Batı Venezuela’da yer alan Coro, bölgenin renkli yaşamını çok iyi yansıtan eski bir şehir. İlk olarak 16. Yüzyıl’da Santa Ana de Coro adıyla kurulan şehir aynı zamanda bölgenin kültürel anlamda başkenti sayılıyor. UNESCO tarafından Dünya Mirası Listesi’ne alınan Coro’da gezerken mavi, kırmızı ve sarı gibi renklere boyanan evlerle adeta bir film setindeymiş hissine kapılabilirsiniz.
İspanyol ordusunda görevli Juan Martín de Ampués tarafından kurulan şehir sonraki yüzyıllarda korsan istilaları ve fırtınalardan zarar gördü. Venezuela Bağımsızlık Savaşı sırasında önemli rolü bulunan şehirde tarihi ve turistik alanları sadece birkaç günde rahatça gezebilirsiniz.
Eğer Venezuela tarihine ilgiliyseniz, şehirde açılan farklı alanlardaki müzeleri de mutlaka ziyaret edeceğiniz noktalar arasına eklemeye çalışın.
Yarı kurak iklime sahip Coro’da özellikle Ekim ve Aralık ayları arasında şiddetli yağışlar etkili olabiliyor. Eğer şehri bu döneme denk gelen zaman diliminde ziyaret edecekseniz, kuvvetli yağmur geçişlerine karşı önleminizi almayı ihmal etmeyin. Yılın diğer zamanlarında ise daha kurak ve seyahate elverişli hava koşullarıyla karşılaşabilirsiniz.
Falcon eyaletinin başkenti olan Coro, başkent Karakas’ın yaklaşık 330 kilometre kuzeybatısında yer alıyor. Şehrin ekonomik olarak kalkınmasında ise geçmişten günümüze gelişmeye devam eden kahve, kakao ve tütün gibi tarım ürünleri ticaretinin önemli bir payı var.
600’ün üzerinde tarihi yapıya ev sahipliği yapan şehrin eski binaları genellikle İspanyol ve Hollanda kültüründen izler taşıyor. Coro’da gezerken görebileceğiniz en ilgi çekici yapılardan en ilginç yapılardan biri hiç kuşkusuz Casa De Las 100 Ventanas. 100 Pencereli Ev anlamına gelen bina günümüzde eyaletin kültür enstitüsü olarak kullanılıyor. 16.. Yüzyıl’da inşa edilen St Ann Bazilikası ise şehrin ilk zamanlarından bugüne dek geçmişe şahitlik eden tarihi miraslarından. Casa del Tesoro 18. Yüzyıl’ın sonlarında inşa edilen muhteşem bir tarihi ev. Alberto Henríquez Sanat Müzesi ise 18. Yüzyıl’ın ilk yarısında yaptırılan eski binasında ziyaretçileri bekliyor. Şehirde dolaşırken Venezuela’nın en eski evlerinden olan Casa del Sol’u ziyaret edebilir, San Gabriel Kilisesi’ni görebilirsiniz.
Coro’dan araçla sadece bir saat kuzeye doğru geldiğinizde ise bölgenin rüzgar sörfü konusunda en iyi plajlarından birine ulaşabilirsiniz. Tam anlamıyla su sporları cenneti sayılan bölgede keyifli dakikalar geçireceğinizden şüpheniz olmasın. Yine bir saati aşmayan mesafede bulunan kireçtaşı mağaraları ve şelaleler de kesinlikle görülmeye değer doğal güzellikler arasında listenizde bulunmalı.