Adaların varlığı size de ne kadar ayrıcalıklı bir coğrafyada yaşadığımızı düşündürmüyor mu? Akdeniz, Ege ve Marmara kıyılarına yayılan adaların her biri kendine has dokusu; şarkılara ve şiirlere konu olabilecek güzelliğiyle insanı mest etmeyi başarıyor. Ülkemizin bu hayranlık uyandırıcı adalarından biri olan Marmara Adası bakir koyları, uçsuz bucaksız manzaraları ve sıcacık insanlarıyla ziyaretçilerini sene boyunca kucaklıyor. Erdek, Tekirdağ ve İstanbul’dan deniz yoluyla kolayca ulaşılabilen Marmara Adası’nda gezilecek yerler bakımından da bekleneni veriyor.
Marmara Adası’nda gezilecek yerler listene alacağın harika keşiflere başlıyoruz.
Bir adayı gezmenin en güzel tarafı, hangi yöne doğru yol alırsanız alın mutlaka eşsiz bir koy ya da plajla karşılaşma olasılığınızın son derece güçlü olması. Marmara Adası’nı asıl özel kılansa, bu plaj ve koyların önemli bir çoğunluğunun bizzat köylerin içerisinde konumlanması. Burada herhangi bir köyü ziyaret ettiğinizde gün içinde kolayca denize girebilirsiniz. O köylerden biri de Gündoğdu Köyü.
Gündoğdu, yukarıda altını çizdiğimiz durumu tam olarak ziyaretçilerine yaşatıyor. Adanın merkez kısmına yaklaşık olarak 5 km uzaklıkta yer alan köy, geçmiş yıllarda daha çok zeytin üretimi ve şaraphaneleri ile ön plana çıkıyordu. Bugün ise turizm ve balıkçılık halkın temel geçim kaynakları arasında bulunuyor.
Turizmdeki bu keskin dönüşüme rağmen Gündoğdu Köyü, doğal atmosferini sağlam bir şekilde koruyor. Köyün her noktasında çok sayıda pansiyon ve restoranla karşılaşmanız mümkün. Gündoğdu içerisindeki sakin plajların, yeşil alanların ve doğal köy ürünlerinin satıldığı şirin dükkânların tatilinize keyif katacağından emin olabilirsiniz.
Çınarlı Köyü, özellikle plajından dolayı yerli ve yabancı ziyaretçilerin öncelik verdiği yerler arasında bulunuyor. Köye adını veren heybetli, ihtiyar çınarlar, buranın tam anlamıyla simgesi durumunda. Turizm sezonlarında adanın her açıdan en aktif köylerinden biri olan Çınarlı Köyü’nde balıkçılık son derece yaygın bir iş. Bu durum, köy içerisinde balık lezzetleriyle fark yaratan pansiyon ve restoranlara da olumlu şekilde yansıyor.
Yaz aylarını kalabalık geçirmesine rağmen köyün plajı oldukça temiz. Plajın özellikle ince kumlardan meydana gelmesi, burayı adada serinlemek adına en çok tercih edilen yerlerden biri haline getiriyor. Çınarlı Köyü’ne özel aracınızla ya da dolmuş seçeneğiyle kolayca gelebilirsiniz.
Adanın feribot iskelesinden doğu yönüne doğru bir yürüyüş yaptığınızda Aba plajını keşfedebilirsiniz. Buraya gelmek için merkezden motor kiralamak da hiç fena bir fikir değil. Aba plajını burada yer alan diğer plajlardan ayıran en temel durum, plajının çakıl taşlarıyla kaplı olması. Aynı zamanda diğer plajlara kıyasla daha dar bir alana sahip.
Tüm bu olumsuzluklara rağmen plajın çok daha sakin ve temiz olduğunu söyleyebiliriz. Ayrıca plajın olduğu bölgede keyifli bir beach club bulunuyor. Bu arada deniz son derece berrak olmasına rağmen bir nebze soğuk. Kalabalıktan uzakta, sakin bir plaj ortamında serinlemek isterseniz, Aba plajını gezi listenize dahil etmenizi öneriyoruz.
Marmara Adası’nda tarımsal faaliyetler büyük ölçüde Topağaç Köyü’nde gerçekleşiyor. Adanın hemen güney kısmında konumlanan köyde çok çeşitli taze sebze ve meyve erişim sağlamak mümkün. Topağaç halkını önemli oranda Bulgaristan ve Selanik göçmenleri meydana getiriyor. Büyük bir ovada kurulan ve oldukça verimli arazileri bulunan bu çok özel köy, “Marmara Adası’nın sebze ambarı” olarak lanse ediliyor.
Tepe alanları yoğun çam ağaçlarıyla kaplı olan Topağaç Köyü’nün kıyılarında çok sayıda balıkçı teknesine rastlayabilirsiniz. Köy içerisinde yer alan Topağaç Plajı, 600 metreden geniş bir alana sahip. Kumları iri, denizi ise oldukça sakin olan Topağaç plajında hemen hemen hiç dalga yok. Ada merkezinin 12 km uzağında yer alan Topağaç’a özel aracınızla yaklaşık 15 dakika içerisinde ulaşabilirsiniz. Eski adı “Kılazak” olan köye ulaşmak için merkezden kalkan halk otobüslerini ve minibüsleri değerlendirebilirsiniz.
Marmara Adası merkezine yaklaşık olarak 15 km uzaklıkta yer alan Asmalı Plajı, huzurlu ve sakin atmosferiyle görmeye değer yerlerden biri durumunda. Adada yer alan pek çok köy gibi Asmalı Köyü’nde de zeytincilik ve balıkçılık faaliyetleri oldukça aktif. Ahşap Rum evlerinin kartpostal duygusu yarattığı köyde Bulgar göçmenleri, Pomaklar ve Sürmeneliler ağırlıkta.
Eski Rum evlerinin duvarlarında yer alan resimler bile bugün özenle korunuyor. Kimi Rum evlerinin ise doğrudan turizme açılıp pansiyon olarak hizmet verdiğini görebilirsiniz. Köy içerisindeki Asmalı Plajı, şirin bir tekne limanına da ev sahipliği yapıyor. Plajda aynı zamanda bir market ve kafe de bulunuyor. Asmalı Plajı ağırlıklı olarak çakıl taşlarından meydana geliyor.
Adanın denizi en temiz yerlerinden biri olan Şifalı Su plajı, Kole plajına yürüme mesafesinde yer alıyor. Marmara Adası’nın sağlık turizmine önemli bir katkı sunan bu çok özel plajın suyunun özellikle göz ve cilt hastalıkları üzerinde olumlu bir etki yarattığına inanılıyor. Burada denize girmek adına dik ancak küçük bir merdiveni kullanmak durumundasınız.
Şifalı Su plajının çevresinin genellikle iri kayalıklarla çevrili olması, atmosfere çok özel bir boyut kazandırıyor. Sıcak yaz günlerinde serinlemek ve şifa bulmak adına yerli ve yabancı ziyaretçilerin sıklıkla uğradığı plajda şezlong ve şemsiye gibi hizmetlerden ücretsiz olarak yararlanabilirsiniz.
Adanın tabiat güzellikleri arasında bulunan Abroz Plajı, en az adı kadar orijinal bir yer. İsmini bölgede yoğun şekilde yetişen “abroz” adlı bir bitkiden alan plaj, gürültüden olabildiğince uzak ve sakin atmosferiyle biliniyor. Ancak plaj içerisinde şemsiye ya da şezlong sayısının sınırlı düzeyde olduğunu vurgulayalım.
Geniş ve doğal kumsalları seven tatilciler için burası oldukça ideal bir yapı sunuyor. Bu arada Abroz bölgesindeki bu plajın yakınlarında bir de kadınlara özel bir plaj daha bulunuyor. Kadınlar Plajı buraya kıyasla çok daha rüzgârlı. Fakat denizin sığ olması, çocuklar ya da yüzme bilmeyenler için bir tercih nedeni olabiliyor.
Manastır Koyu’na ulaşmak için genellikle motor ya da bisiklet tercih ediliyor. Bu sayede yolculuk boyunca karşınıza çıkan tabiat güzelliklerinin de tadını çıkarabilir, bölgeyi adım adım keşfetme şansı bulabilirsiniz. Plajı görece çakıllı olsa da denizin berrak olması, Manastır Koyu’nun sıklıkla tercih edilmesini sağlıyor.
Koy, konum olarak Çınarlı Köyü’ne sadece yürüme mesafesinde. Köyün giriş tarafında olan Manastır Koyu, konaklama seçeneklerinin fazla olması sayesinde turistik açıdan gelişmiş bir destinasyon. Bu arada deniz burada genel olarak sığ olduğundan, koyun çocuklu aileler için oldukça ideal olduğunu söyleyebiliriz. Dubalara kadar gitseniz bile su boyunuzu tam olarak aşmıyor.
Marmara Adası’nda mermer üretimiyle özdeşleşmiş olan Saraylar Köyü, etkileyici güzelliğiyle adının hakkını fazlasıyla veriyor. Marmara Adası’nın “Mermer Ada” olarak anılmasında Saraylar Köyü’nün etkisi oldukça fazla. Köy içerisinde yüzlerce yıl olduğu gibi mermer üretimi kesintisiz şekilde devam ediyor. Burada yapılan araştırmalar, mermer ocaklarının Roma dönemine dek uzandığını gösteriyor.
Saraylar’da yaklaşık 1800 seneden bu yana mermer çıkarıldığı tahmin ediliyor. Bu ayrıcalıklı durum, Saraylar Köyü’nü bir anlamda “Açık Hava Mermer Müzesi” olarak öne çıkarıyor. 1912 senesinden bugüne taşınan mermer fabrikasını da köye geldiğinizde ziyaret edebilirsiniz. Köyde Saraylar plajının dışında bir de sadece kadınların kullanabildiği Kadınlar Plajı de sezon içerisinde epey ilgi görüyor. Her iki plajın da birbirine oldukça yakın olduklarını anımsatalım.