Orta Asya’nın en güzel başkentlerinden biri olan Bişkek Kırgızistan’ın tarihini, kültürünü, sanatını ve mimari yapısını yakından keşfedebilmeni sağlıyor. Adını Kırgızların büyük bir kahramanından olan şehre dünyanın dört bir yanından turistlerin geldiğini söyleyebiliriz. 1800’lerin sonunda kurulan Bişkek, ülkenin tam anlamıyla yaşam merkezi. Tarihi İpek Yolu’nun üzerinde kurulan bu özel şehri gelin daha yakından tanıyalım.
Bişkek’e ne zaman gidilir?
Bişkek, karasal iklimin etkisi altında bir kent. Bu yüzden yazlar sıcak, ilkbahar yağışlı ve kış ayları ise soğuk. Şehri ziyaret etmek için en uygun aylar haziran, temmuz ve ağustos.
Bişkek vize istiyor mu?
Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları için Kırgızistan vize istemeyen ülkeler arasında yer alıyor. Bişkek’e yapacağın 90 güne kadar olan seyahatlerin için vize alman gerekmiyor.
Bişkek’e nasıl gidilir?
İstanbul'dan Bişkek'e direkt uçuş yapılıyor. İstanbul'dan Bişkek'e direkt seferlerle rahat bir ulaşım sağlayabilirsin. Uçuş süresi yaklaşık 5 saat 20 dakika. Bişkek'teki Manas Uluslararası Havalimanı ise şehir merkezine yaklaşık 25 km uzaklıkta.
Kırgızistan’ın başkenti Bişkek’i ziyaret ettiğinde görmen gereken yerlerin başında Ala-Too Meydanı geliyor. Turistler için de bir anlamda toplanma yeri olan bu meydanın çevresi pek çok kafe ve tarihi yapıyla dolu. Şehrin sosyal ve kültürel merkezi olarak kabul edilen Ala-Too Meydanı’nda aynı zamanda sene boyunca sokak şenlikleri, festivaller, toplantılar ve törenler organize ediliyor. Bişkek’in kalbinde yer alan Ala-Too Meydanı, Manas Heykeli’ni içinde barındırıyor. Bu etkileyici heykelin önünde pek çok turistik fotoğraf çekmek istediğini görebilirsin.
Kırgız halkının ulusal kahramanı olarak kabul edilen Manas, bu heykelde at üstünde tasvir ediliyor. Sovyetler Birliği döneminden önce burada yer alan Lenin Heykeli’nin yıkılıp Manas Heykeli’nin yapıldığı aktarılıyor. Meydan çevresinde yer alan en önemli tarihi yapılardan biri Kırgız Ulusal Filarmoni Binası. Ayrıca Kırgızistan Parlamento Binası ya da bir başka ifadeyle Beyaz Saray da meydana bambaşka bir hava kazandırıyor. Çevresi ağaçlarla ve geniş yollarla çevrili olan meydan, Devlet Tarih Müzesi’ne yürüme mesafesinde.
Başkentin en canlı ve dinamik destinasyonlarından biri olan Oş Pazarı, turistlerin uğrak mekanı. Sadece Bişken’in değil aynı zamanda Kırgızistan’ın da en büyük pazarlarından olan Oş Pazarı, geleneksel Kırgız kıyafetlerinden taze sebze ve meyvelere, yöresel baharatlardan el yapımı hediyelik eşyalara kadar pek çok farklı seçeneği kapsıyor.
Her tezgahında apayrı bir cümbüşün olduğu Oş Pazarı’nda özellikle hediyelik eşya konusunu hızlı bir şekilde çözebilirsin. İlginç ürünlerin kendine yer bulduğu pazarda tahta sandıkları, eski müzik aletleri, yöresel kıyafetleri ya da şehre özgü yiyecekleri keşfedebilirsin.
Bişkek’te doğal bir atmosferde dinlenmek ve biraz da yürüyüş yapmak istersen şehir parklarına yönelebilirsin. Şehir parklarının en büyüğü olan Oak Park, bu anlamda tercih edebileceğin ilk seçenek. Yüzlerce yıllık meşe ağaçlarının güzellik kattığı park, turistler kadar yerel halkın da ilgisini çekiyor.
İlk meşe ağacının 1890 yılında dikildiği Oak Park, iki ayrı bölümden oluşuyor. Bir bölümü tümüyle geniş yeşil alanlarla dolu. Bu kısım özellikle piknik yapmak ve doğayla iç içe olmak isteyenler için mükemmel bir nokta. Diğer tarafta ise adeta bir açık hava müzesi bulunuyor. Burada, şehrin tarihini anlatan heykeller ve anıtlarla dolu uzun bir yürüyüş yolu mevcut. Park içinde Türk tarihinden önemli figürlerin de heykelleri var.
Ala-Too Meydanı ile beraber şehrin en önemli iki meydanından biri olan Zafer Meydanı, adından da anlaşılacağı üzere Kırgızların yakın tarihi açısından oldukça değerli. Meydanda 2. Dünya Savaşı sırasında tamamlanan büyük bir anıt yer alıyor.
Ortada konumlanan anıt, “Sönmeyen Ateş” adı verilen bir ateşin üstünde duran bir kadını tasvir ediyor. Kadın, savaşa gidip geri dönmeyen eşini bekliyor. Anıtın hemen çevresinde üç büyük blok yer alıyor. Bu granit bloklar ise ülkenin geçmişinde ödenen bedellerin bir simgesi olarak kabul ediliyor.
Bu arada günümüzde meydan, özellikle de yeni evlenen çiftlerin mutluluk pozlarına da sıklıkla ev sahipliği yapıyor. Sanatın, mutlulukların ve hüznün iç içe geçtiği meydan, gece hayatına yön veren Çuy Caddesi’ne bakıyor.
Devlet Tarih Müzesi, şehrin simgelerinden olan Ala-Too Meydanı’nda konumlanıyor. Orta Asya’nın en büyük müzelerinden biri olan Devlet Tarih Müzesi, geniş bir koleksiyona ev sahipliği yapıyor. Geleneksel kıyafetler ve yazılı taşlar başta olmak üzere bronz çağından kalma kalıntıların ve milattan önceye ait takıların sergilendiği devasa müze, Beyaz Saray’a da yürüme mesafesinde.
Kırgızların tarihini ve kültürünü derinlemesine keşfetmek adına ideal bir yer olan Devlet Tarih Müzesi, toplamda 3 ayrı kattan meydana geliyor. Her katta Kırgızistan’ın farklı dönemlerine ait eserlerle karşılaşabilirsin. Bu arada müzenin hemen giriş kısmında geleneksel Kırgız çadırına da yer veriliyor.
150 Som
Öğrenci 75 Som
Açık olduğu saatler
Pazartesi hariç 09.00 ile 18.00 saatleri arasında ziyaret edilebilir.
Gapar Aitiev Güzel Sanatlar Müzesi, hem Kırgız halkının sanatını hem de Sovyet döneminden kalma eserleri merak edenler için ideal bir fırsat sunuyor. Müzeyi ziyaret ettiğinde, halılar, işlemeler, siyasi anlam taşıyan heykeller ve çok sayıda Kırgız takısını yakından incelemen mümkün. 1935 yılında ziyarete açılan müze, Sovetskaya Caddesi üzerinde yer alıyor. Gapar Aitiev Güzel Sanatlar Müzesi’nde toplamda 18 bin civarında eser mevcut.
Ücretsiz
Açık olduğu saatler
Pazartesi hariç 11.00 ile 18.00 saatleri arasında ziyaret edilebilir.
Bişkek şehrinde, Kırgız kültürünü keşfetme fırsatı sunan birçok müze bulunuyor. Bunlardan biri olan Mihail Frunze Müzesi, Sovyet devriminin önemli isimlerinden ve Kızıl Ordu’nun başlıca askeri komutanlarından biri olan Mihail Frunze'nin anısını yaşatmak adına oluşturulmuş.
Bişkek’te doğmuş olan Frunze, Sovyetler döneminde büyük bir devlet adamı olarak öne çıkıyor. Bu başarılı müze, Frunze’nin yaşamını ve dönemin sosyal yaşamını daha yakından keşfetmek isteyenlerin beklentilerine yanıt veriyor. Frunze'nin ikamet ettiği evin dönüştürülmesiyle ortaya çıkarılan müze, tasarımıyla ilgi çekici bir deneyim vadediyor. Bu arada müzenin yer aldığı cadde de Frunze Caddesi adıyla anılıyor.
100 Som
Açık olduğu saatler
Pazartesi hariç 10.00 ile 18.00 saatleri arasında ziyaret edilebilir.
Bişkek’te gidebileceğin bir diğer park olan Ala Arca Milli Parkı, şehir merkezine yaklaşık olarak 40 km uzaklıkta. Başkentin güney kısmında konumlanan park, Tanrı Dağları’na yakın konumu ve etkileyici manzarası ile hayranlık uyandırıyor.
Doğa tutkunlarının ilgisini çeken Ala Arca Milli Parkı, aynı ada sahip nehrin geçtiği vadide yer alıyor. Her tarafında eşsiz manzaraların bulunduğu bu tabiat güzelliğiyle tanışarak doğa yürüyüşleri ya da kamp gibi aktivitelere yönelebilirsin. Ala Arca Milli Parkı 1976 senesinden bu yana özel koruma altında. Parkın içinde konaklayabileceğin çok sayıda bungalov bulunuyor. Bu arada park içi ulaşımda, bu alanda yetiştirilen atlardan yararlanılıyor.
80 Som
Açık olduğu saatler
7 gün 24 saat ziyaret edilebilir.
Burana Kulesi, şehrin yaklaşık 70 km dışında yer alıyor. 9. yüzyılda inşa edilen bu görkemli kule, Karahanlılar dönemine ait. O zamanlar gözetleme kulesi olarak uzun yıllar boyunca değerlendirilen Burana Kulesi, İpek Yolu güzergâhı üzerinde konumlanıyor.
Balasagun şehrinin başkent olduğu dönemde kulenin stratejik öneminin daha fazla olduğu söyleniyor. Bir zamanlar bölgenin savunma sisteminin önemli bir parçası olarak işlev gören kule, bugün ise turistik olarak karşılık buluyor. Kule başlangıç döneminde 45 metre yükseklikte olsa da depremde büyük ölçüde hasar görmüş. Bugüne 25 metrelik bir bölümünün sağlam şekilde ulaştığı görülüyor. Kuleye çıkmak için, kenarından dolanan merdivenlerden faydalanabilirsin.
Bişkek’te sanatın ve kültürün merkezlerinden biri olan Devlet Opera ve Bale Binası’nda sene boyunca pek çok etkinlik organize ediliyor. Hem bu etkinliklere dahil olabilir hem de Devlet Opera ve Bale Binası’nın harika mimarisini yakından inceleyebilirsin.
Güzel Sanatlar Müzesi’nin hemen karşısında konumlanan bina, sanata ülkede verilen değeri gözler önüne seriyor. Çok sayıda parti, konser veya gösteriye de ev sahipliği yapan büyüleyici mekân, 1937 senesinden bu yana hizmet veriyor. Tam olarak Abdrakhmanov Caddesi’ndeki Devlet Opera ve Bale Binası, her yıl 7 Nisan Halk Devrim Günü’nde özel büyük bir gösteri düzenliyor. Bu gösteri halk açık ve ücretsiz şekilde organize ediliyor.
Bişkek Merkez Camii olarak da tanınan Bişkek Camii, ayı zamanda Orta Asya'nın en büyük camileri arasında bulunuyor. İnşa tarihi 1886 olan Bişkek Camisi, toplamda 20 bin kişilik bir kapasiteye sahip. Mimarisiyle ziyaretçilerde etki bırakan dini mekan, özellikle de gümüş renkte metal ile kaplan kubbesiyle fark yaratıyor. Başkente zarif bir hava kazandıran tarihi caminin özellikle turkuaz renkli sütunları ilgini çekebilir.
Bişkek’e yaklaşık 30 kilometre mesafede yer alan Ata Beyit, tarihsel açıdan büyük bir öneme sahip. Bu büyük anıt alanı, tam olarak Stalin döneminde 137 kişinin yargılanmadan kurşuna dizilip topluca gömüldüğü yer.
1990 yılında yapılan kazılar ve kimlik tespit çalışmaları ile tarihe kara bir leke olarak geçen malum günle alakalı pek çok ize rastlanılmış. Bu izler de Ata Beyit isimli bu anıt alanın doğmasını sağlamış. Kurşuna dizilen 137 kişinin arasında Kırgız edebiyatının efsane ismi Cengiz Aytmatov’un babası da yer alıyor. Hatta 2008 senesinde Cengiz Aytmatov’un de bizzat buraya defnedildiğini belirtelim.
Dordoy Pazarı, Oş Pazarı ile beraber şehrin en popüler iki tarihi pazarından birini oluşturuyor. Şehri kuzey kısmında konumlanan ve merkeze yaklaşık 8 km uzaklıkta olan Dordoy Pazarı, alışveriş konusunda beklentilere büyük oranda karşılık vermeyi başarıyor.
Kırgızistan’ın en büyük ve en canlı pazarlarından olan bu yerde keçe el işlerinden geleneksel halı kilimlere dek pek çok tezgahla karşılaşabilirsin. Ayrıca Çin’den ithal ucuz eşyalar arayanlar da tezgahlarda kendine sıkça yer buluyor. Oş Pazarı’na göre daha ucuz bir yer olan Dordoy Pazarı’nda ikinci el ürünler ağırlıkta.
Başkentin güneyinde kalan Rus Ortodoks Kilisesi, büyüklük açısından Orta Asya’nın en önde gelen kiliselerinden. 2015 yılında tamamlanan bu görkemli yapı, Rus-Ortodoks mimarisinin etkilerini taşıyor. Toplamda 2500 kişilik kapasitesi ile büyük bir ibadet alanı olarak kabul edilen bu yer, bölgedeki Hristiyan topluluğunun dini merkezi diyebiliriz.
Büyük ve mavi renkli kubbeleri, Rus Ortodoks Kilisesi’nin kolayca fark edilmesini sağlıyor. Kilisenin iç mekanını dolaştığında altın detaylarla işlenmiş ikonalar ve renkli camlarla karşılaşabilirsin. Sanılanın aksine kilisenin henüz çok yeni olduğunu ifade edebiliriz. 2015 senesinde inşa süreci tamamlanan Rus Ortodoks Kilisesi’nin resmi adı “Aziz Vladimir Rus Ortodoks Kilisesi” şeklinde.
Şehrin merkezindeki Bişkek Parlamento Binası, Beyaz Saray ismiyle de tanınıyor. Bu isim genellikle halk arasında tercih ediliyor. Dış cephesinin beyaz olması bu şekilde anılmasının temel nedeni. Ala-Too Meydanı’nın en önemli yapısı olarak bilinen Bişkek Parlamento Binası, aynı zamanda Kırgızistan’ın politik kalbinin attığı yer.
Büyük ölçüde Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler döneminin izlerini taşıyan bina, Neo-Klasik mimari tarzıyla görenleri etkiliyor. Siyasi anlamda hala işlevini aktif şekilde sürdürmeye devam eden bina, ülkenin gelişen demokratik yapısının simgelerinden. Şehrin mimari dokusu için bir ikon sayılan Parlamento Binası, antik kemerleri hatırlatan uzun ve dar görünümlü pencereleriyle dikkat çekiyor. Panfilov Park, Bişkek Parlamento Binası’na yürüme mesafesinde.
Listemizde sırada Kırgız Ulusal Filarmoni Binası var. Şehrin dünden bugüne sanatsal mirasını yansıtan bu önemli bina, Kırgız halk müziğinin büyük ustalarından Toktogul Satylganov'un adını yaşatmak için inşa edilmiş. Şehrin kültürel unsurlara olan bağlılığını simgeleyen Kırgız Ulusal Filarmoni Binası’nın hemen ön tarafında Manas heykeli mevcut.
Manas heykelini, Ala-Too Meydanı’ndan da anımsıyoruz. Manas haricinde Kırgızistan’ın ulusal şair ve müzisyenlerine ait büstleri de bu bölgede sıralanıyor. 1980 yılında inşa edilen Kırgız Ulusal Filarmoni Binası, iki büyük konser salonuna sahip. Kırgız Ulusal Filarmoni Orkestrası da performanslarını düzenli olarak burada gerçekleştiriyor. 2024 yılında Kırgızistan'ın yargı sisteminin 100. Yılı, burada çok büyük bir törenle kutlanmıştı.
Ücretler etkinliklere göre değişiyor.
Açık olduğu saatler
Her gün 08.00-23.00 saatleri arasında ziyaret edilebilir.
Bişkek içinde keyifli bir yürüyüş gerçekleştirmek, tabiat güzelliklerinin tadını çıkarmak ya da sevdiklerinle piknik yapmak için en güzel yerlerden biri de Panfilov Parkı. Şehrin hemen merkezindeki bu park, lunapark ve diğer eğlence alanlarıyla çocuklu aileler için de tercih ediliyor.
1924 yılında “Zvezda Parkı” adıyla oluşturulan bu devasa park, 1942 yılında Sovyetler Birliği Kahramanı General Ivan Panfilov'un anısına yeniden isimlendirilmiş. Geniş ağaçlık alanları ve yürüyüş yollarıyla son derece huzur dolu bir ambiyans sunan şehir parkında aynı zamanda Panfilov’un heykeli de mevcut. Parkın ortasındaki Dostluk Anıtı ise ülkenin Sovyetler ile olan bağını temsil ediyor.
Şehir merkezine birkaç km uzaklıkta bulunan Büyük Boşluk Müzesi, ilginç ismi ve içeriğiyle ziyaretçileri kendine çekmeyi başarıyor. Tam olarak Orto Sai adlı köyde yer alan müze, benzersiz bir deneyim vadediyor. Sanatçı Alexei Skreplev'in aynı zamanda atölye olarak da kullandığı ev, müzeye dönüştürülmüş.
Alexei Skreplev'in eserlerinin evin her tarafına dağıldığını, kimilerinin ise duvarlara yaslandığını görebilirsin. Bu anlamda klasik bir müze düzeninden kesinlikle farklı bir yerleştirme düzenine sahip olduğunu belirtmeliyiz. Alexei Skreplev'in resimleri genel olarak Dali ile karşılaştırılıyor. Sanatçının yaratıcı dünyasında ve müzenin boşluk labirentlerinde kaybolmak için bu orijinal müzeyi mutlaka ziyaret etmelisin.
Geleneksel bir bilet yerine giriş ücreti olarak bir tüp boya ya da kedi maması talep ediliyor.
Açık olduğu saatler
Sadece hafta sonları saat 10.00-18.00 arasında ziyaret edilebiliyor.
Ülkeyi keşfetmeye devam etmek için detaylı rehbere Kırgızistan’da gezilecek yerler yazımızdan ulaşabilirsin.