Çanakkale Boğazı’nın binlerce yıl boyunca sayısız uygarlığa ev sahipliği yapan kıyılarında kurulan Eceabat, eski dönemlerde ‘’Maydos’’ ismiyle bilinen turistik bir ilçe. Geçmişte Romalılar, Persler, Latinler ve Osmanlılar tarafından fethedilen Eceabat, özellikle Osmanlı zamanında bölgede inşa edilen heybetli kaleleri ile anılıyor. Günümüzde 10 bine yaklaşan nüfusuyla Çanakkale’nin önemli yerleşimleri arasında kabul edilen ilçe ayrıca Çanakkale Savaşı’nın gerçekleştiği bölge üzerinde yer alıyor.
Akbaş Limanı’nın yakınlarında inşa edilen Sestos Kalesi ise Eceabat’ın önde gelen tarihi miraslarından. Geçmişin pek çok döneminde stratejik anlamda son derece kilit rol oynayan kalenin yanı sıra ilçe merkezinden yaklaşık 5 kilometre mesafede yükselen Bigalı Kalesi ve mimari olarak adeta şaheser sayılan Kilitbahir Kalesi’nin kalıntıları da ilçede görülebilir. Kendine has mimari tarzıyla öne çıkan Kilitbahir Kalesi, moloz taşlarla yükseltilen duvarlar ile iç kaleden meydana geliyor. 1600’lü yıllarda yaptırılan Seddülbahir Kalesi ise Eceabat’a gelenleri bekleyen bir başka muazzam eser. İlçeyi ziyaretiniz sırasında adeta tarihin akışını değiştiren çarpışmalardan olan Çanakkale Savaşı’na dair bazı önemli noktaları dolaşmayı ihmal etmeyin. Özellikle Eceabat Gelibolu Tarihi Milli Parkı, muhakkak görülmesi gereken yerler arasında. İçerisinde Seddülbahir, Kilitbahir, Behramlı, Küçük Anafartalar, Bigalı, Kumköy ve Yalova gibi köyleri barındıran bu bölgede savaşla ilgili pek çok anıt ve heykel de bulunuyor. 57. Piyade Alayı Şehitliği, Cesaret Tepe civarında gezerken görülebilen Mehmet Çavuş Anıtı, Barış Müzesi ve Havuzlar Şehitliği de yine Eceabat ve yakınlarını ziyaret ettiğinizde görebileceğiniz tarihin tanığı adreslerden bazıları.
Eceabat geziniz yaz aylarına denk geliyorsa, şehrin çeşitli noktalarında bulunan limanlardan hareket eden feribotlara binerek Çanakkale açıklarında yer alan Bozcaada ve Gökçeada’nın yolunu tutabilirsiniz. Aynı zamanda Türkiye’nin en büyük adası olma özelliğini taşıyan Gökçeada, çevresini saran eski Rum köyleriyle ziyaretçilerine her daim huzur dolu bir kaçamak vaat ediyor. Üstelik adaya yazın gelirseniz, Aydıncık Plajı, Laz Koyu veya Marmaros Plajı gibi noktalardan denize girebilirsiniz. Göz alabildiğine uzanan üzüm bağlarıyla meşhur Bozcaada ise enfes plajlarıyla olduğu kadar birbirinden güzel otelleri ve dillere destan gün batımı manzarasıyla ziyarete değer. Üstelik adalarda süt reçeli, damla sakızlı muhallebi, taze meyvelerden yapılan karadut suyu ve keçi sütünden elde edilen dondurma gibi yerel lezzetler hayli meşhur. Tüm bu benzersiz adreslere rahatça ulaşmak için Türkiye’nin farklı noktalarını ilçeye bağlayan Eceabat ve Çanakkale otobüslerinden yararlanabilirsiniz.
