Ashdod, İsrail'in Akdeniz kıyısında, Tel Aviv ve Gazze arasında bir şehirdir. Binlerce yıldır İsrail topraklarına açılan bir kapı olan Ashdod limanı, bu günlerde, onbinlerce yerli ve yabancı turist için Tel Aviv’in 40 dakika uzağında saklı bir cennet vadediyor. Sarı kumulları, doğusunda Lachish Nehri ve batısında Akdeniz ile şaşırtıcı bir doğal güzelliğe sahip Ashdod; 50 yıl önce kurulan ancak hala büyümeye devam eden genç bir kent. İyi korunan arkeolojik kazı bölgeleri, planlı şehir yapısı ve güneydeki plajları ile İsrail’in en güzel tasarlanan şehirleri listesinde ilk sıralarda yer alır. Kutsal kitapta da adı geçen Ashdod; antik kentleri, farklı etnisiteden Yahudiler, Faslı, Gürcü ve Etiyopyalı bir nüfusa ev sahipliği yapıyor. Aynı zamanda Kudüs ve Bnei Brak'tan sonra, İsrail'de üçüncü en büyük charedi (ultra-Ortodoks) dini nüfusa eb sahipliği yapıyor. Tel Aviv’den her saat başı kalkan tren ve otobüsler ile Ashdod’a rahatlıkla ulaşım sağlayarak, günü birlik bir gezi planlayabilir ya da seyahatinizin merkezi olarak Ashdod'u belirlerseniz, rahatlıkla diğer şehirlere ulaşım sağlayabilirsiniz.
Tarih meraklılarının ilgisini çekebilecek Neolitik, Tunç ve Demir Çağı’ndan kalma arkeolojik buluntuların olduğu bölgelere bir tur düzenleyebilirsiniz. Buradan müzeler ile devam etmek isterseniz, dünya çapında bu konuya adanmış tek müze olan Corinne Mamane Filistin Kültürü Müzesi’ne de şans verebilirsiniz. MonArt merkezinde yer alan Ashod Sanat Müzesi ise 12 galeri ve iki sergi salonuyla etkileyici bir yapı. 2003 yılında iç mekanları tekrar düzenlenen müzeye; Louvre'dan mimari esintiler taşıyan cam bir piramidin içinden geçiliyor. Ayrıca, MonArt Sanat Merkezi’nde farklı galeriler, atölyeler ve konser etkinliklerini de yakalayabilirsiniz. Sanat severlerin mutlaka görmesi gereken; 6.400'den fazla misafir ağırlayabilen, İsrail' en büyük açık tiyatrolarından biri olan Amphi Ashdod, bahar ve yaz aylarında Ashdod'un uluslararası sanat festivali Méditerranée'ye ev sahipliği yapıyor.
Turistlerin yoğun ilgi gösterdiği Or Tevrat Tunus Sinagogu; 1950’lerde inşa edilmiş olsa da, müzikleri, kutsal kitaptan tasvirleri ve İsrail’in 12 kabilesi ile süslenmiş kubbesi ile özel bir yapıdır.
Ashdod’un 8 kilometrelik uzun sahili ve marinasında güzel zaman geçirebilir, plajlarında deniz keyfi yapabilirsiniz. Sahilde ayrıca at binme, 4x4 ile tur ve marinadan kalkan tekneler ile tur yapmak gibi farklı aktivitelere de katılabilirsiniz. Ashdod Nitzanim Çöl Gezegeni Parkı, Net Guvrin Maresha Doğal Parkı, İngiliz Parkı ve Tel Lachish Parkları; doğa severlerin treking ve hiking için değerlendirdiği, doğa ile baş başa zaman geçirebileceğiniz yerlerdir.
Şehir merkezinde Rogozin caddesinde yer alan büyük hediyelik eşya mağazasından eviniz ve sevdikleriniz için hediyelik eşyalar seçebilir, yerel pazarında keyifli zaman geçirebilirsiniz. Çarşamba günleri Lido plajının yakınında kurulan kıyafet ve çiftçi pazarı da yerel kültürü deneyimlemek için bir fırsat yaratabilir.
Fransız, Etiyopya ve Rus mutfaklarından etkilenen Ashdod mutfağı; aynı zamanda balık ürünleriyle de meşhurdur. Ağustos ayında düzenlenen Mediterranean Sea Festivali, Bira Festivali ve 30 Eylül - 4 Ekim arasında düzenlenen Sukkot Festivali de bölgedeki eğlenceli zaman geçirmek için katılabileceğiniz aktivitelerdendir.
Akdeniz ikliminin hüküm sürdüğü Ashdod’a seyahat için yılın dört mevsimi de uygundur. Sıcak yazları, sakin bahar ayları ve hafif yağışlı kış aylarıyla her mevsimde seyahat edilebilecek bir sahil kasabasıdır. Kasım ve Mart ayları arasında en yoğun yağışı aldığını da ayrıca hatırlatabiliriz.