Lindos, antik ve ortaçağın harmanlanmış bir karışımı gibidir. Bu özelliğiyle Yunanistan’ın en çok ziyaret edilen ikinci arkeolojik alanı Delphi ile yarışır. El değmemiş Lindos köyü, rum kaldırım taşlarıyla bezenmiş, beyaz badanalı evleri arasında kaybolmak, tavernalarda yemek yiyip müzik dinlemek ya da akropolis kalıntılarını keşfetmek mümkün.
Sarp bir yamaç üzerine kurulu 2.000 yıllık köyde, denizin doğal havuzlar oluşturduğu koy ve sahillerinin hepsini keşfe çıkabilirsiniz. Lindos plajı özellikle çocuklu aileler için, sığ olması nedeniyle tercih edilebilir. Pefkos plajı da kumlu ve tertemiz suyuyla yine çocuklu aileler için uygun bir seçim, ayrıca sahilde uzun bir yürüyüş yapmak için de uygun. Agios Pavlos, tamamen havuza dönüşmüş, denize ince bir boğazla bağlanan sakin bir plaj. Su sporları ile ilgilenenler için anlamlı olacak bir tercih ise Gennadi plajı.
Antik Akropol’ün tarihi 6. yüzyıla kadar uzanır. Zirveye çıkmak için dik bir patikayı tırmanmalısınız. Tırmandıktan sonra, hayatınızda gördüğünüz nadir manzaralardan birini göreceksiniz. Eski şehir ve civar koylara günlük tekne turlarıyla ulaşıp teknede denize doyabilirsiniz.
Tsambika Byzantine Müzesi’ndeki ikonları, işlemeleri inceleyebilir, manzarasını seyre dalabilirsiniz. Müze olsa da buraya girerken, kıyafetlerinizi dikkatli seçmeniz gerekiyor ya da gezmek için içeriden verilen eşarpları kullanabilirsiniz. Lİndos’a yalnızca bir saatlik mesafedeki Rodos’a mutlaka uğrayın. Bunu ister araba ister tekne ile denizden yapabilirsiniz.
Türk mutfağından aşina olduğunuz lezzetlere, taze balıkları eklerseniz Lindos’un yerel mutfağında neler bulabileceğinizi hayal edebilirsiniz. Ayrıca Lindos’ta sokak lezzetleriyle hızlı bir öğün geçirmek de mümkün.
Tipik Akdeniz iklimi yaşayan Lindos’a seyahat için en uygun zaman Mayıs-Ekim ayları arasındadır.