''Yurt dışına gitmek pahalıdır'' algısı yüzünden hep merak ettiğiniz ama bir türlü yola çıkmaya cesaret edemediğiniz o yerleri görmenin zamanı geldi. Avrupa'nın en güzel şehirlerini uygun fiyatlarla keşfetmeye hazır mısınız? Hazırlayın bavulunuzu ve başlayın okumaya.
İtalya'nın başkenti Roma, Avrupa denince ilk akla gelen şehirlerden ve herkesin hayatında en azından bir kez görmesi gereken bir yer. Şehrin kendine has tarihi dokusu, Vatikan'ın büyüleyici atmosferi ve neredeyse her köşe başında tadına varabileceğiniz lezzetli kahveleriyle Roma tatiliniz hiç bitmesin isteyeceksiniz. Üstelik Roma sadece tarihi yapılarıyla değil, baş döndüren lezzetleriyle de tatilinizi unutulmaz kılacak. Özellikle meşhur Roma Dondurması ve espresso, cappuccino gibi kahvelerin en lezzetlisini bu şehirde içebilirsiniz. Hava sıcaklığı ise Avrupa'nın diğer kentlerine göre daha ılıman. Her mevsim rahatça gezebilirsiniz. Ancak bahar ve yaz aylarında ziyaret ederseniz, şehrin en güzel zamanlarını görebilirsiniz. Sonbaharda ise biraz yağmurlu olabilir. Ancak sizin için biraz ıslanmak sorun değilse, bu mevsimde de Roma görülmeye değer. Hediyelik eşya almayı seviyorsanız da çeşitli anahtarlıklar ve tablolar gibi sonsuz seçenekle şehir beklentinizi karşılayacak. Roma tatilinizde nerede kalacağınıza karar veremediyseniz, en uygun Roma otelleri için tıklayın.
İsmi Latince koloni anlamındaki Colonia'dan gelen Köln, Almanya'nın en çok ziyaretçi çeken şehirlerinden biri. Şehirde tarihi meydan ve Dom Katedrali'ni gezebilir, Çikolata Müzesi'nde çikolataya doyabilirsiniz. Yıl boyu yağmurlu bir şehir olan Köln'e giderken şemsiyenizi ve yağmurluğunuzu da yanınıza almayı unutmayın. Büyük bir şehirde tatil yapmak istiyorsanız, Köln beklentinizi çok karşılamayabilir ancak fazla büyük olmasa da temiz, düzenli ve her şeye hızlıca ulaşabileceğiniz bir şehirse aradığınız, Köln tam size göre. Üstelik Türk nüfusun yoğun olarak yaşadığı bu kentte her an bir Türk'le karşılaşabilir, kendinizi yabancı bir ülkede değilmiş gibi hissedebilirsiniz. Almanya'nın en güzel şehirlerinden Köln'de nerelere gidilir görmek için tıklayın.
Avrupa'nın eğlence başkenti Amsterdam sadece renkli gece hayatıyla ve çılgın partilerle değil, gündüzleri de tarhi sokakları ve kanallarıyla insanı kendine çeken bir kent. Gece hayatınafazla düşkün değilseniz bile gündüzleri bisikletle şehri keşfedebilir, lezzetli patates kızartmaları ve etlerin tadına bakabilirsiniz. Amsterdam'a giderken fotoğraf makinenizi mutlaka yanınıza alın. Her köşesi tablo gibi olan şehirde insan bu güzellikleri mutlaka fotoğraflamak istiyor. Kültür ve sanata meraklıysanız, Van Gogh Müzesi, Anne Frank Evi gibi müzeleri görmeyi ihmal etmeyin. Yeşil ve doğayla başbaşa kalmak isterseniz, Vondelpark tam size göre. En güzel zamanlarını İlkbahar ve yaz aylarının başında yaşayan bu şehre yakın zamanda gitmeyi düşünüyorsanız tatilinizi şimdiden planlayın. Hangi mevsimde giderseniz gidin yağmurluğunuzu da yanınıza almanızda yarar var. Çünkü bu şehirde her an yağmur yağabilir. Amster'dam'a giderseniz, bitterbalen adlı yuvarlak köftelerin ve yanında lezzetli patates kızartmalarının da tadına mutlaka bakın. Hediyelik eşya seçenekleri de şehirde oldukça fazla ancak önerimiz belirli günlerde kurulan antika pazarlarını takip etmeniz. Bu sayede hem farklı hem de uygun fiyatlı hediyelikler alabilirsiniz. Çok daha fazlası için Amsterdam Şehir Rehberimize bakmayı unutmayın.
Dünyanın sanat ve moda başkenti Paris hakkında yazılacak çok şey var. Ancak size önerimiz özellikle ilk defa Paris'e gidiyorsanız fazla detaylara takılmadan şehri dolaşmanız. Şehir merkezinde hemen her yere ulaşan metro hattı sayesinde başka hiçbir ulaşım aracına ihtiyaç duymadan şehri dolaşabilirsiniz. Paris'e 500 TL'nin altına gidiş dönüş uçak bileti bulabilirsiniz ama dikkat! Uçağı uygun bulmak tatilin de öyle olacağı anlamına gelmiyor. Paris genel olarak pahalı bir şehir ve sınırlı bütçeniz varsa harcama yaparken dikkatli olmalısınız. Paris'te özellikle Eyfel Kulesi şeklinde hediyelikler çok popüler ve hemen her yerde karşınıza çıkıyor. Ancak biraz daha farklı bir şeyler almak istiyorum derseniz, yine şehrin her yerinde karşınıza çıkacak dükkanlardan uygun fiyatlı parfümler bulabilirsiniz. Seine Nehri kıyısında yürüyerek ve bisikletle gezebileceğiniz gibi 15-20 Euro karşılığında hem nehirden hem de karadan Paris'i gezdiren turlara katılabilirsiniz. Yemek konusunda ise dikkatli olmakta fayda var. Çünkü Fransız Mutfağı Türk damak tadına çok uygun olmayan salyangoz gibi seçenekleri de barındırıyor. Menüden yemek seçmeden önce garsona içeriğini sorabilirsiniz. Şehri gece keşfetmekse bambaşka bir yüzünü görmenizi sağlayacak. Gündüzleri bir alışveriş ve sanat şehri olan Paris geceleri tam bir eğlence merkezine dönüşüyor. 1800'lü yıllardan itibaren şehrin en önemli cazibe merkezlerinden olan Moulin Rouge, sunduğu sonsuz seçenekle sizi şaşırtacak. Ancak eğer iyi bir mekanda eğlenmek istiyorsanız haftalar ve belki aylar öncesinden rezervasyon yaptırmanız gerektiğini hatırlatalım. Paris yolculuğuna çıkmadan önce şehirde ne yenir ne içilir görmek isterseniz tıklayın.
Macaristan'ın tarihi başkenti Budapeşte diğer Avrupa şehirlerine kıyasla daha ekonomik bir seçenek. Sadece uçak bileti değil, şehirde yapacağınız harcamalar da Budapeşte'de çok daha sınırlı kalacaktır. İsmini Tuna Nehri'nin iki yakasından alan bu şehir günün her saatinde ziyaretçilerine farklı sürprizler hazırlıyor. Avrupa'nın en iyi ışıklandırılan şehirlerinden biri olan Budapeşte'yi bu özelliğinden ötürü akşam saatlerinde keşfetmeniz tavsiye edilir. Şehirde dolaşırken İstiklal Caddesi'nin neredeyse birebir benzerini görürseniz şaşırmayın. Utka olarak anılan bölgenin İstanbul'a benzerliği sizi de şaşırtacak. Budapeşte'de yapılabilecek belki de en iyi şey cafe'lerde ve özellikle yaz aylarında açık havada oturup etrafı izlemek, arkadaşlarınızla sohbet etmektir. Konaklama içinse, Budapeşte'de her bütçeye hitap eden seçenekler bulmanız mümkün. Ancak şehri yürüyerek keşfetmek isterseniz şehir merkezinde bulunan bir pteli tercih etmelisiniz. Her mevsimi ayrı güzel olan Budapeşte'yi havalar fazla ısınmadan Nisan – Mayıs gibi ziyaret etmek iyi fikir olacaktır. Matthias Kilisesi, Aziz Stephen Bazilikası gibi tarihi yapılar hem tarihi zenginliği hem de göz dolduran görünüşüyle mutlaka görülmesi gereken yerler. Ancak bir yer var ki güzel bir gün geçirmek için görmeden dönmemelisiniz. O da Pinball Müzesi. Çocukluğumuzdan hatırladığımız oyunların gün boyu keyfini çıkarabileceğiniz müze, sizi zamanda yolculuğa çıkaracak. Budapeşte'yi keşfederken sadece şehri gezmek yetmez, doyasıya eğleneceğim festivallere de katılmak istiyorum derseniz de yaz ayları ve sonbahar başı en doğru zaman olacaktır. En lezzetli yemek alternatifleri içinse, Central Market'in yolunu tutabilir, burada bulunan dükkanlardan bir çeşit hamutlu kumpir olan lezzetli Langos'un tadına bakabilirsiniz. Şehrin bir diğer favorisi Hummus Bar'da ise, lezzetli humusların ve falafellerin tadına bakabilirsiniz. Şehri daha yakından tanımak isterseniz, Budapeşte Şehir Rehberimiz tam size göre.