İstanbul'da yapılacak en güzel 40 aktivite

bengisarihan

İstanbul, dünyada iki kıtadan oluşan tek kent olması ile öne çıkıyor. Bunun yanı sıra tarih boyunca birçok imparatorluğun ve devletin sahip olmak istediği bir şehir olması kültürel ve tarihsel anlamda İstanbul’da müthiş bir birikimi oluşmasını sağladı. Kentin hemen her sokağının ayrı bir tarihsel güzelliğe açılması turistlerin de ilgisini çekiyor.

Bu kadar geniş bir kültüre ev sahipliği yapması ve aynı zamanda birçok güzelliği de bünyesinde barındırması dolayısıyla İstanbul’da yapılacak aktivitenin de herhangi bir sınırı bulunmuyor. Ancak sizler için yazımızda Instagram’daki popülerliğe göre sıraladık ve beğeninize sunuyoruz. Bu yazıyla birlikte İstanbul’u daha detaylı bir şekilde keşfetme şansını elde edeceksiniz. İşte yalnızca bir İstanbul uçak bileti alarak yapabileceğiniz keyifli aktiviteler.

1- Sultanahmet Meydanı’nda İstanbul’un tarihsel geçmişine yolculuk

Sultanahmet Meydanı

Dünyanın neresine giderseniz gidin İstanbul denilince akla hep Sultanahmet Meydanı gelir. Tarihi oldukça eskiye dayanan bu meydan Roma ve Bizans İmparatorluğu dönemlerinde hipodrom olarak kullanılıyordu. Tarihi Yarımada’nın en önemli noktasında bulunan bu meydan bu özelliğinden dolayı uzun bir süre Atmeydanı olarak isimlendirildi.

Sultanahmet Meydanı’na geldiğinizde İstanbul’un tarihsel ve kültürel geçmişine rastlayabilirsiniz. Geçmişten günümüze kadar gelen ve hemen her devletin bıraktığı izler bu alan çevresinde toplanmış. Meydanın en bilinen iki mekanı Sultanahmet Camii ve Ayasofya olsa da bunun dışında Roma, Bizans ve Osmanlı dönemlerine ait eserler de yer almaya devam ediyor. Meydan ve çevresinde Roma döneminde inşa edilen hipodromun duvar kalıntısı, Bizanslılar zamanından kalma Örme Dikilitaş ve Osmanlı İmparatorluğu döneminden Alman Çeşmesi alan çevresinde yer alıyor. Bunun yanı sıra Bizanslılar döneminde Delphi Tapınağı’ndan getirilen Yılanlı Sütun da bu alan içerisinde ziyaretçilerini bekliyor. Sultanahmet aynı zamanda İstanbul'da konaklama için tercih edilebilecek en merkezi ve turistik noktalardan biri. Siz de şehri keşfetmeye başlamadan önce Sultahmet otelleri sayfamızı inceleyerek bütçenize en uygun otele rezervasyonunuzu yaptırabilirsiniz.

Yazar Notu: Sultanahmet çevresinde araç park edilebilecek pek fazla alan bulunmuyor. Yayalar ve tramvay,otobüs gibi toplu taşıma araçlarıyla ziyarete daha el verişli. Aksi takdirde park yeri sorunuyla karşılaşabilirsiniz.
 

Uçak Bileti

2- Eminönü’nde balık ekmek yemek

Eminönü Balık Ekmek

İstanbul denilince akla gelen yerlerden birisi olan Eminönü’nde yer alan balık ekmek tezgahları, turistlerin her dönem ilgisini çekebiliyor. Eminönü’nün Haliç’e bakan kıyılarında yapılan balık ekmek, birçok kişi için kente gelince yapılmak istenen aktiviteler arasında yer alıyor. Bunun temel sebebi ise çalışanların sanki tarihin bir sahnesinden fırlayıp, günümüze gelmiş gibi olmaları ve Haliç’in o eşsiz manzarasında balık ekmeğin davetkâr kokusu ve tadı.

İstanbul’u ziyaret eden birçok turiste ilginç gelen kısımlarından birisi de çoğu zaman çığırtkanların daveti oluyor. Balık ekmek teknelerinin içerisinde oturabileceğiniz gibi ayakta da bu zevki tadabilirsiniz. Kentin simge mekanlarından olan Eminönü Balık Ekmek yemek hem zevkli hem de gezi sırasında enerji depolamak açısından önemli duraklardan birisi olabilir. 

3- Bağdat Caddesi’nde alışveriş yapmak

Bağdat Caddesi

İstanbul’un Anadolu tarafında yer alan Bağdat Caddesi, her dönem gözde olması ile öne çıkıyor. Şehre gelip, alışveriş yapmak ve kentin bu yakasını da keşfetmek isteyenler için eşsiz bir nokta olan caddede, dünyaca ünlü mağazaları bulabilirsiniz. Yaklaşık olarak 14 kilometre uzunluğa sahip olan bu caddede dolaşmak biraz uzun sürse de bağlı bulunduğu Kadıköy ilçesinin en güzel noktaları arasında yer alıyor.

Bağdat Caddesi’ne uğramışken, bölgenin ünlü noktaları olan Suadiye, Erenköy, Bostancı, Kızıltoprak, Selamiçeşme, Göztepe gibi yerleri de gezebilirsiniz.

4- Galata Kulesi’nden Tarihi Yarımada seyri

Galata Kulesi seyir

Galata Kulesi, İstanbul’un en eşsiz noktaları arasında yer alıyor. Kuleden İstanbul’un paha biçilemez güzelliğini net bir şekilde görebilmeniz mümkün. Tarihi Yarımada üzerinde olması bu bölgeyi kulenin en üst noktasından görebilmenize olanak tanıyor. İlk olarak 508 yılında Bizans İmparatoru Justinianos tarafından inşa edilen ancak günümüzdeki haline 1348 yılında Cenevizliler tarafından getirilen Galata Kulesi, İstiklal Caddesi’nin sonunda yer alıyor. Aşağı kısmında Karaköy, yukarısında ise İstiklal ve sonunda Taksim Meydanı’nı barındıran bölgede olması da kulenin konumunu değerli kılıyor.

Ayrıca Galata Kulesi ve civarında vakit geçirebileceğiniz birçok yer de yer alıyor. Restoranlarda yemek yiyebilir, etrafındaki güzellikleri keşfedebilirsiniz.

Yazar Notu: Kalabalık ve yoğun saatlerde kulenin seyir tepesine çıkmak için uzun bir kuyruk beklemeyi göze almanız gerekiyor. Çocuklu aileler ve hastalık sorunu olanların dikkat etmesi gerekebilir. Ayrıca müzekart da geçerli olduğu için ücretsiz de ziyaret edebilirsiniz.
 

5- Balat’ın renkli evlerini keşif

Balat renkli evler

İstanbul’un temelinde birçok kültürün oluşumundan söz edebiliriz. Bu yönü ile dünyada birçok turistin görmek istediği bir yer olan kentte Balat da bu kültürün bir parçası olarak Tarihi Yarım Ada’da konumlanıyor. Balat, eski dönemlerde Ermenilerin, Yahudilerin, Rumların ve Türklerin birbirleri ile hoşgörü ortamında yaşadığı bir yerdi. Bugün o günlerden uzak olsa da dönemin havasını soluyabileceğiniz mimari yapılar halen ayakta ve ziyaretçilerini bekliyor. Balat’ta tarihten bir parça olarak kalan eski evlerde yapılan restorasyon çalışmaları sayesinde bölge turizme kazandırıldı ve sokakları kent ziyaretçilerine açıldı.

Balat, uzun süre İstanbul’un pek bilinmeyen ve gidilmeyen yerleri arasında yer aldı ve konum avantajını kullanamadı. Ancak bir yüzyıldan bu yana Balat’ta yer alan bazı ilgi çekici mekanlar ve rengarenk evleri son dönemin popüler noktalarından birisi olmasını sağladı. Ayrıca yine bu bölge sınırları içerisinde yer alan tarihi güzellikler de turistleri buraya çekmeye yetti. İstanbul Rum Ortodoks Patrikhanesi, Cibali Kapısı, Tarihi Küçük Mustafa Paşa Hamamı Balat sınırları içerisinde yer alıyor. Sizlerde dar ve yokuşlu sokaklarda kaybolmak ve Balat’ın rengarenk yüzünü görmek isterseniz buraya mutlaka uğramalısınız.

Yazar Notu: Balat'ın renkli evleri, sokakları ve etkileyici manzaraları, fotoğrafçılar için ideal bir ortam sunuyor. Fotoğraf ekipmanınızı yanınıza almayı ve güzel kareler yakalamak için fırsatları değerlendirmeyi unutmayın. Özellikle Ayvansaray Tepesi ve Balat Sahili gibi noktalara uğramanızı öneririz.
 

6- İstiklal Caddesi’nde kalabalığa karışmak

İstiklal Caddesi

İstanbul’un adeta tanıtım yüzü olan ve bu şehirden bahsedildiğinde akla ilk gelen yerlerden birisi haline gelen İstiklal Caddesi, yılın hangi zamanı olursa olsun kalabalık yüzü ile turistleri karşılıyor. Önceleri araç trafiğine açık olan cadde 1990’da tamamen yayalara bırakıldı. Kozmopolit yapısı ile birçok insanı bir arada bulunduran İstiklal Caddesi, bugün İstanbul gezilerinin de baş duraklarından birisi olması ile öne çıkıyor.

İstiklal Caddesi denildiğinde çoğunlukla kalabalık olan ana kısım akla gelse de ara sokaklarında da keşfedilecek birçok mekan bulunuyor. Hem gündüz hem de gece hareketli olan caddede aradığınızı bulabilmeniz mümkün.

7- Kapalıçarşı’yı baştan sona keşfetmek

Kapalıçarşı

Kapalıçarşı, yine İstanbul denilince akla gelen yerlerden birisi. Oldukça büyük bir kompleks olan bu yerde kaybolmak hiç de zor değil. Eğer bu yerdeki sokakları bilmiyorsanız kaybolmanız da kaçınılmaz olacak. Resmi tarihte 1461 yılında yapımına başlandığı bilinen Kapalıçarşı’nın İstanbul’un fethinin hemen sonrasında başlanması kenti tarihsel dokusu açısından oldukça önemli.

Osmanlı döneminde Kapalıçarşı’da hemen her mesleğe bir sokak verilmiş ve bu yerler halen daha bu mesleklerin isimleri ile anılıyor. İpekçiler, Yorgancılar, Altuncular, Kalpakçılar, Halıcılar, Kilitçiler bunlardan yalnızca bazıları. Dolayısıyla Kapalıçarşı’da kaybolmak İstanbul’da yapılacak aktiviteler arasında mutlaka yer almalı.

Yazar Notu: Kapalıçarşı’da alışveriş yaparken pazarlık yapmayı unutmayın, makul bir pazarlıkla karlı çıkmanız mümkün. Ayrıca sayısız yabancı turist ve yerli müşteri ağırlayan Kapalıçarşı güvenlik olarak da ayrıca temkinli olmanız gereken yerlerden.
 

8- Heybelida’da turlamak

Heybeliada

Adalar, İstanbul’un o hareketli hayatına biraz ara vermek isteyenler için adeta bir mola yeri. Adalar bölgesinde tur etkinliği turistlerin ve kent ziyaretçilerin tercihleri arasında yer alabilir. Bu bölgenin en bilinen yeri olan Heybeliada’da bilindiği üzere araç kullanımı yasak. Bu sebeple dolaşmak için birkaç seçeneğiniz bulunuyor. Bunlardan ilki bisikletle turlamak olabilir. Bisikletle adayı turlamak İstanbul’da yapabileceğiniz en güzel etkinliklerden birisi. Ada üzerinde bisiklet kiralamak için yerler olsa da son dönemlerde İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin iştiraki olan İSPARK da bu hizmeti başlattı. Bu sayede Büyükada ve çevresini bisiklet ile dolaşabilirsiniz.

Heybeliada’da dolaşabilmek için seçenekleriniz arasında yalnızca bisiklet bulunmuyor. Elektrikli fayton da tur için tercih edilebilir. Böylece bulunduğunuz adaların en yüksek kısımlarına rahatlıkla ulaşabilirsiniz. Heybeliada’da yer alan restoranlarda konuklar için hazırlanan menülerin tadına vararak güneşi batırabilirsiniz.

9- Karaköy sokaklarında bir kahve molası

Karaköy

Galata’nın devamındaki yokuştan aşağıya doğru indiğinizde karşınıza çıkan ilk yer olan Karaköy, son dönemlerde açılan mekanlar ile birçok kişinin ilgisini çekiyor. Bu nedenle İstanbul’a geldiğinizde mutlaka ajandanıza Karaköy’ü eklemelisiniz. Karaköy’de özellikle Kılıçali Paşa Mescidi Sokak’ta toplanan kafeler bu dar alanda karşılıklı olacak şekilde konumlanıyor. Özellikle gece saatlerinde hareketliliğin arttığı Karaköy’de yılın büyük zamanı yoğunluk yaşanabiliyor. Taksim’den başlayarak, İstiklal Caddesi boyunca yapacağınız yürüyüşünüz sonunda yokuşu da arkanızda bıraktığınızda oluşan yorgunluğunuzu burada yudumlayacağınız bir kahve ile rahatlıkla atabilirsiniz.

10- Ağva’da huzurlu bir kaçamak

Ağva

Ağva, İstanbul’un saklı cennetlerinden birisi. Özellikle hafta sonlarında sessiz ve sakin bir zaman geçirmek isteyen kişiler için ideal olan Ağva, turistik amaçlı kenti ziyaret eden kişilerin de kaçamak noktası olabilir. İstanbul’un sayfiye yeri olan Şile’ye bağlı olan Ağva, Hititlerden Osmanlılara kadar pek çok medeniyet görmüş önemli bir yer. Ağva ismi de Latince kelime kökeninden geliyor.

Ağva hem dinlenmek hem de gezmek için ideal olan yerler arasında bulunuyor. Bölgede bulunan akarsularda tur yapabilir, Kilimli ve Kadırga koylarında denizin tadını çıkarabilirsiniz.

Yazar Notu: Özellikle Göksu Nehri boyunca yürüyüşe çıkabilir ya da sakin bir bisiklet turu yapabilirsiniz.
 

11- İstanbul Boğazında tekne turu

Boğaz turu

İstanbul Boğazı, Karadeniz ile Akdeniz’i birbirine bağladığı için önemli bir geçiş noktası olarak kabul ediliyor. Stratejik önemi dolayısıyla tarih boyunca bu özelliği ile öne çıkan boğazda tekne turu yapmak İstanbul’da yapılacak aktiviteler listenizde mutlaka yer almalı. Boğaz turu sayesinde kıyı boyunca uzanan tüm tarihi güzellikleri görebilmeniz mümkün. Tekne turu sırasında Dolmabahçe Sarayı, Rumeli Hisarı, Anadolu Hisarı, Kız Kulesi, Çırağan Sarayı, Topkapı Sarayı, Ortaköy Camii, Kuleli Askeri Lisesi, Beylerbeyi Sarayı görülebilir. Turlar genellikle en az 2 saat en fazla 5 saat aralığında sürüyor.

12- Emirgan Korusu’nda lalelerin içerisinde gezinti

Emirgan Korusu

İstanbul’un en yeşil yerleşim birimlerinden birisi olan Sarıyer’de konumlanan Emirgan Korusu, her yıl lalelerin açtığı mevsimde görülmeye değer manzaralar ortaya çıkartıyor. Eğer Nisan ayı içerisinde İstanbul’da bulunmayı planlıyorsanız mutlaka gezi notlarınızın arasına Emirgan Korusu’nu almalısınız.

On yedinci yüzyılda IV. Murat’ın emri ile inşa edilen Emirgan Korusu, Sarı Köşk, Pembe Köşk ve Beyaz Köşk olmak üzere üç adet köşkten oluşuyor. Bahçesinde yer alan lale çiçeklerinin mevsimi geldiğinde o eşsiz görüntüsü koruyu gezen misafirleri derinden etkiliyor. 

Yazar Notu: Emirgan Korusu aynı zamanda Lale Festivali’ne de ev sahipliği yapıyor. Her sene mart sonu ile mayıs ortasına kadar süren festival büyük ilgi görüyor.
 

13- Galata Köprüsü’ndeki mekânlarda akşam yemeği

Galata Köprüsü

Galata Köprüsü, Altın Boynuz olarak bilinen Haliç’in iki tarafına geçiş imkanı sunması amacıyla inşa edildi. Ne zaman giderseniz gidin köprünün iki yanında balıkçıların oltaları ile karşılaşırsınız. Galata Köprüsü’nün bir diğer öne çıkan özelliği ise alt kısmında yer alan ve akşamları oldukça neşeli olan restoranları. Bu mekanlarda yerli ve yabancı birçok içki rahatlıkla bulunabilirken, genellikle balık ağırlıklı menüler konukların beğenisine sunuluyor.

Akşam güneşi batırmak için bir yer arıyorsanız ve İstanbul’a gelince balık yemeyi arzuluyorsanız mutlaka Galata Köprüsü altında yer alan restoranları denemelisiniz.

14- İstanbul Modern Sanatlar Müzesi ziyareti

İstanbul Modern Sanatlar Müzesi

Karaköy’de gezintiniz sırasında atlamamanız gereken kent ile modern sanatların buluştuğu yer olan İstanbul Modern Sanatlar Müzesi, kalıcı ve geçici eserleri ile dikkat çekiyor. Türk sanatçıların modernite ile harmanladığı sanat anlayışlarını sergiledikleri müzede, geçtiğimiz yüzyılın en başından günümüze kadar gelen birçok modern sanat eserini bulabilirsiniz.

Bugüne kadar sanata ve sanatçıya birçok noktada destek olan Eczacıbaşı tarafından açılan bu müzede, yine bu aileye ait koleksiyondan parçaları da rahatlıkla görebilirsiniz. Beyoğlu’ndaki geçici sanat merkezini sanal tur ile dolaşabileceğiniz İstanbul Modern, mutlaka görülmesi ve keşfedilmesi gereken önemli mekanlar arasında yer alıyor.

Müze çalışma saatleri:

  • Çarşamba, cuma, cumartesi, pazar: 10.00 - 18.00
  • Perşembe: 10.00 - 20.00
  • Pazartesi: Kapalı

Bilet Ücretleri:

  • Tam: 120 TL
  • İndirimli (Öğrenci, Öğretmen, 65 Yaş Üstündekiler): 80 TL
  • Gruplar (10 kişi ve üzeri): 80 TL

Uluslararası Ziyaretçiler:

  • Tam: 300 TL
  • İndirimli (Öğrenci, Öğretmen, Emekli ve 65 Yaş Üstündekiler): 200 TL
  • Gruplar (10 kişi ve üzeri): 200 TL

İstanbul Modern Üyeleri, Engelli Ziyaretçiler, 12 yaşından küçük çocuklar, ICOM, CIMAM, MMKD Kart Sahipleri: Ücretsiz

Yazar Notu: Perşembe günleri Türkiye'de ikamet eden ziyaretçilere giriş ücretsiz. Salı günleri saat 14.00 - 18.00 arası, 18-25 yaşındaki Türkiye'de ikamet eden gençlere de giriş ücretsiz. İndirimli giriş için (Öğrenci, Öğretmen, Emekli ve 65 Yaş Üstündekiler) ilgili kimlik kartınızı gişede göstermelisiniz.
 

15- Belgrad Ormanı’nda yürüyüş

Belgrad ormanı

Sarıyer sınırları içerisinde kalan Belgrad Ormanı, İstanbul’un yeşil kalan ender yerleri arasında bulunuyor. Birçok İstanbullu bu bölgeye kentin gürültüsünden kaçmak ve kendisini doğaya bırakmak için geliyor. Bu nedenle İstanbul’da yapılacak aktiviteler listenizde mutlaka Belgrad Ormanı’nda yürüyüş olmalı. Yaklaşık olarak 5440 hektarlık bir alana sahip olan orman içerisinde doğa yürüyüşünün yanı sıra, bisiklet yollarında orman turu atabilirsiniz.

Belgrad Ormanı, özellikle ilkbahar ve sonbahar aylarında eşsiz görüntülere sahne oluyor. Orman içinde en eskisi 1620, en yenisi 1839 yılında yapılan yedi adet bent bulunuyor. Ayrıca bugün Sultanahmet sınırları içerisinde konumlanan Yerebatan Sarnıcı’na da suların Belgrad Ormanı’ndan taşındığı biliniyor. Dolayısıyla İstanbul’a hayat veren bir bölgeyi kent ziyaretinizde mutlaka görmelisiniz.

Yazar Notu: Doğa yürüyüşü için mutlaka sağlam outdoor ayakkabılar seçmeli ve hava durumu şartlarını göz önünde bulundurarak yağmurluk da yanınıza almalısınız.
 

16- Pierre Loti’de kısa bir mola"

Pierre Loti

Altın Boynuz olarak anılan Haliç’e hakim bir yer olan Pierre Loti Tepesi, aslında büyük bir aşkın da büyümesine öncülük etmiş.  Fransız subayı Pierre Loti, Türk kızı Hatice’nin her gün buluştuğu Rabia Hatun Kahvesi’nin adı bir süre sonra bu aşkın kahramanlarından Pierre Loti ile anılmaya başladı. O günden bu yana bu isimle bilinen tepe, hem Haliç’i izlemek hem de İstanbul gezisine kısa bir mola vererek, kahve yudumlamayı isteyen misafirlerin uğrak noktası oldu.

Eyüpsultan sınırları içerisinde yer alan Pierre Loti Tepesi’ne ulaşmak isteyen turistler kısa bir teleferik yolculuğu ile rahatlıkla ulaşım sağlayabilirler.

Yazar Notu: Çocuklu ailelerin ve kronik rahatsızlığı olanları temkinli olmasında fayda var çünkü kuyruk saatlerce beklemenizi gerektirebileceği gibi yokuşlu yollar da zorlayabilir.
 

17- Mısır Çarşısı’nın ruhunu keşif

 Mısır Çarşısı

Eminönü’nde 1660’tan bu yana kapıları açık olan Mısır Çarşı’sı, İstanbul’a turistik amaçlı gelen kişilerin listesinde mutlaka bulunmalı. Sabah saatlerinde kapılarını açan çarşı akşam yedi gibi kapanıyor. İçerisinde kuruyemişçiden aktara, turistik eşya dükkanlarından kuyumcuya kadar pek çok farklı kategoride mekanın bulunduğu Mısır Çarşı’sı yılın hemen her günü yoğun bir şekilde çalışıyor. Otantik ve tarihi esintileri bulunan kıyafet ve eşyaların da yer aldığı bu çarşı, turistlerin ilgisini çeken bir yer.

Mısır Çarşısı konum itibari ile birçok noktaya da yakın mesafede yer alıyor. Buna göre, çarşıyı gezmeye gelen misafirler, Çiçek Pazarı, Yeni Camii, Balkapanı, Hasırcılar Sokağı gibi yerleri de gezmeyi ihmal etmemeli. Eğer şehri en konforlu bir şekilde keşfetmek istiyorsanız araç kiralama seçeneğini de değerlendirebilirsiniz.

18- Süleymaniye Camii avlusundan gün batımı izlemek

Süleymaniye Camii gün batımı

İstanbul gezilerinin en uğrak mekanlarından birisi olan Süleymaniye Camii, tarihsel öneminin yanı sıra gün batımları ile de meşhur bir yer. Camii, kentin hakim tepelerinden birisinde kurulu olduğu için siluetiyle tanıtım broşürlerini süslerken, gün batımlarında da eşsiz manzaralar sunuyor.

Gün batımı esnasında Haliç kıyılarında olursanız Süleymaniye Camii’nin siluetini kusursuz bir şekilde görebilirsiniz. Eğer gün batımı sırasında camiyi geziyorsanız avlusuna çıkıp, güneşin o günlük macerasına son verirken ortaya çıkarttığı eşsiz görseli rahatlıkla görebilirsiniz. Dolayısıyla İstanbul’da yapılacak aktiviteler listenize Süleymaniye Camii avlusunda gün batımını izlemeyi ekleyebilirsiniz.

19- Çamlıca Tepesi’nde göçmen kuşları seyretmek

Çamlıca Tepesi

Anadolu Yakası’nda Üsküdar sınırları içerisinde kalan Çamlıca Tepesi, İstanbul’un en eşsiz manzaralarını sunan bir yer olarak bilinir. Kente gelip, İstanbul Boğazı’na tepeden bakmak istiyorsanız mutlaka Çamlıca Tepesi’ne uğramalısınız.

Üsküdar’daki geziniz sırasında yorulduysanız ve manzara arıyorsanız gelebileceğiniz bir yer olan tepe üzerinde büyük bir park bulunuyor. Hem dinlenebileceğiniz hem de restoranlarında vakit geçirebileceğiniz genişlikte olan bu parkta, boğazın farklı bir yüzünü görebilirsiniz. Eylül ve Ekim aylarında İstanbul’dan geçerek sıcak bölgelere giden göçmen kuşları gözlemleyebilirsiniz.

Yazar Notu: Eğer Çamlıca Tepesi'ne kişisel aracınla gidiyorsanız arabanı ücretli otoparkta bırakmanız gerekecek. Tepenin zirvesine çıkmak için biraz yürümeniz gerekecek, bu yüzden rahat ayakkabılar ve kıyafetler seçmenizi öneririm. Güneşli bir günde gidiyorsanız şapka, güneş gözlüğü ve güneş kremi gibi eşyaları yanında bulundurmanızı tavsiye ederim.
 

20- Kumkapı’yı keşfetmek

İstanbul Kumkapı

Fatih ilçesinde yer alan Kumkapı, Marmara Denizi’nin kıyısında yer alan İstanbul’un en özel semtleri arasında yer alıyor. Özellikle gece hayatı ile öne çıkan bir yer olan semtte bitişik nizam sıralanan meyhaneler, yerli içkilerin ve balığın tadına varmak isteyen kişileri ağırlıyor. İstanbul’a gelip, Kumkapı’da mutlaka bir akşam yemeği yenmeli.

Bizans döneminden bu yana yerleşimin olduğu Kumkapı, bu dönemlerde küçük iskele anlamına gelen “Konto Skalion” ismi ile biliniyordu. Kumkapı’da eğlence öncesinde Surp Vorvots Vorodman Kilisesi, Tavaşi Süleyman Ağa Camii, Ermeni Patrikliği, İbrahim Paşa Muhsine Hatun Camii, Halil Çevkan Çeşmesi gezilip görülebilir.

21- Yenilenen yüzü ile Yerebatan Sarnıcı ziyareti

Yerebatan Sarnıcı

Yerebatan Sarnıcı, Sultanahmet Meydanı’nın yakınında yer alan Bizanslılar döneminde yapılmış önemli bir su kaynağı olması ile öne çıkıyor. Ancak sarnıcın içerisindeki heykellerin ve sayısız gibi duran mermer eserler nedeniyle o dönem halk tarafından Yerebatan Sarayı olarak da isimlendirilmiş.

Yerebatan Sarnıcı 2017 yılında bağlı bulunduğu İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından restore edilmek amacıyla kapatıldı. Yaklaşık olarak beş yıldır kapalı olan bu önemli yer 23 Temmuz 2022 tarihinde yeniden ziyarete açıldı. Restorasyon çalışmaları sonrasında yapılan ziyaretlerde en dikkat çekici eser bir sütunun kaidesi pozisyonunda olan ve Yunan mitolojisinin önemli karakterlerinden olan Medusa Heykeli oldu. Bu yapıyı korumak için konulan Medusa Heykeli, yapılan restorasyon çalışmaları sonrasında tamamen ortaya çıkartıldı.

Yerebatan Sarnıcı, yenilenen yüzü ve tarzı ile yeniden hem yerli hem de yabancı turistlerin ziyaretine açıldı. İstanbul’da yapılacak aktiviteler listesinde mutlaka Yerebatan’ın yenilenen yüzü olmalı.

Yazar Notu: Kurum Kültür Bakanlığı’na bağlı değil. Bu nedenle Müze Kart’ın ile Yerebatan Sarnıcı’na ücretsiz giriş yapamazsın. Kredi kartı ve nakit paranın geçerli olduğu müzede döviz kabul edilmiyor.
 

22- MiniaTürk’te Türkiye’yi kuş bakışı izlemek

MiniaTürk

Beyoğlu civarında dolaşıyorsanız ve Türkiye’nin her yerini tek seferde keşfetmek istiyorsanız MiniaTürk’ü mutlaka görmelisiniz. Türkiye’de yer alan ve tarihi, kültürel mirasa ışık tutan eserleri yerinde göremeyen ya da görecek vakti olmayan turistlere yönelik açılan MiniaTürk, 60 bin metrekarelik bir alan üzerinde yer alıyor.

MiniaTürk içerisinde, İstanbul’da yer alan 62 eseri, Anadolu’nun çeşitli bölgelerinde bulunan 60 eser ve Osmanlı döneminde yapılmış ve bugün yurtdışında olan 13 mekanın minyatürlerini bulabilirsiniz. Burada ayrıca aralarında Topkapı Sarayı, Ayasofya, Süleymaniye Camii gibi tarihsel 16 eserin kristal cam, lazer ve ışık ile yeniden oluşturulduğu İstanbul Kristal Müzesi ve  Panaroma Zafer Müzesi’ni de gezebilirsiniz. Böylesine zengin bir kültürel mirası sergileyen MiniaTürk’ü mutlaka İstanbul’da yapılacak aktiviteler listenize eklemelisiniz.

23- Avrasya Maratonu’na katılmak

Avrasya Maratonu

Her yıl Kasım ayında düzenlenen ve binlerce insanın katıldığı Avrasya Maratonu, İstanbul’da yapılacak aktiviteler arasında kendisine yer bulabilir. Kıtalararası bir yarış olması dolayısıyla bu alanda tek yarış olan Avrasya Maratonu, İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenleniyor.

1979 yılında bir grup Alman turistin hayata geçirdiği bu yarış, o günden bu yana kesintisiz bir şekilde devam ediyor. Binlerce insanın katıldığı yarış Altunizade’den başlıyor, 15 Temmuz Şehitler Köprüsü’nden geçilerek, Beşiktaş İnönü Stadyumu’nda sona eriyor. Yarışta yer alabilmek için kayıt olmanız yeterli, bunun dışında ek herhangi bir şart aranmıyor.

24- Aydos Ormanı’nda huzurlu bir gün

Aydos Ormanı

Anadolu Yakası’nda Kartal ilçesi sınırlarında yer alan Aydos Ormanı, Avrupa Yakası’ndaki Belgrad Ormanı gibi şehirden kaçmak isteyenlerin uğrak noktaları arasında yer alıyor. Her ne kadar Kartal’da olsa da Pendik ve Sultanbeyli ile de sınır olan ormanı dolaşmak size huzur verebilir. Aydos Ormanı içerisinde yer alan gölü, şekil olarak Trabzon’daki meşhur Uzungölü andırıyor. Burada suyun kenarında yürüyüş yapabilir, düzenlenen trekking etkinliklerine katılabilirsiniz. Ayrıca 537 metre rakımı ile İstanbul’un en yüksek noktası olması ile öne çıkan Aydos Tepesi’nden İstanbul’u izleyebilirsiniz.

Yazar Notu: Aydos Ormanları’nda mesire alanlarında piknik organize edebilir, orman içerisinde yer alan mekanlarda kahvaltınızı yapabilirsiniz.
 

25- Fethi Paşa Korusu’nda Boğaza nazır kahvaltı

Fethi Paşa Korusu

Üsküdar’da İstanbul Boğazı’nı gören bir noktada yer alan Fethi Paşa Korusu, bulunduğu bölgenin en yeşil alanları arasında yer alıyor. Üsküdar geziniz sırasında mutlaka uğramanız gereken bir yer. Öyle ki günü koruda yer alan konakta yapacağınız kahvaltı ile başlatabilirsiniz.

Kuzguncuk ve Sultantepe semtleri arasında yer alan Fethi Paşa Korusu, adını da aldığı Fethi Ahmet Paşa tarafından 1858 yılında yaptırıldı. Bir dönem yazar ve sosyolog Cemil Meriç’in de ikamet ettiği konak, varislerinden Avukat Şevket Mocan 1958 yılında burayı İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne devretti. 1960 ile 1980 arasında bakımsız ve sahipsiz kalan koru ve konağın diğer varislerinin de haklarının istimlak yoluyla alınması ile burası tamamen İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne geçti ve sosyal tesisi olarak kullanıma sunuldu. Bugün muhteşem doğası ile şehrin ortasında adeta vaha gibi duran koru, ziyaretçilerine kapılarını sonuna dek açıyor. İstanbul’a gelip, farklı aktiviteler yapmak istiyorsanız Fethi Paşa Korusu’nda kahvaltı ve vakit geçirmek size iyi gelebilir.

26- Çiçek Pasajı’ndaki meyhanelerde akşam yemeği

Çiçek Pasajı

Beyoğlu’nun ve İstiklal Caddesi’nin en uğrak mekanlarından birisi olan Çiçek Pasajı hem tarihi hem de kültürel olarak birçok kişinin ilgisini çekiyor. Tarihi Tanzimat Fermanı dönemine kadar uzanan Çiçek Pasajı, caddenin en dikkat çekici ve süslü yapıları arasında yer alıyor. Önceleri Naum Tiyatrosu olarak anılan bu yer, 1876 yılında çıkan yangından sonra Rum Hristaki Zografos Efendi tarafından satın alındı ve İtalyan mimar Cleanthy Zanno’ya çarşı olarak tasarlatıldı. Altında 24 dükkan üstünde ise 18 dairenin olduğu bu yer Cite de Pera olarak anılmaya başlandı. Cumhuriyet döneminde ise çiçekçilerin burada dükkan açmaya başlaması ile birlikte Çiçekçiler Pasajı olarak bilinen bu yerin günümüzdeki ismi de buradan geliyor.

Çiçek Pasajı içerisinde günümüzde çiçekçi bulunmasa da akşamları muhteşem sofraların kurulduğu meyhaneler yer alıyor. Beyoğlu’nda bir dönem tüm sanatçıların uğrak noktası olan bu önemli yer, halen daha bu özelliği ile biliniyor. Zaman zaman Çiçek Pasajı’na gittiğinizde bir sanatçıyı görebilmeniz mümkün. Bu özellikleri dolayısıyla İstanbul gezisi sırasında yapılacak aktiviteler arasında Çiçek Pasajı mutlaka yer almalı.

27- Tarihi Vefa Bozacısı’na uğramak

Tarihi Vefa Bozacısı

Boza, Türk kültüründe oldukça önemli bir yere sahip. Tarihten gelen ve İstanbul’un önemli değerlerinden birisi olan Vefa Bozacısı da bu kültürü sürdürmeye devam ediyor. Kentin önemli eğitim kurumlarından olan Vefa Lisesi’nin hemen yanı başında yer alan Vefa Bozacısı, misafirlerine sıcacık, leblebi kaplı bozalarını sunmaya devam ediyor.

Vefa Bozacısı, 146 yıl önce Hacı Sadık Bey tarafından kurulan Vefa Bozacısı, o dönem için bozanın sulu kıvam yerine daha koyu kıvamlı olmasını savunarak, rakiplerine göre daha farklı bir tat ortaya koydu. Oldukça sevilen ve günümüze kadar gelen lezzet, mekanı İstanbul’da mutlaka uğranması gereken duraklardan biri haline getirdi. Fatih İlçe sınırlarında kalan Vefa semtinden adını alan bu yer, dördüncü kuşak işletmecileri tarafından yönetilmeye devam ediyor.

Yazar Notu: Gitmişken diğer geleneksel lezzetlerin de keyfini çıkarın.  Özellikle Vefa'nın ünlü ekşi mayalı ekmekleri ve pastırmaları denemek için fırsatı değerlendirebilirsiniz.
 

28- Galata Mevlevihanesi’ni ziyaret

Galata Mevlevihanesi

Tarihi, İstanbul’un ilk fethedildiği yıllara kadar dayanan Galata Mevlevihanesi, 1491 yılında İskender Paşa tarafından bugün Galata Kulesi ile İstiklal Caddesi arasında Tünel’e yakın mevkide kuruldu. Bugün müze statüsünde olan bu yer mistik havası ve tarihi dokusu ile birçok turist tarafından ziyaret ediliyor. Zaman zaman semazen gösterilerinin de olduğu Mevlevihane içerisinde birçok farklı yapı da yer alıyor. Galata Mevlevihanesi, cumhuriyetin kuruluşuna kadar gelmiş, ancak bu dönem içerisinde tekke ve zaviyelerin kapatılması dolayısıyla buraya da kilit vurulmuş. Bir süre karakol olarak kullanılan bu mekan 1977 yılında yeniden düzenlenerek Divan Edebiyatı Müzesi olarak açılmış. 2007 yılında yeniden düzenlenen bu mistik yer 2011 yılında Galata Mevlevihanesi Müzesi olarak yeniden hizmete girdi.

Galata Mevlevihanesi içerisinde ana yapıda semahane ve dervişlerin odalarını rahatlıkla görebilirsiniz. Bahçesinde ise, Halet Efendi Kütüphanesi, Hasan Ağa Çeşmesi, Adile Sultan Şadırvanı, Şeyh Galib Türbesi, çamaşırhane ve sarnıç yer alıyor.

29- Yoros Kalesi’nde Boğazın keyfini çıkartmak

Yoros Kalesi

İstanbul’un Anadolu Yakası’nda yer alan Yoros Kalesi, İstanbul Boğazı’nı izlemek için eşsiz duraklar arasında yer alıyor. Anadolu Kavağı sırtlarında bulunan kale, Bizanslılar döneminde yapılmış, ancak bir süre sonra Cenevizlilerin eline geçmiş. Uzun süre Cenevizlilerde kaldığı için kalenin Ceneviz kalesi olduğu inancı yaygınlaştı.

Boğaz’dan geçerken bakıldığında net bir şekilde görülen hakim bir tepede bulunan kalenin bazı kesimleri halen ayakta ve iyi durumda. Kalenin alt kısmında yemek yenebilecek restoranı bulunuyor. Burada vakit geçirirken İstanbul Boğazı’nı seyredebilir, oldukça farklı bir aktiviteye imza atabilirsiniz. Yoros Kalesi’ne hem deniz hem de kara yoluyla rahatlıkla ulaşabilirsiniz. Anadolu Kavağı vapuru ile denizden ulaşım sağlarken, karadan İETT otobüsleri, minibüs ya da özel araç ile kaleye gidebilirsiniz. Yoros Kalesi’ni ziyaret ve boğaz manzarası mutlaka İstanbul’da yapılacak aktiviteler içerisinde yer almalı.

30- Aya İrini Müzesi

Aya İrini Müzesi

Bizans’ın erken dönem eserleri arasında yer alan Aya İrini, Roma İmparatoru ve aynı zamanda Doğu Roma İmparatorluğu’nun da kurucusu olan Konstantin tarafından kentin inşası sırasında yaptırıldı. Aya İrini (Hagia Eirene) isminin Türkçe karşılığı ise, “Kutsal Barış” olarak çevriliyor. Topkapı Sarayı surlarının içerisinde kalan Aya İrini, hiç camiye çevrilmemiş olması ile öne çıkıyor. Dolayısıyla bozulmamış yapısı ile birçok insanı kendisine hayran bırakıyor. Ancak Osmanlılar döneminde Aya İrini’ye hiç işlem yapılmamış dersen yanılırız. 1726 yılında kiliseye kitabe ekleyen o dönemin mimarları, ayrıca merdiveni de inşa etmişler. 

Aya İrini’nin Osmanlı için önemi ise 19’ncu yüzyılda burasının müze olarak kullanılmaya başlanması oldu. İstanbul’da günümüzde Aya İrini içerisinde çeşitli bienaller, müzik festivalleri, söyleşiler ve sanatsal aktiviteler düzenleniyor. Bu organizasyonlar sayesinde hem etkinliklere katılıp hem de Aya İrini’yi gezme şansını elde edebilirsiniz.

31- Ortaköy’de meşhur kumpir lezzetini keşfetmek

Ortaköy Kumpircileri

Beşiktaş’ta yer alan Ortaköy’e geldiğinizde Ortaköy Camii’ni gezdikten sonra yapmanız gereken ilk aktivite kumpir yemek olmalı. Çünkü Ortaköy denildiğinde akla gelen ilk lezzetlerden birisi patates ve diğer malzemelerin uyumu ile ortaya çıkan eşsiz tat kumpir oluyor.  İstanbul ve Ortaköy için klasikleşmiş bir lezzet olan kumpir için bölgede birçok mekan bulunuyor.

Esasen Yugoslavya lezzeti olan kumpir, zaman içerisinde ülkemize de gelmiş ve çok sevilmiş. Bütün patatesi kabuğunu soymadan fırınlayarak ya da köz içerisine atarak pişiren ustalar daha sonra kabuğunu yarıp içine özel olarak hazırladıkları malzemeleri atarak servis ederler. İstanbul’da yapılacak aktiviteler listenize Ortaköy’de kumpir lezzetini keşfetmeyi ekleyebilirsiniz. Siz de bu eşsiz lezzeti yerinde tatmak istiyorsanız İstanbul otobüs bileti seçeneklerini inceleyebilirsiniz.

32- Sait Faik Müzesi ziyareti

Hikaye, roman yazarı ve şair unvanlarına sahip olan Sait Faik Abasıyanık’ın Burgazada’da yaşadığı evi vefat ettikten sonra 1959 yılında müze haline getirildi ve o günden bu yana ziyaretçilerini ağırlamaya devam ediyor. Yazarın yaz aylarında vakit geçirdiği bu evde bulunan eşyaları, fotoğraflar, mektuplar ziyaretçilere açıldı. 2009 ile 2013 yılları arasında müzenin restore edilmesi için gerekli çalışmalar yapıldı ve ardından yeniden ziyaretçilere açıldı.

Müze içerisinde, Sait Faik Araştırma Atölyesi yer alıyor. Bu atölyede arşivlerin taranması, dijitalleştirilmesi gibi konular ele alınıyor. Bunun yanı sıra mülakat ve söylem analizi gibi konulara da atölye eğiliyor. 

Yazar Notu: Pazartesi ve salı günleri ve resmi tatillerde ziyarete kapalı. Çarşamba, perşembe, cuma, cumartesi ve pazar günleriyse 10.30 - 17.00 saatleri arasında ziyaret edilebilir. Grup ziyaretleri için 10 kişiden fazla ise rezervasyon yapılması şart.
 

 

33- Muhsin Ertuğrul Sahnesi’nde oyun izlemek

Muhsin Ertuğrul Müzesi

Türk tiyatrosunun öncü isimlerinden birisi olan Muhsin Ertuğrul’un adının verildiği sahnede oyun izlemek birçok kişi için önemli aktiviteler arasında yer alıyor. Türk sinemasında Tiyatrocular Dönemi’nin önemli temsilcilerinden birisi olan Muhsin Ertuğrul adına açılan sahne, 1947 yılında Harbiye’de açıldı. Klasik ve günümüzden tiyatro oyunlarının sergilendiği sahne İstanbul Şehir Tiyatroları tarafından işletiliyor. Burada bugüne kadar binlerce oyun sahnelendi ve halen sahnelenmeye devam ediyor.

İkonlaşmış sahnede izleyeceğiniz tiyatro oyunu ile kentin kültürel aktivitelerini yapabilir, Şehir Tiyatroları’nın klasikleşmiş oyunlarını keşfedebilirsiniz. İstanbul’a geldiğinizde sezon devam ediyorsa mutlaka Muhsin Ertuğrul Sahnesi’nde oyun izlemelisiniz.

34- Türk ve İslam Eserleri Müzesi

Türk ve İslam Eserleri Müzesi

İslamiyet’in başından bu yana yapılan ve günümüze ulaşmış 40 bin parça eserin sergilendiği Türk ve İslam Eserleri Müzesi, zengin içeriği ile dikkat çekiyor. Pişmiş toprak eserler, cam eşyalar, işlenmiş taşlar ve daha birçok eserin sergilendiği müze ilk olarak 1914 yılında Süleymaniye Camii imarethanesinde açıldı. 1983 yılına kadar burada kalan müze bu sene içerisinde Süleymaniye’nin yakınlarında yer alan İbrahim Paşa Sarayı’na nakledildi.

Avrupa Birliği tarafından ödüllendirilen Türk ve İslam Eserleri Müzesi içerisinde Abbasi, Memlük, Selçuklu ve son olarak Osmanlı dönemlerine ait eserler sergileniyor. İçerisinde hat sanatının en nadide eserlerini, dünyanın en değerli halı koleksiyonunu ve el yazması kitapları görebilirsiniz. İstanbul’da yapılacak aktiviteler listenizde Türk ve İslam Eserleri Müzesi’ne mutlaka yer verin.

35- İstanbul Deniz Müzesi ziyareti

İstanbul Deniz Müzesi

Tarihi 1800’lerin sonuna kadar giden ve Türkiye’nin en eski müzelerinden birisi olan İstanbul Deniz Müzesi, Türk denizcilik tarihine ilgi duyan gezginlerin kaçırmaması gereken bir mekan. 1897 yılında o dönemki makam olan Bahriye Nezareti’nin başında bulunan Bozcaadalı Hasan Hüsnü Paşa tarafından verilen emir ile kurulan müzede, tarihi kadırgalar, taş ve kağıttan yapılmış eserler, yağlı boya, kara kalem tablolar, Atatürk’e ait denizcilik ile ilgili eşyalar yer alıyor.

Beşiktaş’ta yer alan İstanbul Deniz Müzesi, Barbaros Meydanı’nın yakınında konumlanıyor. Yakınında Dolmabahçe Sarayı’nın olması dolayısıyla burayı ziyaret ettikten sonra denizcilik müzesine de uğrayabilirsiniz. Türk denizciliğinin tarihsel gelişimini görebileceğiniz İstanbul Deniz Müzesi, İstanbul’da yapılacak aktiviteler listenizde mutlaka yer almalı.

36- Üstü açık otobüs ile İstanbul turu

İstanbul otobüs turu

Dünyanın birçok kentinde olan üstü açık iki katlı otobüs ile kent turu, İstanbul’da da yapılıyor. Kenti keşfetmek isteyen turistlere yönelik olarak düzenlenen bu turlar Big Bus İstanbul ismi ile düzenleniyor.

İstanbul’u gezmek için çok fazla vakti olmayanlar ve gidilecek önde gelen turistik mekanlara daha rahat bir şekilde varmayı hedefleyenler tarafından sıklıkla kullanılan üstü açık otobüs ile İstanbul turu, Sultanahmet’ten kalkıyor. Tur otobüsünde dolaşırken bir mekanı çok merak ettiyseniz ilgili durakta inerek incelemenizi yapabilir, bir sonraki otobüse aynı biletle binebilirsiniz. Dolayısıyla alınan biletler gün boyunca geçerli oluyor. Otobüslerin iki güzergahı bulunuyor. Birincisi, kırmızı güzergah olarak isimlendiriliyor ve 11 duraklı İstanbul kent turu yaptırılıyor. Diğeri ise, mavi güzergah olarak bilinen Haliç ve çevresini gezdiriyor. İstanbul’da yapmanız gereken aktiviteler arasına üstü açık otobüs ile kent turunu da alabilirsiniz.

37- Büyük Saray Mozaikleri Müzesi
İstanbul Büyük Saray Mozaikleri Müzesi

Antik çağlarda süsleme amacıyla sık sık kullanılan mozaikler, birçok küçük parçadan bir araya gelmesi ve yap boz gibi bir görünüm elde etmesi dolayısıyla pek çok insanı etkiliyor. Eğer bu konuya ilginiz varsa ve İstanbul’daysanız mutlaka Büyük Saray Mozaikleri Müzesi’ne gitmelisiniz.

Büyük Saray Mozaikleri Müzesi içerisinde genellikle Doğu Roma İmparatorluğu (Bizans) döneminden kalan mozaikleri görebilirsiniz. Sultanahmet Meydanı ve çevresinde yer alan Ayasofya ve Hipodrom’da yapılan araştırmalar sonucunda ortaya çıkartılan binlerce parçalık mozaikler sergileniyor. Müze içerisinde eşek besleyen bir çocuk, fil ve aslan savaşı, elma yiyen arılar, gryphon yiyen bir kertenkele, çömlek pot taşıyan genç bir kız, kaz sürüsü ve çocuklar, keçi sağan adam, avcı ve kaplanın kavgası isimlerinde birçok eser yer alıyor. İstanbul’da yapılacak aktiviteler arasında Sultanahmet Meydanı’na yakın konumda yer alan Büyük Saray Mozaikleri Müzesi yer alabilir.

38- Çemberlitaş Hamamı’nda masaj yaptırmak

Çemberlitaş Hamamı

438 yıldan bu yana aktif olarak çalışan ve İstanbul’un en ünlü hamamları arasında yer alan Çemberlitaş Hamamı turistlerin her dönem ilgisini çeken yerler arasında bulunuyor. 1584 yılında Sultan III. Murad’ın annesi Nûrbânû Sultan tarafından Mimar Sinan’a yaptırılan hamam bugün halen daha aynı görevini sürdürmeye devam ediyor. Geleneksel Türk hamamı, kese ve masaj, kil maskesi, Hint terapisi gibi birçok hizmet sunuluyor.

İstanbul’un en ikonik yerlerinden birisi olan Çemberlitaş Hamamı bugüne kadar birçok Hollywood filmine sahne olmuş önemli mekanlar arasında bulunuyor. Oldukça ünlü olmasının yanı sıra büyük bir göbek taşını da barındıran hamamda tellaklar tarafından yapılacak kese ve masaj ile rahatlayabilirsiniz. Bu sayede Türk kültüründe önemli bir yere sahip olan hamamın keyfini çıkartma şansına sahip olabilirsiniz. İstanbul’u gezmek için geliyorsanız keşfetmeniz gereken mekanların başında gelen Çemberlitaş Hamamı, Fatih ilçe sınırlarında konumlanıyor.  

39- Pera Müzesi İstanbul ziyareti

Pera Müzesi

İstanbul yalnızca tarihin değil, kültürün de başkenti olarak biliniyor. İstiklal Caddesi üzerinde yer alan Pera Müzesi de kentin en aktif kültür ve sanat alanları arasında yer alıyor. Müze, 1893 yılında inşa edilen ve uzun bir süre konaklama tesisi olarak kullanılan Hotel Bristol’ün binasında yer alıyor.

Pera Müzesi, İnan Kıraç Vakfı tarafından açıldı ve bu oluşumun altında yaşamına devam ediyor. Müze içerisinde geçici sergilerin yanı sıra kalıcı olarak bulunan eserler de yer alıyor. Kente geldiğinizde açılan geçici sergileri Pera Müzesi’nin internet sayfasından öğrenebilirsiniz. Kalıcı sergilerde ise ünlü Türk ressam Osman Hamdi Bey’in “Kaplumbağa Terbiyecisi” başta olmak üzere birçok eseri, Osmanlı’dan etkilenen Avrupalı oryantalist ressamların tabloları yer alıyor. Ayrıca içerisinde bulunan oditoryumda sinema, belgesel, kısa film ve video gösterileri ile sanatseverlere unutulmaz anlar yaşatılıyor. İstiklal Caddesi’nde dolaşmayı tercih ediyorsanız mutlaka Pera Müzesi’ni de görmelisiniz.  

Pera Müzesi ziyaret saatleri:

  • Salı, çarşamba, perşembe, cuma, cumartesi: 10.00-19.00
  • Cuma: 10.00-22.00
  • Pazar: 12.00-18.00
  • Pazartesi: Kapalı

Giriş ücretleri:

  • Tam: 80 TL
  • İndirimli: 40 TL (Öğrenciler, öğretim görevlileri, 60 yaş ve üstü)
  • Grup: 60 TL (Tek seferde 10 bilet ve üzeri)

Yazar Notu: Pera Müzesi Dostları, gaziler, şehit ve gazilerin eşleri ve çocukları, engelliler ve refakatçisi, 12 yaş ve altı çocuklar, ICOM kart sahipleri, MMKD üyeleri ve basın mensuplarına ücretsiz. Çarşamba günleri öğrencilere, cuma günleri saat 18.00'den sonra herkese ücretsiz. Her cuma akşam 18.00-22.00 arası ücretsizken çarşamba günleri de öğrencilere ücretsiz film gösterimleri sunuyor.
 

40- Süleymaniye kuru fasulyecilerinin lezzetlerini tatmak

Süleymaniye kuru fasulyecileri

İstanbul, Fatih’te Süleymaniye Camii’nin yakınında konumlanan Süleymaniye Kuru Fasulyecileri, mutlaka gidilmesi gereken bir yer. Erzincan’da özel olarak yetiştirilen kuru fasulyelerin burada bulunan mekanlarda pişirilerek pilavla servis edilmesi birçok turisti cezbediyor. 1924 yılından bu yana Süleymaniye’de bu hizmeti veren kuru fasulyeler özel bakır kazanlarda pişiriliyor ve kömürde dinlendirilerek misafirlere sunuluyor. Kuru fasulyenin yanında pilav ve turşu da sunuluyor. Bu mekanlarda zaman zaman ünlü isimleri de görebilmeniz mümkün.

İstanbul’da Fatih bölgesinde geziyorsanız ve yemek yiyecek geleneksel bir mekan arıyorsanız Süleymaniye kuru fasulyecilerini mutlaka denemelisiniz.

Şehre gitmişken denemeniz gereken lezzetlerin tam listesini görmek isterseniz İstanbul'da nerede ne yenir? içeriğimizi okumalısınız.


bengisarihan
Bengi Sarihan
59 Yazı
Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo, Televizyon ve Sinema Bölümü’nden mezun oldu. Mezun olduktan sonra 3 yıl bir E-ticaret sitesinde Pazarlama ve Sosyal Medya Uzmanı olarak görev aldı. Yeni yerler keşfetmeye ve yazı yazmaya büyük bir tutkuyla bağlı olması nedeniyle kariyerine 5 yıl boyunca bir seyahat sitesinde İçerik Uzmanı pozisyonunda devam etti. Bu deneyiminin ardından daha büyük maceralara atılmak için Enuygun ekibine katıldı. Bengi kitaplara, yemek yapmaya, seyahat etmeye, pilatese ve sinemaya bayılıyor.
Yorum Yap
Yorumlar
Bu yazı için henüz bir yorum yapılmamış. İlk yorumu yapan sen ol.
Uzman Yazarlar

10 milyondan fazla kullanıcı, seyahatini Enuygun’la planlıyor!

Hemen İndir

App Store'dan

indirin

Google Play

'DEN ALIN

AppGallery

ile KEŞFEDİN