Gaudi'nin izinden Barselona

Geçtiğimiz hafta dünyanın en turistik şehirlerinden biri Barselona’yı görme fırsatım oldu. Daha havaalanından kente girmek zor. Çünkü 1.6 milyon nüfusu olan Barselona’yı, geçtiğimiz yıl 30 milyondan fazla turist ziyaret etmiş. Artık Barcelonalılar bile bu işe isyan etmiş, turiste doymuşlar. Hatta Barselona Belediye Başkanı şehre yeni otel yapımını yasaklamış. Bu kadar çok turist gelince haliyle pasaport kontrolünden geçmeniz zor. Yaklaşık 2 saatten fazla pasaport sırası bekledik ki, biz şehre ilk gelen uçaklardan birinden inmiştik. Öğleden sonra gelenlerin bekleme saatini düşünmek bile istemiyorum. Bu arada eğer AB vatandaşıysanız ya da pasaportu taşıyorsanız, hiç sıra beklemeden direkt turnikelere pasaportunuzu okutup geçebiliyorsunuz.

Yürüyerek çok rahat gezilebilecek bir şehir

Son yıllarda dünyanın en turistik şehirlerinden biri olan Barselona neden bu kadar ünlendi? En önemli sebep sanırım turistler için kolay keşfedilen bir şehir olması. 1992 olimpiyatlarından sonra ünlenen bu şehirdeki önemli turistik yerlerin bir çoğunu yürüyerek gezebiliyorsunuz. Kentte çok büyük bir marina var. Ama buraya bizdeki gibi öyle fazla mekan yapmamışlar. Bol bol yürüyüş, paten ve bisiklet yolları var. Sahilde inşa edilen Port Vell’de güzel kafe ve restoranlar var. 15-20 Euro’ya bir şeyler yiyip içebilirsiniz. Bu arada Barselona’da özellikle turistlere yönelik çok fazla hırsızlık oluyormuş. Çok dikkatli olun, çantanızı mutlaka çok sağlam ve dikkatli taşıyın. Özellikle pasaportunuzu yanınızda taşımayın. Çalındığı anda yeniden çıkarması gerçekten zor.

La Rambla Caddesi hep kalabalık

Şehrin en önemli caddesi La Rambla da direkt bu sahile iniyor. 1,2 km uzunluğunda bu cadde turistlerin en çok gittiği yer. Sağlı sollu dükkanlar ve restoranlar yer alıyor. Yeme içme konusunda seçenek çok. Hatta bazı mekanlar özellikle La Rambla Caddesi üzerindeki kafelerde, örneğin ortaya paella yanına tapas ve bir içecek 15 Euro’ya menüler var. Zaten sokak araları her yer kafe ve restoran dolu. Yiyecek içecek için tanıdık bir marka da var. Tam La Rambla Caddesi üzerinde büyük bir Carrefour marketi de var. La Rambla Caddesi’nin üst tarafı da Katalan Meydanı’na çıkıyor. Katalan Meydanı’nın sol tarafından yukarı doğru çıkarsanız da ünlü markaların mağazaları yer alıyor.

La Boqueria Pazarı

La Rambla Caddesi üzerinde kentin yine simge yerlerinden biri olan Mercat de La Boqueria var. Bu kapalı pazar yeri İstanbul’daki Çiçek Pasajı’na benziyor. İçerisinde meyve, sebze ve balıkların satıldığı küçük dükkanlar var. Bazılarında ayak üstü yemek yiyebilirsiniz. Örneğin kalamar, karides ve balık kızartmaları yapıyorlar. Kalamalar çok lezzetli. Ya da küçük küçük kesilmiş ve bardakları konulmuş meyveler satılıyor.

Barri Gotic Bölgesi

La Rambla’nın sağlı sollu sokakları tarihi. Küçük dükkanlar, hediyelik eşya satan yerler ve ünlü Gotic Quarter Kilisesi’ni ziyaret edebilirsiniz. Bu sokakları gezmek çok keyifli. Küçük küçük çok sayıda hediyelik eşya satan yerler var. Yine Picasso’nun en çok sevdiği Barri Gotic bölgesinde eski Barbelona’yı yaşamanız mümkün.

Gaudi’nin eserlerini görün

Barselona’yı Barselona yapan en ünlü kişilerin başında mimar Gaudi geliyor. Barselona’da kalıcı eserler yapan Gaudi, hayal gücüyle zengin bol bol renklerin sergilendiği Art Nouveau akımı eserlerinin sahibi. Aslında Barselona’da bir gününüzü Gaudi’nin eserlerini görmeye ayırmanız lazım. En ünlüsü bitmeyen kilise olarak da bilinen La Sagrada Familia Kilisesi. Çok etkileyici gotik mimari izlerini taşıyan bir yapı. Gaudi bu eseri ölene kadar bitirememiş mezarı kilisenin içinde. Kilise neredeyse 100 yıldır tamamlanamamış. Yapının Gaudi’nin ölümünün 100. yılında tamamlanması bekleniyor bu yüzden bitmeyen kilise olarak da biliniyor. Gaudi’nin ayrıca Casa Milla, Casa Batllo, Casa Vicens, Casa Calvet, Güell Sarayı gibi eserleri ve Güell Parkı gezilebilir. Renkli merdivenleri ve parkın içindeki şatosuyla ünlü bu parka girmek için artık randevu almanız gerekiyor. Randevu internetten alınabiliyor.

Nou Camp Stadı

Barselona’da yine vaktiniz varsa ünlü Nou Camp Stadyumu da gezilebilir. Şehre tepeden bakmak istiyorsanız da ister taksi ya da otobüsle çıkın ya da marinadan kalkan teleferiğe de binebilirsiniz. Montjuic Tepesi’nin de güzel bir manzarası var. Güzel bir park da bulunuyor.

Yeme içme seçeneği çok

Aslında Barselona bir turistin kolay ve rahatça gezebileceği bir şehir. Yeme içme bize belki biraz pahalı gelebilir, kur farkından dolayı ancak Euro bazında bakarsanız çok da pahalı değil. Örneğin kalamar tava 6-7 Euro, dondurma 2 Euro’ya yenebilir. Bira ya da şarabı 2 ya da 3 Euro’ya içebilirsiniz. Kente özgü en ünlü içecek ise meyveli ve şarapla hazırlanan sangria. Deniz ürünleri, tavuk ya da tavşan etiyle hazırlanan bir tür pilav olan paella ve ekmek üzerine konulan çeşit çeşit mezelerin bulunduğu tapas yemenizi öneririz. Bu şehri çok fazla gencin ziyaret ettiğine tanık oldum. Yani turistik yerlerde çok sayıda yaşı 18-30 yaş arası değişen gençler vardı. Kısacası Barselona belki çok fazla tarihi yapıya, görkemli binalara sahip olmasa da turistler için kolay gezilesi bir şehir olduğu için uzun yıllar dünyanın en çok gezilen şehirlerden biri unvanını kaybetmeyecek gibi.