Türkiye’nin en özel duraklarından Halfeti, gezginler için de benzersiz seyahat noktalarından biri konumunda. Saklı kent, kayıp kent gibi farklı isimlerle anılan Halfeti’nin geçmişi M.Ö 855 yılına kadar uzanıyor. Asurlular, Süryaniler, Bizanslılar, Romalılar, Ermeniler, Osmanlılar gibi birçok kültürün hüküm sürdüğü Halfeti, dünyada siyah gülün yetiştiği tek yer olma özelliği ile de değerli bir yer.
İşte keşif turlarınıza eklemeden geçmemeniz gereken Halfeti’de gezilecek yerler.
Halfeti günümüzde eski ve yeni olmak üzere ikiye ayrılıyor. Sular altında kalmasıyla Halfeti’de yaşayan halkın Yeni Halfeti olarak adlandırılan yere yerleşmesinden sonra sular altında kalan Halfeti, Eski Halfeti olarak bölge konumuna geliyor. Birecik Barajı’nın yapılmasından sonra sular altında kalan ve batık şehir konumuna gelen Eski Halfeti ziyaretçilerine hem hüzünlü hem de etkileyici bir deneyim yaşatıyor.
Sadece Halfeti’de yetişen siyah gülü görebileceğinizi de unutmayın! Efsaneye göre Vartuhi adındaki genç kız Halfeti’nin en güzel kırmızı güllerini yetiştirir. Ve Fırat isimli bir gence aşık olur. Fakat bu genç nehrin karşı kıyısında yaşamaktadır. Birbirlerine aşık olan gençlere Vartuhi’nin babası karşı çıkar. Ve iki sevgili Fırat Nehri’nde intihar eder. Bu olaydan sonra Halfeti’deki tüm kırmızı güller siyah olur.
Eski Halfeti’yi tekne turu ile gezebilir ve batık kentin izlerini keşfedebilirsiniz.Halfeti’den bineceğiniz tekne gezisi yaklaşık 1.5 saat sürüyor. Halfeti tekne turu ile Savaşan Köyü’nde mola veriyor ve tekrar Halfeti’ye dönüyor. Bu güzergah boyunca tarihi yerleri ve kalıntıları da görmek mümkün oluyor.
Tekne turu ücreti
100 TL
Rumkale Yusufeli’ne bağlı olsa da Halfeti’deyken görebileceğiniz yerler arasında bulunuyor. Fırat Nehri ile Merzimen Çayı’nın birleştiği bir konumda yer alan ve yüksek kayalarla örtülü bir tepe olan Rumkale sizi bir film setinde gibi hissettirecek çok özel bir yer. Halfeti’de yapacağınız tekne turlarıyla da görebileceğiniz Rumkale’nin tarihi de coğrafi şekli gibi çok özel.
Eski dönemde Ermeni Piskoposluğu’nun merkezi olmuş Rumkale, Asurlular döneminde Şitamrat ismi ile biliniyordu. Geç Roma ve Ortaçağ karakteri taşıyan Rumkale, Osmanlı egemenliğine geçmeden önce Memluklu Sultanı Melik el-Eşref tarafından yönetiliyordu. 1516 yılında yapılan Mercidabık Savaşı’ndan sonra Osmanlı hakimiyetine giren Rumkale’nin dini açıdan da özel bir konumu var. Rivayete göre Hz. İsa’nın havarilerinden Johannes Roma İmparatorluğu döneminde İncil’in nüshalarını burada çoğaltmış. Hristiyanlığın yayılmasında önemli bir rol oynayan Rumkale’de çoğaltılan İncil nüshalarının da buradan Beyrut’a götürüldüğü söylenir.
Rumkale ile ilgili tarih sayfalarında yer alan birçok rivayet yer alıyor. Onlardan biri de Aziz Nerses ile ilgili hikaye. Rumkale beyi Aziz Nerses’in yerine geçecek güzeller güzeli oğlu Nergis’in sudaki aksini görür. Suya yansıyan bu güzelliğe yakından tanık olmak ister. Sudaki aksine gittikçe yakınlaşır ve dengesini kaybederek suya düşer. Boğularak hayatını kaybettiği o yerde ise bir çiçek açar. Evet, tahmin ettiğinizi gibi nergis çiçeği…
Rumkale ile ilgili bir başka anlatı ise Hz. Ali ile ilgili. Buna göre Hz. Ali Rumkale’de kalmış ve kale Ali kalesi olarak adlandırılmış.
Rumkale’yi gezerken görecekleriniz arasında birçok kilise, hendek Aziz Nerses Kilisesi ve Barşavma Manastırı yer alıyor.
Giriş ücreti
Ücretsiz
Tekne turu 100 TL
Fırat Nehri üzerinde yer alan Halfeti gerdanı, asma köprü olarak da biliniyor. Halfeti ile Başbostan mevkiini birbirine Halfeti gerdanı ahşap bir köprü olarak belediye tarafından yaptırılıyor. Tarihi bir köprü olmasa da Halfeti’nin panoramik manzarasına hakim olmak ve güzel fotoğraflar çekmek için görülecek yerler arasında yer alıyor.
Rumkale’nin güneyinde yer alan, surlarla çevrili Aziz Nerses Kilisesi 12. yüzyıla ait. Aziz Nerses tarafından yaptırılan kilise çok sonraları Urfa İmadeddin Zengi tarafından alınmış. 1166-1173 tarihlerinde Ermeniler tarafından Katolikosluk olarak kullanılmış. Aziz Nerses Kilisesi’nin haç ve rumi süslemeleri ile aslan ve kartal betimlemeleri dikkat çekicidir. Aziz Nerses Kilisesi ayrıca cami olarak da kullanılmış yapılardan biridir.
Rumkale tarafında kalenin kuzey kısmında yer alan Barşavma Manastırı, 13. yüzyılda yapılıyor. Yakubi azizi Barşavma’nın kendi adına yaptırdığı manastırın orijinal hali günümüze kadar gelmese de bazı bölümler ayakta kalmış.
Halfeti’nin en özel duraklarından biri olan Savaşan Köyü bir batık kent. Cittaslow Uluslararası Koordinasyon Komitesi tarafından 2013 yılında "Sakin Şehir" olarak seçilen Savaşan Köyü’nün büyük bir kısmı sular altında kalmış. Birecik Barajı’nın yapılmasının ardından bir batık kent halini alan Savaşan Köyü’nün sular altında kalan camisi ve su üstünde duran minaresi gören herkesi etkiliyor. Savaşan Köyü’nün güney kıyısında ise onlarca kaya yapısı bulunuyor. Bu kaya yapılarının içinde kilise gibi yapılar yer alıyor.
Tekne turları ile caminin oldukça yakınından geçerek bu etkileyici manzaraya tanık olmak mümkün oluyor. Sular altındaki Savaşan Köyü’nde çay kahve içebileceğiniz mekanlar da yer alıyor.
Sular altında kalan görüntüsüyle benzersiz bir görüntü oluşturan Ulu Camii’nin yapım tarihi 1804-1807 yılları arası. Bir kısmı sular altında kalsa da yapıyı dışarıdan görebilmek mümkün.
Rumkale’yi izleyebileceğiniz harika yerlerden biri de Rumkale cam teras oluyor. 150 metre yükseklikteki cam teras Fırat Nehri ile Rumkale manzarasıyla büyüleyici bir durak. Burada harika manzaraya şahit olurken restoran bölümünde bir şeyler yeme içme imkanınız da bulunuyor.
Giriş ücreti
10 TL
Ziyaret saati
Haftanın her günü 08.00-20.00 arası açık.