Konya'nın ilçelerinden olan Akşehir, İç Anadolu Bölgesi'nde olmasına rağmen Ege ve Akdeniz bölgelerine 15 kilometre uzaklıkta bulunan tarihi bir şehir. İsmini Nasreddin Hoca ile duyuran şehrin kuzeydoğusunda Ankara, kuzeyinde Eskişehir, kuzeybatısında Afyonkarahisar, doğu ve güneybatısında Konya, batısında Isparta illeri konumlanıyor. Şehrin kuzeyinde Akşehir Gölü bulunuyor. Şehrin tarihinin ne kadar eskiye dayandığı tam olarak bilinmemekle birlikte bölgede Hitit, Frigya, Lidya, Roma ve Bizanslıların yaşadığı, 1447 yılında ise bölgenin Osmanlı'nın eline geçtiği biliniyor. 2007 yılında Nasreddin Hoca Derneği tarafından Türk Patent ve Marka Kurumu'na başvuru yapılarak "Dünyanın Ortası Akşehir" belgesi alınmış.
Etkileyici bir tarihe sahip olan Akşehir, Kurtuluş Savaşı'nda da önemli bir rol oynamış. Bu dönemde Atatürk'ün bizzat çalıştığı ve savaş hazırlığı yaptığı bina müze haline getirilmiş. Bölgenin tarihini anlamak isteyenler için ziyaret edilmesi gereken yerlerin başında gelen müzenin dışında şehirde Selçuklu dönemine ait birçok eserin günümüze kadar korunmuş. Osmanlı dönemine ait Hasan Paşa İmaret Camii, Nasreddin Hoca Türbesi, Taş Medrese, Gülmece Anıtı, Kızılca Mescidi ve Eski Kilise gibi tarihi eserler de bu şehir de yer alıyor.
Karasal iklimin bütün özellliklerinin görüldüğü bölge genelde yaz aylarında tercih ediliyor. İç Anadolu'nun en çok yağış alan bölgelerinden olan Akşehir kuru ve sulu tarım için oldukça bereketli topraklara sahip. Sebze ve meyvenin yanı sıra tahıl ürünlerinin de yetiştirildiği bölgede sanayi bitkileri ve hayvan yemleri de büyük yer tutuyor. Dünyaca ünlü Napolyon kirazı da bu bölgede yetişiyor. Bölgenin en ünlü yemeği ise peynir baklavası.
