Tarihî ve kültürel zenginlikleriyle İran’ın en büyüleyici şehirlerinden biri olan İsfahan, “İsfahan, dünyanın yarısıdır” sözünü haklı çıkaracak kadar etkileyici bir destinasyon. İslam mimarisinin en güzel örneklerini barındıran şehir, büyüleyici camileri, geniş meydanları, etkileyici köprüleri ve hareketli çarşılarıyla unutulmaz bir gezi deneyimi yaşatıyor.
Kadim Pers İmparatorluğu’ndan günümüze uzanan köklü geçmişiyle İsfahan, yalnızca bir turistik rota değil, aynı zamanda bir medeniyet mozaiği sunuyor. İsfahan’da mutlaka görülmesi gereken en önemli yerleri şimdi keşfet.
İsfahan’ın neyi meşhur?
İsfahan, dünyaca ünlü İslam mimarisi, büyüleyici tarihî yapıları ve el sanatlarıyla ünlü. Şehir, UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alan Nakş-ı Cihan Meydanı (İmam Meydanı), Şah Camii, Şeyh Lütfullah Camii ve Ali Kapı Sarayı gibi görkemli yapılarla tanınıyor. Ayrıca Zayende Nehri üzerindeki köprüler, özellikle Si-o-se Pol ve Khaju Köprüsü, hem mimari zarafetleri hem de romantik atmosferleri ile öne çıkıyor. Geleneksel el sanatlarıyla da ünlü İsfahan, kültürel kimliğini özellikle minyatür sanatları, halı dokumacılığı ve çini işlemeciliği ile yansıtıyor.
İsfahan’a ne zaman gidilir?
İsfahan’ı ziyaret etmek için en ideal dönemler, ilkbahar ve sonbahar ayları. Özellikle nisan ve mayıs aylarında şehir, ılık havası ve çiçek açan bahçeleriyle büyüleyici bir güzelliğe bürünüyor. Sonbaharda ise eylül ve ekim aylarında serinleyen hava, tarihî yerleri keşfetmek ve Zayende Nehri kıyısında keyifli yürüyüşler yapmak için uygun. Yaz aylarında İsfahan’da sıcaklıklar oldukça yüksek ve kış mevsiminde ise soğuk hava ve yağışlar görüldüğü için bu dönemlerde şehirde gezmek zor olabiliyor.
İsfahan’da ne yenir?
İsfahan’ın en meşhur yemeklerinden biri olan “Beryani”, kuzu etiyle yapılıyor ve tandır ekmeğiyle birlikte servis ediliyor. Şehirde “Fesenjan” gibi ceviz ve nar ekşisiyle yapılan geleneksel yemekler de oldukça popüler. Khoresht-e Mast adı verilen tatlı bir yoğurt yemeği de hem tatlı hem yemek olarak sunulabilen ilginç bir lezzet. Tatlı sevenler ise İsfahan’ın özel bademden yapılan gaz tatlısı ve “Poolaki” adı verilen şekerlemeleri mutlaka denemeli.
17. yüzyılda yaptırılan Çehel Sütun Sarayı, Safevî döneminin mimari zarafetini ve sanatsal estetiğini yansıtıyor. İsfahan’ın en önemli tarihî yapılarından biri olarak kabul edilen ve adını Farsçada “kırk sütun” anlamına gelen mimari özelliğinden alan sarayın önündeki 20 adet ahşap sütun hemen dikkat çekiyor. Bu sütunlar, sarayın önündeki büyük havuza yansıdığında toplamda 40 sütun varmış gibi bir görüntü oluşturuyor. Yalnızca mimarisiyle değil, büyüleyici duvar resimleri ve freskleriyle de ziyaretçileri kendine hayran bırakan Çehel Sütun Sarayı’nda dönemin savaşları, saray yaşamı ve Safevî hükümdarlarının zaferleri detaylı bir şekilde tasvir edilmiş.
Çehel Sütun Sarayı, mimari bir şaheser olmasının yanı sıra çevresindeki geniş bahçeleriyle de huzurlu bir atmosfere sahip. Geleneksel İran bahçe tasarımının en güzel örneklerinden olan bahçeler, UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde de yer alıyor. Özellikle sabahın erken saatlerinde veya gün batımında havuz ve sütunların büyüleyici manzarayı seyrederken Safevî döneminin ihtişamını hissedebilir ve İsfahan’ın sanat dolu geçmişine tanıklık edebilirsin.
Haftanın her günü 09.00-20.30 saatleri arasında açık.
Dünyanın en büyük şehir meydanlarından biri olarak UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alan Nakş-ı Cihan Meydanı, 17. yüzyılda Safevî döneminden kalma muhteşem bir alan. Etkileyici mimari yapılarla çevrelenmiş Nakş-ı Cihan Meydanı’nın bir tarafında İmam Camii'nin görkemli kubbesi, diğer tarafında ise Şeyh Lütfullah Camii'nin zarif çinileri, Ali Kapı Sarayı'nın ihtişamı ve İsfahan Kapalıçarşı'nın renkli atmosferi ziyaretçileri büyülüyor. Özellikle akşam saatlerinde meydanın aydınlatılması da bu tarihî yapıları daha da etkileyici hale getiriyor.
İsfahan'ın sosyal ve kültürel hayatının da merkezi olan Nakş-ı Cihan Meydanı, günümüzde turistlerin ve yerel halkın buluşma noktası. Meydanın çevresindeki çay evlerinde oturup geleneksel İran çayını içebilir, çarşılarda el yapımı halıları, minyatürleri ve hat sanatı örneklerini keşfedebilirsin.
İsfahan’ın kalbindeki Nakş-ı Cihan Meydanı’nın batısında yer alan Ali Kapı Sarayı, Safevî hükümdarı 1. Şah Abbas tarafından 17. yüzyılda inşa ettirilmiş. “Yüce Kapı” olarak da bilinen bu görkemli saray, Safevî döneminde resmi törenlerin, ziyafetlerin ve diplomatik toplantıların düzenlendiği bir merkez olarak kullanılmış ve Safevî İmparatorluğu'nun sanat anlayışını gözler önüne seriyor. Altı katlı Ali Kapı Sarayı, her katında farklı bir mimari ve sanatsal detayla dolu. Özellikle sarayın 3. katındaki büyük balkona çıkarak meydanı kuş bakışı izleyebilir ve buradan İsfahan’ın nefes kesici fotoğraflarını çekebilirsin.
Ali Kapı Sarayı’nın en dikkat çekici özelliklerinden biri de üst katlarında yer alan zarif akustik salonu. Geçmişte müzik dinletilerinin ve eğlencelerin düzenlendiği bu salonun tavanındaki eşsiz alçı süslemeleri, hem estetik bir güzellik sunuyor hem de sesi yansıtarak akustik performansı artırıyor. Sarayın içindeki freskler ve duvar süslemeleri de Safevî sanatının en güzel örnekleri arasında.
Haftanın her günü 09.00-20.30 saatleri arasında açık.
Nakş-ı Cihan Meydanı'nın kuzeyinde yer alan İsfahan Kapalıçarşı, şehrin en canlı ve renkli alışveriş merkezlerinden biri. Safevî döneminde inşa edilen çarşı, yüzyıllardır İsfahan'ın ticari ve kültürel hayatının kalbi olmuş. İsfahan Kapalıçarşı, labirent gibi uzanan dar sokakları, birbirine bağlı dükkanları ve geleneksel mimarisiyle seni adeta tarihî bir yolculuğa çıkaracak. Çarşıda el yapımı halılar, minyatürler, hat sanatı örnekleri, bakır eşyalar, mücevherler ve geleneksel İran baharatları gibi birçok ürün bulabilirsin.
İsfahan'ın el sanatları ve zanaatkârlık geleneğini yaşatan önemli bir merkez olan İsfahan Kapalıçarşı, sadece alışveriş yapmak için değil, aynı zamanda İran kültürünü yakından tanımak için de ideal. Çarşıda dolaşırken yerel halkın sıcak misafirperverliğiyle karşılaşabilir, geleneksel çay evlerinde mola verip İran çayı eşliğinde dinlenebilirsin. Çarşıda çalışan ustaları el emeği ürünleri yaparken izlemek de oldukça keyifli. İsfahan Kapalıçarşı, şehrin dokusunu hissetmek ve otantik hediyelik eşyalar bulmak isteyenlerin ilk uğraması gereken yer.
Haftanın her günü 10.00-20.00 saatleri arasında açık.
Zerdüştlerin kutsal ateşinin yakıldığı bu tapınak, bir tepe üzerine inşa edilmiş ve etkileyici manzarasıyla ünlü. Tapınağın kökeni, Sasani dönemine kadar uzanıyor ve İran'ın antik tarihine ışık tutuyor. Taş işçiliği ve mimarisiyle döneminin özelliklerini yansıtan Ateş Tapınağı, Zerdüşt inancında kutsal sayılan ateşin sürekli yanması geleneğini simgeliyor ve ziyaretçilere antik bir atmosfer sunuyor. Tapınak çevresinde dolaşırken antik dönemlerde burada gerçekleştirilen ritüelleri hayal etmen mümkün.
İsfahan'ın en huzur verici ve renkli mekânlarından biri olan İsfahan Kuş Bahçesi, Zayende Nehri'nin kıyısında yer alıyor ve yüzlerce farklı kuş türüne ev sahipliği yapıyor. Bahçe, geniş yeşil alanları, rengarenk çiçekleri ve kuş sesleriyle dolu atmosferiyle doğayla iç içe bir gün yaşatıyor. İsfahan Kuş Bahçesi'nde papağanlar, tavus kuşları, flamingolar ve daha birçok egzotik kuş türünü yakından görme fırsatı bulabilirsin. Özellikle çocuklu aileler için ideal bir gezi noktası olan bahçe, hem eğlenceli hem de öğretici bir ortama sahip.
İsfahan Kuş Bahçesi, aynı zamanda doğayla baş başa kalmak ve şehrin kalabalığından uzaklaşmak için de harika bir yer. Bahçenin içindeki yollarda kuş sesleri eşliğinde yürümenin tadını çıkararak gezinin yorgunluğunu atabilirsin. İsfahan'ın sıcak ikliminde serin bir nefes almak isteyenler için İsfahan Kuş Bahçesi, en popüler dinlenme noktalarından biri.
Haftanın her günü 08.00-16.30 saatleri arasında açık.
İsfahan'ın ortasından geçen Zayende Nehri, şehrin doğal güzelliklerinin ve otantik dokusunun ayrılmaz bir parçası. "Hayat veren nehir" anlamına gelen Zayende, İsfahan'ın can damarı ve şehrin simgelerinden biri. Nehir, özellikle bahar ve yaz aylarında etrafındaki yeşil alanlar ve tarihî köprülerle birlikte büyüleyici manzaralar sunuyor. Si-o-Se Pol ve Khaju gibi ünlü köprüler, bu nehrin üzerinde yer alıyor ve hem halk hem de turistler için popüler buluşma noktaları.
Gün batımında aydınlatılan köprüleriyle romantik bir atmosfer yaratan Zayende Nehri, sadece görsel güzellikleriyle değil, aynı zamanda şehrin sosyal ve kültürel yaşamındaki rolüyle de öne çıkıyor. Nehir kıyısında yürüyüş yapabilir, bisikletle gezebilir veya geleneksel çay evlerinde dinlenirken İsfahan halkını yakından tanıma fırsatı yakalayabilirsin. Zayende Nehri, şehrin ruhunu hissetmek ve huzur dolu anlar yaşamak isteyen herkes için eşsiz bir rota.
Şehrin en renkli ve huzur verici köşelerinden olan İsfahan Çiçek Bahçesi, rengarenk çiçekler, bakımlı yeşil alanlar ve etkileyici peyzajıyla ziyaretçilerini adeta bir masal diyarına davet ediyor. Bahçe, özellikle ilkbahar ve yaz aylarında tam bir renk cümbüşüne bürünüyor. Güller, laleler, menekşeler ve daha birçok çiçek türü, görsel bir şölen sunuyor. İsfahan Çiçek Bahçesi, fotoğrafçılık ve doğa tutkunlarının ilk uğraması gereken yerlerden.
İsfahan Çiçek Bahçesi’nde dolaşırken çiçek kokuları eşliğinde huzur dolu bir atmosferin tadını çıkarabilir, şelaleler ve göletlerle çevrili oturma alanlarında dinlenerek doğayla iç içe bir deneyim yaşayabilirsin. Bahçenin labirent gibi tasarlanmış yollarında keyifli bir yürüyüşe çıkabilir, İsfahan'ın kalabalık şehir yaşamından uzaklaşarak sakinliğin tadını çıkarabilirsin.
Haftanın her günü 07.00-23.00 saatleri arasında açık.
Safevî döneminden kalma Şeyh Lütfullah Camii, ünlü mimar Sinaneddin İsfahani’nin ustalığını sergileyen bir şaheser. İsfahan’ın en zarif ve etkileyici yapılarından olan Nakş-ı Cihan Meydanı’nın doğusundaki cami, diğer büyük camilerden farklı olarak minaresiz ve avlusuz bir yapıya sahip. Bu özellik, caminin daha özel bir ibadet yeri olarak tasarlandığını gösteriyor. Özellikle caminin kubbesindeki renk değişimi, gün ışığına bağlı olarak farklı tonlar sergileyerek büyüleyici bir görsel şölen sunuyor.
Caminin iç mekânı da İran çini sanatının en güzel örnekleriyle dolu. Şeyh Lütfullah Camii’nin duvarlarındaki girift geometrik desenlerde ve ayet işlemelerinde İslam sanatının ince detaylarını görebilirsin. Şeyh Lütfullah Camii’nin mihrap kısmı, ışık oyunlarıyla zarif bir atmosfer oluştururken mavi, turkuaz ve altın tonlarındaki çiniler de mekâna mistik bir hava katıyor.
Haftanın her günü 09.00 ile 12.30 ve 14.00 ile 18.00 saatleri arasında açık.
İsfahan'ın en ikonik yapılarından biri olan Si-o-Se Pol Köprüsü, 17. yüzyılda Safevî döneminde inşa edilmiş ve zarif mimarisi ile hemen dikkat çekiyor. 33 gözden oluşan çarpıcı köprünün üzerinde yürüyüş yapabilir, özellikle akşam saatlerinde su yüzeyine yansıyan büyüleyici ışık manzarasını seyredebilirsin. Ayrıca köprünün altında yer alan küçük kafelerde oturup çay içebilir, yerel yaşamı yakından inceleyebilirsin.
Tarih ve kültürle dolu Si-o-Se Pol Köprüsü, birçok sanatçıya ilham kaynağı olmuş ve günümüzde hem halkın hem de turistlerin buluşma noktası haline gelmiş. Köprünün mimari detaylarında Fars sanatının zarif örneklerini görebilir, çevredeki bahçelerde doğal güzelliklerin tadını çıkararak huzurlu bir mola verebilirsin. İsfahan'da geçirdiğin her anı unutulmaz kılacak bu tarihî eser, şehrin kültürel zenginliğini keşfetmek için de mükemmel bir nokta.
İsfahan'ın kalbinde yer alan Vank Katedrali, şehrin en etkileyici mimari yapılarından biri olarak 17. yüzyılda inşa edilmiş. Katedral, özellikle Ermeni Hristiyan topluluğunun inancı ve sanatıyla harmanlanmış zarif detaylarıyla dikkat çekiyor. Dış cephesindeki sade görünüme rağmen, Vank Katedrali, iç mekânında yer alan renkli freskler ve zarif mozaiklerle ziyaretçileri adeta başka bir dünyaya götürüyor. Katedralin muhteşem bir şekilde tasarlanmış kubbesi de ışık oyunlarıyla süslenmiş duvarlarıyla göz alıcı bir atmosfer yaratıyor.
Hem bir ibadet yeri hem de müze olarak kullanılan Vank Katedrali’nde Ermeni kültürüne ait değerli eserler sergileniyor. Katedralin çevresindeki huzurlu bahçelerde de dinlenme fırsatı bulabilirsin. Vank Katedrali, özgün mimari yapısıyla İsfahan'ın zengin kültürel dokusunu keşfetmek isteyen tarih ve sanat meraklıları için kaçırılmaması gereken bir hazine.
Haftanın her günü 08.30 ile 12.45 ve 15.30 ile 18.15 saatleri arasında açık.
23 gözden oluşan büyüleyici Khaju Köprüsü, 17. yüzyılda Safevî döneminde inşa edilmiş. İsfahan’ın zarif mimarisi ve güzel taş işçiliğiyle dikkat çeken en göz alıcı yapılarından biri olan köprü, hem bir geçiş yolu hem de sosyal bir alan olarak tasarlanmış. Köprüde yürüyüş yapabilir ve Aras Nehri ve çevresindeki çarpıcı doğal güzellikleri izleyebilirsin.
İsfahan’ın kültürel yaşamının da merkezlerinden biri olan Khaju Köprüsü’nün altındaki gözlerde halkla tanışabilir, buradaki kafelerde oturup çay içerek dinlenebilirsin. Köprünün su kanalları ve bahçeleri de bu tarihî köprüye huzurlu bir atmosfer katıyor. Özellikle gün doğumu ve gün batımı saatlerinde Khaju Köprüsü’nde kartpostal güzelliğinde fotoğraflar çekebilirsin.
Şehrin en etkileyici ve en büyük camilerinden biri olan İmam Humeyni Camii, zarif mimarisi ve göz kamaştırıcı mozaiklerle süslü iç mekânlarıyla dikkat çekiyor. 17. yüzyılda inşa edilen muazzam yapı, özellikle büyük kubbesi ve geniş avlusu ile kendine hayran bırakıyor. İmam Humeyni Camii’nde Fars sanatının etkileyici işçiliğini keşfedebilir, caminin çevresindeki huzurlu bahçelerde ise dinlenerek İsfahan’ın tarihine tanıklık edebilirsin.
Akşam saatlerinde ışıklandırmalarla daha büyüleyici hale gelen caminin içindeki detayları incelerken yerel halkın günlük yaşamına tanıklık etme fırsatı da bulabilirsin. İmam Humeyni Camii’nin yakınındaki pazarlar ve kafeler de şehrin canlı atmosferini deneyimlemek için ideal yerler. Sadece bir ibadet yeri olmanın ötesinde, İsfahan'ın kültürel kimliğini yansıtan önemli bir simge de olan İmam Humeyni Camii, mutlaka görmen gereken mimari eserlerden.
Haftanın her günü 09.00 ile 17.00 saatleri arasında açık.
8. yüzyılda inşa edilen İsfahan Ulu Camii, şehrin tarihî dokusunu yansıtan, farklı mimari tarzların bir araya geldiği eşsiz bir yapı. Çeşitli dönemlerde yapılan eklemelerle zenginleşen İsfahan Ulu Camii’nin geniş avlusunda dolaşırken, muazzam kubbelerin ve zarif sütunların arasında Fars sanatının etkileyici örneklerini görebilirsin.
Özellikle iç mekânındaki çini süslemeleri ve kaligrafik yazılar, caminin büyüleyici atmosferini daha da artırıyor. Hem dini bir yapı hem de İsfahan’ın sosyal ve kültürel yaşamının merkezlerinden biri olan İsfahan Ulu Camii’nin çevresindeki hareketli pazarları keşfederken yerel halkın günlük yaşamına tanıklık edebilirsin. Mimarisi ve otantik dokusuyla sanat ve tarih meraklıları için ilham verici bir deneyim sunan İsfahan Ulu Camii’nde şehrin kültürel zenginliğini keşfedebilirsin.
Haftanın her günü 06.00 ile 20.00 saatleri arasında açık.
Safevî döneminin zarif mimari özelliklerini yansıtan Haşt Beheşt Sarayı, 17. yüzyılda inşa edilmiş. Haşt Beheşt, "Sekiz Cennet" anlamına geliyor, ayrıca sarayın rengarenk çiniler ve detaylı fresklerle süslenmiş iç mekânlarını gezerken adeta başka bir dünyaya adım attığını hissedeceksin. Haşt Beheşt Sarayı’nın geniş bahçeleri de sarayın çevresinde huzurlu bir atmosfer yaratırken, özellikle yaz aylarında serinlemek için ideal.
Haşt Beheşt Sarayı, sadece mimari güzelliğiyle değil, aynı zamanda tarihî ve kültürel önemiyle de öne çıkıyor. Geçmişte sanat ve edebiyatın merkezi olarak da kullanılan bu benzersiz yapının içindeki odaları gezerken, dönemin zengin kültürel yaşamına dair izler bulabilirsin. Haşt Beheşt Sarayı, sanatı ve kültürünü bir arada deneyimlemek isteyenler için kaçırılmaması gereken bir durak.
Haftanın her günü 09.00 ile 16.30 saatleri arasında açık.
İsmini rüzgârın etkisiyle hafifçe sallanan benzersiz özelliğinden alan Sallanan Minare, İsfahan’ın en ilginç ve dikkat çekici yapılarından. Yapısal tasarımı nedeniyle büyük ilgi çeken minare, 17. yüzyılda inşa edilmiş ve caminin mimari özellikleriyle birlikte mistik bir görünüme sahip. Sallanan Minare’nin etrafında dolaşırken, dönemin mimari detaylarını ve muhteşem çinilerini inceleme fırsatı bulabilirsin. Minarenin bulunduğu caminin avlusunda da dinlenebilir, huzurlu atmosferinin tadını çıkarabilirsin. İsfahan’ın kültürel ve dini tarihine dair önemli bir sembol olarak gösterilen Sallanan Minare, keşfedilmeyi bekleyen ilginç bir mimari güzellik.
Haftanın her günü 08.00 ile 16.00 saatleri arasında açık.
Mimarisinde Barok ve geleneksel İran unsurlarının harmanlandığı Beytüllahim Kilisesi, 17. yüzyılda inşa edilmiş ve şehrin zengin kültürel mirasının önemli bir parçası. Caminin iç mekanı, göz alıcı freskler ve kaligrafik yazılarla süslendiği için Hristiyan sanatının en zarif örnekleriyle dolu. Beytüllahim Kilisesi, sadece dini bir yapı olmanın ötesinde, İsfahan’ın çok kültürlü yapısını yansıtan bir simge. Kilisenin arkasındaki çiçekli bahçelerde gezebilir, İsfahan’ın zengin kültürel dokusunu ve tarihini daha yakından tanıma imkanı bulabilirsin.
Haftanın her günü 08.30 ile 13.30 ve 15.30 ile 18.30 saatleri arasında açık.
Geniş avlusu ve yüksek minaresi İsfahan’ın en göz alıcı dini yapılarından biri olan Seyyed Camii, 14. yüzyılda inşa edildi. Özellikle mimari detayları ve zarif çini süslemeleriyle dikkat çeken cami, İsfahan’ın otantik dokusunun önemli bir parçası. Fars sanatının derinliğini gözler önüne seren iç bölümlerdeki etkileyici freskler ve kaligrafik yazılar, şehrin tarihine ışık tutuyor.
Seyyed Camii, mimarisiyle olduğu kadar, ibadet edenlerin ruhani bir deneyim yaşamasını sağlayan huzurlu atmosferiyle de öne çıkıyor. İsfahan’ın kültürel ve sosyal hayatının da önemli bir merkezi olan Seyyed Camii’nin konumu, diğer tarihî yapılarla birleşerek zengin bir keşif deneyimi yaşatıyor. Caminin çevresindeki çiçekli bahçelerde de dinlenebilir ve İran halkının günlük yaşamını gözlemleyebilirsin.
17. yüzyılda inşa edilen Jubi Köprüsü, İsfahan’ın en estetik köprülerinden biri. Hem mimarisi hem de çevresindeki manzarasıyla ilgi çeken bu köprü, zarif kemerleri ve su yollarındaki yansımalarıyla da göz alıcı bir manzaraya sahip. Jubi Köprüsü, özellikle akşam saatlerinde, güneşin batışıyla birlikte romantik bir atmosfere bürünerek yürüyüş yapmak isteyen çiftleri kendine çekiyor.
Köprünün üzerinde yürüyerek, İsfahan’ın güzelliklerini izleyebilir, köprünün etrafında dinlenirken piknik yapan halkla sohbet edebilirsin. Sadece bir geçiş yolu olmanın ötesinde, sosyal ve kültürel bir buluşma noktası da olan Jubi Köprüsü’nün çevresindeki parkları gezerken doğayla iç içe dinlenebilir, yaz aylarında serin havada sakin bir mola verebilirsin.
İsfahan’ın en etkileyici yapılarından biri olan Marnan Köprüsü, zarif kemerleri, muhteşem taş işçiliğiyle görülmeye değer. 17. yüzyılda inşa edilen köprü, zamanla hem halk hem de turistler için popüler bir buluşma noktası haline gelmiş. Marnan Köprüsü, özellikle yaz aylarında serin su kenarında dinlenmek isteyenleri kendine çekiyor.
Köprünün etrafındaki doğal güzellikler de huzurlu bir atmosfer sunarak özellikle yaz aylarında çok ilgi görüyor. Marnan Köprüsü, sadece mimari bir harika değil, aynı zamanda İsfahan’ın sosyal yaşamının da önemli bir parçası. Köprüde yürüyerek, çevredeki parkları ve su yollarını keşfederek halkın günlük hayatına tanık olabilirsin. Marnan Köprüsü, tarihî dokusu ve eşsiz mimarisiyle görülmeye değer yerlerden.
19. yüzyılda inşa edilen Mollabashi Evi, geleneksel Fars mimarisinin zarif örneklerinden biri ve şehrin zengin kültürel mirasının etkileyici bir parçası. Tarihî yapının iç mekânları, göz alıcı çini süslemeleri, kilimleri, ahşap oymaları ve kaligrafik detaylarıyla dolu. Mollabashi Evi’nin sakin atmosferinde dolaşırken İsfahan’ın geçmişine ve sanatsal zenginliğine dair derin bir anlayış kazanabilirsin. Doğal ışıklarla renklenen evin avlusunu gezebilir, yerel bitkilerle ve çiçeklerle çevrili huzurlu bahçede yorgunluk atabilirsin. İsfahan’ın sosyal ve kültürel yaşamına önemli bir pencere açan Mollabashi Evi, sadece mimari bir yapı değil, şehrin geleneksel yaşam tarzına dair izler bulabileceğin eşsiz bir yapı.
11. yüzyılda inşa edilmesine rağmen, mimari zarafeti ve detaylarıyla günümüze kadar ulaşmayı başaran Hakim Camii, İsfahan’ın görülmeye değer dini yapılarından biri. Cami, geniş avlusu, yüksek minaresi ve göz alıcı kubbesiyle ünlü. Hakim Camii’nin çini süslemeleri ve kaligrafik yazılar da Fars sanatına ilgi duyanları kendine çekiyor.
Hakim Camii’nin etrafındaki hareketli sokakları keşfederken İsfahan’ın sosyal ve kültürel yaşamını yakından inceleyebilirsin. Caminin çevresindeki kafelerde de dinlenebilir ve geleneksel İran çayı eşliğinde sohbet ederek bu benzersiz atmosferin tadını çıkarabilirsin. Hem ibadet edenlerin hem de mimari meraklılarının ilgisini çeken Hakim Camii, şehrin kültürel mirasını keşfetmek isteyenler için vazgeçilmez bir durak.
Haftanın her günü 04.00 ile 06.30 ve 11.00 ile 02.30 saatleri arasında açık.
Fars mimarisinin zarif örneklerinden biri olan Mardavij Güvercin Kulesi, 11. yüzyılda inşa edilmiş ve şehrin dokusunu oluşturan eşsiz bir yapı. Bu etkileyici kule, yuvarlak tasarımı ve yüksekliğiyle dikkat çekerken çevresindeki doğal manzarayla birleşerek ziyaretçilere büyüleyici bir görsel şölen sunuyor. İsfahan’ın sosyal ve kültürel yaşamını keşfetmek için ziyaret edebileceğin güzel bir yer olan Güvercin Kulesi’nin etrafındaki yeşil alanlarda dinlenirken halkla da sohbet edebilirsin.
Mardavij Güvercin Kulesi’nin tepesindeki seyir alanından ise şehrin panoramik manzarasını izleyebilir ve tablo güzelliğinde fotoğraflar çekebilirsin. Kule, tarih ve mimari meraklıları için keşfedilmeyi bekleyen bir hazine.
İsfahan'ın kalbinde yer alan Chahar Bagh Medresesi, Safevî döneminin mimari zarafetini yansıtan etkileyici bir yapı. 1706 yılında inşa edilen bu medrese, İsfahan'ın ünlü Chahar Bagh Bulvarı'nın hemen yanında yer alıyor. Geleneksel İran mimarisinin en güzel örneklerinden biri olan Chahar Bagh Medresesi, çini işçiliği, zarif hat sanatı ve simetrik bahçe düzenlemesiyle ziyaretçilerini büyülüyor. Özellikle medrese avlusundaki havuz ve çevresindeki revaklar, huzur dolu bir atmosfer sunuyor.
Hem bir eğitim merkezi hem de dinlenmek ve tarihin izlerini hissetmek isteyenler için ideal bir mekân olan Chahar Bagh Medresesi, sadece mimarisiyle değil, aynı zamanda tarihî ve kültürel önemiyle de dikkat çekiyor. Safevî döneminde din, felsefe ve bilim alanında önemli bir eğitim merkezi olarak hizmet veren yapı, günümüzde ise dönemin el yazmalarını ve sanat eserlerini sergileyerek ziyaretçileri geçmişe bir yolculuğa çıkarıyor.
Cuma günleri hariç haftanın her günü 09.00 ile 20.00 saatleri arasında açık.
Zayende Nehri üzerinde yer alan Şehristan Köprüsü, İsfahan'ın mimari mirasının önemli bir örneği. Bu köprü, Selçuklu dönemine kadar uzanan bir geçmişe sahip ve şehrin en eski köprülerinden. Köprünün mimarisi, dönemin mühendislik ve taş işçiliği becerilerini yansıtıyor. Şehristan Köprüsü, hem bir geçiş yolu hem de dinlenme alanı olarak kullanılmış. Köprünün kemerleri ve taş yapısı, özellikle akşam saatlerinde aydınlatıldığında büyüleyici bir görüntü sunuyor.
Şehristan Köprüsü, tarihin izlerini taşıyan sessiz ve huzurlu atmosferiyle de kendine hayran bırakıyor. Şehrin sosyal ve kültürel yaşamındaki rolüyle dikkat çeken köprü, yüzyıllar boyunca İsfahan halkının buluşma noktalarından biri olmuş. Günümüzde de halk ve turistler için popüler bir gezi noktası olan Şehristan Köprüsü’nün üzerinde yürürken Zayende Nehri'nin berrak sularını izleyebilir ve etraftaki doğal güzelliklerin keyfini çıkarabilirsin.
Nazhvan Orman Parkı, İsfahan’ın en büyük ve en popüler yeşil alanlarından biri. Zayende Nehri'nin kıyısında uzanan geniş park, yemyeşil ağaçları, çiçek bahçeleri ve huzur verici atmosferiyle sana doğayla iç içe bir deneyim yaşatacak. Nazhvan Orman Parkı, yürüyüş ve bisiklet yolları, piknik alanları ve çocuk oyun parkları gibi birçok olanakla ailelerin yanı sıra doğa tutkunları için de güzel bir gezi alanı. Ayrıca, parkın içinde bulunan hayvanat bahçesi ve kuş gözlem alanları da farklı türlerde hayvanları yakından görme fırsatı da veriyor. Sosyal ve kültürel etkinliklerle de dikkat çeken Nazhvan Orman Parkı, özellikle hafta sonları yerel halkın bir araya geldiği canlı bir sosyal merkez. Burada düzenlenen açık hava konserlerine, festivallere ve spor etkinliklerine katılarak keyifli vakit geçirebilirsin.
İran'ın en büyük akvaryumlarından biri olan İsfahan Akvaryumu, farklı türlerde balıkların yanı sıra renkli mercan resifleriyle de gezilmeye değer. Şehrin en popüler turistik mekanlarından biri olan akvaryum, özellikle ailelere ve deniz canlılarını merak edenleri kendine çekiyor. İsfahan Akvaryumu’nun tasarımı da ziyaretçilere okyanusun derinliklerine yolculuk yapma hissi veriyor.
Her yaştan ziyaretçi için eğitici bir ortam sunan akvaryumda özellikle su altı tünellerinde gezerek balıkların ve diğer deniz canlılarının arasında yürüyebilir, akvaryumda düzenlenen eğitici programlara katılarak ise su altı dünyası hakkında bilgiler alabilirsin. İsfahan Akvaryumu, denizlerin büyüsünü keşfetmek isteyenler ve şehirde farklı bir deneyim arayanlar için harika bir adres.
Haftanın her günü 09.00-18.00 saatleri arasında açık.
İsfahan'a yaklaşık 80 kilometre mesafede bulunan Abyaneh Köyü, İran'ın en eski ve en ilgi çekici köylerinden biri. Kızıl renkli kerpiç evleri, dar sokakları ve geleneksel mimarisiyle dikkat çeken köy, Zagros Dağları'nın eteklerinde yer alıyor ve doğal güzellikleriyle de ziyaretçileri büyülüyor. Köyün sakinleri, hala geleneksel kıyafetler giyip eski Farsça lehçesini konuşuyorlar. Bu özellikleriyle Abyaneh Köyü, İran'ın kültürel mirasını yaşatan canlı bir açık hava müzesini andırıyor.
Köydeki tarihî camileri, antik ateş tapınaklarını ve geleneksel evleri ziyaret ederek İran'ın geçmişine dair derin bir bakış açısı yakalayabilirsin. Abyaneh Köyü, aynı zamanda doğal güzellikleriyle de dikkat çekiyor. Köyün çevresindeki dağlarda ve vadilerde doğa yürüyüşü yapabilir ve kartpostal güzelliğinde fotoğraflar çekebilirsin. Köyde satılan el yapımı ürünler ve geleneksel yemekler de İran’ın yerel kültürünü keşfetme fırsatı veriyor.
İsfahan'ın güneyindeki Soffeh Dağı, şehrin doğal güzelliklerini keşfetmek isteyenler için harika bir rota. Bu dağda hem doğa hem de macera tutkunları için birçok aktivite imkanı sunuluyor. Sarp yamaçları, yürüyüş ve tırmanış için ideal olan Soffeh Dağı'nın zirvesine çıkarak İsfahan'ın muhteşem manzarasını izleyebilir, dağın eteklerinde bulunan parklarda ve piknik alanlarında ise keyifli bir gün geçirebilirsin.
Soffeh Dağı, özellikle hafta sonları halkın doğayla iç içe olmak için de tercih ettiği popüler bir yerlerden. Sadece doğal güzellikleriyle değil, aynı zamanda sunduğu dinlenme ve eğlence imkanlarıyla da dikkat çeken Soffeh Dağı'nın eteklerinde yer alan kafelerde ve restoranlarda geleneksel İran lezzetlerini deneyebilir, dağın yamaçlarında bulunan teleferiğe binerek ise şehrin panoramik manzarasını izleyebilirsin.
İran'ın doğal tarihine dair geniş bir koleksiyona ev sahipliği yapan İsfahan Doğa Tarihi Müzesi’nde fosiller, mineraller, hayvan ve bitki örnekleri gibi birçok ilgi çekici eser sergileniyor. Müzede dinozor iskeletleri ile devasa deniz canlılarına ait fosiller, özellikle çocuklar ve bilim meraklıları için çok ilgi çekici. Müzede düzenlenen interaktif sergiler ve eğitici programlar da İran doğa tarihi hakkında ziyaretçileri bilgilendiriyor.
İsfahan Doğa Tarihi Müzesi, hem eğitici hem de eğlenceli bir ortam yaratarak ziyaretçilere şehrin kültürel ve bilimsel mirası hakkında geniş bir bakış açısı sunuyor. Mimarisi ve düzenlemesiyle de dikkat çeken İsfahan Doğa Tarihi Müzesi’ni gezerek keyifli bir keşif yolculuğuna çıkabilir, müzenin botanik bahçesi ve doğal yaşam alanlarında doğayla iç içe huzurlu bir mola verebilirsin.
Haftanın her günü 09.00-20.00 saatleri arasında açık.
İran'ın zengin müzik tarihini ve geleneksel enstrümanlarını sergileyen İsfahan Müzik Müzesi, hem sanat hem de müzik tutkunlarını kendine çekiyor. Müzede tar, santur, kemançe, ney ve daf gibi geleneksel İran enstrümanlarının yanı sıra bu enstrümanların yapım süreçleri ve tarihsel gelişimleri hakkında bilgiler de alabilirsin.
Müzenin interaktif sergileri ve canlı performans alanları da İran müziğinin büyüsünü yakından hissetme fırsatı veriyor. Müzenin mimarisi ve atmosferi ise ziyaretçilere hem görsel hem de işitsel bir şölen yaşatıyor. İsfahan Müzik Müzesi, İran müziğinin büyüsünü, şehrin sanatsal ve kültürel zenginliğini keşfetmek isteyen herkes için güzel bir durak.
Haftanın her günü 09.00-20.00 saatleri arasında açık.
Deniz yaşamına ilgi duyanlar için eşsiz bir keşif noktası olan İsfahan Deniz Kabuğu Müzesi, dünyanın farklı okyanus ve denizlerinden toplanmış binlerce deniz kabuğunu sergiliyor. Mercanlar, nadir istiridye türleri ve egzotik deniz yıldızları gibi çeşitli deniz canlılarının fosilleri ve kabukları, ziyaretçilere okyanusların büyüleyici dünyasını yakından tanıma fırsatı veriyor. İsfahan Deniz Kabuğu Müzesi’nde deniz kabuklarının doğadaki işlevleri ve farklı kültürlerdeki anlamları hakkında detaylı bilgiler de bulabilirsin.
Haftanın her günü 08.00-18.00 saatleri arasında açık.
Antik bir arkeolojik alan olan Nakş-ı Rüstem, Pers İmparatorluğu'nun görkemli geçmişine tanıklık eden etkileyici kaya kabartmaları ve anıtlarıyla ünlü. Özellikle Ahameniş ve Sasani dönemlerine ait olan kabartmalar, kralların zaferlerini, tanrılarla olan bağlarını ve dini törenleri tasvir ediyor. Nakş-ı Rüstem'in en dikkat çekici özelliklerinden biri ise burada 1. Darius, 1. Xerxes ve 2. Artaxerxes gibi ünlü Pers krallarına ait devasa kaya mezarlarının bulunması.
Ayrıca Sasani dönemine ait kabartmalar, İslam öncesi İran'ın dini ve askeri gücünü yansıtıyor. Nakş-ı Rüstem’de hem antik Pers medeniyetinin izlerini hem de etkileyici manzaraları bir arada bulabilirsin. Nakş-ı Rüstem'i ziyaret ederek hem antik tarihe bir yolculuk yapabilir hem de bu büyüleyici alanın atmosferini deneyimleyebilirsin.
Haftanın her günü 08.00-17.30 saatleri arasında açık.
İsfahan Ulusal Sanat Müzesi, İran'ın zengin tarihini ve sanatını yansıtan geniş bir koleksiyona ev sahipliği yapıyor. El yazmaları, minyatürler, seramikler, metal işleri ve geleneksel halılar gibi birçok değerli eser, sana İran sanatının farklı dönemlerine dair derin bir bakış açısı kazandıracak. Geleneksel İran mimarisinin modern bir yorumu olan mimari de sergilenen eserlerle uyum içinde. Müze, sadece eserleri sergilemekle kalmıyor, aynı zamanda kültürel etkinliklere ve eğitim programlarına da ev sahipliği yapıyor.
Müzede düzenlenen workshoplara katılabilir ve sergileri incelerken İran sanatını daha yakından tanıma fırsatı bulabilirsin. Müzenin kütüphanesi de sanat ve tarih üzerine araştırma yapmak isteyenler için zengin bir kaynak. İsfahan Ulusal Sanat Müzesi, şehrin dinamik kültürel yaşamının bir parçası ve İsfahan'ı ziyaret eden herkesin mutlaka uğraması gereken bir yer.
Haftanın her günü 09.00-17.45 saatleri arasında açık.
İsfahan'ın Ermeni mahallesi Yeni Culfa'nın kalbinde yer alan Jolfa Meydanı, 17. yüzyılda Ermeni tüccarların yerleşmesi için kurulmuş. Şehrin kozmopolit yapısının önemli bir simgesi olan meydan, etrafındaki kiliseler, kafeler ve sanat galerileriyle ünlü. Özellikle Vank Katedrali, meydanın en önemli yapılarından biri ve hem mimarisi hem de içindeki fresklerle ziyaretçileri büyülüyor. Jolfa Meydanı, İsfahan'ın farklı kültürlerin bir arada yaşadığını gösteren canlı ve renkli bir atmosfere sahip.
Sosyal ve kültürel yaşamıyla da öne çıkan Jolfa Meydanı’nın çevresindeki sokaklar, yerel halk ve turistler için popüler bir buluşma noktası. Burada geleneksel Ermeni mutfağının lezzetlerini tadabilir, el yapımı hediyelik eşyalar satın alabilir veya sanat galerilerinde dolaşarak yerel sanatçıların eserlerini keşfedebilirsin. Jolfa Meydanı, hem geçmişe bir yolculuk hem de keyifli bir sosyal deneyim yaşatıyor.
Şehrin en etkileyici camilerinden biri olan İmam Ali Camii, Selçuklu mimarisinin zarif örneklerinden biri. Geniş avlusu ve muhteşem kubbesiyle dikkat çeken caminin iç bölümlerindeki detaylı çini süslemeleri ve kaligrafik yazılar da ziyaretçilere Fars sanatının en güzel örneklerini sunuyor. Caminin içindeki huzurlu atmosfer de ibadet edenleri, adeta ruhsal bir yolculuğa çıkarıyor. İmam Ali Camii’yi gezerken İsfahan’ın zengin geçmişini keşfedebilir, mimari zarafeti inceleyerek büyülü atmosferde keyifli bir mola verebilirsin.
Gavkhouni Bataklığı, İsfahan'ın doğusunda yer alan, hem doğa tutkunları hem de kuş gözlemcileri için eşsiz bir keşif alanı. Bu bataklık, Zayende Nehri'nin sonunda oluşan geniş bir sulak arazi ve İran'ın en önemli ekolojik bölgelerinden biri. Gavkhouni bataklığı, özellikle göçmen kuşlar için önemli bir habitat ve birçok nadir kuş türüne ev sahipliği yapıyor. Doğal güzellikleri ve biyolojik çeşitliliğiyle ziyaretçileri büyüleyen bataklığın özellikle gün batımındaki muhteşem manzaraları çok ünlü.
Gavkhouni Bataklığı, sadece doğal güzellikleriyle değil, aynı zamanda sunduğu aktivitelerle de dikkat çekiyor. Burada kuş gözlemi yapabilir, doğa yürüyüşlerine çıkabilir veya bataklığın etrafında bisiklet sürebilirsin. Ayrıca bölgede düzenlenen eğitici turlara katılarak sulak alanların ekolojik önemi hakkında da bilgi edinebilirsin. Gavkhouni bataklığı, hem huzur dolu anlar hem de unutulmaz bir doğa deneyimi yaşamak için mutlaka ziyaret etmen gereken bir destinasyon.
Sanat ve tarih meraklıları için en önemli yerlerden biri olan Reza Abbasi Müzesi, İran’ın zengin kültürel mirasını gözler önüne seriyor. 1977 yılında açılan müze, adını Safevî dönemi İran minyatür sanatının en ünlü ustalarından biri olan Reza Abbasi’den almış. Pers sanatının farklı dönemlerini kapsayan geniş bir koleksiyona ev sahipliği yapan müzede antik İran’dan İslam dönemine kadar uzanan zarif el yazmaları, seramikler, metal işçiliği örnekleri ve göz alıcı minyatürler yer alıyor.
Üç ana bölüme ayrılan Reza Abbasi Müzesi’nde İran sanatının gelişimini kronolojik bir düzen içinde öğrenebilirsin. Arkeolojik eserlerden oluşan ilk bölüm, antik çağlara ait kalıntıları sergilerken, ikinci bölüm de İslam sanatının en ince detaylarını yansıtan hat sanatı ve tezhip örneklerine ev sahipliği yapıyor. Üçüncü bölümde ise 16. ve 17. yüzyıllarda zirveye ulaşan İran minyatür sanatını ve Safevî dönemine ait nadide parçaları görebilirsin. İsfahan’a gelenlerin kaçırmaması gereken bir adres olan Reza Abbasi Müzesi, şehrin kültürel dokusunu keşfetmek isteyenlere büyüleyici bir deneyim sunuyor.
Haftanın her günü 09.00-16.00 saatleri arasında açık.
İran'ın en eski ve en büyük çarşılarından biri olan Bazar-e Bozorg, kültür dolu bir alışveriş deneyimi yaşatıyor. Safevî döneminde kalma çarşı, dolambaçlı sokakları ve göz alıcı dükkanlarıyla hem halkın hem de turistler için popüler bir alışveriş noktası. Halılar, el yapımı çini işleri, baharatlar, takılar ve geleneksel İran el sanatları gibi pek çok ürünü bulabileceğin çarşı, alışverişin ötesinde bir kültürel atmosferiyle de ünlü. Çarşının içinde yer alan tarihi camiler, kervansaraylar ve çay evlerini gezerek geçmişin izlerini görebilirsin. İsfahan'ın ruhunu hissetmek ve İran'ın zengin ticaret mirasını keşfetmej isteyenleri kendine çeken çarşı, ferahlığıyla da keyifli bir gezi alanı.
İsfahan Teleferik, şehrin büyüleyici manzarasını kuş bakışı izlemek isteyenler için unutulmaz bir deneyim yaşatıyor. Sofeh Dağı'na kadar uzanan bu teleferik yolculuğu, hem doğa tutkunları hem de fotoğrafçılar için muhteşem manzaralar sunuyor. Yolculuk sırasında İsfahan'ın tarihi yapıları, modern binaları ve büyüleyici doğal güzellikleri gözlerinin önünde serilecek. Teleferiğin son durağı olan Sofeh Dağı ise nefes kesen manzarası ve dinlenme alanlarıyla piknik yapmak veya temiz dağ havasının tadını çıkarmak isteyenler için harika bir gezi alanı.
İsfahan ile birlikte Tahran’ı da keşfetmek istersen Tahran’da gezilecek yerler rehberine göz at.