Florida eyaletinin doğu kıyısındaki Miami Beach, ABD’nin en popüler tatil cenneti konumunda. Ana çatıyı oluşturan Miami şehrine köprülerle bağlı ayrı bir belediye olan Miami Beach, Atlantik Okyanusu ve Biscane Körfezi arasında bulunuyor. Kışı neredeyse hiç yaşamayan Miami Beach’de bir yandan kendinizi bir tatil beldesinde hissederken bir yandan da modern bir şehir havası soluyorsunuz. Gökdeleni ve palmiyesi bol bir yer olarak tanımlanan kentin 1912’lerde kurulduğu ve o tarihe kadar da bir bataklık olduğu biliniyor. Genellikle otellerin ve plajların oluşturduğu, yıl boyunca denizin ve güneşin tadını çıkarıp geceleri eğlenebileceğiniz bu kentin hareketi hiç yavaşlamıyor. Atlantik Okyanusu’nun ılık sularında yüzüp sörf yapabiliyor, jet-skiyle dolaşabiliyorsunuz. Hatta bu plajlarda ünlülerle karşılaşma olasılığınız da bulunuyor.
Miami Beach’i üst düzey bir tatil beldesi yapan özelliklerinin başında dünyanın en pahalı arabalarının gezdiği ‘milyonerlerin yolu’ olarak adlandırılan Collins Bulvarı geliyor. Eğer basketbolu seviyor ve maçlarını izliyorsanız ziyaretiniz esnasında American Airlines Arena’da NBA maçlarına da denk gelebiliyorsunuz.
Nüfusunun çoğu Latin Amerikalılardan oluşan şehrin alışveriş ve kültürel olanakları da oldukça fazla. Miami Beach’e komşu olan South Beach, Little Havana ve Kuzey Amerika’nın en güney ucu olan Key West da keşfe açık noktalardan. Miami Beach’in 1979’lu yıllardan kalan ve Miami Beach Architectural District olarak adlandırılan bölgesi Art Deco tarzı yaklaşık 960 binası ise sanatseverler için ayrı bir seyir oluşturuyor. Okyanus kıyısındaki barları, restoranları ve otelleri renkli bir atmosfer oluştururken, ulusal parklarında da doğayı ve dinginliği yaşayabiliyorsunuz. Everglades Ulusal Parkı şehre yakın doğal alanlardan olup UNESCO Dünya Mirasları listesinde yer alıyor.
Miami Beach’e en yakın havaalanı ise Miami Uluslararası Havaalanı. Şehre en kolay transfer seçeneği olan hem hesaplı, hem de hızlı olan havaalanı ekspresinden yararlanabiliyorsunuz.