İngiltere’nin en eski yerleşim yerlerinden biri olan Canterbury, en çok da UNESCO Dünya Mirası Sit Alanı Listesi’ne de adını yazdırmış olan tarihi Canterbury Katedrali ile ön plana çıkıyor. Hatta “Katedral Şehri” olarak da adlandırılan Canterbury, İngiltere’nin Kent bölgesinde yer alıyor. Tarihi yerlere ilginiz varsa eğer İngiltere’nin en hayran kalacağınız yeri Canterbury olacak şüphesiz. 135 binden fazla nüfusu olan ancak yıl boyunca binlerce yerli ve yabancı turiste ev sahipliği yapan Canterbury, Stour Nehri’nin yanı başında mükemmel bir konuma sahip. Roma Dönemi’nden kalma mimarilerin çevrelediği şehir merkezindeki tarihi 14. yüzyıla dayanan şehir duvarını mutlaka görmenizi öneriyoruz. Benedictine Manastırı olarak da bilinen St. Augustine Manastırı’nın kalıntıları da kesinlikle görülmeye değer. 598 senesinde inşa edilen ve 1848 senesine kadar orijinal haliyle ulaşabilen manastırın kalıntıları günümüzde UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alıyor.
Canterbury’de en çok ziyaretçi çeken yerlerden bir diğeri de yine UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde olan St. Martin Kilisesi. Kiliseyi ziyaret ettikten sonra yönünüzü tüm görkemiyle hayranlık uyandıran Canterbury Kalesi’ne çevirebilirsiniz. East Station’dan kaleye ulaşmak için yaklaşık 5 dakikalık bir yürüyüş yapmanız gerekiyor. İnşası 1100 – 1135 yılları arasında tamamlanan bu tarihi kale Canterbury turunuzun unutulmazlarından olacak kuşkusuz. Şehrin simgesi haline gelen Canterbury Kalesi’ni gördükten sonra diğer iki kaleyi de (Dover Kalesi ve Rochester Kalesi) ziyaret edebilirsiniz. Kent County Kriket Kulübü tarafından kurulan ve 1800’lerden beri kullanılan St. Lawrence Ground’a gidebilir, Canterbury'deki bir başka dikkat çekici yer olan, 1200 kişi kapasiteli Marlowe Tiyatrosu’nda bir gösteri izleyebilirsiniz. Adını tiyatro oyun yazarı Christopher Marlowe’dan alan tiyatro salonunda yıl boyunca çeşitli oyunlar ve performanslar sergileniyor. 12. yüzyıldan beri hac yeri olarak kabul edilen ve ünü tüm dünyaya yayılmış olan Canterbury Katedrali tam tamına 800 yıllık bir geçmişe sahip. 16. ve 17. yüzyıldan kalma tarihi evlerin yan yana dizildiği Canterbury sokaklarını gezerken adım başı Roma ve Norman dönemlerinden kalma mimariler ile karşılaşacaksınız. Nadir görülen Sumatran cinsi aslan ve kaplanları görebileceğiniz Howletts Wild Animal Park’ı ziyaret etmek için şehrin güneydoğusuna doğru yol alabilirsiniz. 90 dönümlük parkta siyah gergedan sürüsü, Western Lowland goril ailesi ve devasa Afrika fillerine de rastlamanız olası. Vahşi yaşama ayrı bir merakınız varsa eğer sincaplar, geyikler, baykuşlar, kurtlar, ağaçkakanlar, ayılar, bizonlar, vaşaklar; 200’den fazla hayvan türünü bir arada görebileceğiniz Wildwood Discovery Park’a da uğrayabilirsiniz.