Üçüncü nesil kahveciliğin moda olmasıyla birlikte hayatımıza hızla konsept kahveciler girdi. Önce İstanbul’u ele geçiren akım, yıllar içerisinde çoğu şehri etkisi altına aldı. Peki hem kahvesi lezzetli hem tasarımı ilgi çekici hem de menüsü güzel kahve dükkanları hangileri? Senin için ziyaret etmekten keyif alacağın 10 kahve dükkanını listeledim. Eğer senin favorin bu listede yoksa bizimle yorumlarda paylaş ki deneyelim!
Listenin en ünlü ismini en başa koyuyorum. Petra hem İstanbul’un önemli noktalarında şubeleri olan hem online kahve satışı yapan hem de başka kahvecilere çekirdek sağlayan bir işletme. Özellikle Topağacı şubesinin iç mekân dekorasyonunu çok seviyorum. Sağlıklı ve lezzetli atıştırmalıkları, özel harman kahvesi ve özenle tasarlanmış kutuları ile misafirlerini bağımlısı haline getirebiliyor.
Özel gün toplanmaları için de tercih edilen Petra Roasting Co. mekanlarını İstanbul’da yaşayan veya buraya yolu düşen herkesin ziyaret etmesini şiddetle öneriyorum.
Ministry of Coffee’nin kısaltması olan MOC, Türkiye’deki ilk 3. dalga kahveciliğin örneklerinden biri. İstanbul merkezli kahve zincirinin Bursa, İzmir, Göcek, hatta Leeds, Sdyney ve Los Angeles’ta bile şubesi var. “Şubeleri boş ver de çekirdekleri eve söyleyebilir miyiz?” dersen online satışı da bulunuyor.
Yirgacheffe, Colombia, El Salvador gibi birbirinden lezzetli çekirdek kahveleri dünya standartlarına göre kavuran ve hazırlayan MOC’ta ayrıca birbirinden lezzetli tatlar da yakalayabilirsin. Barista olma hayali kuran herkese kapısını açan mekânda çeşitli eğitimler ve workshoplar düzenleniyor.
2012 yılında Galatasaray’da küçük bir dükkanken ilk ziyaretimi gerçekleştirdiğimi hatırlıyorum. Yıllar içerisinde ben büyüdüm, Kronotrop markalaştı ve tanındı. İstanbul, Antalya, Adana, Isparta ve Ankara’da toplam 14 şubesi bulunan kahve zinciri büyürken kalitesini hiç bozmayanlardan.
Sürdürülebilir tarımı destekleyen ve yüzde yüz doğal ürünler üretip satan markanın çekirdekleri de kendisi kadar özel. Benim favorim soğuk havalarda Peru San Ignacio çekirdeğinden demlenmiş kahve. Sıcaktaysa buz gibi bir lavantalı buzlu çay tercih ediyorum. Sen en çok hangi çekirdeği seversin?
3. dalga kahve söz konusu olunca dikkat etmek gereken belli başlı unsurlar ortaya çıkıyor. Çekirdek, kavurma, demleme ve tabii ki bunların hepsi için bilgili işletmeciler. Eskişehir’de bulunan Coffeeciel bu unsurların hepsini barındırıyor.
Deneyimli işletmecileri ve bilgili baristalarına kahveyi nasıl sevdiğini, hangi tatlardan hoşlandığını bir iki cümleyle anlat ve sonra muhteşem bir kahvenin tadını çıkar. Üstelik benim gibi kahveciliğe meraklıysan saatlerce sohbet de edebilirsin :)
Bu sefer biraz daha yerel bir kahve zincirinde sıra. Antalya merkezli Beaver’ın Kültür, Sahil Antalya ve Olympos’ta şubeleri bulunuyor. Yakın zamanda Çıralı’ya da yeni bir şube açılıyor.
Benim Beaver ile tanışmam Olimpos tatili sırasında gerçekleşti. Cehennem sıcağında serinlemek için denize doğru ilerlerken yol kenarından göz kırpan bu tatlı kahve dükkânı ve önündeki tahta salıncak oldukça cezbedici gözüküyordu. İçeri girince öğrendim ki kahveleri ve samimi servisleri de bir o kadar ilgi çekici. Sahil Antalya’daki şubesi ise hem tatlı bir iç mekâna hem de yeşillikler üzerinde bir bahçe kısmına sahip.
İzmir’in Alsancak, Bostancı ve Mordoğan bölgelerinde üç şubesi bulunan Poka Coffee, samimi havası ile dikkat çeken bir yerel kahve zinciri. Kahveye dair atölyeler ve etkinlikler de düzenleyen markanın ikincil alanı kahve danışmanlığı. Alandaki uzmanlığını çekirdeklerinden de anlamak mümkün.
İzmir’de tatil yaparsan veya şehirde yaşıyorsan şubelerinden birini ziyaret edip her hafta farklı çekirdek harmanlarından yaptıkları Cold Brew kahvesini içmeni tavsiye ederim.
Poka Coffee Roasters Instagram
Uzun süre neredeyse ikinci evim gibi kullandığım, sıcak, küçük ve sevimli bir kahveci Ayıbedenler. Beşiktaş’ın göbeğindeki dükkânı nasıl övsem eksik kalacak gibi. Anne eli lezzetine sahip yiyecekleri, eğlenceli dekorasyonu, yaz aylarındaki vazgeçilmezim Espressolu Oreolu Milkshake’i ve muhabbeti keyifli çalışanlarıyla Beşiktaş’a yolu düşenleri müdavim yapabiliyor.
Üstelik burası radyolu bir kahveci! Bilmeyenler için hemen açıklayayım, Ayıbedenler Radyo ismiyle yayın yaptıkları keyifli programların ve güzel müziklerin çalındığı bir radyoları da bulunuyor.
Listenin tek Türk Kahvecisi burası. Sebebiyse tabii ki İstanbul’un tarihi lezzetlerinden biri olması. 1967’den beri aktif olarak hizmet veren Mandabatmaz, İstiklal Caddesi üzerindeki Olivia Geçidi’nde konumlanmış. Sokağın başına gelir gelmez enfes bir kahve kokusu alıp tıpkı çizgi filmlerdeki gibi kokuya doğru uçarak boş bir masaya konabilirsin.
İlk günden beri tabureler ve küçük masalarla hizmet veren mekânın yaptığı Türk Kahvesi’nin ünü ülke sınırlarını aşmış, yabancı turistler de buraya ilgi gösteriyor. Kahvenin üstündeki köpük o kadar yoğun ki “üzerine manda koysan batmaz” deniyor. Üstelik kendi markalarından çıkardıkları öğütülmüş Türk kahvesinden de alabilirsiniz. Ahmet Ümit’in kitaplarına konu olan bu kahve ocağının kavruk kahvesini tatmak gerekiyor.
Eskişehir’in merkezindeki Kedd Coffee henüz çok kişi tarafından keşfedilmemiş, muhteşem kahveler hazırlayan bir yer. Burada kahvenin her aşaması özenle elden geçiyor. Öyle ki kahve demleme aletleri bile kendi üretimleri. Mekân hayvan dostu olduğu için kapı önünde, dükkân içinde sık sık köpek ve kedi görebilirsin. Genellikle oyuncu karakterlere sahip oldukları için sevmekten çekinme :)
Adalar bölgesinde yer alan Kedd’in hemen yan tarafındaysa çok şirin bir sahaf bulunuyor. Kahve-kitap keyfi yapmak için buraya gelmen yeterli oluyor. Üstelik kahve fiyatları da oldukça uygun.
Ankara’nın kalbi Kızılay’da hizmet veren Kakule, sevimli dekorasyonuyla kalbimi fetheden bir yer. Mekâna girdiğinde bilgisayarlarıyla çalışanları, ders notlarını okurken kahve yudumlayanları görebilirsin. Sakinliği ve huzur verici ortamıyla özellikle tercih edilen kahvecinin fırın ürünleri de kahveleri kadar leziz. Çalışanlarıysa hem ilgili hem de sıcakkanlılar.
İstanbul’da üç şubesi bulunan Montag da kahve bilgisi ile donanmış işletmecilere sahip. Onu diğerlerinden ayıransa sıra dışı menüsü ve sade ama şık dekore edilmiş mekanları. İlk yeri olan Kadıköy Çarşı’daki şubenin meydana yukarıdan bakan bir balkonu var. Kendini dinleyip gelip geçen insan kalabalığını izlemek için daha güzel bir yer görmedim.
Moda’daki şubesi ise biraz yol üstünde kalsa da ferah bir iç mekâna sahip. Yaz ve kış için ayrı ayrı menülere sahip olan Montag Coffee’de serinlemek için kahve dışı alternatifler de çok lezzetli. Isınmak içinse benim ilk tercihim Orange Mocha.
Montag Coffee Roasters Instagram
Taksim meydanının göbeğinde Galatasaray Lisesi’nin karşısında bulunan Ara Kafe ünlü fotoğraf sanatçısı Ara Güler’in atölyesinin altında bulunuyor. Otantik dekor ve süslemeleriyle hem ruhunuz hem mideniz doyacak. Yan masanızda ünlü bir yazar ya da sinemacı görürseniz şaşırmayın. Kafeye gelince özellikle Balkan Köftesi’ni denemeden geçmeyin.
Dede Caddesi’nden Galata’ya iner inmez ikinci sağa sapınca kafeye varıyorsunuz. Özellikle bangır bangır müzik çalmayan bir yerde dostlarınıza sohbet ederken bir şeyler yiyip içmek istiyorsanız tam size göre. Civardaki çoğu kafeye göre sakin ve tenha kalmış. Ayrıca kafenin mutfağından çıkan her şey organik. İşlenmiş ürün ve şeker bulamazsınız. Gitmişken özellikle ünlü gurme Vedat Milor’un övgülerini kazanan reçelleri denemedim demeyin.
Balat’ta bulunan kafe her gün sayısız yerli ve yabancı turisti ağırlıyor. Vejetrayen ve vegan seçeneklerin de bulunduğu kafede kahve içecekseniz bardağınızı kendiniz seçiyorsunuz. Nostaljik dekorasyonuyla antika fincanlarda kahve içerken Yeşilçam filmlerinde gibi hissediyorsunuz. Ayrıca gitmişken kafenin meşhur un helvasını deneyin.
Galata’da bulunan mekan vejetaryen ve vegan beslenenler için uygun içerikli tercihler sunuyor. Özellikle avokadolu ve somonlu tarifleri deneyeme değer. Porsiyonlar da doyurucu. Kahvaltı için sağlıklı lezzetler arıyorsanız gidebilir, kahvaltı üstüne de bir kahve içip keyfinizi ikiye katlayabilirsiniz. Yalnız oldukça popüler bir mekan olduğu için hafta sonları sıra beklemeyi göze almalı ya da erken saatlerde mekana gitmeniz lazım.
Karaköy’de fiyat performans açısından kapısı çalınabilecek en iyi kafelerden. Kafenin Instagram postlarına baktığınızda ilk bakışta New York kafelerinden birine benzetebilirsiniz. Seri üretim yapan hazır kahve zincirlerinden ziyade daha butik bir yerde ve makul fiyatlara lezzetli kahve içebilirsiniz.
Sultanahmet Meydanı yakınlarında sıcak ve nostaljik bir aile ortamında hem kahve keyfi yapabileceğiniz hem de ev yemekleri bulabileceğiniz bir mekan. İşletme sahibi müşterilerle tanışıp birebir ilgilenmeyi seven biri. Sokak hayvanları konusunda da son derece duyarlı bir kafe.
Kafe ve bistrolarıyla meşhur Bağdat Caddesi demişken Coffetopia’dan bahsetmemek olmaz. Kafenin ferah bir ortamı var. Kahveleri ortalamanın üstünde ama özellikle tatlıları insanın damağında kalan türden. Sütsüz kahve sevenlerdenseniz Amerikano deneyin.
Moda’ya gelmişken hem kahve içebileceğiniz hem de öğle yemeği için bir şeyler atıştırabileceğiniz sessiz sakin bir mekan. Özellikle asma katında oturup bir şeyler içmek çok keyifli. Pekmezli cevizli keki denemeden, meşhur “Babamın reçelleri”ni denemeden geçmeyin.
Kadıköy, Caferağa’da sokak arasında kalmış samimi ve otantik kafelerden biri Böcek Kafe. Kafenin içinde geniş bir kütüphane bulunuyor. Özellikle daha önce yemediğiniz türden kurabiyeleri var ve tarifini ısrar etseniz bile paylaşmıyorlar. Sulugöz adını verdikleri çikolatalı kremalı keki denemelisiniz. Ben çikolata sevmiyorum diyenlere Pam Cheesecake öneriyoruz.
Not: Yazı içindeki görseller Instagram hesabından alındı.