İçerisinde yer alan göz kamaştırıcı mavi süslemeleri sayesinde özellikle Avrupalılar tarafından ‘’Mavi Camii’’ adı verilen Sultan Ahmet Camii, Osmanlı döneminin muazzam eserlerinden. Sultan I. Ahmet döneminde, 1600’lü yıllarda inşa edilen cami, bünyesinde barındırdığı dükkanlar, darüşşifa, hamam ve türbe gibi bölümlerden meydana gelen hayli geniş bir külliye olarak dikkat çekiyor. Günümüze bu kısımlardan yalnızca bazıları ulaşmış olsa da Sultan Ahmet Camii hiç kuşkusuz dönemin en görkemli mimari eserlerinin başında yerini alıyor. Genellikle bitki motiflerinden oluşan binlerce İznik çinisine ev sahipliği yapan camiye girer girmez bu detayları fark edebilirsiniz. Yapımı yaklaşık 8 yıl boyunca süren mimari harikanın dikkat çekici özelliklerinden diğeri ise Türkiye’de 6 minareye sahip ilk cami olması. Üstelik bu minareler genellikle tercih edilen sade anlayışın aksine birbirinden farklı süslemeleriyle göz kamaştırıyor.
Topkapı Sarayı, Yerebatan Sarnıcı, Gülhane Parkı ve Ayasofya gibi popüler tarihi ve turistik noktaların yakınında yer alan Sultan Ahmet Camii’ne ulaşmak son derece kolay. Kabataş-Bağcılar tramvay hattını kullanarak Sultanahmet durağında inebilirsiniz. Buradan camiye yürümek sadece birkaç dakika sürüyor. Geziniz sırasında yemek molası vermek isterseniz de meşhur Sultanahmet köftesini veya bölgedeki restoranlarda servis edilen nefis kebapları tadabilirsiniz. İstanbul’u ziyaret eden yerli ve yabancı turistlerin ilk durakları arasında yer alan Sultan Ahmet Camii’nin yakınlarında bazıları Osmanlı döneminden kalan tarihi binalarda hizmet veren konforlu oteller yer alıyor. Eğer seyahatiniz sırasında Sultan Ahmet Camii ve civarında kalmayı planlıyorsanız, bölgenin yılın tamamında revaçta olduğunu unutmamalı ve yerinizi garantilemek için rezervasyonunuzu mümkün olduğunca erken yaptırmalısınız.