Kristof Kolomb’un keşfettiği gizemli adalardan biri olan Sint Maarten, adını Hıristiyanlar için kabul edilen Aziz Martin’den alıyor. Hollanda Krallığı’na bağlı bir özerk devlet olan Sint Maarten’de İngilizce, Fransızca ve İspanyolca’nın yanı sıra Felemenkçe de konuşulan diller arasında yer alıyor.
Çok kültürlü bir topluma sahip olan ülkenin ana gelir kaynağını turizm faaliyetleri oluşturuyor. Elmas madenleri aracılığı ile ciddi bir gelir elde etmeyi başaran Sint Maarten’de, yasal olarak faaliyetini sürdüren kumarhaneler turistlerin ülkeyi ziyaret etmesindeki en önemli etken olarak öne çıkıyor.
Karayipler’de büyük bir ada olan Sint Maarten’i ayıran sınır, iki ülke ortaya çıkarıyor. Adanın kuzey kısmı Fransız hâkimiyetinde yaşamını sürdürürken, güney bölgesinin yönetimini ise Hollanda üstleniyor. Yaz aylarında sıcaklıkların 30 derece civarında hissedildiği ülkede, bu sıcaklıklara rağmen kısa süreli yağışlar gözlemleniyor. Kış aylarında ise yoğun yağışın görüldüğü Sint Maarten’de hava sıcaklıkları özellikle ocak ayında sıfır derecesine kadar düşebiliyor.
Başkent Philipsburg, turizm ve ekonomi açısından büyük önem taşırken bir liman kenti olarak taşımacılık faaliyetlerinde de stratejik bir görev üstleniyor. Turistler için mükemmel şekilde tasarlanan şehirde, kumarhaneler, alışveriş merkezleri ve sanat merkezleri tüm gün dolup taşıyor. Dünya turuna çıkan büyük yolcu gemilerinin demirlediği önemli limanlar arasında yer alan Philipsburg Limanı, ziyaretçiler için dünya standartlarında hizmetini sürdürüyor.
Mart ayında ülkede düzenlenen ve üç gün süren Regatta Festivali’nde, tekne severler bir araya geliyor. İlk iki gün teknecilik ve kullanımı hakkında derslerin verildiği festivalin son gününde tekne yarışları düzenleniyor ve dereceye girenler ödüllendiriliyor. Festivalde gündüzleri tekneler ön plana çıkarken akşamları müzik ve dans katılımcılara eğlenceli anlar yaşatıyor.
Sint Maartenliler için kutsal kabul edilen nisan ayı ortası ve mayıs ayı başı arasındaki zaman, büyük bir karnavalla kutlanıyor. İnsanların her gün yöresel kıyafetlerle sokakları doldurduğu karnavalda, soca ve kalipso adı verilen yöresel müzikler icra ediliyor. Düzenli olarak temmuz ayının 21’inde gerçekleştirilen Grand Case Festivali’nde, köleliğin kaldırılması coşku ile kutlanıyor.
Deniz ürünleri sevenler için mükemmel bir mutfağa sahip olan ülkede, ıstakoz, balık ve ahtapot en çok tüketilen lezzetler arasında yer alıyor. Rom ve şeker kamışı şurubunun karışımı ile ortaya çıkan Planteur’s Punch adı verilen içki, akşam yemeklerinizi süsleyebilir.