Tokyo’nun doğusunda bulunan Chiba, Ibaraki Vadisi’nin de sınırında yer alıyor ve şehre ‘Tokyo’nun arka bahçesi’ de deniyor. 12. ve 15. Yüzyıllarda Chiba ailesi tarafından yönetilen bir kaleyken 19. Yüzyılda kasabaya dönüşen Chiba, II. Dünya Savaşı’nda büyük bir hava bombardımanıyla neredeyse yok olan Japonya şehirlerinden. Savaş sonrası dev bir endüstriyle tekrar dirilen kent günümüzde de Japonya’nın en yoğun liman kentlerinden.
Tokyo Körfezi’nin 30 kilometre güneydoğusundaki kırsal Boso-hanto Yarımadası'nda bulunan şehir, Pasifik okyanusunun sıcak iklimiyle kış mevsimini bile ılıman geçiriyor. Bu sıcak iklimin avantajını ise Kamogawa Deniz Dünyası gibi turistik tesislerde katil balinalar ile yunusların gösterisini izleyerek, ayrıca yarımadada çok popüler olan çiçek yetiştirme sanatını gözlemleyerek yaşayabiliyorsunuz. Özellikle ilkbaharda sanatsal bir peyzajla biçimlendirilmiş çimenlik alanlar ve kolza ile kiraz çiçeği kent kadar yarımadayı da simgeleyen özelliklerden.
Kent Nokogiri-yama bölgesinde uçsuz bucaksız uçurumlu, dağ manzaralı bir görüntü sunarken, 66 kilometrelik kumlu Kujukuri-hama plajında deniz ve güneşin tadını çıkarabiliyor, sörf yapabiliyorsunuz. 151 golf sahasıyla ‘golfün kutsal şehri’ denilen kentte golf en popüler sporlardan. Büyüleyici Japon kültürünü tanıyabileceğiniz sanatsal yapılar ve müzeler ile Japonya’nın bol deniz ürünü içeren muhteşem lezzetleri de kentin keşfedebileceğiniz güzelliklerinden. Yaz aylarında kamp ve yürüyüş yapmak için Minami-Boso, Nokogiri Dağı’na gidebilir; sonbaharda düzenlenen Sawara Büyük Festivali ve temmuz ayındaki Mobara Şenabata Festivali’nde farklı bir kültürün şenliklerine katılabilirsiniz. Japon yeni yılında geleneksel tapınak ziyaretleri başladığında, Narita-San Tapınağı’nı ziyaret edebilirsiniz.
Kente havayoluyla gelişlerinizde en yakın havalimanı olan Narita Uluslararası Havaalanı aynı zamanda Japonya’ya açılan kapı. Kente 43 kilometre uzaklıkta bulunan havaalanından transfer için Chiba İstasyonu’nun Sobu tren hattını kullanabiliyorsunuz.
