Her yıl binlerce yerli ve yabancı turiste ev sahipliğ yapan Kapadokya 60 milyon yıl önce volkanik patlamalar sonucu oluşan peribacaları ve kaya oluşumları ile 1985'te UNESCO Dünya Mirası Listesi'ne eklendi. Ürgüp, Göreme, Uçhisar gibi benzersiz doğa oluşumlarına ev sahipliği yapan durakları, balon ile gökyüzünü selamlayacağın deneyimler, ATV ve binicilik gibi macera dolu anılar ile seramik atölyelerinden gurme lezzetlere kadar birçok harika keşif Kapadokya'da seni bekliyor.
Kapadokya'da gezilecek yerleri, yenmesi gereken lezzetleri, denenmesi gereken deneyimleri 2024’ün şubat ayında yaptığım seyahatimden aldığım notlar ve güncel bilgiler ile hazırladım. Kapadokya'da yer alan birçok doğal güzelliği ziyaret ettim, fiyat ve ziyaret saatleri gibi sana lazım olacak bilgileri yerinde öğrendim. Hazırsan Kapadokya'da gezilecek yerlere ihtiyacın olacak sorulara yanıt verip başlıyorum.
Kapadokya’da kaç gün kalınır?
Kapadokya Ürgüp, Avanos ve Göreme gibi üç ana hattan oluşuyor. 14 kilometre uzaklıktaki Ihlara Vadisi'ni de görmeyi düşünüyorsan en az 3-4 gününü ayırmanı öneriyorum.
Kapadokya’da ne yenir?
Kapadokya seyahatin sırasında testi ve çömlek kebabı, Ürgüp tatlısı, zerde ve Uçhisar patatesi gibi yöreye özgü tadabileceğin pek çok lezzet bulunuyor.
Kapadokya’dan ne alınır?
İçi dolgulu bir tür pestil olan Ürgüp tatlısı, kakı adı verilen kuruyemiş ve sütte kavrulmuş kabak çekirdeği sevdiklerin için lezzetli hediyeler olacaktır. Ürgüp merkezdeki Yörem kuruyemişte lezzetli Ürgüp tatlısı bulabilirsin. Müzelerin çevresinde bulabileceğin yöresel pazarlardan el yapımı bez bebek, bakır takılar ve Avanos’a özgü çömlek eşyalar alabilirsin. Kaldığın otel jakuzili ise marketlerde ortalama 70 TL’ye jakuzi bombası/topu alabilirsin.
Nevşehir Havalimanı'ndan Ürgüp’e nasıl gidilir?
Havaalanı önünden kalkan taksiler ve yolcu servisleri ile Ürgüp’e ulaşım sağlayabilirsin. Başka bir seçenek ise Nevşehir Havalimanı'ndan bütçene uygun bir araç kiralayarak seyahatini konforlu bir hale getirebilirsin.
Kapadokya’nın her köşesinde pek çok peri bacasına rastlayabilirsin. Fakat Ürgüp’ün en büyüleyici peri bacalarından olan Üç Güzeller eşsiz manzarasının yanı sıra gelenleri hayrete düşüren romantik bir hikâyeye sahip. Bölge halkının anlattığı hikâyeye göre kralın kızı bir çobana âşık olmuş. Babasının izin vermemesi üzerine kaçan prenses ve çoban evlenmiş. Bebekleri olan çift kralın zulmünden kaçarken mucize eseri donup bu üç kayaya dönüşmüş. Genellikle otellerin bulunduğu alana araç ile 7 dakikalık bir mesafede yer alan Üç Güzeller eşsiz bir seyir terasına sahip.
Ücretsiz
3D VR balon turu 100 TL
Ihlara Vadisi genellikle Ürgüp ve Göreme tarafına biraz uzak kalışı sebebiyle ziyaretçiler tarafından sona bırakılıyor. Aksaray iline bitişik vadi, Hasan Dağı’nın volkanik lavlarının aşınmasıyla oluşmuş. 14 Kilometrelik bir yürüyüş parkuru bulunan vadiyi gezmek için bir güne ihtiyacın var. Öyle ki vadi boyunca 100'e yakın mağara ve kilise bulunuyor.
Güzelyurt Köyü sınırlarında yer alan vadide trekking yapmak ve içerisinde yer alan kiliseleri ziyaret etmek istersen sabahın erken saatlerinde gelmende fayda var. Asırlar önce vadi içindeki mağaralarda yaşayan insanların evlerini, kiliselerini yakından inceleyip Melendiz Çayı'nın sesi eşliğinde kendini bir macera filminde gibi hissedebilirsin.
Açık olduğu saatler
Kapadokya'nın en popüler vadilerinden biridir. Doğa yürüyüşleri, fotoğraf safarileri ve tarih turları gibi birçok farklı aktiviteye ev sahipliği yapan vadi, her mevsim ayrı bir güzelliğe sahip. Vadide Güvercinlik Kilisesi, Aziz John Manastırı, Karanlık Kilise ziyaret edebileceğin yerlerden. Vadi, güvercin yuvaları ve tüf kayalara oyulmuş kiliselerle ünlü. Özellikle kış aylarında harika kar manzaralarının keyfini çıkarabilir, üzüm bağları ve şaraplarıyla tanınan vadide güvercin temalı süs eşyaları ve yöresel şaraplar satın alabilirsin.
Uçhisar Kalesi, Kapadokya'nın en önemli simgelerinden. Nevşehir'in Uçhisar ilçesinde yer alan kale, bölgenin en yüksek noktası olan 1300 metre yüksekliğindeki bir tepede yer alıyor. Kale, Kapadokya'nın panoramik manzarasını sunan muhteşem bir manzara noktasına sahip. Kalenin tarihi Hitit dönemine değin uzanıyor. Uçhisar Kalesi’nin tepesine çıkıp panoramik bir manzara ile karşılaşmak istersen öğleden önceki rotanda yer vermeye çalış çünkü çok kalabalık olabiliyor. Özellikle de günbatımında uzun kuyruklar beklemek durumunda kalabilirsin.
UNESCO Dünya Miras Listesi'ne dahil edilen bu müzeye yarım gün ayırman gerekiyor. Müzede peribacaları ve kaya oluşumlarıyla bezeli bir alan ve onlarca kaya kilisesi, manastır, şapel ve binlerce yıllık yerleşim yerleri bulunuyor. M.S. 4. yüzyıla dayanan müzede ziyaret edebileceğin pek çok kilise ve manastır var. Özellikle günbatımında harika manzaralar görebilirsin.
MüzeKart sahiplerine indirim
Kişi başı 480 TL
Ücretli otopark
Açık olduğu saatler
Haftanın her günü Açılış Saati: 08.00-17.00
Gişe Kapanış Saati: 16.15
Kızılçukur Vadisi’ne kamp sandalyelerinle gelip günbatımını izleyebilirsin. Ama gün batmadan önce ATV turuna çıktıysan zaten rehberin seni son durak olarak Kızılçukur Vadisi’nde manzarayı izlemen için yönlendirecektir. Vadinin önündeki Teras Kafe’den sıcak şarap ya da tercihen salep alıp ısınabilirsin. Vadi adını günbatımında kayalara yansıyan kızıl tonlardan alıyor. En kızıl kayaları nisan ya da mayıs ayında görebilirsin.
Derinkuyu Yeraltı Şehri'ne halı ve kilimleriyle ünlü Çardak Köyü üzerinden ulaşabilirsin. Sekiz katlı bir şehir yapılanması bulunan mağara önceleri Asurlular, asırlar sonra da dinlerini rahatça yaşamak isteyen ilk Hristiyanlar tarafından kazılarak oluşturulmuş. Asurlular savaştan kaçmak, ilk Hristiyanlar ise rahatsız edilmeden yaşamak için sığındıkları bu yeraltı şehrinde bir hayat kurmuşlar. Yerin atında erzak depoları, havalandırma bacası, şarap üretim odaları, kilise, manastır, su sarnıçları, ahırlar bulunuyor. Tünellerin girişlerinde devasa kayalardan sürgülü kapılar bulunuyor.
Müze Kart geçerli.
Turistler için giriş ücreti: 13 Euro
Otopark ücretli 20 TL.
Kredi kartı geçerli.
Çalışma saatleri
08.00-16.15
Kapadokya gezinde masalsı manzaralar sunan Derbent Vadisi'ni ziyaret etmelisin. Sıcak hava balonları, yürüyüşler ve fotoğraf safarileri için popüler olan Devrent Vadisi eşsiz manzarasıyla bilinir. Doğal süreçlerle şekillenen kaya oluşumları ve gün batımında parlayan peribacaları büyüleyici bir manzara sunar. İyi düzenlenmiş parkurlarda yürüyerek kaya kiliseleri, gizli mabetler ve tünelleri keşfedebilirsin.
8 katlı bir yaşam alanı olan Kaymaklı Yeraltı Şehri Hititler Dönemi'ne dayanıyor. 5000 kişinin barınabileceği ve hayvanları ile dahi düzenli bir hayat sürebileceği bu yeraltı şehrinde bazı katlar çökük olduğu için ziyarete kapalı. Sunaklar, ahırlar, şaraphaneler ve mezar odaları bulunuyor. Tünellerden geçerken kendini Dan Brown romanında gibi hissedebilirsin.
300 TL
MüzeKart geçerli
Otopark ücreti 20 TL
Açık olduğu saatler
Haftanın her günü 08.00-19.00
Avanos'a 5 kilometrelik mesafede yer aldığı için Avanos'a giderken ya da dönerken ziyaret edebilirsin. Müze Zelve Vadisi'nde yar aldığı için bu adı almış. İçerisinde mezarlıklar, kiliseler, güvercin evleri ve manastırlar yer alıyor. Balıklı Kilise, Üzümlü Kilise, Kutsal Haç Kilisesi en meşhurlarından.
Müze Kart geçerli
Açık olduğu saatler
Haftanın her günü 08.00-17.30
İçerisinde modern eserler sergisi ve klasik tarihi yapıların yer aldığı iki alan bulunuyor. İlk tanrıça heykelciklerinden Avanos’un meşhur çömleklerine kadar geniş bir yelpaze sunuluyor. Hızlandırılmış ve minik bir Kapadokya tarihi yolculuğuna çıkabilirsin.
Chez Galip Saç Müzesi’nin ziyaret etmek için Avanos merkezine yola çıkmalısın. Oldukça turistik bir bölgede yer alan Saç Müzesi'nin hikayesi dünyada eşi benzeri görülmemiş türden. Chez Galip'in çömlek atölyesinin altındaki saç müzesinin alt katında 16.000'den fazla kadının saç tutamı sergileniyor. 500 metrekarelik bir mağara içinde etkileyici bir atmosferde koleksiyonlarını gezebileceğin müze, 1998 yılında Guinness Rekorlar Kitabı'na da girmeyi başardı.
20 TL
Chez Galip Saç Müzesi’nden çıktıktan sonra müzeye 5-6 dakikalık mesafedeki tarihi yeraltı çarşısını ve saklı mağarayı ziyaret edebilirsin. Yeraltı çarşısının içinde Avanos’a ve Kapadokya’ya özgü hediyelik otantik ve el yapımı eşyaları bulabilirsin. Saklı mağara ise gizemli bir atmosfere sahip olan ve geçmişte farklı amaçlarla kullanılmış bir mağara. Bu mağaranın tarihi ve hikayeleri hakkında bilgi edinmek de oldukça ilgi çekici.
Vadide yer alan en etkileyici kiliselerden biri olan Yılanlı Kilise'yi de görmeden dönme. 9. ve 12. yüzyıllara ait freskolarla süslü bu kilisede Son Akşam Yemeği gibi ünlü tasvirleri görebilirsin. Kiliseye ulaşım biraz zahmetli. Yılanlı Kilise'yi diğer kiliselerden ayıran en önemli özelliği ise yılan saldırısına uğrayan kadınların tasvir edildiği freskolar. Bu freskolar, kiliseye adını da vermiş. Kiliseyi ziyaret ettiğinde bu freskoları mutlaka görmeni ve hikayelerini dinlemenizi tavsiye ederim.
Göreme Açık Hava Müzesi içinde yer alan en ihtişamlı yapılardan Karanlık Kilise. Freskleri günümüze dek korunabilmiş olan bu yapı başta Hristiyanlar olmak üzere tüm turistlerin odak noktası. Neredeyse hiç ışık almadığı için Karanlık Kilise adını alan bu yapının aşınmadan ve zarar görmeden günümüze ulaşabilmesinin sebebi de bu. Karanlık Kilise'nin freskleri, Kapadokya'daki en iyi korunmuş fresklerden. Freskler, İncil'den sahneleri ve Hristiyan azizlerin resimlerini tasvir ediyor. Fresklerin renkleri canlı ve figürlerin çizimleri oldukça detaylı.
Tarihi 10. yüzyıla dayanan Aynalı Kilise günümüze ulaşmayı başarabilen duvar süslemeleri ile dikkat çekici bir yer. Mezarlık ve dua alanları çok çarpıcı. Kilisenin adı ise duvarlardaki süsleme ve geometrik şekillerin simetrik oluşundan geliyor. Duvar süslemeleri arasında, İsa'nın hayatından sahneler, Hristiyan azizlerin resimleri ve haç motifleri yer alıyor. Aynalı Kilise'nin yanında, Bizans döneminden kalma bir mezarlık var. Mezarlık da görülmeye değer.
40 TL
Kapadokya'nın en ilgi çekici yerlerinden biri olan Paşabağlar, ‘’Peribacaları Vadisi" olarak da adını duyuruyor. Rüzgarın ve suyun aşındırması sonucu oluşmuş Paşabağlar’da birbirinden farklı ilginç kaya oluşumlarıyla görenleri büyülüyor. Bu kayalar, milyonlarca yıllık jeolojik oluşumların bir sonucu olarak ortaya çıkarken, bölgeye eşsiz bir görünüm kazandırıyor.
Diğer adı Aziz Theodoros Trion Kilisesi olan Üzümlü Kilise her sene mayıs ayında Bahar Ayini süresince açık oluyor. Selçuklu mimarisinin izlerini yansıtan kilise 19. yüzyıla dayanıyor. Kilisenin adı duvar tasvirlerinde yer alan üzümlerden geliyor. Bahçesindeki şapelde şarap yapım evi mevcut. Üzümlü Kilise her ne kadar içerisine girilip ziyaret edilemese de fotoğraf çekimi meraklıları için oldukça güzel bir mekan. Derinkuyu Yeraltı Şehri'nden çıktıktan sonra köyün merkezinde tüm heybeti ile görülmesi gereken yerlerden.
Çavuşin Kilisesi, şu anda ziyarete kapalı. Kilisenin freskleri ve iç mekanı koruma altına alınmış ve restore ediliyor. Restorasyon çalışmaları tamamlandıktan sonra kilisenin tekrar ziyarete açılması planlanıyor. Ancak kilisenin dışından belirli kısımlarını görmek hala mümkün. Kilisenin giriş kapısı, narteks ve apsis gibi bölümleri dışarıdan rahatlıkla görülebilir. Kilisenin duvarlarında bulunan fresklerin bazı kısımları da dışarıdan görülebiliyor. Çavuşin Kilisesi'ni yakından görmek istersen aracını çömlek atölyesinin önünde ücretsiz olarak park edebilirsin.
Ihlara Vadisi'nin sol patikasında kalan Sümbüllü Kilise iki katlı ve büyleyici bir kilise. Etrafını saran sümbüllerden adını almış. Alt kattaki kilisede 10. ve 12. yüzyıla dayanan freskler bulunuyor. Ihlara Vadisi’nde yer alan kiliseler arasında en çok merdiven çıkmanı gerektireceklerden. Bu nedenle, kiliseyi ziyaret etmeden önce sağlığını ve kondisyonunu göz önünde bulundur. Kilisenin en üst katına çıktığında, Ihlara Vadisi'nin muhteşem manzarasını seyredebilirsin.
Ihlara Vadisin'de yer alan kiliseler arasında duvardaki fresklerin en iyi korunduğu müzelerden. İç kısımda cenaze alanı ve mezar odaları bulunuyor. Ortadaki geniş alanın tavanındaki hac semblü oldukça çarpıcı. Duvardaki fresklerde Hz. İsa'nın yaşamından sahneler, aziz resimleri ve havarilerin tasvirleri bulabilirsin.
Asıl adı Daniel Pantonassa olan kilise, bölgedeki ilk kilise olma özelliğini taşıyor. Kilise, kayaya oyulmuş bir yapıdır ve tek nefli bir plana sahip. Duvarlarında İncil'den sahneleri ve Hıristiyan azizlerin resimlerini tasvir eden freskler bulunuyor. Bu fresklerin bir kısmı hala net bir şekilde görülebilir. Kilisenin adını, girişinin önünde bulunan büyük bir ağaçtan aldığı biliniyor. Vadiye 1 numaralı girişten girdikten sonra dört kilometre yürüdükten sonra ulaşabilirsin.
Ortasında mezarlık bulunan bu kilisenin duvarlarında belli belirsiz freskler seçilebiliyor. Önündeki alanda devasa bir taş kulesinin eğri şekilde konumlanmasıyla bu şekilde adlandırılmış. Kilise, vadideki en eski kiliselerden biri olup 10. yüzyıla inşa edildiği düşünülür. Eğritaş Kilisesi, kayalara oyulmuş üç katlı bir yapı iken, kilisenin alt katında fresklerle süslenmiş bir şapel, orta katında bir mezar odası ve en üst katında ise kilise bulunuyor.
MüzeKart geçerli
330 TL
Açık olduğu saatler
Haftanın her günü
Hafta içi 09.00-17.00
1997'de açılan şarap evi aynı zamanda bir imalathaneye sahip. Meşhur Kapadokya üzümlerinden elde edilen şarapları tadabileceğin gözde mekanlardan. Sıcak şarap ya da kadeh ile servis alabileceğin gibi çubuk kraker ile ikram edilen şarap tadım menüsü de tercih edebilirsin.
Şarap tadım menüsü: 440 TL
Açık olduğu saatler
Haftanın her günü
Hafta içi 10.00-22.00
Kaya Camii, 13. yüzyılda inşa edilmiş ve Zelve Açık Hava Müzesi'nde yer alan en önemli yapılardan. Kilise olarak inşa edilen yapı, Selçuklular tarafından camiye dönüştürülmüş. Hatta caminin giriş kapısı üzerinde, Selçuklu mimarisine özgü taş işçiliği seçilebiliyor. Zelve'nin meydanında yer alan camii bayram ve düğün gibi özel günlerde oldukça kalabalalık kutlamalara ev sahipliği yapıyormuş.
MüzeKart geçerli.
Otopark ücreti: 20 TL
Kredi kartı geçerli.
Ihlara Vadisi’nin yer aldığı Güzelyurt Köyü Ürgüp ve Göreme'ye nazaran turistlere odaklı bir yerleşim kimliği kazanmaktansa otantik köy yaşamının sürdürülmeye çalışıldığı bir yer. Vadiyi karış karış gezdikten sonra akşama doğru güzel bir yemek ziyafeti istersen köyün girişinde yer alan Baba Kebap sac tavası ile damağın çatlayacak. Otantik ve antika eserlerle dolu bir lezzet şöleni ile karşılaşacaksın.
Cenaze törenlerinin gerçekleştiği salonun ortasındaki mezarların bazılarını görmek mümkün. Duvarlardaki freskler de kısmen korunmuş halde. Müze 2017'den beri kapalı olduğu için çok merak etsem de içeri giremedim ama dışarıdan bakınca dahi oldukça etkileyici bir atmosferi olduğu anlaşılıyor.
Kapadokya'nın merkezi ve popüler yerlerinden Ürgüp keşfedilmeyi bekleyen bir cennet. Osmanlı döneminde Burgut Kalesi olarak bilinen kale ve rahipler tarafından inşa edilmiş tarihi kaya kiliseleriyle adından söz ettiriyor. Güllüdere Vadisi ve Kızılçukur Vadisi gibi popüler yürüyüş rotalarında peribacaları ve kaya oluşumları arasında gezebilirsin. Ürgüp'teki Temenni Tepesi'nden tarihi konaklarla süslü manzaraları izleyebilirsin.
Ürgüp Müzesi ve Kapadokya Sanat ve Tarih Müzesi'ni ziyaret edebilir, taş mimarili butik otellerde konaklayabilir ve teras restoranlarında Anadolu lezzetleri ve yöresel şaraplar eşliğinde romantik bir gece geçirebilirsin.
Avanos, Kapadokya'nın el sanatları merkezi olup Kızılırmak Nehri manzaralarıyla ünlü. 5000 yıllık çömlek ve seramik geleneğinden ötürü tarihi sokaklarda el sanatı atölyeleri bulunur. Güray Müze ve Avanos Saç Müzesi gibi ilginç müzelerle çömlek atölyeleri gezilebilir. Kızılırmak'ta yaz aylarında gondol gezintisi yapıp, teras restoranlarda romantik yemekleri tadabilirsin.
Kapadokya'nın büyüleyici peribacaları Nevşehir, Kırşehir, Niğde, Aksaray ve Kayseri şehirlerinde bulunur ve her sene milyonlarca ziyaretçiyi kendine çeker. Volkanik patlamalarla oluşan bu doğa harikaları turizm dergilerinde ve kartpostallarda sıklıkla rastladığımız ikonlardan.
Peribacalarının en güzel örnekleri Ürgüp, Göreme, Üçhisar, Ortahisar ve Ihlara Vadisi gibi bölgelerde görebilirsin. Sıcak hava balonu uçuşları, doğa gezileri, at safarileri ve fotoğrafçılık turlarıyla peribacalarını keşfedebilirsin.
Kapadokya’nın kültür merkezi konumundaki Nevşehir'e bağlı Hacıbektaş ilçesi, Anadolu’ya Müslümanlık ve Bektaşilik öğretisinin ilk yayıldığı yerlerden biri olmasıyla özel bir öneme sahip. Hacı Bektaş Veli Türbesi ve Balım Sultan Türbesi için her yıl binlerce kişinin ziyaret ettiği ilçe, tarihi dokuları bozulmadan kalmış taş ve ahşap mimarili konaklarıyla da seni başka bir döneme yolculuğa çıkaracak güzellikte.
Kadıncık Ana Evi, Ozanlar Yolu, Deliklitaş, Zemzem Çeşmesi ve Çilehane gibi pek çok gezilecek yere ev sahipliği yapan Hacıbektaş’ta Kapadokya’nın en çok ziyaret edilen müzelerinden biri olan Hacı Bektaşi Veli Müzesi’ne de uğrayabilir ve Bektaşilik öğretisiyle ilgili birçok ilginç bilgiye ulaşabilirsin.
5000 yıllık uzun geçmişi ve tarihi hazineleriyle ziyaretçilerini büyüleyen Gülşehir, Nevşehir merkezine 20 kilometre uzaklıkta. İlçede 10. ve 11. yüzyıllarda bölgeye gelen Hristiyan rahipler tarafında inşa edilen kaya oyması kiliselerin yanı sıra Asur, Hitit, Roma, Anadolu Selçuklu ve Osmanlı döneminden günümüze kalan pek çok tarihi yapıyı da yakından görebilirsin.
İlginç şekliyle bölgenin en çok fotoğraflanan peribacalarından biri olan Mantar Kaya, Kaba Taş Devri’nden beri yerleşim yeri olarak kullanılmış gizemli mağaralar ve 1779 yılından günümüze kalan bir mimari şaheser olan Karavezir Külliyesi’ni de görebileceğin Gülşehir’de Kızılırmak Nehri manzaraları sunan kaliteli butik oteller ve geleneksel Anadolu lezzetleri tadabileceğiniz kaliteli restoranlar da hizmet veriyor.
Yüzlerce yıllık onlarca taş ve ahşap mimarili konağa ev sahipliği yapan Kapadokya’nın en çok ziyaret edilen konağı ise Ürgüp merkezinde Hacı Hafız Sokak üzerinde yer alan ünlü Asmalı Konak. Kesme taşlarla ve ahşap malzemelerle inşa edilmiş cumbalı konak, bölgenin en büyük ve otantik atmosferini korumayı başarmış konaklarından biri olmasıyla çok ilgi görüyor.
Fotoğraf çekmekten hoşlananların Ürgüp’te ilk uğradığı yerlerden olan Asmalı Konak, aynı zamanda pek çok popüler dizi ve filmin çekiminde kullanılmasıyla da dikkat çekiyor. Dönem mobilyaları ve antikalarla süslü odalarını gezebileceğin Asmalı Konak’ın geniş bir alanı kapsayan avlusunda da harika fotoğraflar çekebilir, kahveni yudumlayarak tarihi atmosferin tadını çıkarabilirsin.
Aşk Vadisi olarak bilinen Bağlıdere Vadisi, romantik peribacaları manzarasıyla turistlerin ilgi odağı. Göreme'de bulunan bu büyüleyici vadi gün doğumu ve gün batımında eşsiz manzaralar yakalayabileceğin yerlerden.
Özellikle bahar ve yaz aylarında hareketli olan Aşk Vadisi düğünler, evlilik teklifleri ve balayı fotoğrafları için popüler bir yer. Rehberli turlarla veya kendi başına ulaşabileceğin bu vadi üzüm bağları ve peribacaları arasında at safarileriyle de unutulmaz anılar yaşatır.
Nevşehir ile Aksaray arasında yer alan ve dünyanın en büyük krater göllerinden biri olan Acıgöl’e ev sahipliği yapan Acıgöl ilçesi, sadece benzersiz doğal güzelliği ile değil çevresindeki devasa yer altı şehirleriyle de Kapadokya’nın en özel noktaları arasında. 1. derece sit alanı olarak koruma altına alınan Acıgöl için çok ziyaret edilen ilçe, gölün çevreni saran birbirinden ilginç şekilli volkanik kayalar ve kireç taşlarıyla masallardan çıkmış gibi görünen manzarasıyla yürüyüşlerin sevilen adresleri arasında.
M.Ö. 3. yüzyılda Hristiyan rahiplerin ilk yerleştiği yerlerden biri olan ve uzun tarihinde Asur, Hitit, Frigya, Lidya, Roma, Bizans, Anadolu Selçuklu ve Osmanlı gibi pek çok medeniyetinin hakimiyetinde kalan Acıgöl’den kayaların içine oyulmuş tarihi kiliselerin yanı sıra yerin onlarca metre altına oyularak inşa edilmiş devasa tünelleri, mabetleri ve yaşam alanlarıyla ünlü Tatlarin Yeraltı Şehri’ne kısa bir yürüyüşle ulaşabilirsin.
Çavuşin Köyü Kapadokya'nın eski yerleşimlerinden olup, tarihi hazinelerle dolu bir saklı cennet. Rahipler Vadisi'nde inzivaya çekilen keşişlerin kaya kiliseleri ve Çavuşin Kilisesi gibi önemli yapıları barındırıyor.
Kapadokya'nın ünlü kiliselerini ziyaret edebileceğin Çavuşin'de volkanik kayaların içine oyulmuş yaşam alanlarını keşfedebilirsin. Çömlekçilikle ünlü köyde taş konakları gezerken, çömlek ve seramik atölyelerini ziyaret edip alışveriş yapabilirsin.
Hasan Dağı Kapadokya'da yer alan volkanik bir dağ olup, etkileyici manzaralara şahit olabileceğiniz bir yer. İç Anadolu'nun ikinci en büyük dağı ve tarih meraklıları için Nora Antik Kenti'ne ev sahipliği yapar.
Hasan Dağı peribacaları ve kaya oluşumlarına neden olan volkanik patlamalarla ünlü. 1700 metreye kadar meşe ormanları arasında yürüyüş parkurları ve kraterleri keşfedebilirsin. Hasan Dağı kampçılık, kaya tırmanma, doğa yürüyüşleri ve ATV safari için ideal.
Ihlara Vadisi'nin bir parçası olan Selime beldesinde yer alan ve Selime Katedrali ile birlikte gezebileceğin başka bir etkileyici yapı da kayalar içine manastır şeklinde inşa edilen Karanlıkkale Kilisesi. Sağlam yapısıyla devasa bir kaleyi andıran ve M.S. 9. ile 11. yüzyıllar arasında yapıldığı tahmin edilen kilise, haç motifleri ile süslenmiş ve çarpıcı taş kabartmalarıyla dikkat çekiyor.
Küçük kubbeleri ve dini motiflerle süslü fresklerini de inceleyebileceğin Karanlıkkale Kilisesi’ni Ihlara Vadisi’nde düzenlenen turlar ve yürüyüşlerle yakından görebilir; özellikle kış aylarında karla kaplanan kilisenin en güzel fotoğraflarını çekebilirsin.
Giriş ücreti
Uçhisar Kalesi ile birlikte bölgenin başka bir önemli simgesel yapısı olan Ürgüp Kadı Kalesi, fotoğraf çekmekten hoşlanıyorsan Ürgüp ilçesinde ilk uğraman gereken yerlerden. Selçuklu döneminde inşa edildiği tahmin edilen kale, savaş veya saldırı dönemlerinde kadınların ve çocukların saklandığı yer olmasından dolayı Kadınlar Kalesi olarak tarihi kayıtlara geçmiş. Ürgüp Kadı Kalesi, ilçenin başka bir sevilen gezi ve fotoğrafçılık noktası olan Temenni Tepesi’ne de sadece 500 metre uzaklıkta olduğu için de çok ziyaret ediliyor. Kapadokya gezinde bölgenin devasa peribacalarından birinin oyulması ile tasarlanan Kadı Kalesi’nden manzarayı izlemeyi ve Damsa Çayı’na kadar uzandığı düşünülen devasa tünelleri keşfetmeyi unutma.
Nevşehir'in Ürgüp ilçesine bağlı olan ve Dünya Turizm Örgütü tarafından en iyi turizm köyü seçilen Mustafapaşa, pek çok tarihi ve doğal güzelliği gizliyor. Sinasos Köyü olarak da bilinen Mustafapaşa, Ürgüp'e sadece 6 kilometre uzaklıkta ve günübirlik gezilerin sevilen adreslerinden biri konumunda. Nüfus mübadelesine kadar çoğunlukla Rumların yaşadığı Mustafapaşa, Rum ustalarının inşa ettiği 700'den fazla taş mimarili konağıyla çarpıcı bir manzaraya sahip. Peribacaları ve devasa volkanik kaya oluşumları arasında sıralanan bu konakların bazılarının iç bölümlerini de gezebilirsin.
1900 yılında inşa edilen ve Kapadokya'daki en güzel Osmanlı dönemi eserlerinden biri olarak gösterilen Mehmet Şakir Paşa Medresesi için de sıkça ziyaret edilen Mustafapaşa'da Aziz Nikolas Kilisesi, Konstantin Helena Kilisesi, Aziz Basil Şapeli ve Saklı Vadi’nin devasa kayalarının birinin içine oyulmuş Aziz Grigorios Kilisesi gibi pek çok tarihi yapıyı da keşfe çıkabilirsin.
Kapadokya'nın önemli şehirlerinden biri olan Aksaray'ın tarihi hazinelerle ünlü Güzelyurt ilçesine bağlı çok sevilen bir gezi alanı olan Belisırma Köyü, Melendiz Çayı kenarında kurulan turistik tesisleri ile Kapadokya'da doğanın içinde zaman geçirmek için gidebileceğin en özel noktalardan biri.
Dağ eteklerinde sıralanan tarihi taş evleriyle fotoğrafçıları da kendine çeken köyün tarihinin antik dönemlere kadar uzandığı tahmin ediliyor. Melendiz Çayı kenarında hizmet veren balık restoranları, kır bahçeleri ve mesire alanlarıyla gezilerden sonra yorgunluk atmak isteyenlerin sıkça uğradığı Belisırma’da Direkli Kilisesi, Aziz Georgios Kilisesi, Kırkdamaltı Kilisesi, Batkın Kilisesi, Ala Kilise, Bezirhane Kilisesi ve Saint Ermolaos Kilisesi gibi antik dönemlerden günümüze kalmış pek çok kutsal mekanı da gezebilirsin.
Kapadokya’da mutlaka görmeni önerdiğim başka bir etkileyici yapıda bölgedeki en büyük peribacalarından birinin içi oyularak inşa edilen görkemli Ortahisar Kalesi. Yüzlerce yıllık taş mimarili evlerin çevresini sardığı ve etkileyici manzarayı tamamladığı kalenin tarihinin M.Ö. 1500’lü yıllara Etiler dönemine kadar uzandığı tahmin ediliyor.
Uzun yıllar boyunca pek çok medeniyet tarafından sığınak ve gözetleme ve amacıyla kullanılan, 1200 metre yükseklik ve 86 metre genişliğe sahip Ortahisar Kalesi’ni gizli tünellerle keşfe çıkabilir; kalenin zirvesinden ise Ortahisar’ın ve taş evler üzerinde yükselen rengarenk sıcak hava balonlarının büyüleyici manzaralarının tadını çıkarabilirsin.
Giriş ücreti
Ihlara Vadisi'nde bulunan Selime Katedrali, Kapadokya gezilerinde görülmesi önerilen etkileyici yapılarından. İki katlı ve devasa bir volkanik kaya içine inşa edilen katedral, 8. yüzyıla dayanır. Hz. İsa ve Hz. Meryem tasvirleriyle süslenen duvar resimleri sanatseverler için ilgi çekici. Katedral, piramit şeklinde yapılan bölümleri ve Hristiyanlığın ilk dönemlerine ait dini süslemeleriyle önemli bir tarihi yapı sıfatı kazanır.
Kapadokya bölgesinin en popüler turistik merkezi olan Ürgüp'ün panoramik manzaralarını izlemek için Temenni Tepesi’ne kesinlikle uğramalısın. Günün her saati yerli ve yabancı turistlerle oldukça hareketli olan tepeye yumuşak volkanik kayalar içine oyulmuş 100 metrelik tünellerle ulaşılabiliyor.
Ürgüp'ün tarihi taş konaklar, mağara yerleşimleri, kiliseler, peribacaları ve kaya oluşumlarının harika fotoğraflarını çekebileceğin Temenni Tepesi, Göreme Açık Hava Müzesi'nden Erciyes Dağı'na kadar uzanan panoramik manzaraları gözlerinin önüne serecek. Ürgüp üstünde yükselen sıcak hava balonlarını da keyifle izleyebileceğin tepede Kılıçaslan Gazi Türbesi’ni ziyaret edebilir veya nazar boncuklarının süslediği dilek ağaçlarında siz de bir dilek tutabilirsin.
Kapadokya şehirlerinden biri olan Niğde'nin Gümüşler kasabasında yer alan ve 1500 metrelik bir volkanik kaya içine oyulan Gümüşler Manastırı, bölgenin en büyük manastırlarından biri olarak keyifli bir tarih gezisi sunuyor. İçerisinde bulunan Yunan haçı şekilde tasarlanmış antik kilisenin iç mekanlarını süsleyen birbirinden ilginç dini motiflerle de çok ilgi gören manastır, Bizans döneminde Kapadokya’da inşa edilen en etkileyici yapılarından biri olarak gösteriliyor.
Kare planlı devasa bir avluyu çevreleyen taş odalarıyla antik çağlara unutulmaz bir yolculuğa çıkaracak olan Gümüşler Manastırı, Osmanlı döneminde de gayrimüslim halk tarafından ibadet amacıyla kullanılmış. Nüfus mübadelesinden sonra kaderine terk edilen ve 1962 yılında tekrar keşfedilerek 1973 yılında arkeolojik sit alanı ilan edilen Gümüşler Manastırı'nın çarpıcı iç mekanlarını hem kendi başına hem de rehberli tarih ve kültür turlarıyla keşfedebilirsin.
Giriş ücreti
Kapadokya, doğa harikaları arasında yer alan büyüleyici kaya kiliseleri ve peribacaları gibi antik yapılarının yanı sıra Müslümanlığın ve Bektaşilik öğretisinin Anadolu'ya ilk yayıldığı yer olarak da önemli bir tarihi geçmişe sahip. Hacı Bektaş-ı Veli'nin türbesi de Kapadokya'nın en çok ziyaret edilen kutsal mekanlarından.
Türbe, tarihi Hacıbektaş ilçesinin merkezinde, Nevşehir merkeze sadece 45 kilometre uzaklıkta yer alıyor. Ayrıca 1964 yılından bu yana Kapadokya'nın kültürel ve geleneksel yapısını yansıtan el sanatı ürünlerinin sergilendiği bir etnografya müzesi olarak da hizmet veriyor. Müzenin koleksiyonları arasında Bektaşilik öğretisinin temelleri, Bektaşi dervişlerinin kişisel eşyaları, kitaplar ve el yapımı sanat eserleri bulunuyor. Hacı Bektaş Veli Türbesi'ni ziyaret ettikten sonra Kapadokya'nın kültürel yapısını daha iyi anlamak için müzeyi ziyaret etmeni öneririm.
Kayseri'nin yaklaşık 180 kilometre uzağındaki Yeşilhisar ilçesi sınırları içinde yer alan Soğanlı Vadisi, Kapadokya'nın en popüler yürüyüş parkurlarından. Vadi, yumuşak kayalara ve peribacalarına inşa edilmiş onlarca kilise ve manastır ile Hristiyan rahiplerin özellikle 4. yüzyılda yerleşim amacıyla kullandığı bir lokasyon.
Soğanlı Vadisi'nde Aziz Barbara Kilisesi, Karabaş Kilisesi, Kubbeli Kilise ve Yılanlı Kilise gibi kiliseleri gezebilir ve Hz. İsa'nın hayatı ve İncil'den sahnelerin tasvir edildiği duvar resimlerini görebilirsin. Ayrıca, bölgede yüzlerce yıldır yapılan Soğanlı bebeklerini hediyelik bir anı olarak alabilirsin.
Kapadokya bölgesinin kalbi konumundaki Nevşehir’in en eski yapılarından ve simgelerinden biri olan Nevşehir Kalesi, şehre hakim yüksek bir tepe üzerinde görülmeye değer bir manzaraya sahip. Bölgede yaygın olarak görülen, volkanik patlamalarla oluşmuş kaya ve tüfler kullanılarak tasarlandığı için ülkemizin diğer kalelerinden oldukça farklı bir tasarıma sahip kale, 1100 yılında devasa bir yer altı şehrinin üzerine inşa edilmiş.
Silindir şekilli burçları, sağlam surları, kaya oyması odaları ve yaşam alanlarını gezebileceğin Nevşehir Kalesi’nde ayrıca kale altındaki yer altı şehrinin gizli tünelleri ve mabetlerini de keşfe çıkabilirsin. Zirvesinden sunduğu panoramik manzaralarından dolayı yerli ve yabancı turistlerin şehirde ilk uğradığı yer olan Nevşehir Kalesi, günümüzde arkeolojik sit alanı olarak koruma altına alınmış durumda.
Kapadokya'nın 1500 yıllık gizli hazinesi olarak gösterilen Kızıl Kilise, M.S. 5. veya 6. yüzyıllarda Ortodoks mezhebinin kurucularından biri olan Aziz Gregorius adına inşa edilmiş etkileyici bir tarihi yapı. Aksaray'ın Güzelyurt ilçesine bağlı Sivrihisar köyünde yer alan ve hem tarih hem de inanç turlarının sevilen mola noktalarından biri haline gelen Kızıl Kilise, 2008 yılında Dünya Anıtlar Fonu tarafından dünyanın tehlike altında bulunan 100 tarihi eseri listesine de dahil edildi.
2011 yılında aslına uygun olarak restore edilmeye başlayan ve Kapadokya bölgesinde en eski kiliselerinden biri olarak ilgi çeken Kızıl Kilise’yi yakın bir konumda bulunan Selime Katedrali ile birlikte gezebilirsin.
Kayseri'deki Sultan Sazlığı Milli Parkı Kapadokya bölgesinin etkileyici tarihi yapılarını ve kaya oluşumlarını gezdikten sonra doğal bir dinlenme alanı arayanların ilk uğraması gereken adreslerden. 24.000 hektardan daha büyük bir alana sahip olan milli park, 2006 yılında koruma altına alınmış.
Bölgede onlarca endemik bitki türü ve zengin vahşi yaşam arasında keyifli bir doğa yürüyüşü yapabilir ve minik derelerin çevresinde kurulan kır bahçeleri ve mesire alanlarında dinlenebilirsin. Nesli tehlike altında olan birçok kuş türüne ev sahipliği yapan ve uluslararası öneme sahip A sınıfı sulak alan olarak korunan Sultan Sazlığı Milli Parkı, Türkiye'nin her yerinden binlerce insanı kamp yapmak ve muhteşem doğa fotoğrafları çekmek için yılın her mevsiminde kendine çekiyor.
Göreme Açık Hava Müzesi ile Zemi Vadisi arasında yer alan ve Göreme’nin ikinci bölümü olarak kabul edilen Kılıçlar Vadisi, 2,7 kilometrelik yürüyüş parkurunu süsleyen devasa peribacaları, kaya oyması kiliseler, çarpıcı kaya oluşumları, mabetler ve sunaklarıyla çok sevilen bir gezi alanı.
Sadece yürüyüşlerle değil at ve ATV safarileriyle de keşfe çıkabileceğin Kılıçlar Vadisi'nde yükseklikleri 300 metreyi bulan devasa peribacaları içine oyulmuş tüneller arasında unutulmaz bir gezi yapabilirsin. Yaklaşık 2 saatlik bir yürüyüşle tamamlanan Kılıçlar Vadisi’nde Kılıçlar Kilisesi ve Meryem Ana Kilisesi gibi iç bölümleri çarpıcı dini sahnelerle süslü 9. ve 10. yüzyıl Hıristiyan kiliseleri de gezme şansı bulabilirsin.
Kapadokya, tarihi ve doğal güzelliklerinin yanı sıra antik çağlardan beri insanlara şifa dağıtan kaplıcalarıyla da çok ilgi görüyor. Nevşehir merkezinden yaklaşık 1 saat uzaklıkta yer alan Kozaklı kaplıcaları, 80 derecede çıkarak soğutulan termal sularıyla pek çok rahatsızlığın tedavisine yardımcı olmak amacıyla kullanılıyor.
Turizm olanakları bakımından gelişen Kozaklı’da termal otellerden kaplıca havuzları ve aile banyolarına kadar pek çok olanak bulabilir; hem hastalıklarınız için tedavi olabilir hem de Kapadokya gezinizin bütün yorgunluğunu atabilirsin. Sodyum, klorür, kalsiyum, mineraller bakımından çok zengin olan Kozaklı kaplıcalarının suları, içme suyu ve banyo kürü olarak kullanılabiliyor.
Kapadokya’nın büyüleyici güzelliklerini görebileceğiniz başka bir popüler yürüyüş rotası da 5600 metre uzunluğundaki Zemi Vadisi. Sarp kayalar oyularak inşa edilen Görkündere Kilisesi, Saklı Kilise, Sarnıç Kilisesi ve El Nazar Kilisesi gibi iç süslemeleriyle dikkat çeken kiliselerin sıralandığı vadi, kolay bir yürüyüş sunduğu için her yaş grubu tarafından sıkça ziyaret ediliyor.
Turizm olanakları bakımından gelişen Zemi Vadisi’nde el yapımı rengarenk yöresel ürünler satın alabileceğin tezgahlar, büyüleyici kaya oluşumları ve peri bacaları karşısında çayını yudumlayarak yorgunluk atabileceğin kır bahçeleri de bulabilirsin. Hem rehberli turlarla hem de kendi başına yaklaşık 4 saatlik bir yolculukla tamamlayacağın Zemi Vadisi, aynı zamanda Kapadokya’nın en yeşil vadilerinden biri.
Ihlara Vadisi'nin hemen devamında deniz seviyesinden 1371 metre yükseklikte yer alan Narlıgöl Krater Gölü, Kapadokya'nın görülmeye değer tabiat harikalarından biri. Derinliği 80 metreyi bulan ve çevresi yüksek dağlarla çevrili olan göl, kış aylarında bile sıcak kaynak sularından dolayı buz tutmamasıyla dikkat çekiyor.
Hem doğa fotoğrafçıları hem de kampçıların bölgede sıkça ziyaret ettiği yerlerden biri olan Narlıgöl Krater Gölü, özellikle yaz aylarında düzenlenen bisiklet festivaliyle çok ilgi görüyor. Gölün çevresinde birbirinden ilginç şekilli peribacalarının fotoğraflarını çekebilir, küçük yer altı şehirlerini gezebilir ve M.S. 10. ve 12. yüzyıllar arasında Geç Bizans Dönemi’nde inşa edilen kiliseleri inceleyebilirsin.
Gülşehir ilçesinde gezebileceğin başka bir önemli tarihi yapı da Hristiyanlığın ünlü azizlerinden Aziz Yahya için inşa edildiği düşünülen St. Jean Kilisesi (Karşı Kilise). Bizans dönemlerinde yoğun yerleşimin bulunduğu bir bölgede yer alan ve devasa bir peribacasının içine 2 katlı olarak oyularak tasarlanan kilise tek apsisli, haç planlı ve beşik tonozlu olarak inşa edilmiş.
İç bölümlerinin süsleyen kırmızı aşı boyaları kullanılarak yapılmış dini motifler ve geometrik haç sembolleriyle de görülmeye değer güzellikteki St. Jean Kilisesi’nin katlarına oyma merdivenlerle ulaşarak gezebilir ve her katında birbirinden ilginç dini süslemelerle karşılaşabilirsin.
Kapadokya’nın en popüler yürüyüş parkurlarından biri olan Güllüdere Vadisi; 4 kilometre boyunca sıralanan ilginç peribacaları, volkanik kaya oluşumları, kutsal kiliselerinin yanı sıra badem ve kayısı ağaçlarıyla süslü doğal güzelliğiyle de çok ilgi çekiyor. 11. yüzyıla tarihlenen Ayvalı Kilise, Üç Haçlı Kilise, Aziz Agathangelus Kilisesi ve Sütunlu Kilise isimli 5 tane etkileyici kiliseyi de gezebileceğin Güllüdere Vadisi yürüyüşünde seyir teraslarından özellikle gün batımlarında hem peribacalarının ve kaya oyması kiliselerin muhteşem fotoğraflarını çekebilirs. Roma döneminden kalan antik mezarları da yakından görme şansı bulabileceğin Güllüdere Vadisi, turizm olanakları açısından oldukça gelişmiş durumda.
Benzersiz manzarasıyla pek çok antik efsaneye konu olan ve fotoğraf çekmeyi sevenlerin Kapadokya’da çok ziyaret ettiği Gomeda Vadisi, kesinlikle gezmeni önerdiğim en özel köşelerden biri. Korku filmlerini andıran ürkütücü kaya oluşumları, birbirinden ilginç peribacaları, karanlık tünelleri ve gizli geçitleriyle görülmeye değer benzersiz manzaralara sahip vadi, binlerce yıllık Gomeda Harabeleri ile de ziyaretçilerini büyülüyor.
Gizemli atmosferiyle Şeytan Deresi olarak bilinen Gomeda Vadisi’nde özellikle kızıl gün batımlarında inanılmaz manzaralara şahit olabilir ve kendini bir fantastik filmin içinde hissedebilirsin. Kök boyalarıyla yapılan çarpıcı iç süslemeleriyle ünlü Alakara Kilisesi, Aziz Basilios Kilisesi ve gizemli bir yer altı şehrini de gezebileceğin vadinin panoramik manzaralarını sıcak hava balon uçuşlarıyla gökyüzünden de izleyebilirsin.
Binlerce birbirinden ilginç peribacalarıyla ünlü Kapadokya'nın Üç Güzeller ile birlikte en ünlü peribacası olan Mantar Kaya, mutlaka görmenizi önerdiğim bir doğa harikası. Gülşehir ilçesi sınırlarında bulunan Mantar Kaya, devasa bir peribacasının alt bölümlerinin rüzgârlardan dolayı aşınmasıyla devasa bir mantarı andırmasından ismini alıyor.
Özellikle gün doğumu ve gün batımında sunduğu benzersiz manzarasıyla ünlü olan Mantar Kaya, Kapadokya'nın en çok fotoğraflanan peribacalarından biri konumunda. Dünyanın çok az yerinde benzerlerini görebileceğin binlerce yıllık bir doğa oluşumu olan Mantar Kaya’yı doğa yürüyüşleri, fotoğraf safarileri, at ve ATV safarileriyle yakından görebilirsin.
Kapadokya'nın en ilgi çekici vadilerinden olan Paşabağ Rahipler Vadisi; Ürgüp, Ortahisar ve Avanos arasında güzel bir konumda yer aldığı için yılın her dönemi binlerce insan tarafından ziyaret ediliyor. İlk Hristiyanlık dönemlerden vadide 15’ten fazla kaya kilisesi inşa ederek inzivaya çekilen rahipler ve keşişlerden ismini alan Rahipler Vadisi, tarihi yapılarının yanı sıra en güzel şapkalı peribacaları örnekleriyle de ziyaretçilerini büyülüyor.
Paşabağ Rahipler Vadisinde bazıları devasa peribacalarının içine inşa edilmiş mabetler, kiliseler ve yaşam alanları arasında unutulmaz bir gezi yapabilir; Hz. İsa'nın hayatı, İncil'den önemli sahneler ve bölgenin ünlü azizlerinin tasvir edildiği duvar resimlerini inceleyebilirsin.
Nevşehir’in ve ilçelerinin içme suyunun bir bölümünü sağlayan Damsa Gölü, Kapadokya'nın tarihi atmosferinden biraz uzaklaşıp doğanın içinde zaman geçirmek için tercih edilen çok sevilen gezi alanlarından biri. Yemyeşil doğal güzelliklerin çevrelediği gölün yürüyüş parkurları, seyir terasları ve mesire alanlarında yorgunluk atabilirsin.
Balık çeşitliliği bakımından çok zengin olan baraj gölünde yaz aylarında sandallarla balık avlama turlarına da katılarak huzurlu atmosferde gezinizin yorgunluğunu atabilirsin. Hem Kapadokya doğa yürüyüşleri hem de minibüslerle rahatça gidebileceğin Damsa Gölü’nün çevresinde yöresel yemekler tadabileceğin kır lokantalarından hamaklar ve minderlerde dinlenebileceğin bahçelere kadar çeşitli işletmeler de hizmet veriyor.
3000 kişinin ibadet edebildiği devasa Zeus Mabedi ile ünlü Özkonak Yeraltı Şehri, Kapadokya'nın en ilgi gören büyüleyici yeraltı yerleşimlerinden biri. M.Ö. 400’lü yıllarda 4 katlı olarak yapıldığı tahmin edilen Özkonak Yeraltı Şehri, Roma zulmünden kaçan rahiplerin İliş Dağı'nın kuzey yamacında yumuşak tüp kayaları oymasıyla tasarlanmış. Günümüzde Özkonak; devasa tapınakları, yaşam alanları, sunakları, mabetleriyle tüm dünyadan tarih ve arkeoloji meraklılarını kendine çekiyor.
1972 yılında turizme kazandırılan ve haftanın her günü 08:00 ile 18.15 saatleri arasında gezebileceğin yeraltı şehrinde Helenistik dönemde Kapadokya’da inşa edilen en etkileyici mabet olmasıyla ayrı bir öneme sahip Zeus Mabedi’nin yanı sıra dev sürgü kapılar, gizli geçitler ve içeriye sürekli temiz hava girmesini sağlayan havalandırma sistemlerini de incelemeyi unutma.
4400 metre uzunluğunda bir yürüyüş parkuruna sahip olan Meskendir Vadisi, bol iniş çıkışlı ve zorlu yollarıyla profesyonel yürüyüşlerin en çok tercih ettiği Kapadokya vadileri arasında. Binlerce yılda sert yağmurlarla şekillenmiş dehlizler ve kanallarıyla diğer vadilerden çok daha farklı bir manzarayla karşılaşacağın vadi, zengin bitki çeşitliliğiyle de dikkat çekiyor.
Engebeli yapısından dolayı at ve ATV safarilerinin değişmez adreslerinden biri haline gelen Meskendir Vadisi’nin bu çarpıcı manzaralarını kuşbakışı izlemek için sıcak hava balon turlarına da katılabilirsin.
10. yüzyılın başlarında 4 farklı bölümle inşa edilen Tokalı Kilisesi, Kapadokya'nın en büyük kaya kilisesi olması ile ünlü. Tek nefli ve beşik tonozlu olarak tasarlanan kilise, Hz. İsa'nın yaşamından sahnelerin canlandırıldığı tavan ve duvar resimleriyle yabancı turistlerin de en çok ziyaret ettiği tarihi yapılardan.
Göreme Açık Hava Müzesi sınırlarında içinde yer aldığı ve kolayca ulaşılabilir bir konumda olduğu için de her yıl yüz binlerce kişinin ziyaret ettiği Tokalı Kilisesi’nde Tek Nefli Eski Kilise, Yer Altı kilisesi, Yeni Kilise ve Yan Şapel bölümlerini gezebilir; dönemin en çarpıcı dini süslemelerin burada inceleyebilirsin.
Kapadokya kültür ve inanç gezilerinin değişmez adresi olan Hacıbektaş ilçesinin Hacı Bektaş Veli Türbesi ile birlikte en çok ziyaret edilen başka bir kutsal mekan da Balım Sultan Türbesi. Hacı Bektaş Veli Dergahı içinde yer alan ve Bektaşilik inanışının 2. piri olan Balım Sultan'a adına tasarlanan türbe, Yavuz Sultan Selim döneminde 1519 yılında inşa edilmiş.
Klasik Osmanlı mimarisi yansıtacak kesme taşlarla kare planlı olarak yapılan türbe, sekizgen taş bir külahla süsleniyor. Külahının üstündeki gökyüzüne uçan güvercin işlemeleri, türbenin içindeki kanatlı ejderler ve buket taşıyan güvercin heykellerini de inceleyebileceğin Balım Sultan Türbesi’nin çevresindeki 40’tan fazla Bektaşi babasının mezarını da ziyaret edebilirsin.
Göreme Açık Hava Müzesi içerisinde Yılanlı Kilise, Karanlık Kilise ve Aziz Basil Şapeli’yle birlikte gezebileceğin Elmalı Kilise’nin M.Ö. 11. veya 12. yüzyılda inşa edildiği tahmin ediliyor. Çevresindeki diğer kiliselerde olduğu gibi kırmızı kök boyalarıyla süslenmiş tavan ve duvar resimleriyle dikkat çeken kilise 4 kubbeli, 4 sütunlu ve Yunan haçı planlı olarak tasarlanmış.
Uzun bir tünelle iç bölümlerine ulaşım sağlanabilen Elmalı Kilise’nin içinde Hz. İsa çarmıhta, Hz. İsa'nın göğe çıkışı, Kudüs'e giriş ve son akşam yemeği gibi pek çok önemli dini sahnenin süslediği resimleri inceleyebilirsin.
Kapadokya'nın en güzel manzaraların bazılarına ev sahipliği yapan Üzengi Vadisi; iyi düzenlenmiş yürüyüş parkurları, devasa kayalar için oyulmuş etkileyici kiliseleri ve peribacaları arasında uzanıyor. Yumuşak tüf kayaların oyulmasıyla tasarlanmış yüzlerce güvercin yuvasıyla da büyüleyici bir manzara sunan Üzengi Vadisi, aynı zamanda Üzengi Deresi çevresinde sıralanan kır bahçeleri ve mesire alanlarıyla çok sevilen bir rekreasyon alanı. Sıcak yaz aylarında bile serin kalmayı başaran vadi, pek çok noktadan fışkıran ve böbrek hastalıklarına iyi gelen şifalı maden sularıyla tarih, kültür ve inanç turlarının yanı sıra sağlık amacıyla da sıkça ziyaret ediliyor.
10. yüzyılda yapıldığı tahmin edilen ve Göreme Açık Hava Müzesi’nin en çok ziyaret edilen kiliselerinden biri olan El Nazar Kilisesi, devasa bir peri bacası içine koyulmuş görülmeye değer bir şaheser. Hem tavan ve duvarlarını süsleyen kök boyalarıyla yapılmış dini motifleri hem de peribacasının içine oyulmuş tünelleri, gizli geçitleri ve taş basamakları görme şansı bulabileceğin kilisenin çevresinde ise pek çok farklı dönemlerden kalan kaya mezarlarını inceleyebilirsin.
Avanos merkezli düzenlenen tarih kültür ve inanç turlarının sevilen bir adresi olan Belha Manastırı, Özkonak Yeraltı Şehri’ni gezdikten sonra da ziyaret edebileceğin etkileyici bir tarihi yapı. 1997 yılında aslına uygun olarak restore edildikten sonra ziyarete açılan manastır, ilk Hristiyanlık dönemlerinde dini eğitimlerin verilmesi amacıyla kullanılmış ve devasa bir kaya kütlesinin içi oyularak inşa edilmiş. Keşiş odaları, eğitim alanları, dini süslemeleri ve etkileyici kapıları ile görülmeye değer bir manzaraya sahip olan Belha Manastırı’nın gözetleme kulelerinden ise bölgenin panoramik fotoğraflarını çekebilirsin.
Göreme Açık Hava Müzesi’nin içerisinde, El Nazar Kilisesi'nden kısa bir yürüyüşle ulaşabileceğin Saklı Kilise, giriş yolunun kapanmasından dolayı 1957 yılında bulunabilmiş bölgenin en yeni keşiflerinden biri. İki sütunlu olarak tasarlanan, tavan ile duvarlarını süsleyen geometrik desenler ve aziz resimleriyle dikkat çeken Saklı Kilise’nin 11. yüzyılda yapıldığı tahmin ediliyor. Göreme ile Zemi Vadisi arasında yer alan ve tasarımıyla Mezopotamya'nın klasik kiliselerine benzetilen etkileyici kiliseyi hem kendi başına hem de rehberli turlarla gezmen mümkün.
İsmini aldığı görkemli Pancarlı Kilisesi’nden dolayı binlerce insanı kendine çeken Pancarlık Vadisi, özellikle gün doğumu ve gün batımlarında sunduğu büyüleyici doğa manzaralarıyla hem yürüyüş yapmak hem de kamp yapmak için bölgede en çok tercih edilen yerlerden biri.
11. yüzyılın ilk yarısında inşa edildiği tahmin edilen ve günümüze kadar sağlam kalmış dini freksleri ile dikkat çeken Pancarlı Kilisesi’nin yanı sıra her köşesini süsleyen ilginç peribacalarıyla da çok ilgi gören Pancarlık Vadisi’ni iyi düzenlenmiş yürüyüş parkurlarıyla keşfe çıkabilirsin.
Kapadokya'nın en özel tarihi hazinelerinden bazılarına ev sahipliği yapan Aksaray ilçesinde gezebileceğin başka bir etkileyici yer de Saratlı Kırkgöz Yeraltı Şehri. Aksaray’a sadece 22 kilometre uzaklıkta yer alan ve 2001 yılında üç bölümü düzenlenerek turizme kazandırılan yer altı yerleşiminin en önemli özelliği ise Kapadokya’nın diğer yer altı şehirlerinden farklı bir havalandırma sistemine sahip olması.
Roma dönemlerinden itibaren uzun süre yerleşim yeri olarak kullanılan ve tehlike durumlarında aylarca yerin altında yaşamaya uygun olarak tasarlanan Saratlı Kırkgöz Yeraltı Şehri’nin dev emniyet kapıları da görülmeye değer güzellikte. Şehre her zaman temiz hava girmesini sağlayan havalandırma sistemleri, onlarca metrelik gizli tüneller, ilginç mabetler ve yaşam odaları arasında keyifle gezebileceğin yer altı yerleşimi, İpek Yolu rotası üzerinde bulunmasıyla da dikkat çekiyor.
Kapadokya’nın en eski ve ilgi çeken yürüyüş parkurlarından biri olan Balkan Deresi Vadisi, 3,5 kilometrelik uzun yürüyüş parkuru ile çok popüler bir gezi alanı. Vadi, Balkan Deresi'nin her iki tarafındaki sarp kayalara inşa edilmiş yaşam alanları, kiliseler ve manastırlarıyla çarpıcı bir güzelliğe sahip.
Dere üzerine inşa edilmiş taş köprülerin yanı sıra metrelerce uzunluğundaki gizli tünelleri de keşfe çıkabileceğin Balkan Deresi Vadisi, aynı zamanda ilginç şekilli peribacaları ve kaya oluşumlarıyla da fotoğrafçıların en sevdiği yerler arasında. Ortahisar Kalesi’nden Pancarlık Vadisi’ne kadar uzanan vadiyi doğa yürüyüşleri ve fotoğrafçılık turlarının yanı sıra at ve ATV safarileriyle de keşfe çıkabilir, vadinin üstünde sıcak hava balon uçuşlarıyla keyifli bir gezi yapabilirsin.
Kapadokya’nın sanat merkezi konumundaki Avanos, aynı zamanda her biri sanat eserini andıran taş ve ahşap mimarili konaklarıyla da turistleri büyülüyor. İlçenin Arnavut kaldırımlı dar sokaklarında sıralanan bu konakların en güzel örneklerini Alaaddin Mahallesi, Bayır Mahalle, Orta Mahalle, Yukarı Mahalle'de görebilirsin. Yılın her mevsimi fotoğraf safarilerinin düzenlendiği Avanos’un tarih kokan sokaklarını süsleyen tarihi evlerin bazıları günümüzde müze ve sanat galerisi olarak hizmet veriyor.
Dönem mobilyaları ve antikalarla süslü odalarını da gezmek şansı bulabileceğin Avanos evlerinin hem iç bölümlerinin hem de çarpıcı dış mimarilerinin harika fotoğraflar çekebilirsin. Yaz aylarında Kızılırmak Nehri üzerinde düzenlenen gondol gezileriyle de nehir kenarında sıralanan birbirinden güzel konakları izleyebilir veya bir yol üstü kafesinde mola vererek büyülü atmosferin tadını çıkararak yorgunluk atabilirsin.
Saratlı Kırkgöz Yeraltı Şehri’ne gizli tünellerle bağlandığı düşünülen Aziz Mercurius Yeraltı Şehri, Aksaray’ın başka bir ilgi çeken tarihi hazinesi. Hıristiyanlığın yasak olduğu dönemlerde bölgeye kaçan rahipler tarafından M.S. 250’lü yıllarda 7 katlı olarak inşa edilen yer altı yerleşiminin 3 katının gezilmesine izin veriliyor.
İç bölümlerinde sıralanan gizli tünellerle birbirine bağlanan kiliseler, mabetler, sunaklar ve antik mezarlarıyla dünyada çok az yerde görebileceğin etkileyici bir manzaraya şahit olacağın Aziz Mercurius Yeraltı Şehri’nin devasa erzak depolarını da mutlaka görmeni öneririm.
Kapadokya’nın en eski ve ilgi çekici kiliselerinden biri de964 ile 965 yılları arasında yapıldığı tahmin edilen Vaftizci Yahya Kilisesi. Kırmızı renkli frekslerin yanı sıra melek ve azizlerin tasvir edildiği duvar resimleriyle sanat meraklılarının da çok ilgisini çeken kilise, aynı zamanda Bizans döneminde kutsal emanetleri sakladığı yer olmasından dolayı özel bir tarihi öneme sahip. Kapadokya bölgesinde inşa edilen ilk kiliselerden olduğu için tarihi kayıtlarda Merkez Kilise olarak da geçen Vaftizci Yahya Kilisesi’ne Çavuşin Köyü’nü gezerken mutlaka uğramanı öneririm.
Mazı Yeraltı Şehri, Kapadokya'nın en yeni gezi alanlarından biri olup 1995 yılında keşfedilmiş. Ürgüp'e 18 kilometre, Kaymaklı Yeraltı Şehri'ne ise sadece 25 dakikalık kısa bir yürüyüş mesafesinde. Mazı Köyü'nde yer alan yer altı yerleşimi, bölgeye gelen Hristiyan rahipler ve keşişler tarafından genişletilerek kullanılmış ve 2000 yıl önce erken Roma döneminde inşa edildiği tahmin ediliyor.
Mazı Yeraltı Şehri, 8 katlı olarak tasarlanmış ve 4 tane tünelinden de giriş yapılabilir. Şehirde aynı anda 6000 kişinin yaşadığı düşünülüyor. Dev sürgü taşlarıyla yapılan kapıları, onlarca metrelik havalandırma kanalları, dini motiflerle süslü mabetleri, sunakları ve keşiş odaları ile sizi bambaşka bir döneme yolculuğa çıkarıyor. Kaymaklı Yeraltı Şehri ile rehberli turlarla gezerek Mazı Yeraltı Şehri'ni keşfedebilir ve Kapadokya'nın bu en yeni hazinesi hakkında bilgi edinebilirsin.
Giriş ücreti
Ihlara Vadisi'ne sadece 22 kilometre uzaklıkta yer aldığı için bölgede düzenlenen gezilerin değişmez adreslerinden biri haline gelen Manastırlar Vadisi, Kapadokya'nın simgesi haline gelen birbirinden güzel kaya kiliseleriyle dolu. Vadinin ortasından akan Manastır Deresi çevresindeki volkanik kayaların içine oyulmuş 28 tane kaya oyması kilise ve manastırın süslediği 5 kilometrelik yürüyüş parkuruna sahip olan Manastırlar Vadisi’ni gezerken Sivişli Kilise, Büyük Kilise, Kalburlu Kilise ve Kömürlü Kilise gibi birçok ünlü kiliseyi yakından görebilirsin. Gizli tüneller ve geçitlerle ulaşılabilen küçük yeraltı şehirlerini de keşfedileceğin vadi, ilk Hristiyanlık dönemlerinde Kapadokya bölgesinin en yoğun yerleşimlerinden biri olarak görülmeye değer.
Saruhan Kervansarayı, İstanbul ile Bağdat yolu üzerinde Avanos ilçesi sınırlarında inşa edilmiş bir kültür ve kongre merkezi. Selçuklu mimarisinin simgesi olan çarpıcı taç kapısı ve Türk ve İslam süsleme sanatının en güzel örneklerini görebileceğiniz odaları ile Kapadokya’nın en etkileyici mimari yapılarından biri.
1249 yılında inşa edilen Saruhan Kervansarayı pek çok kültürel ve sanatsal etkinliğe ev sahipliği yapar ve tarihi atmosferiyle harika fotoğraflar çekmek için ideal bir mekan diyebilirim.
Kapadokya’nın tarihi ve kültürel merkezi konumundaki Nevşehir'de mutlaka görmeni önerdiğim etkileyici bir yapıda 1727 yılında inşa edilen görkemli Damat İbrahim Paşa Külliyesi. Kurşunlu Camii olarak da bilinen ve bölgedeki Osmanlı döneminden kalan en etkileyici mimari yapı olan külliye; kervansaray, medrese, sıbyan mektebi, imaret, hamam, cami bölümleri ile en güzel geleneksel Osmanlı külliyelerinden biri olarak ilgi görüyor.
Osmanlı sadrazamı Nevşehirli Damat İbrahim Paşa tarafından ettirilen külliyenin özellikle camisi; iç mekanlarını süsleyen çiniler, dini motifler ve süslemelerle görülmeye değer güzellikte. Aslına uygun olarak restore edilen Damat İbrahim Paşa Külliyesi’nin her bölümünü gezerek yüzlerce yıllık kaya kiliselerinden farklı bir mimari yapıyı inceleyebilirsin.
Ürgüp’e bağlı Mustafapaşa beldesinde yakından görebileceğin etkileyici bir Osmanlı dönemi mimari şaheseri olan Mehmet Şakir Paşa Medresesi, hem tarih hem de mimari meraklılarının severek gezebileceği etkileyici bir yapı. 1900'lü yılların başlarında inşa edilen ve devasa taç kapısını süsleyen el oyması taş süslemelerle dikkat çeken medresede uzun yıllar dini eğitimler verilmiş.
Klasik kesme taş mimarisi ve sütunlarıyla görülmeye değer bir mimari yapı olan Mehmet Şakir Paşa Medresesi, Kapadokya bölgesindeki önemli Osmanlı dönemi yapılarından biri olarak insanları kendine çekiyor.
İlk olarak şehrin önemli simgesel yapılarından Damat İbrahim Paşa Külliyesi’nde 1960 yılında açılan Nevşehir Müzesi, milyonlarca yıllık doğa özelliklerinin yanı sıra etkileyici kültürel ve tarihi zenginliğiyle ünlü Nevşehir'i anlamak için ilk uğraman gereken bir yerlerden.
1987 yılında günümüzdeki binasına taşınan Nevşehir Müzesi’nde 2854 arkeolojik eser, 3210 etnografik eser, 6414 sikke, 93 mühür ve 87 el yazması kitap sergileniyor. Antik dönemlerden Osmanlı dönemine kadar uzanan binlerce paha biçilmez eseri bir arada görme fırsatı bulabileceğin müzede aynı zamanda Nevşehir'in kültürel ve geleneksel yapısını yansıtan binlerce yıllık el sanatı ürünlerini de inceleyebilirsin.
Kapadokya bölgesinde gezebileceğin ilginç yer altı yerleşimlerinden biri olan Sobesos Antik Kenti, Ürgüp merkezine yaklaşık 23 kilometre uzaklıktaki Şahinefendi Köyü’nde yer alıyor. 2002 yılında şans eseri bulunan ve Kapadokya Krallığı’nın başkenti olduğu düşünülen etkileyici antik kent, uzun tarihinde farklı medeniyetler tarafından savunma ve yerleşim yeri olarak kullanılmış.
2002 yılından beri arkeolojik kazı çalışmalarının yapıldığı ver renkli taşlarla döşenmiş mozaiklerden haç motiflerine kadar pek çok tarihi eserin bulunduğu Sobesos Antik Kenti; 400 metrelik mozaikli toplantı salonu, mezar odası ve 6. yüzyılda inşa edildiği tahmin edilen etkileyici şapeli ile ziyaretçilerini büyülüyor. Gizemi günümüzde bile çözülemeyen antik kente Ürgüp’ü gezerken kolayca uğrayabilirsin.
Göreme Açık Hava Müzesi'nin hemen girişinde karşına çıkacak olan 11. yüzyıldan günümüze kalan Aziz Basil Şapeli; mistik atmosferi, iç bölümlerini süsleyen Hz. Meryem ve Hz. İsa tasvirleri ile özellikle yabancı turistlerin mutlaka uğradığı bir tarihi yapı. At üzerinde ejderha ile savaşan Aziz George gibi ünlü azizlerin tasvir edildiği kök boyalarıyla yapılmış duvar resimlerini de görebileceğin şapel, dikdörtgen planlı olarak inşa edilmiş.
Göreme Açık Hava Müzesi’nin başlangıç noktasında bulunan ve yılın her mevsimi kültür turlarıyla ziyaret edilen Aziz Basil Şapeli’ni yakınındaki Elmalı Kilise, Yılanlı Kilise, Çarklı Kilise ve Karanlık Kilise ile birlikte de gezebilirsin.
1965 yılında temelleri atılan ve 1971 yılında günümüzdeki binasına taşınarak hizmete başlayan Ürgüp Müzesi, tarih öncesi dönemlerden Osmanlı dönemine kadar uzanan Kapadokya bölgesinin zengin kültürel ve tarihi mirasını en güzel görebileceğin yerlerden biri. Ürgüp merkezinde Atatürk Bulvarı üzerinde kısa bir yürüyüşle ulaşabileceğin güzel bir konumda yer alan müze, arkeolojik ve etnografik eserlerinin sergilendiği iki farklı bölümden oluşuyor.
Arkeoloji bölümünde tarih öncesi çağlardan başlayarak Helenistik, Bizans, Roma ve Osmanlı dönemlerine kadar uzanan binlerce paha biçilmez eseri görebileceğiniz Ürgüp Müzesi’nde tarih öncesi dönemlerden kalan mamut dişleri de arkeoloji meraklılarını büyülüyor. Etnografya sergilerinde ise Kapadokya'nın 5000 yıllık seramikleri, çömlekleri, el yazması eserleri ve mağara kiliselerinde kullanılan eşyaları görme şansı bulabilirsin.
Ürgüp'e bağlı Mustafapaşa beldesinde Ala Kilisesi'nin hemen yanı başında yer alan Sarıca Kilisesi, Kepez Vadisi’nin diğer kaya oyması kiliselerine bakan yüksek bir konuma inşa edilmiş görülmeye değer bir eser. Bölgedeki Bizans kilise tarzının en güzel örneklerinden biri olan ve 9. yüzyılda inşa edildiği tahmin edilen Sarıca Kilisesi, Yunan haçı şeklinde ve üç yapraklı yonca planlı olarak tasarlanmış mimari yapısıyla da dikkat çekiyor. İç bölümlerini dini sahnelerin tasvir edildiği duvar resimlerinin süslediği Sarıca Kilisesi’ni Kepez Vadisi'nin diğer ilginç kiliseleri ile birlikte keşfedebilirsin.
Tarihi ve otantik atmosferini günümüze kadar bozulmadan korumayı başarmış Hacıbektaş ilçesinde en çok ziyaret edilen yerlerden biri de Sivas Kongresi'nden sonra Ankara'ya dönerken Hacıbektaş'a gelen Mustafa Kemal Atatürk'ün bir gece kaldığı konakta hizmet veren 2001 yılında ziyarete açılan Hacıbektaş Atatürk Evi Müzesi.
19. yüzyıl başlarında inşa edilen kerpiç, ahşap ve taş mimarili çarpıcı konağın dönem mobilyaları ile süslü odalarında Atatürk’ün kişisel eşyalarından antikalara, el sanatı ürünlerinden onlarca çeşit etnografik eserlere kadar pek çok objeyi yakından inceleyebilirsin.
Nevşehir'in Uçhisar ilçesi merkezinde yer alan ve kar amacı gütmeden bölgeyi tanıtmayı amaçlayan Kapadokya Kültür ve Sanat Merkezi, 2002 yılından beri yüz binlerce kişiyi tarafından ziyaret edilir. Nevşehir ve Kapadokya’nın geleneksel yaşam tarzını anlayabileceğiniz köy odaları, günlük eşyalar, el yapımı sanat eserleri ile süslü kültür merkezi, yılın her dönemi sergiler, söyleşiler, müzik ve şiir dinletileri gibi onlarca etkinliğe de ev sahipliği yapıyor.
Devasa bir peribacasının içinde hizmet vermesiyle de dikkat çeken merkez, kalıcı ve geçici sergileriyle her zaman hareketli. Kapadokya Kültür ve Sanat Merkezi’nin takvimini gezinden önce inceleyerek ilgini çeken etkinliklere katılabilir; binlerce kitaplık kütüphanede ise Kapadokya'nın uzun tarihi ilgili pek çok belgeye ve kitaba ulaşabilirsin.
Ürgüp gezilerinde tarih ve kültür meraklılarının sıkça uğradığı bir tarihi yapı da Taşkın Paşa Külliyesi. Karamanoğulları Beyliği döneminde 1342 ile 1355 yılları arasında yapıldığı tahmin edilen ve bölgenin en eski camilerinden biri olan Taşkın Paşa Camii’ne de ev sahipliği yapan külliyede Selçuklu döneminden de önemli izler görmek mümkün.
Dikdörtgen biçimli avlusu, kubbeli türbeleri ve etkileyici taş oymalarıyla ilgi gören külliyeyi gezerken Kapadokya'nın kaya kiliselerinden farklı bir döneme yolculuk yapabilirsin. Aslına uygun olarak restore edilerek turizme kazandırılan ve otantik atmosferini günümüze kadar korumayı başarmış külliyeyi Kapadokya gezinde ziyaret etmeyi unutma.
Aksaray'ın çok ziyaret edilen hazinelerinden Ala Kilise, birçok tarihi yapının sıralandığı Belisırma Köyü’nde yer alıyor. Bölgede sıkça görülen kapalı Yunan haçı tarzında inşa edilmiş kiliselerden biri olan Ala Kilise’nin 10. yüzyılın sonu ve 11. yüzyılın başlarında yapıldığı düşünülüyor.
Etkileyici dini motiflerle süslü freksleri ve duvar resimleri ile inanç turlarının da sıkça ziyaret ettiği kilisenin baskıların azaldığı ve Hristiyanlığın bölgede yaygın hale geldiği dönemlerde inşa edildiği tahmin ediliyor. Günümüze kadar canlı kalmayı başarmış kök boyalı süslemeleriyle sanat meraklılarının da keyifle gezebileceğin Ala Kilisesi’ni Belisırma Köyü’nün diğer tarihi ve doğal güzellikleriyle birlikte yakından görebilirsin.
Göreme’yi gezerken hemen dikkatini çekecek olan Göreme Roma Kalesi, aslında antik bir kaleden çok devasa bir peribacasını andırıyor. Yumuşak tüf kayaların oyulmasıyla inşa edilen ve iç bölümlerini gizli tünellerle gezebileceğin kale, İpek Yolu rotası üzerinde inşa edilmiş.
Günümüze kadar sağlam kalmayı başarmış kalenin ticaret yollarını gözetlemek ve savunmak amacıyla yapıldığı tahmin ediliyor. Çevresinde sıralanan Roma dönemi anıt mezarları için de sıkça ziyaret edilen Göreme Roma Kalesi’ne belde merkezinden kısa bir yürüyüşle ulaşabilirsin.
Cemil Kilisesi Kapadokya'nın zengin kültürel mirasının bir parçası olarak karşımıza çıkıyor. Bölgeye gelen turistler tarafından sıkça ziyaret edilen yerlerden biri olduğunu söyleyebilirim. Kilise Kapadokya'nın eşsiz doğal oluşumlarıyla birleşerek bölgenin büyüleyici atmosferi ile gelen ziyaretçilerini kendine hayran bırakıyor.
Kapadokya'da tarihi yerleşim yerlerinden biri olup Gülşehir yakınlarında yer aldığını söyleyebilirim. Mağaralar ve yeraltı yapılarından oluşan yapı gizemli geçmişi ile dikkat çekiyor. Dönemin Hristiyan fresklerinin görülmeye değer olduğu yer, turistler için popüler ziyaret noktalarından biri.
Kapadokya bölgesinde Nevşehir’le birlikte pek çok tarihi hazineye ev sahipliği yapan Aksaray şehrinde gezebileceğiniz başka bir etkileyici tarihi hazinemiz de şehir merkezine yaklaşık 17 kilometre uzaklıkta Akhisar Köyü sınırlarında yer alan Çamlı Kilise. Bölgeye hakim yüksek bir tepe üzerine Hasan Dağı’nın karşısına inşa edilen etkileyici kilisenin tarihini M.Ö. 10. yüzyıla kadar uzanıyor.
Hz. İsa, havariler ve azizlerin freskleri ile süslü iç bölümlerini gezebileceğini Çanlı Kilise’de yapılan kazılarda mumyalar, cam bilezikler ve madeni küpeler gibi onlarca tarihi eser bulundu. Dağ eteklerinden sunduğu çarpıcı manzarayla fotoğrafçıların da sıkça ziyaret ettiği Çanlı Kilise’nin en güzel fotoğraflarını ise gün batımlarında karşısındaki Hasan Dağı’yla birlikte çekebilirsin.
Ürgüp’e bağlı Mustafapaşa beldesinin en popüler gezi alanı olan Beydere Vadisi’ne hem Ürgüp hem de Mustafapaşa’dan yürüyerek ulaşabilir ve bu etkileyici vadiyi gezebilirsin. Onlarca metre yükseklikteki volkanik kayaların içine oyulmuş evleri, Hz. İsa'nın siluetini andıran ilginç kaya oluşumları ve Aziz Vasilios Kilisesi'nin büyüleyici dini süslemeleriyle Ihlara Vadisi'ne rakip olarak gösterilen Beydere Vadisi’nde antik dönemlerden günümüze kalan kral mezarlarından yüzlerce güvercin yuvasına kadar harika fotoğraflar çekebilirsin. Çok sevilen bir yürüyüş parkuru olan ve günümüzde her bölgesinin turizmi kazandırılması için çalışmaların devam ettiği Beydere Vadisi'nde Kapadokya’nın pek çok tarihi ve doğal güzelliğini bir arada görebilirsin.
Orta Anadolu'nun en eski köyü olduğu ve ilk yerleşimin M.Ö. 9000 yıllarda başladığı düşünülen Aşıklı Höyük, dünyanın her yerinden tarih ve arkeoloji meraklılarını kendine çekiyor. Aksaray şehrine bağlı Gülağaç ilçesi sınırlarında yer alan ve 10.500 yıllık yerleşim alanlarını görme şansı bulabileceğin höyükte yaklaşık 25 yıldır arkeolojik kazı çalışmaları devam ediyor.
Günümüze kadar pek çok farklı döneme ait paha biçilmez eserlerin bulunduğu Aşıklı Höyük’ün başka bir özelliği çocuklara yönelik sanat atölyelerinin düzenleniyor olması. Avcı toplayıcı yaşam tarzından yerleşik yaşama geçirilen ilk yerlerden biri olarak mutlaka görmeni önerdiğim Aşıklı Höyük’ü rehberli turlarla keşfe çıkabilir ve binlerce yıllık tarihi yapılar arasında, deniz seviyesinden yaklaşık 1119 metre yükseklikte yer alan bu etkileyici antik yerleşimi keşfe çıkabilirsin.
Hem Aleviler hem de Bektaşiler tarafından kutsal kabul edilen Çilehane, Hacı Bektaş Veli Dergahı’na sadece 3 kilometre uzaklıktaki yüksek bir tepede yer alıyor. Kapadokya inanç turlarının en önemli adreslerinden biri olan Çilehane, Hacıbektaş ilçesine hakim Arafat Dağı olarak da bilinen tepede 1. derece sit alanı olarak korunuyor. Aynı zamanda Çilehane, ilçede Hacı Bektaşi Veli Türbesi’nden sonra en çok ziyaret edilen yer konumunda.
Kutsal olduğuna inanılan zemzem suyunu da tadabileceğin Çilehane, 2 metreye 3 metre ölçülerinde basık tonoz kubbeli küçük bir oda olarak tasarlanmış ve günümüzde her yıl binlerce insan tarafından ziyaret ediliyor. Halk arasında Deliklitaş olarak bilinen devasa bir kaya parçasının da bulunduğu tepede Erciyes Dağı’ndan Hasan Dağı'na kadar büyüleyici manzaraları izleyebilirsin.
Kaymaklı Yeraltı Şehri’ne giderken hediyelik eşyaların satıldığı dükkanların yakınında yer alan Kaymaklı Yemek Sanatları Merkezi 1912 senesine dayanan eski bri taş konak olan Uzun Ali Konağı 2022'den beri Yemeks Sanatları Merkezi olarak hizmet veriyor. Yöre halkının geleneksel lezzetleri korumasına ve turistlerin gastronomik bir ortamla buluşmasını sağlayan müze Kaymaklı Yeraltı Şehrine gideceğin yolun üstünde bulunur.
Ücretsiz
Nevşehir, Ürgüp ve Avanos arasında bulunan Göreme 1985'te UNESCO Dünya Mirası Listesi'ne dahil edildi. Göreme Açık Hava Müzesi'nde peribacaları ve pek çok tarihi kilise yer alıyor. Aynı zamanda eski yerleşimlerden biri olarak arkeoloji tutkunlarına hitap ediyor. Göreme'de volkanik tüf kayalara oyulmuş mabetler ve yaşam alanları mevcut. Bölgede mağara evler, taş konaklar, teras restoranlar ve şaraphaneler yer alıyor.
Tarih ve fotoğraf gezileri yanında balayı tatilleri için de tercih edilen Göreme'de Aşıklar Tepesi'nden gün batımı manzaraları eşliğinde romantik fotoğraflar çekebilir, sıcak hava balon turları, yürüyüşler ve at safarilerine katılarak Kapadokya'yı keşfe çıkabilirsin.
Alışveriş yapmak isteyen yerli ve yabancı turistlerin ilk uğradığı yerlerden biri olan Forum Kapadokya, Nevşehir merkezinde Mustafa Parmaksız Caddesi üzerinde güzel bir konumda yer alıyor. Ulusal ve uluslararası onlarca markanın mağazasının bulunduğu alışveriş merkezi, aynı zamanda yöresel mutfaktan lezzetler sunan restoranları, kafeleri ve çocuk oyun alanlarıyla da ilgi görüyor.
Özellikle bahar ve yaz aylarında pek çok önemli etkinliğe ev sahipliği yapan Forum Kapadokya'da satranç turnuvalarından çocuklar için özel organizasyonlara kadar pek çok etkinliğe katılarak güzel zaman geçirebilirsin. Haftanın her günü saat 10:00 ile 22:00 arasında hizmet veren Forum Kapadokya’ya Nevşehir merkezinden hem toplu taşıma araçları hem de kısa bir yürüyüşle rahatlıkla gidebilirsin.
1975 yılında keşfedilen ve iç bölümleri düzenlenerek 1991 yılında ziyarete açılan Tatlarin Yeraltı Şehri, Nevşehir’in Acıgöl ilçesine sadece 10 kilometre uzaklıkta unutulmaz bir tarih gezisi sunuyor. Kale olarak adlandırılan devasa bir tepenin oyulmasıyla inşa edilen ve içerisindeki ünlü Tatlarin Kilisesi içinde sıkça ziyaret edilen yeraltı şehri, Kapadokya’nın diğer yer altı yerleşimleri gibi 8 katlı olarak tasarlanmış ama günümüzde sadece 2 bölümünün gezilmesine izin veriliyor.
Tatlarin Yeraltı Şehri’nin ilgi çeken başka bir önemli özelliği de yer altında sıralanan onlarca kilisesi ile Kapadokya’nın en büyük manastırlar kompleksine ev sahipliği yapması. Tarihi hazineleriyle inanç turlarının değişmez adreslerinden biri olan, iç mekanlarını sarı ve kızılkök boyaları ile yapılmış çarpıcı dini sahnelerin süslediği Tatlarin Yeraltı Şehrine mutlaka uğramalısın.
Turasan Şarap Fabrikası, Kapadokya'da bulunan önemli bir şarap üretim işletmesi olarak karşımıza çıkıyor. Bölgenin eşsiz iklimi ve toprak koşullarından yararlanarak üstün kalitede şarap üretildiğini söyleyebilirim. Turasan Şarap Fabrikası, Kapadokya'nın şarap kültürüne ve bölgenin kendine özgü lezzetlerine odaklanarak ziyaretçilerine eşsiz şarap deneyimi sunuyor. Tesis genellikle ziyaretçilere şarap tadım turları ve rehberli turlar düzenliyor.
Zelve Açık Hava Müzesi'nde yer alan bu kilise, eşsiz mimarisi ve freskleriyle az bilinen bir cevher olduğunu söylemem gerekir. Tahtalı Kilisesi Kapadokya'nın tarihi ve kültürel zenginliğini keşfetmek isteyenler için önemli noktalardan biri. Kilise bölgenin dini sanatını ve geçmişini anlamak isteyen ziyaretçilere özel bir deneyim sunuyor. Ziyaretçilerini her yönüyle kendine hayran bırakan bu muhteşem yere mutlaka zaman ayırmalısın.
Anadolu'da ilk inşa edilen kale kentlerden biri olmasıyla tüm dünyadan tarihçilerin dikkatini çeken Güvercin Kayası, Melendiz Çayı kıyısında 7000 yıllık büyüleyici bir manzaraya sahip. İlk yerleşimlerin M.Ö. 5200 ile 4750 yılları arasında başladığı düşünülen ve devasa bir kaya kütlesi üzerine inşa edilen Güvercin Kayası’nda yapılan arkeolojik kazı çalışmalarında pek çok farklı döneme ait tarihi eserler bulundu. Aksaray'ın sevilen tarihi gezi alanlarından biri olan ve bulunduğu konumdan sunduğu büyüleyici Melendiz Çayı manzaralarıyla da ilgi çeken Güvercin Kayası’na uğrayarak binlerce yıllık taş mimarili yerleşim yerleri arasında ilginç bir gezi yapabilirsin.
Binlerce yıllık büyüleyici bir tarihe ve kültüre sahip olan Kapadokya'yı anlamak için Avanos’un en güzel konaklardan biri olan Hacı Nuri Bey Konağı'nın restore edilmesiyle 2019 yılında hizmete başlayan Kapadokya Yaşayan Miras Müzesi’ne gidebilirsin. Konağın dönem mobilyaları, tarihi eşyalar ve antikalarla süslü odalarında yöresel giysili balmumu heykeller, bölgede binlerce yıldır yapılan çömlekler, seramikler ve el sanat ürünleri gibi pek çok ilgi çekici obje sergileniyor.
Yıl boyunca halı ve kilim dokumadan hat ve ebru sanatına kadar pek çok kursun düzenlendiği müzede masal dinletileri, meddah gösterileri, gölge oyunları, tiyatro ve folklor gösterileri gibi pek çok etkinliğe de katılarak güzel zaman geçirebilirsin.
Hacıbektaş ilçesinin en sevilen gezi alanlarından biri olan Ozanlar Yolu, Alevi ve Bektaşi anlayışında yedi ulu ozan olarak Seyit Nesimi, Pir Sultan Abdal, Fuzuli, Şah İsmail (Hatayi), Kul Himmet, Virani, Yemini’nin büstlerinin yanı sıra Aşık Veysel, Davut Sulari, Aşık İbrahim, Yunus Emre, Pir Sultan Abdal, Mahzuni Şerif, Feyzullah Çınar, Hacı Bektaş Veli’nin etkileyici heykelleriyle de çok ilgi görüyor.
Deliklitaş, Minder Kaya ve Zemzem Pınarı gibi kutsal kabul edilen noktaları da gezme şansı bulabileceğin Ozanlar Yolu’nda Karanlıktan Aydınlığa İnsanlık Anıtı’nı da yakından görmeni öneririm. Hacıbektaş merkezinden yürüyerek kolayca ulaşabileceğin Ozanlar Yolu’nu ünlü Çilehane ile birlikte de ziyaret edebilirsin.
Zengin koleksiyonlarını keyifle inceleyebileceğin etkileyici bir müzede Türkiye'nin ilk el yapımı bebek müzesi olmasıyla her yıl binlerce insanın kendine çeken Kapadokya Sanat ve Tarih Müzesi. Ev sahipliği yaptığı 3000’den fazla el yapımı bebekle çocuklu ailelerin de en sevdiği Kapadokya müzelerinden biri olan Bebek Müzesi’nde Hacı Bektaş-ı Veli, Yunus Emre, Osmanlı padişahları, Nasrettin Hoca ve Dede Korkut gibi pek çok ünlü ismin bebeklerinin yanı sıra 80 farklı ülkeden yöresel bebekler de sergileniyor.
Kapadokya bölgesinde yüzlerce yıldır kullanılan ev eşyaları, antikalar ve el sanatı ürünlerini de yakından görme şansı bulabileceğin müzenin içinde hizmet verdiği, taş ve ahşap mimarili 150 yıllık Büyük Sinasos Konağı da görülmeye değer güzellikte.
Devasa bir peribacasının oyulması ile inşa edilen ve Kapadokya'nın simgesel yapılarından biri haline gelen Ortahisar Kalesi’nin hemen karşısında II. Beyazıt döneminde inşa edilen İshak Kalesi yükseliyor. İsmini ünlü Osmanlı sadrazamı İshak Paşa'dan alan ve Ortahisar ilçesinin korunması amacıyla edildiği tahmin edilen İshak Kalesi, onlarca metrelik tünellerle karşındaki Ortahisar Kalesi’ne bağlanıyor.
Klasik bir Osmanlı dönemi kalesinden çok devasa bir volkanik kaya kütlesinin içinde tasarlanmış bir gözetleme kulesini andıran İshak Kalesi’nin zirvesine gizli tünellerle ulaşabilir ve hem Ortahisar Kalesi'nin hem de dağ eteklerinde sıralanan büyüleyici taş mimarili evlerinin panoramik fotoğraflarını çekebilirsin.
Nevşehir'e bağlı Gülşehir ilçesinin Mantar Kaya Peribacası ile birlikte simgelerinden biri olan Karavezir Camii ve Külliyesi, bölgenin görülmeye değer tarihi hazinelerinden biri. 1780 yılında inşa edildiği tahmin edilen küllüye cami, medrese, mektep ve türbe gibi pek çok farklı bölüme sahip.
Karavezir Külliyesi, günümüze kadar sağlam kalmış mimarisi ve otantik atmosferiyle size Osmanlı döneminde yolculuğa çıkaracak güzellikte. 8 tane taş mimarili çeşmesiyle de çarpıcı bir manzara sunan ve Silahtar Seyyit Mehmet Paşa’nın yaptırdığı düşünülen külliye, ilçe merkezinde Kızılırmak Caddesi üzerinde kısa bir yürüyüşle ulaşabileceğiniz güzel bir konumda yer alıyor.
Kapadokya'nın antik şifa merkezi olan ve 11. yüzyılda inşa edilen Hallaç Manastırı, sağlam yapısıyla günümüze kadar ulaşmayı başarmış. Yüzlerce yıl boyunca rahip ve keşişlerin hastaları tedavi ettiği manastır, bu özelliğiyle Hastane Manastırı olarak da biliniyor.
Devasa bir kaya kütlesinin içine inşa edilmiş bölümleri ve tedavi odalarıyla çok ilgi gören Hallaç Manastırı’nı hemen yanındaki Hallaç Deresi çevresindeki kaya oluşumları ile birlikte gezebilir ve harika fotoğrafları çekebilirsin.
Tarihi kayıtlarda Aziz Georgios Kilisesi olarak geçen ama Türklerin Hıdırellez Kilisesi ismini verdiği tarihi kilise, Ürgüp merkezinde İstiklal Caddesi üzerinde kısa bir yürüyüş ulaşabileceği güzel bir konumda yer alıyor. Hz. İsa, Hz. Meryem ve Vaftizci Yahya’nın tasvir edildiği duvar resimleriyle dikkat çeken kilisenin günümüze kadar az bir bölümü ayakta kalmayı başarmış.
Dev bir kaya kütlesinin olmasıyla bölgedeki diğer kiliselere benzer bir şekilde inşa edilen Ürgüp Hıdırellez Kilisesi, nüfus mübadelesinden sonra kaderine terk edilmiş ve günümüze restorasyon çalışmaları hala devam ediyor.
Kapadokya gezilecek yerler içeriğimiz sona erdi. Sıra Kayseri'de gezilecek yerler içeriğimizi keşfetmende.