Barbados'ta Yapılacaklar

110.000’i aşkın nüfusu, zengin bir geçmişi olan kentte her daim, hem kültürel hem turistik faaliyetlere uygun aktiviteler bulabilirsiniz. 2012 yılında UNESCO Dünya Mirası listesine alınan, Karayipler’in gözdesi Bridgetown'un sokaklarında keşfe çıkabilirsiniz.

Savannah Hipodromu boyunca uzanan tarihi bölgeyi gezmek için bir gününüzü ayırmanız yetebilir. Bu bölgedeyken mutlaka Garnizon önünde birliklerin nöbet değişim sırsındaki törenlerini izlemelisiniz. Barbados'un dünyanın en küçük ordusuna sahip ülkelerinden biri olduğu bilgisi, bu töreni sizin için ilginç hale getirebilir!

Eski bir İngiliz hapishanesinden müzeye dönüştürülerek, 1933 yılından beri aktif olarak kullanılan Barbados Müzesi’nde yaklaşık 500.000 eser sergileniyor. Müzenin yanı sıra, bahçesinde de güzel zaman geçirmeniz mümkün olabilir.

Berrak suları, yumuşacık kumları ile Barbados’un en güzel sahillerinden biri olan Carlisle Koyu’nda, halka açık ve ücretsiz plajda, deniz kaplumbağalarıyla yüzebilirsiniz. Plaj yorgunluğunu atmak içinse, civardaki restoran ve barları değerlendirebilirsiniz.

350 yıllık tarihiyle gerçek Jacobean konağı olan St. Nicholas Manastırı’nda ücretsiz rehberli turlara katılabilirsiniz. 1600'lerin ortalarına kadar uzanan ve 18'inci ve 19. yüzyıldan kalma antikaları görmek için büyük evi gezebilir, rom damıtma işlemini inceleyebilir ve tadım yapabilirsiniz.

Karayipler’in en gözde dalış noktalarından biri olan Stavronikita’da, 1970 yılında batan bir geminin mercan kaplı enkazında, artık bambaşka bir habitat yaşıyor. Deniz kaplumbağaları, barakudalar, bitki örtüsü ve deniz yaşamını incelemek için burada dalış yapabilirsiniz.

Bridgetown merkezinde yer alan salıncak köprü, 1865 ve 1872 yılları arasında inşa edilmiş köprü civarında ikonik bir hatıra fotoğrafı çekebilirsiniz. Ayrıca, burada yer alan restoran ve hediyelik eşya satan dükkanları da değerlendirebilirsiniz.

Barbados ve Karayipler tarihi boyunca şekerin hikayesine ilginç bir bakış açısı yakayalayacağınız turda; Aralık ve Nisan ayları boyunca, şekerin rüzgar enerjisinden yararlanılarak, nasıl üretildiğini de izleme fırsatı bulabilirsiniz.

Cheapside Yolu’nda, postanenin hemen yanında kurulan, Karayipler’in en iyi taze meyve-sebze pazarı olarak ünlenen ve Perşembe, Cuma, Cumartesi günleri uğrayabileceğiniz pazarı mutlaka gezmelisiniz. Adanın kültürüne ve günlük yaşamına tanık olabileceğiniz pazarda taze meyve dışında, el işi hediyelikler de bulabileceğiniz pazarda, fotoğraf tutkunları için de özel kareler yakalamak mümkün olabilir. Hediyelikte farklı bir alternatif düşünürseniz; Mount Gay Rom Tadımı turuna katılabilir ve bu tur sırasında mağazalara oranla daha düşük fiyatlarla eviniz ve sevdikleriniz için rom alabilirsiniz.

Bridgetown’ın mükemmel manzarasını izlemek ve sıkı bir yürüyüş yapmak isterseniz, mutlaka Harrison’s Point Deniz Feneri’ni denemelisiniz. Deniz fenerinin içine girmeniz mümkün olmasa da yol boyunca eşlik eden müthiş manzara ve temiz hava için değer.

Kırmızı ve beyaz et ile taze deniz mahsüllerinin ağırlıklı olduğu mutfağında, yoğun baharat ile marine edilen özel lezzetler barındıran Bridgetown’da; uçan balığı ve balıklı keki deneyebilirsiniz. Vejeteryanlar içinse her daim, taze sebze, meyve salataları bulmak mümkün olabilir. Latin Amerika'ya has vahşi muz ve ekmek ağacı meyvesi gibi ilginç egzotik tatları mutlaka denemelisiniz.

Güneş çekilir çekilmez, Bridgetown’da müziğin hakimiyeti başlıyor. Dolayısıyla ne tür bir müzikle nasıl eğlenmek istiyorsanız; gece kulüpleri, reggae ve caz barları sabahın ilk ışıklarına kadar deneyebilirsiniz.