Yunanistan'ın Attika Bölgesi'ne bağlı Ege Denizi kıyısındaki Pire antik bir liman kenti. Şehir ülkenin en büyük limanına sahip ve kurulduğu günden bu yana bir ulaşım ve ticaret merkezi konumunda bulunur. Başkent Atina'ya sadece 12 km mesafede olması da şehrin değerini artıran bir unsur. Atina'dan Yunan Adaları'na geçecek olan ziyaretçilerin hemen hepsi Pire Limanı'ndan hareket eder. Şehir içerisinde toplu taşıma metro, otobüs ve troleybüs ile sağlanır.
Akdeniz ikliminin etkisi altında olan Pire, uzun, kurak ve sıcak yaz ayları yaşar. Kış ayları ise kısa, yağışlı ve ılık geçer. Ege'ye olan kıyısı ve Akdeniz ikliminin etkisine rağmen Pire'de deniz turizmi pek gelişmiş değil ve tek bir plaja sahip. Bunda sahil şeridinin büyük kısmının limana, yani ulaşım ve ticarete ayrılması etkili oluyor.
Pire birçok ziyaretçisi için bir yol üstü durağı olsa da misafirlerine sunacak çok şeyi var. Özellikle Yunan taverna kültürünün hakkı verilerek yaşandığı Pire'den bir tavernaya gidip uzo içmeden, ahtapot yemeden ve sirtaki izlemeden dönülmemesi tavsiye edilir. Pire'nin üç büyük Ortodoks kilisesi olan St. Nicholas, St. Spyridon ve Holy Trinity görülmeye değer mimari yapıların başında gelir. Müzeseverler ise Pire Arkeoloji Müzesi'ni ve Helenik Deniz Müzesi'ni mutlaka ziyaret etmeli. Şehir surları, Kastella Tepesi ve Paşalimanı gezileri Pire seyahatinin mutlak bir parçası kabul edilir. Diomidous Botanik Bahçesi ise göz dolduran peyzajıyla Pire ziyaretçilerini keyiflendirir. Alışveriş için ağırlıklı olarak limandaki küçük dükkânlar ve pazar tezgâhları tercih edilir; burada çok çeşitli hediyelik eşya alternatifleri bulmak mümkün.