Bodrum Yarımadası’nın hemen karşısında yer alan Kos Adası, günlük ziyaretler için oldukça ideal bir durak. Ege kıyılarının en şirin adalarından biri olarak öne çıkan Kos beyaz renkli binaları, tertemiz plajları, lezzetli yemekleri ve ilgi çekici tarihiyle çok sayıda ziyaretçi ağırlıyor. Adada Hipokrat’ın bıraktığı izleri takip edebilir, Yunan mutfağının lezzetini keşfedebilir ve turkuaz renkli, geniş plajların keyfini çıkarabilirsin. Hadi birlikte Kos Adası’nda gezilecek yerlere göz atalım!
Kos Adası’na nasıl gidilir?
Kos Adası ya da diğer adıyla İstanköy Adası’na Turgutreis ya da Bodrum limanlarından kalkan feribotlarla kolayca gidebilirsin. Bunun için Schengen ya da kapı vizesine ihtiyacın olduğunu unutma!
Kos Adası’nda ne yenir?
Kos Adası’nda Yunan mutfağının lezzetli yemeklerini tadabilirsin. Taze deniz ürünleri, zeytinyağlı mezeler ve İtalyan mutfağı adada seni bekliyor. Et suyunda pişirilmiş bir makarna çeşidi olan pitardia, posia peyniri ve yerel üzümlerden elde edilen şarapları denemeyi unutma.
Kos Adası’na ne zaman gidilir?
Kos Adası’na gitmek için en uygun zaman mayıs ve ekim ayları. Deniz tatili için geleceksen havanın en sıcak olduğu temmuz ve ağustos, adayı keşfetmek için geleceksen daha serin olan mayıs, haziran ve eylül aylarını tercih etmelisin.
Kos Adası denildiğinde ilk olarak akıllara Hipokrat geliyor. Modern tıbbın babasının doğum yeri olan adada Hipokrat’ın adını ve anısını yaşatan yerlerle karşılaşman çok doğal. Bu yerlerden biri olan Hipokrat Ağacı da özellikle yabancı ziyaretçilerin ilgisini çekmeyi başarıyor. Tarihî ağaç Neratzia Kalesi’nin hemen önünde yer alıyor. Böylece hem ağacı hem de kaleyi aynı anda gezme şansı bulabilirsin. Yaşadığı dönemde Hipokrat’ın öğrencilerini bu ağacın hemen altında topladığına inanılıyor. Heybetli görünümüyle dikkat çeken Hipokrat Ağacı 12 metrelik bir alana doğru genişliyor ve Avrupa kıtasının en büyük ağacı olarak biliniyor.
Şövalyeler Kalesi olarak da tanınan Neratzia Kalesi, Rodos şövalyelerinin yoğun saldırılarına karşı 1400’lü yılların başında inşa edilmiş. İki kalenin birleşmesiyle oluşturulan yapının tamamlanması, 100 yıl kadar sürmüş. Kos Limanı’nın girişinde yer alan kalenin belli bölümlerini gezerken Antik Dönem mimarisinden izlere rastlayabilirsin. Adanın Türk kontrolüne geçmesinden sonra kaleye çok sayıda ekleme yapılsa da 1912 sonrasında bu durum değişiyor. Ada hakimiyetini eline geçiren İtalyanlar, kalenin bazı bölümlerini yıkıp eski haline dönüştürmüş.
Eleftherias Meydanı, Kos Adası’nın hemen merkezinde konumlanıyor. Kos’un kendine has mimarisini yansıtan detaylarıyla öne çıkan Eleftherias Meydanı’nda birçok tarihî mekan yer alıyor. Çeşitli restoran ve kafelerin bulunduğu Agora bölgesi ile beraber Defterdar İbrahim Paşa Camii ve Kos Arkeoloji Müzesi de bu meydanda konumlanıyor. Defterdar İbrahim Paşa Camii 2017 yılındaki depremden sonra hasar gördüğü için 2017 yılından bu yana restorasyon çalışmaları nedeniyle kapalı. Agora Bölgesi ise bugün bir kapalı pazar yeri olarak kullanılıyor. Dolayısıyla adadan sevdiklerine hediyelik eşya götürmek istersen, bu tarihî pazardan alışveriş yapabilirsin.
Casa Romana’nın hemen yanında yer alan Roman Odeon, 2.yüzyıldan günümüze gelen tiyatrolardan biri. Ada İtalyan kontrolündeyken yapının restorasyon süreci tamamlanarak yeniden aktif hale getiriliyor. Roman Odeon mevcut durumuyla 750 kişilik bir kapasiteye sahip. Tiyatronun ilk 9 sırası tümüyle mermerden oluşuyor. Söz konusu durum, özel konuk uygulamalarının tarihte de uygulandığının kanıtı olarak görünüyor. Kulis ve sahne bölümleri beşgen bir forma sahip.
Buranın, yakın döneme dek çok sayıda etkinliğe ve festivale ev sahipliği yaptığı biliniyor.
Ücretsiz
Ziyaret saatleri
Salı günü hariç 08.30-15.30 arası
Kos ziyaretinde mutlaka görmen gereken yerlerden biri de Kos Arkeoloji Müzesi. Adanın gizemli tarihine ışık tutan bu kapsamlı müzede büyük ölçüde Helenistik ve Roma dönemlerine dair eserler sergileniyor. Kimi eserler Odeon ve Agora bölgelerinden taşınmış durumda. Kos Arkeoloji Müzesi’ne ev sahipliği yapan etkileyici bina ise 1935 senesinde inşa edilmiş. Giriş katta ağırlıklı olarak heykel yapılarla karşılaşabilirsin. Diğer katlarda ise ufak parçalar ya da seramik eserler ağırlıkta. Casa Romana'nın mozaik formundaki yer karoları da müzenin dikkat çeken kısımları arasında bulunuyor. Kos Arkeoloji Müzesi 1936 senesinden bu yana hizmet vermeyi sürdürüyor.
Tam 6 euro
İndirimli 3 euro
Ziyaret saatleri
Pazartesi günü hariç 08.00-15.00 arası
Kos Adası’nın tarihini yansıtan Agora veya diğer adıyla Pazar Yeri, antik dünyanın en büyüklerinden biri olarak biliniyor. MÖ 2 bin yıllarına kadar uzanan tarihiyle ziyaretçilerini büyüleyen Agora MS Agora MS 469 veya 554 yılındaki depremlerde büyük hasar görmüş. Günümüzde büyük bir kısmı yıkılmış olsa burayı ziyaret ederek Roma Dönemi’ne ait izlere rastlayabilirsin. Girişin ücretsiz olduğu Agora’da muhteşem fotoğraflar çekebilirsin.
Tigaki Plajı, adanın merkezine yakın olmasından kaynaklı olarak öncelikli olarak tercih ediliyor. Kos Adası’nın merkezinden buraya sadece 15 dakikada ulaşabilirsin. Kos Adası aynı zamanda termal su kaynaklarıyla da öne çıkan bir ada. Tigaki Plajı’nda da termal suyun olması hem deniz hem şifalı su sevenlerin ziyaret etmesine sebep oluyor. Kos Adası’nın en popüler plajı olarak bilinen Tigaki Beach, uzun ve geniş yapısı kadar temiz olmasıyla da tercih edilebiliyor. Genel olarak sakin bir atmosfere sahip olan plajın çevresinde birçok restoran bulunuyor. Şezlong ve şemsiyelerin ücretli olduğunu anımsatalım.
Kos Adası’nın en uç tarafında yer alan Kefalos Agios Stefanos Plajı, merkezden 1 saat uzaklıkta yer alıyor. Sahil tarafındaki tarihî kalıntılarla beraber denizin içindeki kayalıklarda konumlanan kilise, Agios Stefanos Plajı’nı çok daha özgün kılıyor. Plaj genel olarak ince kumlardan oluşmasına rağmen denizin yer yer taşlık olduğunu belirtelim. Plaj içinde deniz ayakkabısı giymeni tavsiye ederiz. Serinlemek için denize girdikten sonra dilersen bazilika kalıntılarını da yakından inceleyebilirsin. Kiliseye ev sahipliği yapan kayalık alana ulaşmak için epey yüzmen gerekiyor. Ayrıca yanına deniz maskesi ve şnorkel alarak su altı güzelliklerini de inceleyebilirsin.
Kos Adası’nda denize girmek isteyenlerin bir diğer tercihi ise Therma Plajı. Kos Limanı’na 11 kilometre uzaklıktaki plaja gelmek için aracını tepede uygun bir noktaya bıraktıktan sonra dik yollardan yürümen gerekiyor. Denizin bir bölümü gölü andıran sığ bir kısımdan oluşuyor. Bu bölümde sıcak termal sular yer alıyor. Plajın adının Therma olması da bundan kaynaklanıyor.
Kos Adası’nda köye yakın konumda olan bir plaj arıyorsan Lambi Plajı tam olarak sana göre! Buraya liman üzerinden kalkan otobüslerle kolayca ulaşabilirsin. Plajda yer alan yel değirmeni, özellikle fotoğraf meraklılarının ilgisini çekiyor. İnce kumlu ve dalgasız bir plaj olan Lambi Plajı’nda sörf ve su kayağı gibi sporlar her daim popüler. Denizin çok derin olmamasından kaynaklı olarak çocuklu aileler de plajı sıklıkla tercih ediyor. Sahilde duş alanları, şemsiye, şezlong ve restoran gibi olanaklar bulunuyor.
Kos Adası’nın bir diğer tarihî yeri ise şehir merkezine 4 kilometre uzaklıkta yer alan Asklepion Antik Kenti. Kent, Hipokrat’ın ölümünden sonra sağlık tanrısı Asklepios’a adanarak kurulmuş. Bu etkileyici örenyerini gezerken tarihî tapınak, tıp okulu, Roma Hamamı ve Apollon Sunağı’nın kalıntılarını görebilirsin. Yemyeşil bir tepeye kurulan ve antik dünyanın ne iyi şifa merkezi olarak anılan Asklepion’un muhteşem manzarasını görmeni öneririz.
Casa Romana, Roma Dönemi’nden bugüne miras kalan tarihî yapılardan biri. Eski zamanlarda evin çok zengin bir aile tarafından kullanıldığı biliniyor. Toplamda 36 ayrı odası olan ev 1930 senesinde keşfediliyor. Roma Dönemi’ne dair izlerin peşine düşmek maksadıyla kapsamlı bir restorasyondan geçen Casa Romana’nın tarihi 2.yüzyıla dek uzanıyor. Villa formundaki yapının sütunları, heykel ve freskleri ziyaretçileri adeta büyülüyor. Taban mozaiklerde ise genel olarak Yunan sanatına dair izler yakalamak mümkün. Giriş kısmında bulunan bir heykel kaidesi seni karşılıyor.
Küçük bir balıkçı kasabası olan Karmedena, Kos Adası’nın sevilen yerlerinden biri. Adanın havalimanına 5 kilometre uzaklıkta yer alan Karmedena eğlence mekanları, lezzetli yemeklerin olduğu restoranları, masmavi denizi ve altın sarı kumlarıyla huzur dolu bir tatil geçirmek isteyenlerin adresi. Kasabada bulunan çok sayıda mağazadan adaya özel hediyelik eşyalar alabilirsin. Kasabaya geldiğinde Alasarna Antik Kenti’ni gezmeyi unutma.
Kos Adası’nın güzelliklerini keşfetmek için yola çıkmadan önce Yunanistan kapıda vizesi hakkında bilmen gerekenler yazısına da göz atmayı unutma!