Türkiye’nin saklı hazinelerinden biri olan Karahayıt termal suları, şifalı çamurları ve doğal güzellikleriyle adeta bir açık hava sağlıklı yaşam merkezi. Pamukkale’ye sadece birkaç kilometre mesafede bulunan bu küçük ilçe, kendine has kırmızı termal su kaynakları ve huzurlu atmosferiyle yılın her dönemi ziyaretçilerini ağırlıyor. 

Kültürel miras, doğa yürüyüşleri ve termal deneyimlerle dolu bir tatil için Karahayıt, her yaştan gezginin ilgisini çekiyor. Sadece bedenini değil, ruhunu da dinlendirecek bu bölgeye gelmeden önce Karahayıt’ta yapılacaklar listemize göz gezdirerek planını yapabilirsin.

1. Karahayıt kaplıcalarına git

Karahayıt Kaplıcaları görünümü

Karahayıt demek kaplıca demek. Burada dinlenmek, bedenini ve ruhunu yenilemek için eşsiz bir fırsat bulabilirsin. Dünyaca ünlü Pamukkale travertenlerinin yakınında yer alan Karahayıt’ta bulunan kaplıcalar, kendine özgü kırmızı renkli termal sularıyla öne çıkıyor.

Karahayıt'ın termal suları, 42 derece ile 58 derece arasında değişen sıcaklıklarda kaynağından çıkıyor. Bu sıcaklık aralığı, kas ve eklem ağrılarının hafifletilmesinde, romatizma, artrit ve fibromiyalji gibi kronik ağrıların azaltılmasında etkili olabiliyor. Ayrıca, cilt sağlığını iyileştirerek, cilt hastalıklarının tedavisinde iyileştirici etkisinin olduğu düşünülüyor. 

Karahayıt Kaplıcaları'nda dinlenirken, çevredeki doğal güzelliklerin tadını çıkarabilirsin. Pamukkale Travertenleri'ne yakın konumuyla, bu eşsiz beyaz cenneti ziyaret edebilirsin. Ayrıca, Hierapolis Antik Kenti'ni keşfederek tarihin derinliklerine yolculuk yapabilirsin.

Konum Linki

Yazar Notu: Tansiyon ve kalp hastasıysan kaplıcaya girmeden önce doktora danışmalısın. Ayrıca bu hastalıkların yoksa bile kaplıcalarda 15 dakika kadar kalıp çıkman öneriliyor.

2. Pamukkale travertenlerinde yürü

Pamukkale Travertenleri görünümü

UNESCO listesinde yer alan Pamukkale travertenlerinde yürümek, doğanın sunduğu en büyüleyici deneyimlerden biri. Bembeyaz traverten terasları, termal suların binlerce yıl boyunca oluşturduğu eşsiz bir manzara sunuyor. Bu doğal oluşumlar, kalsiyum karbonatın zamana meydan okuyan etkisiyle meydana geldi.

Travertenlerin üzerinde çıplak ayakla yürümek, hem kültürel hem de doğal bir yolculuğa çıkarıyor. Ayaklarının altında hissedeceğin yumuşak kireçtaşı dokusu ve termal suların serinliği, benzersiz bir his verebiliyor. 

Pamukkale'nin terasları, gün doğumu ve gün batımında altın ve pembe tonlarına bürünüyor. Bu saatlerde yürüyüş yapmak, manzaranın büyüsünü daha da artırıyor. Ayrıca, travertenlerin eşsiz manzarasında gün batımı ve gün doğumu saatlerinde oluşan ışık oyunlarından faydalanarak enfes fotoğraflar da çekebilirsin.

Hierapolis Antik Kenti'nin kalıntılarıyla çevrili olan travertenler, tarihi dokuyu da hissettiriyor. Antik havuzlarda yüzebilir veya travertenler üzerinde yürüyerek manzaraların keyfini çıkarabilirsin. Bu sayede, antik dünyanın izlerini sürerken doğanın mucizesine tanıklık edebilirsin.

Konum Linki

Giriş ücreti

  • MüzeKart ile ücretsiz

  • MüzeKart’sız giriş 700 TL

Açık olduğu saatler

  • Her gün 08.00-17.00 saatleri arasında açık

Yazar Notu: Karahayıt’tan Pamukkale’ye giden minibüsler bulabilirsin. Bu minibüslerle ister kuzey ister güney kapılarında inerek Pamukkale keşfine başlayabilirsin. Travertenlere ayakkabılarını çıkararak gireceğini de hatırlatalım.

3. Hierapolis Antik Kenti'ni keşfet

Hierapolis Antik Kenti kalıntıları

Karahayıt'a geldiğinde, Hierapolis Antik Kenti'ni keşfetmek, seni büyüleyici bir yolculuğa çıkaracak. UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alan bu antik kent, tarih ve doğanın muhteşem bir birleşimini sunuyor. MÖ 2. yüzyılda Bergama Kralı II. Eumenes tarafından kurulan bu kent, adını Bergama'nın kurucusu olarak bilinen Telephos'un karısı Hiera'dan (Amazonların kraliçesi) alıyor.

Antik dönemde termal suları ve şifalı kaynaklarıyla ünlü olan bu kent, aynı zamanda bir sağlık merkezi olarak hizmet verdiği biliniyor. Günümüzde de bu şifalı suların keyfini çıkarabilirsin. Antik kentin en etkileyici yapılarından biri, muhteşem tiyatrosu. Yamaçta inşa edilmiş bu tiyatro, yaklaşık 12 bin kişilik kapasitesiyle Roma dönemi mimarisinin zarafetini yansıtıyor. Sahne dekorasyonları ve oturma düzeni, o dönemin sanatsal ve mühendislik becerilerini gözler önüne seriyor.

Hierapolis'te ayrıca geniş bir nekropol alanı bulunuyor. Bu mezarlık alanı, farklı dönemlere ait lahitler ve mezar anıtlarıyla dolu. Bu da kentin geçmişte ne kadar önemli bir yerleşim yeri olduğunu gösteriyor. Ayrıca, Aziz Philippus'un burada şehit edildiğine inanılıyor ve ona adanmış bir kilise kalıntısı da mevcut. Hierapolis Arkeoloji Müzesi'ni de ziyaret etmeyi unutma.

Konum Linki

Giriş ücreti

  • MüzeKart ile ücretsiz

  • MüzeKart’sız giriş 700 TL

  • Shuttle hizmeti 40 TL

Açık olduğu saatler

  • Her gün 08.00-17.00 saatleri arasında açık

Yazar Notu: Burası çok büyük bir yer olduğu için tam gününü ayırmanı öneriyoruz. Ek olarak sıcak günlerde gidersen yanında mutlaka şapka bulundurmalısın. Uzun bir yürüyüş yolu olduğu için girişte yer alan Golf arabalarını kullanabilirsin.

4. Balonu turu yap

Pamukkale Travertenleri görünümü

Karahayıt'ı ziyaret ettiğinde, sıcak hava balonu turu deneyimi de yaşayabilirsin. Bu eşsiz macera, sana bölgenin doğal ve tarihi güzelliklerini kuşbakışı izleme fırsatı sunuyor. Gökyüzünde yükselen balonlar, Pamukkale'nin beyaz travertenleri ve Hierapolis Antik Kenti'nin kalıntıları üzerinde süzülüyor. 

UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alan Pamukkale'nin travertenlerine yukarıdan bakarak büyüleyici bir görüntü ile baş başa kalabilirsin. Balon turu sırasında, Menderes Vadisi'nin eşsiz manzaraları da seni bekliyor. Yükseldikçe, vadinin yemyeşil doğası ve çevredeki dağların ihtişamı gözler önüne seriliyor. 

Balon Turu Fiyatları

  • Kişi başı ortalama 3.500 TL

5. Yamaç paraşütü deneyimi yaşa

Yamaç Paraşütü yapan adam.

Pamukkale'nin hemen yanı başındaki Dinamit Tepesi'nden yaklaşık 400 metre yükseklikten profesyonel pilotlar eşliğinde havalanarak, Pamukkale Travertenleri, Hierapolis Antik Kenti ve çevresini kuşbakışı izleyebilirsin.

Uçuş sırasında, beyaz travertenlerin büyüleyici manzarası ve antik kentin tarihi dokusu seni adeta başka bir dünyaya götürecek. Yaklaşık 15-20 dakika süren bu heyecan verici deneyim, adrenalin tutkunları için vazgeçilmez olacak.

Yamaç paraşütü fiyatları

  • Kişi başı ortalama 2.500 TL

Yazar Notu: Yamaç paraşütü için herhangi bir deneyime sahip olman gerekmiyor. Deneyimli pilotlar, uçuş öncesi gerekli tüm bilgileri ve güvenlik talimatlarını sana aktaracak.

6. Laodikya Antik Kenti'ni gör

Laodikya Antik Kenti görünümü

Denizli'nin 6 kilometre kuzeyinde yer alan bu antik kent, MÖ 3. yüzyılda Seleukos Kralı II. Antiokhos tarafından eşi Laodike adına kurulduğu biliniyor. Laodikya, antik dönemin en önemli ticaret ve kültür merkezlerinden biri olmuş bir şehir. Kentteki büyük tiyatro, yaklaşık 20 bin kişilik kapasitesiyle dönemin sanatsal etkinliklerine ev sahipliği yapmayı başardı. Bu tiyatroda dolaşırken, antik çağın atmosferini rahatlıkla hissedebilirsin.

Ayrıca, Laodikya'da Anadolu'nun en büyük stadyumlarından biri bulunuyor. 350 metre uzunluğundaki bu stadyum, antik spor müsabakalarının merkezi olarak görev yaptı. Burada yürürken, geçmişin heyecan dolu yarışmalarını hayal edebilirsin. Antik kentin sütunlu caddelerinde yürürken, dönemin mimari zarafetini ve estetiğini yakından gözlemleyebilirsin. Anıtsal çeşmeler, tapınaklar ve agoralar, Laodikya'nın zengin kültürel mirasını gözler önüne seriyor.

Konum Linki

Giriş ücreti

  • Yabancı misafirler için kişi başı 440 TL

  • MüzeKart ile ücretsiz.

Açık olduğu saatler

  • Her gün 08.00-17.00 saatleri arasında açık

Yazar Notu: Karahayat’tan buraya direkt minibüs bulunuyor. Fakat minibüsten inince biraz yürümen gerekiyor. Burası için araç kiralama seçeneğini düşün derim.

İpucu: Bu rota için araç kiralamak iyi bir fikir! Ekonomik, lüks, aile boyu araçları günlük, haftalık, aylık veya uzun dönem kiralayabilirsin. ENUYGUN’un avantajlı araç kiralama seçenekleri için tıkla!

7. Halıcı Ahmet Urkay Arkeoloji ve Etnografya Müzesi'ne git

Halıcı Ahmet Urkay Arkeoloji ve Etnografya Müzesi dış görünümü

Karahayıt'a geldiğinde, Halıcı Ahmet Urkay Arkeoloji ve Etnografya Müzesi'ni ziyaret etmelisin. Bu müze, Denizli'nin ilk özel müzesi olarak 2016 yılında açıldı. Kurucusu Ahmet Urkay, 60 yılı aşkın süredir topladığı eserleri burada sergiliyor.

Müze, yaklaşık 2 bin metrekarelik bir alanda, arkeolojik ve etnografik eserlerin yanı sıra fosiller, sikkeler ve el yazmaları gibi özel parçaları barındırıyor. Özellikle 19. ve 20. yüzyıllara ait Anadolu ve Türkmenistan el dokuması halıları dikkat çekiyor. Ziyaretin sırasında, iki milyon yıl öncesine ait fil, yengeç ve yaprak fosillerini görebilirsin. Ayrıca, M.Ö. 3000 yılına kadar uzanan arkeolojik eserler de sergileniyor. Helenistik, Roma ve Bizans dönemlerine ait taş, pişmiş toprak, cam ve bronz eserler arasında kandiller, testiler, koku şişeleri ve takılar bulunuyor.

Etnografya bölümünde ise el yazması Kur'an-ı Kerim'ler, yazı takımları, el işlemeleri, seramikler, bakır mutfak eşyaları, kahve takımları, ziller, çanlar, anahtarlar, Osmanlı kılıç ve tüfekleri, teraziler, saatler, gramofonlar ve fotoğraf makineleri sergileniyor. Ayrıca, çok sayıda halı ve kilim de görülebilir. Müze bahçesinde ise çeşme taşları, ocak taşları, kuyu ağızlıkları, dibekler ve diğer taş eserler yer alıyor.

Konum Linki

Giriş ücreti

  • Kişi başı 60 TL

  • MüzeKart geçmiyor

Açık olduğu saatler

  • Pazar günleri kapalı

  • Diğer günler 08.00-17.00 saatleri arasında açık

Yazar Notu: Müze içerisinde fotoğraf çekmenin yasak olması sebebiyle kamera ile giriş yapılamıyor.

8. Yerel lezzetleri dene

Denizli Kebabı

Karahayıt, Ege ve İç Anadolu mutfaklarının lezzetli bir birleşimini sunar. Özellikle taze otlar ve zeytinyağlı yemekler, bölgenin mutfak kültüründe önemli bir yer tutuyor. Karahayıt'ta Denizli’nin ünlü yemeği tandır kebabı mutlaka denemen gereken lezzetler arasında yer alıyor. Özel ocakta pişirilen etler damak zevkine yeni tatlar ekliyor. Bununla birlikte yen böreği, zeytinyağlı patlıcan gömme gibi lezzetleri de deneyimleyebilirsin.

9. Doğa yürüyüşlerine katıl

Görkemli kaya duvarları görünümü

Karahayıt, sadece termal sularıyla değil, aynı zamanda doğal güzellikleriyle de ünlü. Doğa yürüyüşleri sırasında karşılaşacağın şelaleler, kanyonlar ve yemyeşil alanlar, fotoğraf tutkunları için adeta bir cennet. Özellikle Karahayıt Şelalesi ve Kanyonu, hem yürüyüş hem de fotoğraf çekimi için ideal bir rota sunuyor

Gün doğumu ve gün batımının büyüleyici renkleri, termal suların oluşturduğu doğal oluşumlar ve zengin bitki örtüsü, balonların süzülüşü fotoğraf makineni elinden düşürmene izin vermeyecek. 

10. Ağlayan Kaya Yeşildere Şelalesi’nde mola ver

Ağlayan Kaya Şelalesi,Yemyeşil doğal güzellikleri arasından dökülen bembeyaz sularıyla görülmeye değer bir manzara

Karahayıt'ta bulunuyorsan ve doğayla iç içe serin bir kaçamak arıyorsan, Ağlayan Kaya Yeşildere Şelalesi seni bekliyor. Denizli'nin Çal ilçesine bağlı Sakızcılar Köyü'nde yer alan bu şelale, yaklaşık 55 metre yükseklikten dökülen sularıyla büyüleyici bir manzara sunuyor.

Şelalenin çevresi, asırlık çınar ağaçları ve rengarenk çiçeklerle bezeli. Burada, suyun serinliği ve kuş cıvıltıları eşliğinde huzur dolu anlar yaşayabilirsin. Yazın en sıcak günlerinde bile şelalenin serin suları seni ferahlatacak. Ayrıca, şelalenin döküldüğü alanda yetiştirilen alabalıkların tadına bakma fırsatın da var. Bölgedeki tesislerde yetiştirilen taze alabalıktan hazırlanan lezzetleri deneyebilirsin.

Konum Linki

Kenti gezmek için sana rehberlik edecek Denizli’de gezilecek yerler yazımıza da göz atmanı öneririz. 


zehraerdin
Zehra Erdin
120 Yazı
Marmara Üniversitesi Gazetecilik Bölümü'nden mezun oldu. İçerik üretimi, haber editörlüğü, metin yazarlığı ve kurumsal iletişim alanlarında çalıştı. Şimdi ise ENUYGUN'un içerik süreçlerinde yer alıyor.
Yorum Yap
Yorumlar
Bu yazı için henüz bir yorum yapılmamış. İlk yorumu yapan sen ol.
Uzman Yazarlar

10 milyondan fazla kullanıcı, seyahatini Enuygun’la planlıyor!

Hemen İndir

App Store'dan

indirin

Google Play

'DEN ALIN

AppGallery

ile KEŞFEDİN