Gürcistan'da Yapılacaklar

Şehrin merkezi konumundaki Avrupa Meydanı’nın tam ortasında bulunan heykel, Batum’un simgelerinden biri. Elinde altından bir koyun postu tutan Medea Heykeli, bulunduğu coğrafyada yapımı en pahalıya mal olmuş heykellerden biri olmasıyla ünlü. Her daim hem yerli halk, hem de turistler ile kalabalıklaşan meydan Batum tatiliniz için iyi bir başlangıç noktası olabilir.

Batum’un bir diğer popüler simgesel yapısı da alfabe kulesi. 2012 yılında yapılan kule, köklü bir tarihe sahip olan Gürcü alfabesinin bütün harflerini bünyesinde barındırıyor. Tasarım olarak da DNA modellemesi örnek alınmış ve kulenin yüksekliği 130 metre.

Heykel sanatı adına görebileceğiniz en farklı ve başarılı örneklerden biri olan Ali ve Nino Heykeli, 7 metre yüksekliğindeki iki hareketli insan bedeninden oluşuyor. Bir bütün haline gelene kadar iç içe geçen ve daha sonra tekrar ayrılan heykel, sonsuz aşkı ve ırklar arası hoşgörüyü sembolize ediyor. Batum tatilinizde, bu eşsiz sanat eserinin yakınlarında zaman geçirmenizi ve her açıdan fotoğraflamanızı öneriyoruz.

Batum’un kalbinde kendinizi bir Avrupa şehrinde gibi hissetmeniz yüksek ihtimal. Piazza Meydanı, çevre düzenlemesi, çevreleyen göz kamaştırıcı binaları ve köklü geçmişi ile kesinlikle görülmeye değer. Meydan etrafındaki kafe ve restoranlarda bu atmosferin tadını çıkartabilir hatta bir yandan Gürcü kahvenizi yudumlayabilirsiniz.

Genişliği ve 7 kilometrelik uzunluğu ile Batum’da iyi bir yürüyüş parkuru olan Batum Bulvarı, yol boyunca uzanan parkları ile meşhur bir yer. Ayrıca bulvar boyunca size eşlik edecek olan palmiyeler, çeşitli heykeller ve yorulduğunuzda durup bir şeyler içebileceğiniz kafeler de mevcut. Batum Bulvarı’nı boydan boya yürümeden bu güzel şehirden ayrılmayın.

Dünyanın en büyük botanik bahçelerinden biri olma özelliğini taşıyan Batum Botanik Bahçesi, sadece Kafkaslar değil, dünyanın pek çok yerine özgü bitki türlerine ev sahipliği yapıyor. İki bini ağaç olmak üzere, beş bin farklı bitki türünü içerisinde barındıran bu büyülü bahçe, botaniğe ilgili olun ya da olmayın mutlaka görmeniz gereken bir yer.

Batum’un en görkemli yapılarından biri olan Virgin Mary (Meryem Ana) Katedrali, 1800’lerin sonunda inşa edilmiş. Şehrin en büyük katedrali olan bu yapı, her gün ihtişamlı görüntüsü, dini ve kültürel önemi ile ziyaretçi akınına uğruyor.

Dört tarafında çeşmelerin yer aldığı bu kulenin ilk bakışta pek ilgi çekici bir özelliği yokmuş gibi görünüyor, ancak saat tam 19:00’u gösterdiğinde muazzam bir manzarayla karşılaşıyorsunuz. Ayrıca Chacha Kulesi’nin etrafındaki çeşmelerden, her gün saat tam 19.00’da, 10 dakika boyunca Gürcistan’a özgü bir içki olan Chacha akıyor. Bu ilginç deneyimi sakın kaçırmayın.

Tarihi 1. yüzyıla dayanan Batum Kalesi, Romalılar tarafından inşa edilmiş, 1547’de Osmanlı’nın eline geçmiş ve 1878’de Gürcistan’a bırakılmış. Arkeolojik çalışmaların halen devam ettiği bu tarihi mekana mutlaka uğramanızı öneriyoruz.

Batum’un en güzel mimari örneklerinden biri olan Fener Kulesi, Osmanlı döneminde inşa edilmiş. 1863 yılında inşa edilen kule, o tarihten bu yana çeşitli değişimler geçirmiş ve 1882 yılında Fransız mühendislerin katkısıyla son halini almış. Estetik ışıklandırılması ile geceleri daha büyüleyici olan bu yapıyı görmeden Batum turunuzu sonlandırmamalısınız.

Günümüzde müftülük binası olarak hizmet veren caminin tarihi 1886 tarihine uzanıyor. Sovyet rejimi nedeniyle, Batum’da ayakta kalan tek camii olma özelliğini taşıyan Orta Cami, varlıklı bir Müslüman tarafından inşa ettirilmiş. Altın rengi kubbesi ile görülmeye değer olan Orta Cami’nin dış cephesini fotoğraflayabilirsiniz.