Dünyadaki bazı oteller, ilginç ve ürpertici hikayeleriyle dikkat çekiyor. Bilindik otellerden çok daha farklı olan bu oteller, fazlasıyla merak uyandırıyor. Bu içerikte sıradan tatillerden çok daha farklı macera dolu bir tatil arayan cesur gezginler için dünyanın en korkunç otellerine doğru bir yolculuğa çıkacağız.
Tarihin izlerini taşıyan bu oteller, eşsiz mimarileri ve karanlık geçmişleriyle göz alıcı bir gerilime sahip. Hazırsan, tüyler ürperten bir maceraya adım atalım.
Dünyanın en korkunç otellerinden biri olan Cecil Hotel, son derece ürpertici bir üne sahip. Cecil Hotel, 1920'lerde Los Angeles şehrinde inşa edilir. Başlangıçta lüks bir konaklama yeri olarak hizmet verse de zamanla suçlar, cinayetler ve paranormal olaylarla adını tüm dünyaya duyurur.
Cecil Hotel'in en korkutucu olaylarından biri, 1985 yılında gerçekleşir. Her şey ‘Night Stalker’ olarak da bilinen seri katil Richard Ramirez'in burada konaklamasıyla başlar. Ramirez, burada konakladığı sırada tam 13 kişiyi öldürür.
Buna ek olarak 2013 yılında otelin çatısındaki su deposunda bir ceset daha bulunur. Otelde yaşanan olaylar giderek daha da garipleşir. Elisa Lam adlı bir genç kadın gizemli bir şekilde ortadan kaybolur. 2013 yılında meydana gelen bu olay, otelin güvenlik kamerasında kaydedilen ve son derece tuhaf davranışlar sergileyen Lam'ın son görüntülerinin yayınlanmasıyla dünya çapında ilgi görür.
Cecil Hotel’in tarihi ve ürkütücü olaylarıyla ilgilenen çok sayıda insan var. Zira otelin korkutucu ünü ve paranormal olaylara ilişkin iddialar, bu tür deneyimlere ilgi duyan herkesin dikkatini çekiyor.
Sırada, dünyanın en korkunç otellerinde ilk sıralarda yer alan ve ünlü yazar Stephen King'in ‘Cinnet’ romanına ilham olan The Stanley Hotel var.
ABD’nin Colorado eyaletinde bulunan ve 1909 yılında inşa edilen otel, gizemli hayalet hikayeleri ve ruhani varlıklarla ünlü. Gece yarısı, bu muhteşem otelin koridorlarında dolaşırken geçmişten gelen bir hayalet karşına çıkabilir. Bu deneyimi yaşamak bir Amerika uçak biletine bakar.
İskoçya'nın Edinburgh şehrine yakın bir konumda yer alan tarihi bir kale olan Dalhousie Castle Hotel, 13. yüzyıla kadar uzanan bir geçmişe sahip. Başlangıçta bir savaş kalesi olarak inşa edilen yapı, günümüzde oldukça lüks bir otel olarak varlığını sürdürüyor.
Ancak Dalhousie Castle Hotel’i farklı kılan ‘Raiders Room’ olarak bilinen özel odası. Bu oda, efsanevi hayalet Sir Alexander Ramsay'in hayaletiyle ilişkilendiriliyor.
Dolayısıyla Raiders Room, hayalet avı deneyimi yaşamak isteyenler için büyüleyici bir seçenek. Üstelik macera arayan herkes bu odada konaklama şansı elde edebiliyor.
Londra’nın eşsiz otellerinden biri olan The Langham Oteli, Victoria döneminin esintilerini taşıyor. Ürpertici bir havaya sahip olan otel, tarihin derinliklerinde yaşanan olaylar ve gizemli hayaletlerle ünlü.
Otelde konaklayan birçok kişi, paranormal olaylara tanık olduğunu söylüyor. Söylenenlere göre The Langham Oteli, tekinsiz ruhlar ve hayaletlerde dolu.
İngiltere’de bulunan Ettington Park Hotel, Victoria devrinden kalma bir malikane. The Haunting isimli korku filmine konu olan otelle ilgili pek çok ürpertici hikâye anlatılıyor. İddiaya göre bu tarihi malikanede hayaletlerle, ruhlarla, gizemli varlıklarla karşılaşanlar ve ilginç paranormal olaylar yaşayanlar var.
Hatta otele gelen hayalet avcıları ve paranormal araştırmacılar, oteldeki bazı odalarda ve koridorlarda ruhani etkinlikler olduğuna dair kanıtlar bulduklarını iddia ediyorlar.
Hotel del Salto, Kolombiya'nın başkenti Bogota'nın yakınında bulunan tarihi bir otel. Hotel del Salto'nun en önemli özelliği, korkutucu olması. Otelin ürkütücü bir üne sahip olmasının temel nedeniyse geçmişte yaşanan bazı olaylar.
Bir zamanlar, Hotel del Salto'nun yakınında bulunan Tequendama Şelalesi'nde, pek çok intihar vakası yaşanır. Efsaneye göre intihar edenlerin hayaletleri bu bölgede dolaşmaya başlar. Bu durum, otelin etrafında karanlık ve ürkütücü bir atmosferin oluşmasına neden olur.
Ayrıca Hotel del Salto'nun sanatoryum olarak hizmet verdiği dönemlerde, hastaların tedavi için getirildiği ve burada birçoğunun hayatını kaybettiği söylenir. Bu nedenle, birçok kişi, Hotel del Salto'yu hayaletlerin ve ruhani varlıkların kol gezdiği bir mekân olarak görüyor.
İngiltere'nin Devon bölgesinde, Dartmoor Milli Parkı'nın yakınında yer alan Baskerville Hall Hotel, gizemli ve korku dolu atmosferiyle ünlü. Otel, Sir Arthur Conan Doyle'un ünlü Baskerville Köpeği hikayesine konu olmasıyla biliniyor.
Baskerville Köpeği, Conan Doyle'un 1902'de yayımlanan ve Dedektif Sherlock Holmes'un maceralarından birisini konu alan bir roman.
Conan Doyle'un hikayesinde olduğu gibi, Baskerville Hall Hotel’in çevresinde Dartmoor'da, efsanevi bir köpeğin hayaletinin dolaştığına inanılıyor. Dolayısıyla bu otel, Sherlock Holmes hayranları için hem muhteşem hem de ürpertici bir deneyim sunuyor.
Teksas eyaletinin San Antonio şehrinde yer alan The Emily Morgan Hotel, geçmişinden gelen korku hikayeleri ve ürkütücü efsaneleriyle ünlü. Öyle ki bugün lüks bir otel olan The Emily Morgan, geçmişte bir hastane olarak kullanılıyordu.
Bu hastanede, farklı tıbbi prosedürlerin gerçekleştirildiği, hastaların tedavi edildiği, bazılarının ise hayatını kaybettiği biliniyor. Pek çok kişiye göre otelde ölen hastaların ruhları hala burada dolaşıyor.
Fairmont Banff Springs, Kanada'nın Alberta eyaletindeki Banff Ulusal Parkı'nda yer alan ünlü bir otel. Muhteşem dağ manzarası ve zarif mimarisiyle dünyanın en güzel otellerinden biri olan Fairmont Banff Springs, korkutucu bir üne de sahip.
İddialara göre otelin dokuzuncu katında üniformalı bir bellboyun hayaleti beliriyor. Ayrıca mermer merdivenlerden düşerek hayatını kaybeden genç bir gelinin hayaletinin de otelde dolaştığı söyleniyor.