Turizm açısından birçok farklı seçenek sunan Türkiye, yaz turizmiyle olduğu kadar termal turizmle de ön plana çıkıyor. Ülkemizin dört bir yanında şifa dağıtan termal sulara sahip kaplıcalar bulunuyor. Romatizma, kalp ve damar rahatsızlıkları, kadın hastalıkları, mide ve bağırsak problemleri, cilt hastalıkları başta olmak üzere birçok hastalık için şifa sunan suları olan kaplıcalar her yıl yüzlerce turisti ağırlıyor. Sadece hastalıklara tedavi olması açısından değil ruhsal dinlenme ve stresten arınma konusunda da fayda sağlayan kaplıcalar arasından hangisini tercih etmen gerektiğini merak ediyorsan doğru yerdesin. İşte senin için Türkiye’nin EN iyi kaplıca merkezleri.
Ülkemizin en turistik yerlerinden biri olan Pamukkale Travertenleri aynı zamanda ülkemizin en ünlü termal kaynağı. Bu nedenle de çevrede bulunan Pamukkale otelleri oldukça gelişmiş hizmet kalitesine sahipler. Denizli merkezine yaklaşık 18 kilometre uzaklıkta olan travertenler, karstik alanlardan çıkan termal sular sayesinde oluşuyor. Termal suyun içinde fazla oranda kalsiyum hidrokarbonat bulunduğu için su havayla temas ettiği an kalsiyum hidrokarbonat çökeliyor ve travertenlerin pamuğa benzeten görüntüsü ortaya çıkıyor.
UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde bulunan Pamukkale Travertenleri’nden çıkan suyun sıcaklığı yaklaşık 33 derece ile 36 derece dolaylarında seyrediyor. Kaplıcanın suyu antik çağlardan beri birçok hastalığa şifa için kullanılıyor. Kalp ve damar rahatsızlıklar, cilt problemleri ve romatizmaya bağlı hastalıkların tedavisi için öneriliyor. Ayrıca astım problemi yaşayanlar için de şifa olduğu düşünülüyor.
Ülkemizde kaplıcalar denilince ilk akla gelen şehir Yalova oluyor. Yalova genelinde termal sular oldukça şifalı ama şehirdeki en popüler kaplıcalar arasında ilk sırayı Armutlu Kaplıcası alıyor. Armutlu ilçe merkezine 4 kilometre uzaklıkta olan kaplıca, ülkemizde ilk kaplıca tesislerinin kurulduğu yerlerden birisi. Atatürk’ün de ziyaret ettiği bölgede ilk banyonun Bizans döneminde kurulduğu düşünülüyor. Bölge, sit alanı olarak korunuyor ve İstanbul, Ankara gibi büyük şehirlere yakınlığıyla sık sık tercih ediliyor.
Armutlu Kaplıcası’nın suyu, hipetermal ve hipotonik özellikte bir maden suyu. Radyoaktivitesi oldukça yüksek olan kaplıca suyu, banyo yapmak ve içmek için uygun. Suyun sıcaklığı 57 derece ile 73 derece arasında değişiyor. Romatizma başta olmak üzere kas rahatsızlıklarının tedavisi için şifalı olan sular, kadın hastalıkları için de oldukça yararlı. Yaraların kolayca iyileşmesi, karaciğerin düzenlenmesi, safra kesesi ve böbrekte oluşan taşlar, mide ve bağırsak rahatsızlıkları gibi birçok faydası da bulunuyor. Ancak kanser, verem ve kalp hastalıkları için bu sular pek yararlı olmayabiliyor. Armutlu’da konaklamak için hizmet kalitesi yüksek termal oteller bulunuyor.
Yalova şifalı sularla dolu bir yer olduğu için burada Termal adında bir de ilçe bulunuyor. Yalova’nın merkezine 12 kilometre uzaklıkta olan ilçe, Sabiha Gökçen Havalimanı ve Bursa Yenişehir Havalimanı’na çok yakın olduğu için ülkemizin her yerinden ulaşım oldukça kolay. Bölgenin geçmişi Roma ve Bizans dönemlerine kadar uzandığı için burası çok popüler. Bu nedenle de Yalova termal oteller çok sayıda seçenek sunuyor.
Termal Kaplıcaları’nın suyu kalsiyum, sülfat ve florür bakımından zengin. Banyo kürü ve içme kürü için kullanılabilen suların sıcaklığı 62 dereceye kadar ulaşıyor. Bu sular romatizma sorununa iyi geldiği gibi kireçlenme sorununa da tedavi olarak sunuluyor. Termal Kaplıcaları’ndan çıkan suların ağrı eşiğini yükseltmek konusunda da faydası olduğu gözlemleniyor. Mide ve bağırsak rahatsızlığı ve safra kesesi sıkıntılarında içme kürü olarak kullanılması öneriliyor. Termal Kaplıcaları’nda Kurşunlu Banyo, Sultan Banyo, ve Valide Banyo adında tarihi banyolar mevcut.
Ülkemizin meşhur kaplıcaları arasında yer alan Oylat Kaplıcası, Bursa’nın İnegöl ilçesinde konumlanıyor. İlçenin merkezine 27 kilometre uzakta olan Oylat Kaplıcası, yemyeşil bir doğanın kalbinde bulunmasıyla da ziyaretçileri büyüleyen bir yer. Bölgede bulunan Bursa termal oteller arasından seçim yaparsan kaplıcanın sularında şifa bulduktan sonra orman içinde yürüyüş yapabilirsin. Ayrıca Oylat Şelalesi ve Oylat Mağarası’nı da buraya kadar gelmişken görmelisin.
Oylat Kaplıcası’nın suyu ülkemizde ve dünyada nadir görülen özelliklere sahip olduğu için çok sık tercih ediliyor. Halk arasında bu suların ölüm döşeğindeki birini bile iyileştirebileceğine dair bir inanç var. Bu inanış Bizans İmparatorluğu döneminde çaresi bulunmayan bir hastalıkla boğuşan kızın bu kaplıcada her gün yıkanarak ölümden döndüğünü anlatan hikayeye dayanıyor. 40 derece sıcaklığa sahip olan termal suların sinir hastalıklarının tedavisi için önemli olduğu düşünülüyor. Oylat Kaplıcası’nın suları kireçlenme ve romatizmaya bağlı ağrılar ve kadın hastalıkları için de fayda sağlıyor.
Yalova, Afyon ve Bursa ile birlikte ülkemizin termal turizm açısından önemli şehirlerinden olan Ankara’da kaplıca denilince akla Kızılcahamam geliyor. Ankara şehir merkezinden yaklaşık 1 saat uzaklıkta olan Kızılcahamam Kaplıcaları’nın tarihi Roma ve Selçuklular dönemlerine kadar uzanıyor. Büyük Kaplıca ve Küçük Kaplıca olarak ikiye ayrılan Kızılcahamam Kaplıcaları, çok sayıda turist ağırlıyor. Bu nedenle de Kızılcahamam otelleri hizmet kalitesi olarak ön plana çıkıyorlar.
Kızılcahamam Kaplıcaları’nın suyu 36 derece ile 50 derece arasında sıcaklıklarda oluyor. Bu sıcak suların romatizma, karaciğer problemleri, kalp rahatsızlıkları ve kadın hastalıkları gibi birçok sağlık sıkıntısına şifa olduğu biliniyor. Mide ve bağırsaklarda yaşanan sorunlarda rahatlatıcı olma ve sindirim sisteminin daha hızlı çalışmasına yardım etme gibi özelliklere de sahip olan sular cilt rahatsızlıklarının tedavisi için de öneriliyor. Kızılcahamam aynı zamanda maden suyuyla da meşhur. Doğal içilen maden suları, Kızılcahamam ziyaretinde mutlaka deneyebilirsin.
Afyon Gazlıgöl Kaplıcaları Türkiye'nin en büyük ikinci kaplıca gölü. İçerdiği mineraller nedeniyle sağlık turizmi açısından oldukça önemli konumda olan kaplıca suyunun özellikle cilt problemleri, romatizma, sinir hastalıkları ve solunum yolu enfeksiyonları gibi birçok rahatsızlığı tedavi etmek için kullanılmasının yanın da kısırlık sorununa iyi geldiği biliniyor.
Afyon Gazlıgöl Kaplıcaları'nın tarihi, Roma dönemine kadar uzanıyor. Fakat kaplıca civarındaki tesisler son derece modern bir şekilde inşa edilmiş. Özellikle yaz aylarında doğal güzellikleri, tertemiz havası ve sıcak suyuyla termal kaplıca tatili arayanların uğrak adresi haline geliyor.
Saklıkent Kaplıcaları Denizli ilinin Çameli ilçesi sınırları içinde yer alıyor. Saklıkent Vadisi'nin ortasında konumlanan kaplıca zengin mineral içeriği sayesinde birçok sağlık sorununa iyi geldiği düşünülen termal sulara sahip. Suyun sıcaklığı 30-45 derece arasında değişiyor. Su özellikle romatizmal hastalıklar, kas ve kemik ağrıları, sinirsel rahatsızlıklar ve cilt sorunları gibi birçok hastalığın tedavisinde kullanılıyor.
Saklıkent Kaplıcaları çevresinde pek çok konaklama tesisi mevcut. Ayrıca kaplıca civarında bulunan doğal güzellikler ve yürüyüş parkurları sayesinde doğayla iç içe bir tatil yapabilirsin.
Kervansaray Kaplıcaları Afyonkarahisar'ın Sandıklı ilçesinde konumlanıyor. İpek Yolu üzerinde yer alan ve Osmanlı döneminde konaklama amacıyla kullanılan tarihi bir kervansarayın restore edilmesiyle termal turizme kazandırılmış. Kaplıcanın suyu 34-60 derece arasında değişen sıcaklıklarda olup, yılın her döneminde hizmet veriyor.
Kervansaray Kaplıcaları modern ve konforlu tesisleri, doğal güzellikleri ve tarihi atmosferiyle yerli ve yabancı turistler tarafından tercih edilen bir turizm destinasyonu. Tesiste açık ve kapalı termal havuzlar, sauna, hamam, masaj salonları ve birçok dinlenme alanı mevcut.
Gürlek Kaplıcaları Muğla ilinin Milas ilçesinde bulunuyor. Kaplıca, 30-32 derece arasında değişen şifalı sulara sahip. Özellikle gut, bel ağrısı ve egzama gibi rahatsızlıklara iyi geldiği biliniyor.
Kaplıca, tarihi Roma dönemine kadar uzanan geçmişiyle de dikkat çekiyor zira kaplıcanın yer aldığı bölgeye Antik dönemde "Mylasa" deniliyormuş. Bölge yıllar içinde çeşitli medeniyetlere ev sahipliği yapmış ve termal su kaynağı olarak kullanılmış. Günümüzde Gürlek Kaplıcaları modern otel, motel ve pansiyonlarla çevrelenmiş durumda. Kaplıcadan faydalanmak isteyen ziyaretçiler konaklama, yeme içme, spa, sauna ve masaj gibi hizmetlerden de yararlanabilir.
Kaplıcalar Hemşin Dağları'nın eteklerinde, deniz seviyesinden yaklaşık 700 metre yükseklikte yer alıyor. Ilık ve sıcak su kaynaklarından oluşan iki ana bölümü bulunuyor. Ilık su kaynakları, 25-30°C arasında sıcaklığa sahipken, sıcak su kaynakları 45-60°C arasında değişiyor.
Arhavi Kaplıcaları'nın çevresi doğal güzellikleriyle ünlü bir bölge. Yaylalar, ormanlar ve nehirlerle çevrili olup ziyaretçilere doğayla iç içe bir tatil deneyimi sunuyor. Bölgede trekking, kampçılık, balıkçılık, avcılık ve fotoğrafçılık gibi aktivitelere katılabilirsin.
Arhavi Kaplıcaları'na Artvin il merkezinden yaklaşık 80 km uzaklıkta yer alan Hopa ilçesi üzerinden ulaşım mümkün.
Vadi Kaplıcaları Sivas’ın İmranlı ilçesindedir. Yörede, "Eşmekaya Kaplıcası" olarak da bilinir. Kaplıca birçok tesis ve otelle çevrili. Kaplıcanın şifalı suyu özellikle cilt hastalıkları, romatizma, eklem ağrıları, solunum yolu rahatsızlıkları, mide ve bağırsak rahatsızlıkları gibi birçok hastalığın tedavisinde kullanılır.
Vadi Kaplıcaları'nın doğal güzellikleri de ziyaretçilerden büyük ilgi görüyor. Yeşil doğanın içinde yer alan kaplıca, çevresindeki yürüyüş parkuru, trekking rotaları ve piknik alanlarıyla da doğaseverlerin uğrak yerlerinden.
Kütahya Ilıcası şehir merkezine 5 km uzaklıkta bulunuyor, İzmir-Ankara karayolunun 272. kilometresinde yer alıyor.
Romalılar döneminden bu yana kaplıca olarak kullanılan ılıca suyu cilt rahatsızlıkları, romatizma, solunum yolu hastalıkları, damar sertliği, mide ve bağırsak rahatsızlıkları gibi birçok sağlık sorununa iyi gelmesiyle meşhur. Kaplıcanın suları ortalama 57 derece civarında. Kaplıca tesisleri arasında açık ve kapalı yüzme havuzları, Türk hamamı, sauna, fitness merkezi, masaj ve terapi odaları, çamur banyosu gibi birçok seçenek mevcut.
Yoncalı Kaplıcaları Denizli ilinde, Karahayıt Kaplıcaları'nın yaklaşık 7 kilometre kuzeyinde yer alıyor. Suyun sıcaklığı 46-48 derece arasında değişiyor.
Kaplıca, içerisinde bulunan kapalı ve açık yüzme havuzları, spa ve wellness merkezi, sauna, hamam ve masaj gibi aktiviteleri ile de konuklarına keyifli bir tatil imkanı sunuyor. Ayrıca Yoncalı Kaplıcaları bölgesinde yer alan doğal güzellikler ve trekking rotaları da turistler tarafından büyük ilgi görüyor.
Türkiye’de kaplıcalar konusunda en önemli şehirlerimizden bir diğeri de Afyon. Yalova ile birlikte Türkiye’nin kaplıca turizmi konusunda önde gelen şehirlerinden olan Afyon’un en ünlü kaplıcası ise Sandıklı Kaplıcası. Bu kaplıca sadece yerli turistler tarafından değil tüm dünyadan binlerce yabancı turist tarafından da ziyaret ediliyor. Afyonkarahisar ile Antalya arasındaki yolun 65. kilometresinde konumlanan Sandıklı Kaplıcaları, tarih boyunca birçok insana şifa olmuş.
Sandıklı Kaplıcası yüksek kükürt oranına sahip olduğu için gençlik ve güzellik iksiri olarak tanımlanıyor. Ayrıca ülkemizdeki kaplıcalar arasındaki en şifalı kaplıca olduğu düşünülüyor. 42 ile 53 derece arasında değişen sıcaklıklarıyla Sandıklı Kaplıcası; felç geçirmiş kişilerin tedavisi, faranjit rahatsızlığına çözüm ve deri rahatsızlıkları yaşayanlar için şifa oluyor. Böbrek taşı dökülmesi, kireçlenmenin önlenmesi, solunum yolu problemleri ve kadın hastalıkları için de tedavi yöntemi olarak öneriliyor. Bu kaplıcanın ülkemizdeki diğer kaplıcalardan farkı ise çamur banyoları. Dünya çapında meşhur olan bu çamur banyoları, ortopedik sıkıntılar yaşayanlar için tavsiye ediliyor.
Niğde ilinin Bor ilçesi sınırlarında yer alıyor. Kaplıcalar, Aladağlar Milli Parkı'nın bir parçası olup parkın güneybatı ucunda konumlanıyor. Kaplıcaların sıcaklığı yaklaşık 40 derece olup, suyunun yüksek mineralli olması nedeniyle cilt rahatsızlıkları, romatizma, bel ağrısı ve stres gibi çeşitli hastalıkların tedavisinde kullanılıyor.
Çevresindeki dağların eteklerinde yer alan kaplıcalar, doğal peyzajı ve güzel manzaralarıyla ziyaretçilere doğayla iç içe bir deneyim sunar. Aladağlar Milli Parkı Kaplıcaları ziyaretçilere piknik alanları, yürüyüş parkurları ve doğal güzelliklerin tadını çıkarabilecekleri farklı imkanlar vadediyor.
Bursa’daki en eski kaplıcalardan biri olan Kükürtlü Kaplıcaları, iki bölümden oluşuyor. Bu iki bölümden biri erkeklerin kullanımı için açılan erkekler hamamı diğeri de kadınların kullanımına özel olan kadınlar hamamı. Kaplıcaların erkekler hamamı Sultan I. Murad Hüdavendigar döneminde, kadınlar hamamı ise Sultan II. Bayezid döneminde yaptırılmış. Yani anlayacağın bu kaplıcalara gittiğinde aslında tarihi bir yolculuğa da çıkmış oluyorsun.
Kükürt açısından zengin ve radyoaktif özellikte suya sahip olan Kükürtlü Kaplıcaları, yedi farklı kaynaktan besleniyor. Hem banyo yapmak için kullanılabilen hem de içilen bu suların sıcaklığı 54 derece ile 84 derece arasında değişiklik gösterebiliyor. Kükürt içeriği sayesinde damar tıkanıklığı gibi damar kaynaklı sorunların ve kronik iltihaplı rahatsızlıkların tedavisi için öneriliyor.
Pamukkale Travertenleri’nin bir parçası olan Karahayıt Kaplıcası görünüm olarak travertenlerden oldukça farklı. Karahayıt Kaplıcası’ndan çıkan su kırmızı renge sahip olduğu için burada kırmızı renkte travertenler oluşmuş. Ayrıca bölgenin toprağının rengi de kırmızı olunca burası diğer kaplıcalardan farklı olarak kırmızı çamur havuzlarına sahip.
Üç farklı kaynaktan beslenen Karahayıt Kaplıcası’nın suyu kırmızı rengini demir oranı yüksek kayalardan alıyor. Kaplıcanın suları bikarbonat, kalsiyum, sülfat ve karbondioksit açısından da çok zengin. Öne çıkan şifası ise ameliyat geçirmiş kişilerin hızla iyileşmesine yardımcı olması. Bunun dışında romatizma, siyatik, fıtık gibi rahatsızlıklar ve uyuz, kaşıntı, sivilce sıkıntıları gibi cilt hastalıklarına şifa oluyor.
Karadeniz bölgesinin en güzel noktalarından biri olan Bolu, termal turizm açısından da önemli bir şehrimiz. Şehre yaklaşık 5 kilometre uzaklıkta bulunan Karacasu Kaplıcaları, yemyeşil doğanın içinde termal sularda şifa bulmak isteyenleri ağırlıyor. Karacasu Kaplıcaları’nda Sağlık Bakanlığı’na ait Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Hastanesi de bulunduğu için buraya tedavi almaya gelenler de oldukça fazla.
Karacasu Kaplıcaları’nın suları, 42 ile 44 derece arasında sıcaklıkta. Termomineral içermesi nedeniyle içme kürü olarak da hastalıkların tedavisinde kullanılıyor. Lezzetli bir su olduğu için bölge şişelenmiş hali de satılıyor. Şişelendiğinde tadı uzun süre bozulmadığı için buradan dönerken evine de götürebilirsin. Bu kaplıcaların suyu beyin ve sinirlerle alakalı hastalıklar sonrasında oluşan hareketsizliği tedavi etmek konusunda öneriliyor. Karacasu Kaplıcaları; romatizma, kemik ve kireçlenme rahatsızlıkları, stres bozukluğu, idrar yolları ve böbrek hastalıkları ve beslenme bozuklukları için de şifa oluyor.
Yalova, Bursa gibi termal şehirlerimiz İstanbul’a yakın olsa da daha hızlı bir şekilde İstanbul’da kaplıcalara ulaşmak isteyenler için Tuzla Kaplıcaları devreye giriyor. Burası sadece günü birlik kaplıca seyahati yapmak isteyen İstanbulluların değil, yabancı turistlerin de sıklıkla tercih ettiği bir nokta.
Tuzla Kaplıcaları’nın suyu sodyum açısından yüksek olduğu için astım ve nefes darlığı sorunu yaşayanlar için şifa kaynağı olarak gösteriliyor. Bunun yanında metabolizmanın korunması ve cilt rahatsızlıklarının iyileşmesi gibi etkileri de bulunuyor.
Balıkesir’in Gönen adlı ilçesinde konumlanan Gönen Kaplıcası, 600 metrekarelik bir alana yayılıyor. Gönen Kaplıcası’nın suları 3000 yılı aşkın süredir şifa kaynağı olarak kullanılıyor. Gönen Belediyesi de 2012 yılında bu kaplıcanın tescilini aldı.
İçerdiği minerallerle dünyanın en kaliteli suyu olarak tescillenen kaplıcada sodyum sülfat ve sodyum bikarbonat yoğunluğu çok yüksek. Buradaki suyun sıcaklığı 60 ile 94 derece arasında değişiklik gösteriyor. Su sıcaklığı oldukça fazla olduğu için kaplıcadaki sular soğutuluyor. İçildiğinde mide rahatsızlıkları, hazımsızlık ve bağırsak problemlerine iyi geliyor. Banyo yapıldığında ise romatizma sorunları, ortopedik rahatsızlıklar, kas kasılmaları, idrar yolu hastalıkları, sinir sıkışması gibi problemlere şifa oluyor.
Ağrı’nın Diyadin adlı ilçesine 5 kilometre uzaklıkta konumlanan kaplıcalar, Doğu Anadolu’nun termal turizm açısından öne çıkan noktalarından. Ağrı’da görülen düşük hava sıcaklıkları nedeniyle yerli halk Diyadin Kaplıcaları’nda şifa bulmayı çok sık tercih ediyor.
Bikarbonat, klorür, sülfat ve kalsiyum açısından zengin olan termal sularıyla kemik ve kireçlenme problemleri için tedavi yöntemi olarak kullanılıyor. Bunun yanında cilt problemleri, kadın hastalıkları ve metabolizma bozukluğuna da şifa oluyor. Suyun sıcaklığı 72 ile 78 derece arasında değişiklik gösteriyor. Bu kaplıcadan çıkan suların maden suyu özelliği de bulunuyor.
Uşak’ın Banaz ilçesinde bulunan Hamamboğazı Kaplıcaları, çevresi çam ormanlarıyla çevrili olduğu için aynı zamanda bir trekking noktası. Bu nedenle de buraya kaplıcalarda şifa bulmaya gelenler doğayla da iç içe olup huzur dolu bir tatil yapmış oluyorlar.
Hamamboğazı Kaplıcaları’nda Gazoz, Sarı Kız ve Kara Kız olarak adlandırılan 3 farklı su çeşidi bulunuyor. Gazoz olarak adlandırılan suların kükürt ve demir oranı yüksek. Sarı Kız adlı sular kükürtlü ve ılıkken Kara Kız adlı sular daha sıcak oluyor. Mide, karaciğer ve bağırsak problemlerinin tedavisi için önerilen sular romatizmaya da iyi geliyor.
Diyarbakır’ın Çermik ilçesinde konumlanan Çermik Kaplıcaları, bu bölgenin şifa kaynağı olarak görülüyor. Bu kaplıcalardaki suyun diğer kaplıcalardaki sulardan farkı iyodür ve bromür açısından zengin olması. Radyoaktif özelliğe sahip olan Çermik Kaplıcaları’nın suyu iltihaplı romatizma, çocuk felci, cilt rahatsızlıkları ve kadın hastalıkları için şifa dağıtıyor. Ayrıca burada bulunan Belkıs Hamamı ile ilgili bir inanış bulunuyor. İnanışa göre, çocuk sahibi olmak isteyen kadınların bu hamamın suyunda yıkanırsa çocuk sahibi oluyorlar. Bu nedenle de hamama birçok kadın ziyaretçi akın ediyor.
Ülkemizin en popüler yaz tatili beldelerinden biri olan Çeşme, termal turizme katkı sağlayan bir ilçe. İlçe merkezine 5 kilometre uzakta konumlanan Ilıca Kaplıcaları deniz kıyısında konumlanıyor. Bu nedenle de Ilıca Kaplıcaları’nı tercih ettiğinde hem termal sularda şifa buluyorsun hem de Ege’nin masmavi sularının tadını çıkarabiliyorsun. Klorür, sodyum ve florür açısından zengin olan termal suların sıcaklığı en düşük 42 derece olurken en yüksek 55 dereceye çıkıyor. Ilıca Kaplıcaları’nın suları metabolizmayı güçlendiriyor, sindirim sistemini düzenliyor ve romatizma ağrılarına iyi geliyor. Bölgede bulunan Çeşme otelleri de termal sulardan faydalanmak isteyen misafirleri için gerekli tüm hizmeti sunuyorlar.