Beyoğlu’na bağlı Kabataş, İstanbul Boğazı’nın kıyısında kurulan tarihi semtlerden. Bizans döneminde Butharion olarak isimlendirilen Kabataş’ta eskiden çok sayıda tarihi konak, çeşme ve bahçeler bulunuyordu. 18. yüzyılda yaptırılan Kabataş Meydan Çeşmesi ise şüphesiz Kabataş’ın en fazla dikkat çeken mimari eserlerinden. Semte Taksim-Kabataş arasında çalışan füniküleri kullanarak gelebilir veya Bağcılar-Kabataş tramvay hattıyla seyahat edebilirsiniz. Aksaray, Eminönü, Fındıklı, Sirkeci, Karaköy, Cevizlibağ ve Merter gibi pek çok noktadan geçen tramvay bölgeye ulaşımı hayli kolaylaştırıyor. Büyükada, Heybeli, Kınalı ve Burgazada gibi adalara yine Kabataş’ta bulunan iskeleden kalkan vapurlara binerek denizyoluyla gelebilirsiniz. Bu sayede Kabataş'ta konaklayabileceğiniz tüm İstanbul otelleri, gezebileceğiniz her noktaya ulaşım kolaylığı sağlıyor.
Kabataş sahilinden yapacağınız kısa bir yürüyüşle Dolmabahçe Sarayı’na ulaşabilir, son Osmanlı padişahlarının ikametgahını görebilirsiniz. Sarayın hem selamlık hem de harem bölümleri oldukça gösterişli ve ziyarete değer. Dolmabahçe Sarayı’nı geçtiğinizde ise müzeleri, çarşısı, kafeleri ve barlarıyla her daim canlı bir ilçe olan Beşiktaş’ın merkezine ulaşabilirsiniz. Midye dolma, balık ekmek veya kebap çeşitlerinden tadabileceğiniz sayısız restoran Beşiktaş’ta sizi bekliyor. Deniz Müzesi’nde ise Türk denizcilik tarihine daha yakından bakış atabilirsiniz.
Kabataş’a yakın semtlerden Taksim daha çok gece hayatıyla meşhur. Akşam saatlerinde Taksim’e çıkarak canlı müzik yapılan mekanlarda zaman geçirebilir veya Galata Kulesi manzaralı teras kafelerde kahvenizi içebilirsiniz. Taksim’de ayrıca pek çok eski kilise, cami ve ünlü markaların mağazaları yer alıyor. İsterseniz tüm günü eski hamamları, kilise ve camileri veya mağazaları gezerek geçirebilirsiniz.