Bulgaristan’ın kuzeydoğusundaki Dobruca Bölgesi’nde yer alan kenttir. Tuna Nehri kıyısında ve Romanya sınırındadır. Kuruluşu Roma İmparatorluğu dönemine rastlayan şehir, Bizans ve Osmanlı İmparatorluğu’nun egemenliği altında yaşamıştır. Tarihi süreçte şiddetli savaşlara ve çarpışmalara tanıklık eden Silistre, özellikle Kırım Savaşı sırasında tüm dünyanın ilgisini çeken destansı bir direniş örneği sergilemiştir. Kent, İkinci Dünya Savaşı sonrasında tamamıyla Bulgaristan’a bağlanmıştır. Silistre’nin savaşlarla örülü geçmişinde en önemli an, 1853-1856 yılları arasındaki Kırım Savaşı’dır. Osmanlı hakimiyetinde bulunan şehir, kalabalık Rus ordusu tarafından kuşatılmış ve 40 gün süren savunmanın ardından, Rus ordusunun geri çekilmesiyle savaş sona ermiştir. Şehrin sergilediği direniş, dönemin en ünlü filozof ve ideologları olan Marx ve Engels’e de ilham kaynağı olmuş, Silistre’nin savaştaki başarılarını yücelten yazılar kaleme almışlardır. Namık Kemal, kente ve onun destansı zaferine ithafen ‘Vatan Yahut Silistre’ adlı eserini ortaya çıkarmıştır. Kuşatmaya karşı en ateşli çatışmaların yaşandığı Mecidiye Tabyası, bugün bütün görkemiyle hala ayaktadır.
Geçmişte yaşanan kahramanlık öykülerini müzelerde ve açıkhava anıtlarında ölümsüzleştiren Silistre, bugün orta halli bir sanayi kentidir. Tuna Nehri üzerinde sahip olduğu kanal limanı, özellikle tahıl taşımacılığı konusunda etkindir. Mobilya, kiremit, tuğla, paketleme malzemesi ve dokumacılık alanında gelişmiştir. Sultan Abdulmecid’in, şehrin savunması için 1848 tarihinde yaptırdığı Mecidiye Tabyası ile Mimar Sinan’ın öğrencilerinden Dülger Mustafa’nın 1560’lı yıllarda inşa ettiği Kurşunlu Cami, kentin Osmanlı izlerinin görülebildiği eserleridir. Doğası ve eşsiz atmosferiyle bugün UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan Srebarna Doğa Rezervi, Tuna Parkı, Svoboda Meydanı, Silistre Sanat Galerisi ve Tarih Müzesi, kentin başlıca gezi merkezleridir. Silistre ılıman iklim etkisindedir. Silistre Havaalanı, kent merkezine 12 km. uzaklıktadır.