Ülkemizde nasıl bir tatil yapmak istersen iste tercihine uygun bir adres bulabilirsin. Özellikle yaz tatili için gidebileceğin kıyı şeridi yerlerin hepsini bir listeye alsak çok uzun bir yazı hazırlamamız gerekirdi. Bodrum, Çeşme, Antalya gibi tatil destinasyonlarımızın ünü Türkiye’yi de aşarak dünyanın birçok farklı yerlerinden turistlerin gözde tatil noktaları arasındalar. Her yıl olduğu gibi bu yılda en sevdiğin tatil beldesine gitmek için planlar yapıyorsun, hatta belki de yaptın. Gel bu sene bir farklılık yap ve ülkemizin gizli kalmış yerlerini keşfe çık. Birbirinden güzel doğa harikası bu destinasyonların şimdiye kadar çok büyük kitleler tarafından keşfedilmemiş olması bir mucize adeta. Hadi gel doğayla baş başa sakin bir tatil yapabileceğin bu yerlere bakalım.
Herkesin hayallerini kurup bir gün yaşamak istediği Ege Köyü tanımıyla birebir örtüşen bir yer Birgi Köyü. Asırlardır ziyaretçileri yeşile boğan çınar ve ceviz ağaçları, ahşap pencereli taş evleri ve sakin sokaklarıyla tüm misafirlerini büyülüyor. Tarih boyunca Frigler, Persler, Bizanslılar, Romalılar ve Osmanlılar’a ev sahipliği yapmış olan Birgi Köyü, her bir medeniyetin izlerini taşımaya devam ediyor. Bu nedenle de UNESCO tarafından Dünya Mirası Geçici Listesi’ne de alınmış. Köyün bu atmosferini yaşayabileceğin bir otelde konaklamak istersen Birgi Ata Konağı’nı tercih edebilirsin.
Fethiye’ye sadece 3 kilometre kadar uzak olup çok fazla insan tarafından keşfedilmemesi mucize olan Küçük Kargı Koyu, adeta doğal bir akvaryuma benziyor. Bu nedenle de özellikle dalış severler tarafından sevilen bir koy. Sadece su altı güzellikleri değil serin bir rüzgara ve hoş bir kokuya sebep olan sığla ağaçları da burayı unutulmaz kılıyor. Bu ağaçların yaydığı oksijeni içine çekerken “Tam da ihtiyacım olan buydu” diye düşünmekten kendini alamayacaksın. Bu yaz rotanda Muğla tarafları ya da direkt olarak Fethiye varsa, bu koya da biraz zaman ayırmalısın derim. Kalabalıktan uzakta, huzur dolu bir tatili hak etmedin mi?
Karadeniz, doğal güzellikleriyle dolu bir bölge. Her seferinde bambaşka bir yer keşfedebilir, bambaşka bir macera yaşayabilirsin. Özellikle Amasra’dan Samsun’a uzanan yol, keşfedilmemiş doğa harikası noktalarla çevrili. Kastamonu’nun Cide ilçesinde bulunan Gideros Koyu da keşfedilmemiş noktalardan biri. Kestane, kayın, meşe, çam ve şimşir ağaçlarının ortasında yer alan Gideros Koyu, Karadeniz’in dalgalı sularının aksine sakin bir denize sahip. Bu koyda yüzmenin tadını çıkardıktan sonra yeni tutulmuş taptaze balıkların tadına bakabilirsin. Farklı çeşitte balıkların yanı sıra Kastamonu’nun yöresel lezzetlerini de deneyebilirsin.
İstanbul’da yaşıyorsan ve bu yaz çok uzaklara gitme fırsatın olmayacak diye üzülüyorsan, sana müthiş bir öneriyle geliyorum. Çatalca ilçesinde bulunan Çilingoz Tabiat Parkı, İstanbul’dan çok uzaklaşmadan kalabalıklardan ve şehrin stresinden uzaklaşabileceğin bir yer. İstersen günübirlik gezmeye gidebilirsin, istersen de çadırını alıp hafta sonu kamp gezisi düzenleyebilirsin. 2005 yılından beri yaban hayatı koruma sahası konumunda bulunan tabiat parkında birçok ağaç ve hayvan türü bir arada yaşıyorlar. Istranca Dağları’nın bol oksijeni arasında Karadeniz’in serin sularına kendini bırakmak tüm yorgunluğunu ve stresini alıp götürecek.
Karadeniz’i az önce övmüştüm o yüzden o konuya tekrar girmiyorum ama Sinop, Karadeniz’in en güzel şehirleri arasında ilk sıralarda yer alıyor diye düşünüyorum. Sinop’un birçok güzelliği arasında bir de Akgöl var. Abant Gölü ya da Uzungöl gibi keşfedilmiş bir göl olmadığı için bakirliğini koruyan Akgöl, yaklaşık 3 dönümlük bir alanı kaplıyor. İki çayın birleştirilip oluşturulan bu gölün çevresi ağaç deniziyle kaplı. Günübirlik piknikler ya da doğayla iç içe olabileceğin bir kamp tatili için harika bir nokta.
Türkiye’nin doğayla en iç içe köşelerinden biri olan Datça Yarımadası, her bir koyuyla ayrı ayrı görenleri kendine aşık edebiliyor. Datça ilçe merkezine 25 kilometre uzakta olan Palamutbükü ise zeytin ve badem ağaçlarıyla süslenmiş cennetten bir köşe diyebiliriz bence. Masmavi denizi o kadar temiz ki insan sudan çıkmak istemiyor. Dalışla ilgileniyorsan Palamutbükü, dalış yapabileceğin birçok alana sahip. Ayrıca tekne turlarıyla çevre koylara da dalışa gidebilirsin. Dalışla ilgilenmiyorsan bile tekne turlarıyla çevre koyları dolaşmanı öneririm.
Antalya’nın Demre ilçesinin açıklarında bulunan bir adanın adı aslında Kekova. Türkiye’nin Akdeniz kıyılarındaki en büyük adası hatta. Günümüzde Kekova, Demre ve Kaş arasında bulunan Kaleköy, Üçağız ve Kekova’yı kapsayacak bir bölgenin adı şekilde kullanılıyor. Kekova’nın en önemli özelliği ise antik çağlardan bugünlere kadar kalan arkeolojik eserlerin su seviyesinin yükselmesiyle birlikte su altında kalması. Bu Batık Şehir aslında burayı eşsiz kılıyor. Dalış severlerin hayalleri arasında burada dalış yapmak mutlaka var. Dalışla ilgilenmesen bile eminim bu Batık Şehir seni cezbedecek.
Gökova Körfezi son yıllarda tatilciler tarafından keşfedildikten sonra sakinlik aramak için gözlerimizi başka yerlere çevirmemiz gerekti. Çok da uzaklara gitmeden Bördübet Koyu bize kollarını açtı. Çam ormanlarının içine giren denizin manzarası kolay kolay unutulabilecek bir görüntü değil. Ormanın ev sahipliği yaptığı kuş türlerinin sesleri arasında doğanın kalbinde olmanın huzurunu iliklerine kadar hissedebilirsin. Bördübet’te Kız Kumu Plajı ve Bayır Köyü’nü de çok seveceksin.