Mısır’ın güneyinde, Nil Nehri’nin doğusunda, küçük bir yarımada üzerinde yer alır. Antik Mısır kentlerinden birisidir. Tarihteki ilk adı, eski Mısır Tanrıçası Swenet’den geldiği rivayetiyle ‘Swenet’ olan Aswan, Nil Nehri üzerindeki ilk şelaleye de ev sahipliği yapmaktadır. ‘Granit’in ana yurdu kabul edilen Aswan, aynı zamanda ‘dikilitaşların dünya üzerine yayıldığı şehir’ olarak bilinmektedir. Buna rağmen kentte bitirilememiş bir dikilitaş (obeliks) bulunmaktadır.
Dönemin kadın frevunu Hatşepsus’un emriyle taş yatağında inşa edilmeye başlanan obeliks, taşta karşılaşılan bir çatlak nedeniyle yarım bırakılmıştır. Obeliks’in 42 m. yüksekliğinde olacağı rivayet edilmektedir. Bu yükseklik, dünyadaki bütün dikilitaşların yüksekliğini geçmektedir. Bitirilmemiş obeliks, Antik Mısır’ın birçok simgesinden biri olarak günümüzde ziyaretçi akınına uğramaktadır. Nil Nehri üzerinde gerçekleştirilen tekne turları, yabancı ziyaretçileri kentin tarihi zenginliği ile buluşturmaktadır. Güzergahın en önemli durakları; İsis’in kutsal mekanı Philae Tapınağı; yeşilliği ile kum rengindeki şehre aykırılık katan Botanik Bahçeleri; Nil Nehri üzerindeki en büyük baraj olma özelliğini taşıyan-mühendislik mucizesi- Aswan Barajı, Agatha Christie’nin ‘Nil’de Ölüm’ adlı romanını yazdığı Eski Cataract Oteli, kentin başlıca gezi merkezleridir.