İspanya'da Yapılacaklar

Eğer festivaller ilginizi çekiyorsa, Albacete'yi ziyaret için en iyi ay, Eylül ayı olabilir. Hava hala sıcakken ve takvim çeşitli festivalleri gösteriyorken, değerlendirmek isteyebileceğiniz festivallerin en ilginci ise Los Llanos'un Bakiresi'nin onuruna 7–17 Eylül tarihleri ​​arasında düzenlenen Feria de Albacete. Bu döndem şehrin nüfusu on günlük oyun, havai fişek gösterileri, dans ve boğa güreşi için dört katına çıkıyor. Diğer önemli etkinlikler arasında Uluslararası Sirk Festivali ve Eylül ayında sık sık şehre gelen çeşitli sinema, tiyatro ve sahne sanatları festivalleri yer alıyor. Bu dönemde Albacete’de olursanız, bu festivalleri kaçırmamalısınız.

Gece hayatı ile ünlü şehirde, Albaceteliler tüm yıl boyunca parti yapmayı sever; La Zona, El Campus ve Los Titis gibi bölgelerde mutlaka sizin eğlence anlayışınıza uygun bar ve kulüplere rastlayabilirsiniz.

Albacete’nin en ünlü binası, Saint John the Baptist’e adanmış bir katedral. Şehrin en simgesel yapılarından biri olan Saint John the Baptist, büyüleyici mimarisinin yanı sıra içindeki müzede sergilenen özel eşyaların öyküleriyle de oldukça mistik. Kentin geleneksel evleri de görülmeye değer. En iyi örnekleri Calle Tejares çevresinde bulabilirsiniz. Turist ofisine ihtiyaç duymasanız dahi bu gotik ve rönesans mimarisinin bir karışımı olan Posada del Rosario'nun içinde yer alan ilginç bir mimari yapıyı görmek için uğrayabilirsiniz.

Ancha Caddesi (Calle Ancha) civarındaki bölgede, yerel ve uluslararası markalarla dolu alışveriş merkezlerinin yanı sıra daha küçük butikler ve el sanatları dükkanları bulacaksınız. Bölgenin yerel üretiminde ünlendiği çatal bıçak takımı, bıçak ve hatta kılıçları her yerde görebilirsiniz. Bölgenin refahını sergilemek için 20. yüzyılın başlarında inşa edilen Lodares Geçidi’ne (Pasaje de Lodares'e) göz atabilirsiniz.

Çizgili domuz pastırması, domuz filetosu ve her türlü domuz eti ürünleri Albacete'de sevilir. Dolayısıyla pastırma ve salyangoz denemek için İspanya'daki en iyi yerlerden biri olan Albacete'de bu lezzetleri, geleneksel Eylül festivallerinde bolca bulabilirsiniz. Ancak, Plaza de Altozano'nun etrafındakiler gibi tapas barlarda, yıl boyunca bu özel tatları bulabilirsiniz.

Albacete’nin bol yeşil alanlarını mutlaka değerlendirmelisiniz. Abetan Sánchez Parkı'nın gölgeli ağaçlarının altında sakin bir yer bulacağınızdan emin olabilirsiniz. Ayrıca, Fiesta del Árbol Park’ta çok sevilen ve oynan, yerel bir oyun olan “bochas”ı izleyebilirsiniz.

Şehirde birkaç gün sonra koşuşturmadan kaçmak isterseniz Albacete’nin yürüyüş rotalarına girebilirsiniz. Montes de Chinchilla ve Lagunas de Ruidera yakınlardaki yürüyüş yerlerine yapılacak geziler için harika bir başlangıç ​​noktası olabilir. Kuzeyde geleneksel köyler, meşe ağaçları ve yeşil çayırlarla süslü güzel Jucar Vadisi'ni de iyi bir yürüyüş için değerlendirebilirsiniz. Vía Verde Sierra De Alcaraz'ın keyifli yürüyüş yolunun yanı sıra bisiklet yolu, sizi Albacete'nin kırsal alanı olan Canal del Acequion'dan, Balazote'a ulaştırır. Motorlu araçların giremediği bu yolda keyifle bisiklet sürebilirsiniz.

Albacete restoranlarında, çok çeşitli et lezzetlerini gerçekten uygun fiyatlara bulabilirsiniz. Albacete, İspanyol şarapları sevenler için de özel tatlar sunuyor. Bölgedeki yerel işletmeler, zengin bir şarap listesi sunarken, bazı büyük restoranlarınsa kendi şarap mahzenleri bulunuyor.

Şehre hakim, yeşillikler içinde bir tepe ve bu tepe üzerine kurulu tarihi bir kale; Gibralfaro Tepesi ve Gibralfaro Kalesi. Malaga’ya gelen ziyaretçilerin ilk uğrak noktalarından biri olan bu tepe, kenti kuşbaşı izlemek ve eşsiz bir panoramik manzaraya şahit olmak için en güzel yerlerden biri. 11. yy’da Endülüs döneminde inşa edilen kale bölgesinde aynı zamanda Fenikeliler’e ait kalıntılar da bulunuyor. Yapıldığı dönemde deniz feneri olarak kullanılan kalenin ismi de ışık evi anlamına gelen “gabel-faro” kelimesinden geliyor. Gibralfaro Kalesi’ne şehirden keyifli bir yürüyüşle ulaşmanız mümkün. Kaleye çıkarsanız, korunaklı bir yoldan ulaşabileceğiniz Alcazaba Kalesi’ni de görmenizi öneriyoruz. Şehirdeki Arap dönemi eserlerinden olan kale, tıpkı komşusu Gibralfaro gibi çok hoş bir manzaraya ve huzur dolu yürüyüşler yapabileceğiniz egzotik bahçelere sahip.

Malaga geziniz sırasında Malaga Katedrali’ni görmek, yapılacak aktiviteler listenizde mutlaka olmalı. Şehrin simgesel yapılarından olan katedralin yapımına 1528 yılında başlanmış ve tam 250 yıl sürmüştür. Buna rağmen maddi olanakların yetersizliklerinden katedralin bir kulesi tamamlanamamıştır. Bu nedenle de Malagalılar katedrale “tek kollu kadın” anlamına gelen “la manquita” ismini takmış. Rönesans dönemi sanatının önemli bir mimari örneği olan Malaga Katedrali’ni gezdikten sonra katedrali karşısında bulunan sevimli kafelerde keyifli bir mola verebilir ve güvercinler uğrak yeri olan meydanı seyredebilirsiniz.

Calle Marques de Larios; kısaca Larios olarak da bilinen bu cadde Malaga’nın en hareketli ve canlı yerlerinden biri. Özellikle alışveriş yapmak için çok ideal bir bölge olan Larios’ta dünyaca ünlü birçok markanın mağazası, yerel dükkanlar, antika eşyalar satan şirin mekanlar, kafe ve restoranlar bulunuyor. Araç trafiğine kapalı ve şehrin buluşma noktalarından biri olan Larios’u baştan sona yürümeden Malaga’dan ayrılmayın.

Dünyaca ünlü İspanyol ressam ve heykeltıraş Pablo Picasso'nun eserlerinin sergilendiği Picasso Müzesi, Barselona'daki en çok turist çeken yerlerden biri. Ünlü ressamın eserlerinin yanı sıra, üzerinde çalışmalarına dair hazırlıklar yaptığı karalama kağıtları da bu müzede sergileniyor.