Aynı zamanda Süzebolu olarak da bilinen Sozopol, Bulgaristan’ın en güzel koylarından birine çok yakın bir mesafede; Burgas’ın yaklaşık 35 km güneyinde yer alıyor. Yaklaşık 5000 kişilik bir nüfusa sahip olan Sozopol, Bulgaristan’ın Karadeniz kıyısındaki en eski yerleşim yerlerinden biri. Ülkenin en popüler sahil beldelerinden olan Sozopol, özellikle yaz dönemlerinde en çok da yerliler tarafından tercih ediliyor.
Arkeolojik araştırmalar kentin yaklaşık 7000 yaşında bir kültür geleneğine sahip olduğunu gösteriyor. İlk yerleşim, yaklaşık 6.000 yıl önce Neolitik Çağ'da, Sozopol koyunda başladı. Milattan Önce 610'da, Sozopol bir şehir devleti haline geldi ve Apolloniya adını aldı. Sozopol, kurulduktan sonraki ilk yüzyıl boyunca inanılmaz bir gelişme kaydetti.
Tarihi yapılarıyla göz dolduran Sozopol’un eski kiliseleri, amfi tiyatrosu, antik yerleri, limanı, restoranları ve plajlarını ziyaret edebilirsiniz. Şehrin birçok bölgesinde kamp yapılabilecek alan var. Bu nedenle sırt çantalı gezginlerin sıklıkla tercih ettiği Sozopol’de konaklama tesisleri de oldukça uygun fiyatlı. Özellikle Sozopol şehir merkezinden günübirlik gidebileceğiniz Ravadinovo Kalesi, Saint Ivan ve Saint Peter adaları kesinlikle görülmeye değer. Quad Bike safarisine katılarak Sozopol’un en güzel köylerinden biri olan Marinka’yı da gezebilirsiniz.
Gece hayatı oldukça renkli olan şehirde çok sayıda gece kulübü ve bar bulunuyor. Kirik adındaki restoranda ise Bulgar mutfağına özgü lezzetler servis ediliyor. Ayrıca şehrin panoramik manzarasını sunan Kirik Restaurant’ta deniz ürünlerinden oluşan spesiyaller de oldukça beğeni topluyor. Marine edilmiş balıklar, kavrulmuş uskumrular, rezeneli ahtapot salatası, tsaganaki istiridyeleri, mezeler ve diğer aperatifleri tercih edebilirsiniz.