bir fırtınada üzerine 600 yıllık çınar ağacının yıkılması ile hasar görmüş ancak restore edilerek yeniden ibadete açılmış.