Avusturya'da Yapılacaklar

Uluslaraarası üne sahip olan ve küresel ölçekte sadece birkaç önemli merkezden biri olan Ars Eleckronica Center'a giderseniz, teknoloji alanında yaşanan gelişmelere paralel olarak en güncel gelişmelere şahit olabilirsiniz. Özellikle elektronik sanatlara ilgi duyanlar tarafından çokça ziyaret edilen bu merkez aynı zamanda Tuna Nehri'nin muhteşem manzarasına şahit olabileceğiniz bir yerde bulunuyor. Geleceğin Müzesi olarak da adlandırılan Ars Electronica Center'da dünyanın muhtelif yerlerinden gelen ileri teknoloji merkezleri tarafından üretilen sayısız eser sergileniyor. Üç kattan oluşan bu merkezin ilk katı Saklı Dünyalar adını almış. Burada sesi yazıya çeviren makinelerden ekrana dokunarak hareket ettirilebilen gündelik eşyalar kadar pek çok şey sergileniyor. İkinci katta da interatif bir ortam hazırlanmış. Burada da muhtelif müzik şişeleri yer alıyor. Bu bölümde ayrıca masa tenisi oynanmasını sağlayan pingpongplus da bulunuyor. Gökyüzü Medya Katı olarak bilinen üst katta ise kafeler yer alıyor. Bu merkeze uğradığınızda hem en güncel teknolojik ürünleri görme şansına sahip olabilirsiniz hem de üçüncü kattan Linz'in muhteşem manzarasını seyredebilirsiniz.

Graz 2. Dünya Savaşı sırasında Avrupa’da yaşanan bombardımanlardan en az etkilenen kentler arasında. Bu sayede şehir genelinde görülebilecek çok sayıda harika tarihi bina çok iyi korunarak günümüze dek ulaşabilmiş durumda. Graz’ı anımsatan hediyeliklerin satıldığı küçük dükkanlar, Avusturya’nın meşhur yemeklerini yiyebileceğiniz restoranlar ve nefis pastalarıyla Graz’a bir kez daha aşık eden pastaneler, kafeler bu bölgede gezginleri bekliyor. Old Town’da bulunan Herrengasse Caddesi’nde sıralanan mağazalardan alışveriş yapmadan, Graz’ın anlı renkleriyle adeta büyüleyen eski yapılarını görmeden ve kafelerde keyifli bir mola vermeden tarihi şehir turunuzu sonlandırmayın.

Graz Avusturya’nın ve Avrupa’nın en tarihi kentlerinden biri. Buna karşın Graz’da özellikle 2003 yılında Avrupa Kültür Başkenti unvanına kavuşması ile inşa edilen ilginç modern yapılar da baş gösteriyor. Mur Nehri’nin üzerinde inşa edilen Mur Adası ve ilginç mimarisiyle Graz’ın tarihi binalarının arasında hemen fark edilen bir sanat müzesi olan Kuntshaus şehrin modern yapıları arasında sayılabilir. Mur Adası günümüzde halen şehirde düzenlenen konser ve etkinliklerin düzenlendiği bir yer. Ayrıca ilginç bir atmosferde kahve molası vermek isterseniz adada bulunan kafe bunun için Graz’ın başlıca ideal noktalarından. Sanat Müzesi’nde ise fotoğraf mimari ve sinema gibi farklı dallarda düzenlenen sergileri görebilirsiniz. Pazartesi günleri ziyarete kapalı olan müzeyi haftanın diğer günlerinde 10:00 – 17:00 saatleri arasında gezmek mümkün. Müzenin terası ise Graz’a başka bir açıdan bakmak isteyenler için muhteşem bir ortama sahip.

Tüm Avusturya’nın en gözde ve popüler tatlarından olan Viyana şnitzeli Graz’da yemek zamanı geldiğinde tadılabilecekler arasında başı çekiyor. Ancak Graz’ın enfes tatları sadece şnitzel ile sınırlı değil. Kentte Linz turtası ile etle hazırlanan bir yemek olan tefelpitz de oldukça gözde. Yemekten sonra veya kentte turlarken canınız tatlı bir şeyler çekerse meşhur Avusturya’nın meşhur çikolatalı pastalarından sipariş etmeyi sakın unutmayın. Ekmeğin üzerine sürülebilen etler ise Graz şarküterilerinden bulabileceğiniz bir diğer enfes tat. Eğer şarap veya bira seviyorsanız Graz’da yemeğinizin veya atıştırmalık tabakların yanında bir bardak istemekten çekinmeyin. Şehirde et yemeyenler için sunulan salataların ve sebzeli yemeklerin sayısı da bir hayli fazla. Tam bir hamburger veya Uzak Doğu mutfağı aşığıysanız Graz’da yine damak tadınıza uygun soslarla hazırlanan nefis hamburgerlere veya Uzak Doğu mutfağını yansıtan lezzetlere pek çok yerde rastlamanız mümkün.

Orta Çağ’a doğru zamanda yolculuğa çıkaran Hauptplatz aynı zamanda Graz’ın ana meydanı ve şehir turlarının değişmez uğrak noktalarından. Gösterişli belediye binasına ev sahipliği yapan meydan eski çağlarda daha çok şehirde önemli bildirilerin okunduğu ve törenlerin düzenlendiği bir yerken bugün açılan tezgâhları ve büfeleriyle Graz’ın başlıca buluşma merkezi olarak anılıyor. Özellikle Noel döneminde Graz’a gelirseniz meydanın masalsı süslemelerine ve ortasına yerleştirilen Noel ağacına hayran kalabilirsiniz.

Yürüyerek veya asansörle çıkılabilen tepe şahane bir Graz manzarasıyla buraya çıkanları selamlıyor. Eskiden tepenin üzerinde bir kale olduğu hatta adını da bu eski kaleden aldığı biliniyor. Günümüzde tarihi kaleden geriye birkaç kalıntının dışında pek bir şey kalmış sayılmaz. Tepenin etrafını saran ağaçlarla ve ortasına yerleşen saat kulesiyle burası Graz’ın tarihi binalarına yüksekten bakmak için muazzam bir nokta. Kentte düzenlenen bazı önemli konser ve etkinliklere ev sahipliği yapan Schlossberg Tepesi’ne çıkmadan Graz’ı tam olarak gezmiş sayılmazsınız.

Devasa büyülükte bir alan üzerine kurulan Eggenberg Sarayı Graz’ın eski çağlarına doğru zaman içinde yolculuğa çıkaran muazzam bir eser. 17. yüzyılda inşa edilen sarayın 12 kapısı yılın 12 ayını ve 365 penceresi ise bir takvim yılının günlerini sembolize ediyor. Tarihi odaları, salonları ve tarihi atmosferiyle olduğu kadar geniş bahçesiyle de meşhur olan sarayı ziyarete açık olduğu zamanlarda düzenlenen rehberli turlarla gezmeye çalışın. Bu sayede görkemli yapının tarihiyle ilgili ilginç detayları yakalama şansı bulabilirsiniz.

Bugün Graz’ın bağlı bulunduğu eyaletin parlamentosu olarak kullanılan tarihi bina özellikle silah deposu ile ünlenmiş bir yer. Osmanlı kuşatmalarına karşı önlem olarak yaptırılan deponun dışında diğer diğer ilginç bölümleri de eski yapıyı gezdiren turlara katılarak dolaşma şansınız bulunuyor. Landhaushof’ta dolaşırken karnınız acıkırsa bölgenin en meşhur restoranlarından birinin burada bulunduğunu hatırlatalım. Genellikle şehre ve ülkeye has lezzetlere yer verilen restoranın menüsü son derece başarılı.

15. yüzyılda inşasına başlanan Graz Katedrali sonraki dönemlerde yenilenerek günümüze dek ulaşan muazzam bir tarihi eser. Bazı kutsal emanetleri de barındıran katedralin dikkat çekici özelerinin başında ise ülkenin tarih boyunca karşılaştığı üç felaketi temsil eden duvar resimleri geliyor. Bu felaketlerden birincisi veba, ikincisi çekirgelerin saldırısı ve üçüncüsü ise Osmanlı kuşatmaları olarak sıralanıyor.

Graz caddelerinde sıralanan şarküteriler şehri adeta büyük bir gastronomi merkezi yapmaya yetecek cinsten. Nefis ekmekleri ve sürülebilir etleriyle Graz şarküterileri arasında özel bir yere sahip olan Frankowitsch’de seçtiğiniz ekmeklerin arasına dilediğiniz malzemeleri yerleştirerek çok özel bir sandviç hazırlayabilirsiniz.

Graz’da kent yaşamının fazlasıyla canlı ve hareketli olduğu diğer bir nokta olan Sporgasse Caddesi’ne hediyelik eşyalar almak, kafelerde mola verip Avusturya lezzetlerini denemek veya sadece caddenin tarihi atmosferini soluyabileceğiniz bir yürüyüşe çıkmak için yolunuzu düşürebilirsiniz. Pek çok mağazanın ve küçük hediyelik eşyalar satılan dükkanların bulunduğu cadde üzerinde dikkat çekici detaylardan biri ise camdan sarkan Yeniçeri heykeli. Anlatılana göre heykelin hikayesi Osmanlı’nın Graz’ı kuşattığı döneme kadar gidiyor.

İlginç şekilleriyle onlarca farklı heykelin bulunduğu parkı heykel sanatına ilgili gezginler muhakkak görmeliler. Yeşil çimlerin üzerine yerleştirilen ilginç heykellerden meydana gelen parkı sakin atmosferinde yürüyüş veya piknik yapmak için de değerlendirebilirsiniz. Nisan ayından ekim sonuna kadar parkı ücretsiz olarak ziyaret etmek ve gezmek mümkün.