Avrupa ve Anadolu yakaları, ortalarından geçen İstanbul Boğazı ve iki yakadaki yaşamı da tek çatı altında harmanlayan İstanbul… İstanbul’un birçok güzelliği var elbette ama en çarpıcı noktası iki ayrı kıtayı birleştirmesi ve bu iki kıtada yaşanan farklı farklı hayat hikayelerinin tek bir noktada buluşturması.
Milyonlarca farklı insanın yuvası olan İstanbul iki yakasında bambaşka deneyimler ve keşifler sunuyor. Avrupa Yakası’nda gezilecek yerler ile birlikte Anadolu Yakası’nda gezilecek yerleri de listenize dahil ederek İstanbul’u baştan aşağı gezip görebilir, bu kadim kentin en güzel duraklarında bir yolculuğa çıkabilirsiniz.
Hadi gelin, Anadolu Yakası’nda gezilecek yerlere doğru birlikte yolculuğa çıkalım.
İstanbul’un simgeleri arasında en zarif ve en güzel olanı şüphesiz ki Kız Kulesi’dir. Anadolu Yakası’nda gezilecek yerler listemizin ilk sıralarında yer alan Kız Kulesi tarih boyunca birçok restorasyon görmüş. Son olarak 2023 yılında tamamlanan restorasyonu ile misafirlerine kapılarını yeniden açan Kız Kulesi, hikayesinde hazin bir aşk öyküsünü ve dilden dile dolaşan efsaneleri de barındırıyor. Kız Kulesi’nin hikayesi sizi de çok şaşırtacak bilgiler içerdiği için geziye başlamadan önce linke tıklayıp bu hikayeleri keşfetmenizi isteriz. Geçmişi neredeyse 2.500 yıl öncesine kadar uzanan Kız Kulesi şu an müze olarak hizmet veriyor.
Müze Kart ile ücretsiz
Kız Kulesi ulaşım ücreti 50 TL
Kız kulesine giriş 600 TL
Açık Olduğu Saatler
Her gün 09.00-20.00
Ulaşım
Kız Kulesi’ne Üsküdar Salacak’tan ve Galataport İstanbul'dan kalkan özel tekneler ile ulaşabilirsiniz.
Üsküdar Salacak’tan tekneler Kız Kulesi bilet gişesi önünden haftanın her günü 09.00-19.00 arasında sefer yapıyor.
Galataport İstanbul İskelesi’nden Kız Kulesi’ne gidecek olan tekneler ise 11.00, 12.30, 14.15, 15.30, 17.00 saatlerinde sefer düzeliyor. 17.00’de kalkan tekne Galataport İstanbul’a geri dönmüyor.
Sultan Abdülaziz’in isteği üzerine Dolmabahçe Sarayı’nın mimarı Sarkis Balyan tarafından inşa edilen Beylerbeyi Sarayı, doğu ve batının mimari özelliklerinin bir sentezi. Sultan Abdülaziz Han’ın donanma sevdası nedeniyle sarayın iç dekorasyonunda gemi halatları ve askeri gemi çizimleri görülüyor. Dış mimarisinde barok anlayışının ön plana çıktığı sarayda altın işçiliğinin en güzel örnekleri de sunuluyor. Günümüzde Beylerbeyi Sarayı’nın Mabeyn ve Harem bölümlerini gezilebiliyor.
Müze Kart ile ücretsiz
Yetişkin 75 TL
7-25 yaş öğrenci 40TL
0-6 yaş ücretsiz
Yabancılar 350 TL
Sadece Bahçe bileti 20 TL
Açık Olduğu Saatler
Pazartesi günleri kapalı
Diğer günler 09.00-17.30
Ulaşım
Beylerbeyi Sarayı'na ulaşım için otobüs, minibüs ve taksiyi tercih edebilirsiniz. Sarayın hemen karşısında bir otopark da bulunuyor.
2005 yılında Sunay Akın tarafından kurulan İstanbul Oyuncak Müzesi, şehirdeki en güzel müzelerden biri. Bu yüzden de İstanbul'da gezilecek yerler arasında en çok önerilen noktalardan oluyor. Tarihi bir binada geçmişi neredeyse 300 yıl önceye dayanan oyuncakların sergilendiği müze, yaklaşık 4000 adet oyuncağa ev sahipliği yapıyor.
İstanbul Oyuncak Müzesi, ülkemiz için de önemli bir yer taşıyor. 2012 yılında Avrupa Oyuncak ve Çocuk Müzelerinin buluşması dünyada ilk kez olarak İstanbul Oyuncak Müzesi’nde düzenlendiği için İstanbul “Oyuncak Müzeleri Başkenti” unvanını aldı. Ayrıca Antalya ve Gaziantep gibi ülkemizin başka şehirlerinde de oyuncak müzeleri açılmasına öncü oldu. Ülkemizin kültürel büyümesi açısından böyle önemli bir yeri olan müzeyi mutlaka gezmelisiniz. Müzede göreceğiniz oyuncaklardan birçoğunun sizi de çocukluğunuzda bir yolculuğa çıkaracağına emin olabilirsiniz.
Müze Kart geçerli değil
Yetişkin 160 TL
Turist ziyaretçi 420TL
3 yaş ve üzeri öğrenci, öğretmen ve 65 yaş üstü 90 TL
Açık Olduğu Saatler
Pazartesi günleri kapalı
Hafta içi: 10.00-18.00
Hafta sonu: 10:00-18:30
Avrupa Yakası’nın Rumeli Hisarı varsa Anadolu Yakası’nın da Anadolu Hisarı var. Yıldırım Bayezid tarafından inşa ettirilen Anadolu Hisarı, Rumeli Hisarı’nın tam karşısında boğazın en dar olduğu yerde konumlanıyor. Yaklaşık olarak 7000 metrekarelik bir alanı kaplayan Anadolu Hisarı, yapıldığı dönemde yabancı ülkelerin boğaza girişlerini kontrol etmek amacıyla kullanılıyordu ama İstanbul’un Fethi gerçekleştikten sonra stratejik önemini kaybetti.
Hisar, Göksu Deresinin boğaza döküldüğü yerde olduğu için de güzel bir gezi planına olanak sağlıyor. Anadolu Hisarı’nı gezip deniz manzarasına hayran kaldıktan sonra Göksu Deresi’nin kenarına kurulmuş olan kafelerde bir şeyler içip yemek yiyebilirsiniz. Hatta derede tekne turlarına çıkabilirsiniz.
Müze Kart geçerli değil
Yetişkin 60 TL
İndirimli 20 TL
Yabancılar 100 TL
Açık Olduğu Saatler:
Pazartesi günleri kapalı
Diğer günler 09.00-18.00
Hem deniz manzarası hem yemyeşil bahçesi bulunan Küçüksu Kasrı, İstanbul'un Beykoz semtinde yer alıyor. Sultan I. Mahmut, Göksu Deresinin kıyısını çok sevdiği için burada ahşap bir konak yaptırmış. Ondan sonra gelen padişahlar da uzun yıllar boyu bu konağı kullanmışlar. Sultan Abdülmecit zamanında ise bu ahşap konak o kadar yıpranmış ki Abdülmecit konağın yerine Küçüksu Kasrı’nı inşa ettirmiş. İşte böylece günümüzdeki halini almış bu harika yapı.
Batı mimarisinin esintileriyle tasarlanan Küçüksu Kasrı’nın iç dizaynı da Batılı tarzda mobilyalarla, sanat eserleriyle ve İtalyan mermeriyle göz alıcı. Küçüksu Kasrı’nı gezdikten sonra kafesinde mutlaka zaman geçirmelisiniz. İstanbul Boğazı’nın harika manzarası eşliğinde kahvaltı yapabilir ya da kahvenizi yudumlayabilirsiniz.
Müze Kart geçerli değil
Yerli Ziyaretçi 40 TL
Yabancı Ziyaretçi 130 TL
İndirimli 20 TL
Küçüksu Kasrı Mesire Alanı Giriş Ücreti
Müze Kart geçerli değil
Yerli Ziyaretçi 20 TL
Yabancı Ziyaretçi 60 TL
İndirimli 15 TL
Açık Olduğu Saatler
Pazartesi günleri kapalı
Diğer günler 09.00-17.00
Kadıköy denince ilk akla gelen yerlerden biri Boğa Heykeli. Kadıköy’de bir buluşma organize edildiğinde genelde “Boğanın orada buluşalım” diye anlaşılır ya da Kadıköy’de bir yer tarif edilirse genelde Boğaya göre anlatılır. Günümüzde Kadıköy’ün simgesi haline gelen heykelin geçmişi Almanya ve Fransa’nın Alsace bölgesi hakkında yaşadıkları soruna kadar uzanıyor. Bu bölgenin hakimiyeti bir dönem Fransa’da, bir dönem Almanya’da oluyormuş.
1860 yılında burası için bir savaş yapılmış ve Fransız heykeltıraş Isidore Bonheure, Almanya’yı temsil eden kızgın boğa heykeli yapmış. Ancak 1870’teki savaşı Almanlar kazanmış ve heykel Almanların olmuş. O yıllarda Osmanlı ile Almanya arasındaki ilişkiler iyiymiş ve Alman Kral II. Wilhelm bu dostluğun simgesi olarak heykeli Osmanlı İmparatoru’na hediye etmiş. Heykel, İstanbul’da ilk olarak Yıldız Sarayı’na, daha sonra Taksim’deki Hilton Otel’in bahçesine konulmuş. Sonra Gezi Parkı, Lütfi Kırdar Kongre Merkezi ve Kadıköy Belediyesi bahçesi olmak üzere birçok kez yer değiştirmiş. Şu anki yerine ise 1990’da yerleştirilmiş.
Avrupa Yakası’nda İstiklal Caddesi varsa Anadolu Yakası’nda Bağdat Caddesi var. Anadolu Yakası’nda gezilecek yerler arasında en meşhur yerlerden biri. Alışveriş yapmak istiyorsanız ama alışveriş merkezlerinde kapalı kalmak istemiyorsanız Bağdat Caddesi tam size göre. Açık havada alışverişin tadını çıkarabileceğiniz Bağdat Caddesi’nde her bütçeye uygun mağazalar var. Mağazaların yanında üçüncü dalga kahveciler, tanıdık kahve zincirlerinin şubeleri ve birçok farklı restoranı bir arada bulabilirsiniz.
Üsküdar’daki Murat Reis Mahallesi’nde bulunan Çinili Camii, I. Ahmet’in eşi Mahpeyker Kösem Sultan’ın emriyle inşa edilmiş. 1640’ta tamamlanan caminin içi, ön cephesi, İznik çinileriyle kaplı. Bu nedenle de Çinili Camii adını almış ama Orta Valide Camii ya da Mahpeyker Kösem Valide Sultan Camii adlarıyla da biliniyor.
Dünyaya mal olmuş bir değer olan İznik çiniciliğinin en güzel halini görmek için bu camiyi mutlaka ziyaret etmelisiniz. Özellikle minber başlığında kullanılan çini ve oymalara hayran kalabilirsiniz. Ayrıca camide şadırvan, mektep ve hamam da bulunuyor. Çinili Hamam Sokağında bulunan Tarihi Çinili Hamam, bu caminin inşaatı sırasında işçilerin yıkanması için yaptırılmış. Ne yazık ki bu hamamın çinileri inşaat sırasında çalınmış.
Kadınlar tarafı 08.00-19.30
Erkekler tarafı 07.00-22.00
Ulaşım
Osmanlı mimarisinin izlerini taşıyan Çinili Camiine İETT hatlarından olan 12A numaralı otobüs ile ulaşabilirsiniz. Marmaray'ın hemen önünden 4 dakikada bir kalkan bu otobüsle camiye geldiğiniz gibi yine aynı mesafeden dilerseniz yarım saatlik bir yürüyüşle de gelebilirsiniz
Haydarpaşa Garı, bundan yaklaşık 10 yıl kadar önce İstanbul’a trenle gelenlerin İstanbul’a kavuştuğu ilk nokta. Haydarpaşa Garı’nın binası, Sultan II. Abdülhamit’in emriyle inşa edilmiş. II. Abdülhamit, İstanbul ve Bağdat arasında bulunan demir yolunun başlangıç noktası olması için bir gar yapılmasını istemiş. Bu amaçla inşa edilen Haydarpaşa Tren Garı, 1908 yılında tamamlanmış.
İnşasından beri birçok kez zarar gören bina, 2010 yılında çıkan yangından sonra tren seferleri durduruldu. Banliyö seferleri 2013 yılına kadar sürdü ancak restorasyon çalışmaları ve Marmaray’ın yapılmasıyla Haydarpaşa kullanıma kapatıldı. Haydarpaşa Garı’nı gidip gezmek mümkün değil çünkü müze olarak ziyarete açılmadı. Haydarpaşa Garı’nın 2024 yılında ziyarete açılması bekleniyor. Haydarpaşa Garı’nın açılması ile birlikte eski günlerindeki gibi hizmet vermesi ve Yüksek Hızlı Tren’in buradan kalkması planlanıyor.
Kadıköy’ün en güzel sahil şeridinden bahsetmeden olmaz. Moda Sahili, özellikle yaz aylarında herkesin akın attığı bir alan. İsterseniz sabah yürüyüşüne çıkın, isterseniz çayınızı ve yiyeceklerinizi yanınıza alarak piknik yapın.
Sahilde deniz havası aldıktan sonra Moda Parkı ve Yoğurtçu Parkını da gezebilirsiniz. Sahile doğru inerken önünüzde uzun kuyruklar olan bir dondurmacı göreceksiniz. “Bu kadar sıra beklenir mi ya?” diye düşünmeyin, o sıraya girin ve Dondurmacı Ali Usta’nın dondurmasının tadına bakın. Moda’ya kadar gelmişken Barış Manço Müze Evi’ni de gezebilirsiniz.
M4 Metro hattına herhangi bir duraktan binip Kadıköy'e vardıktan sonra tramvaya binerek Moda Caddesi'nde inerek sahile ulaşabilirsiniz.
İstanbul Anadolu Yakası'nın nezih yerlerinden biri. Ailecek bir hafta sonu ne yapmalıyız diye düşünüyorsanız rotanızı Caddebostan Sahiline çevirebilirsiniz. Çocuklarınız parklarda eğlenirken siz yemyeşil çimenlerde yanınızda getirdiğiniz yiyeceklerle kahvaltı veya piknik yapabilirsiniz. Yanınıza portatif sandalyeler almanız tavsiyelerimiz arasında. Güne sporla adapte olanlardansanız sabahın erken saatlerinde kendinizi buraya atıp uzun bir yürüyüşün ardından spor aletleriyle motive bir başlangıç yapabilirsiniz.
Sultan II. Abdülhamit’in egemenlik yıllarında Berlin Büyükelçisi olarak görev yapan Sadullah Paşa, Mısırlı Abbas Halim Paşa’nın kızı Rukiye Hanım’a bir hediye vermek istemiş. Bu isteğin üzerine 200 bin metrekarelik bir alana inşa edilen Mihrabat Korusu yıllar boyunca padişahlara ve sultanlara ev sahipliği yapan bir yer olmuş. İçinde bir de Nevşehirli İbrahim Paşa’nın inşa ettirdiği düşünülen Mihrabat Kasrı bulunuyormuş ama yeniçeri isyanı sırasında çıkan bir yangın nedeniyle yok olduğu düşünülüyor.
Mihrabat Korusu için Anadolu Yakasındaki en güzel koru desek abartmış olmayız. Yapının kendisi ayrı, manzarası da ayrı güzel. Ortaköy, Rumeli Hisarı ve İstinye Koyunun tam karşısında konumlanıyor, size sadece bu harika manzaraya dalıp gitmek kalıyor. Düğün, konser ve toplantı organizasyonları için de sıklıkla tercih edilen koruda bulunan kafe ve restoranlarda keyifli bir yemek yiyebilirsiniz.
İstanbul’da sahil kasabası gezmek isterseniz hemen sizi Anadolu Kavağı’na alalım. Beykoz’da bir mahalle olan Anadolu Kavağı, İstanbul Boğazı’na nazır bir sahil kasabası. Şehrin kalabalığından kaçmak isteyen İstanbullular’ın aklına gelen ilk adreslerden olduğu için yaz mevsiminde kalabalık olabiliyor.
Anadolu Kavağı’nda Doğu Roma döneminde inşa edilmiş Yoros Kalesi bulunuyor. Anadolu Yakası’nda konumlanan en geniş tepede yer alan kale, boğazı kontrol etmek amacıyla yapılmış ve Ceneviz Kalesi adıyla da biliniyor. Kaleden panoramik bir manzara izleyebilirsiniz, üstelik kahvaltı eşliğinde. Kalenin içinde bulunan kafede oturup keyifli bir pazar kahvaltısı yapabilirsiniz. Anadolu Kavağı’na piknik yapmak için gelmek isterseniz Karadeniz yönüne doğru gidip Poyrazköy’e ulaşabilirsiniz. Mesire alanları ve restoranlar bulunan Poyrazköy’de Poyrazköy Kalesini de görebilirsiniz.
Anadolu Yakası’nın en yüksek noktalarından biri Beykoz. Çünkü Beykoz’da birçok yüksek tepe ve park bulunuyor. Bunlardan biri de Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul’un fethini planladığı yer olduğu düşünülen Otağtepe Parkı. Buranın asıl adı aslında Fatih Korusu TEMA Vehbi Koç Doğal Kültür Merkezi. Fatih Sultan Mehmet Köprüsü ve 15 Temmuz Şehitler Köprüsünü aynı anda görebileceğiniz parkta sosyal tesisler bulunuyor. Buradaki sosyal tesislerde manzaraya karşı yemek yiyip çay içebilirsiniz.
Ulaşım
Üsküdar’dan 15M, Kadıköy’den 14M otobüslerine binebilirsiniz.
İstanbul’un en yüksek noktasından şehre bakmaya ne dersiniz? Çamlıca Tepesi küçük ve büyük olmak üzere ikiye ayrılıyor. Küçük Çamlıca Tepesi denizden 230 metre yüksekteyken Büyük Çamlıca Tepesi ise deniz seviyesinden 268 metre yükseklikte. En yüksek noktada durduğunda Marmara Denizi, Haliç, Prens Adaları ve Karadeniz’i panoramik olarak görebilirsiniz.
Tertemiz havayı içinize çekebileceğiniz tepede çok güzel fotoğraflar çekeceksiniz. Akşam saatlerinde de manzara fazlasıyla güzelleşiyor. Bize sorarsanız akşam saatlerinde orada olup bu manzarayı mutlaka fotoğraflamalısınız. Büyük Çamlıca Tepesinde kahve içip yemek yiyebileceğiniz tesisler de var. Manzara eşliğinde keyifli bir akşam yemeği yiyebilirsiniz. Çamlıca Tepesi'ne uğramışken Üsküdar'ın tüm tarihi ve doğal güzelliklerini keşfetmek istersenizÜsküdar'da gezilecek yerleryazımıza göz atabilirsiniz.
Ekmek Teknesi ve Perihan Abla dizilerini hatırlıyor musunuz? Eğer hatırlıyorsanız ve bu dizileri seviyorsanız hemen Kuzguncuk’a bir gezi ayarlamalısınız. Bu iki dizinin de çekildiği yerleri, Kuzguncuk’ta görebilirsiniz. Kuzguncuk’ta göreceğiniz yerler sadece bu dizilerin çekildiği yerler değil tabii ki. Cemil Molla Köşkü, Marko Paşa Köşkü ve Fethi Ahmet Paşa Yalısı da semtte görebileceğiniz yerlerden. Tüm bu gezilecek yerleri, güzel bir kahvaltı yaptıktan sonra gezmek isterseniz Kuzguncuk’ta birbirinden güzel birçok kafe bulunuyor. Arnavut kaldırımlı Kuzguncuk sokaklarında kendinize uygun bir yer bulacağınıza eminiz.
Hababam Sınıfı’nı izlerken hepimiz onların okuduğu okulun binasına hayran kalıp böyle bir okulda okumaya özeniyoruz. Belki o binada artık okuyamayız ama filmlerin çekildiği Adile Sultan Sarayını gezebiliriz.
Adile Sultan Sarayı, adını Osmanlı hanedan üyeleri arasında divan yazarı olan tek kadın şair olan Adile Sultan’dan alıyor. Sultan Abdülmecit’in burayı kız kardeşine hediye etmek için inşa ettirmiş. Adile Sultan, ölümünden kısa bir süre önce de bu yapıyı kız okulu olmasını şart koşarak devlete bağışlamış. Saray o dönemin ilk yatılı okulu olarak kullanılmış. Daha sonralarda yangın sebebiyle harap olmuş ve restore edilmiş. Günümüzde düğün ve davet gibi etkinliklere ev sahipliği yapıyor. Sarayın içinde bir de Hababam Sınıfı Müzesi bulunuyor. Yani sarayı gezmeye gittiğinizde yapıya ve manzaraya hayran kalıp bir de kendinizi Hababam Sınıfı’nın çekildiği sıralara bakarken geçmişe dalmış olarak bulabilirsiniz.
Pazartesi günleri kapalı
Diğer günler 10.00-18.00
İstanbul’un en büyük parklarından biri olan Polonezköy Tabiat Parkı yemyeşil manzarası ve tertemiz havasıyla doğanın kollarında kahvaltı yapmak size huzur verecek. Kahvaltı sonrasında da bisiklete binebilir ya da trekking yapabilirsiniz. Eğer mangal sever arkadaşlarınızla piknik keyfi yapmak isterseniz de Polonezköy'de piknik alanları bulabilirsiniz. Polonezköy Tabiat Parkıİstanbul mesire alanlarıiçerisinde oldukça popüler yerlerden biri.AyrıcaPolonezköy otelleride doğayla iç içe bir hafta sonu geçirmek isterseniz tercih edebileceğiniz alternatifler arasında.
Prens Adaları ya da İstanbul Adaları adlarıyla da bilinen Anadolu Yakası’nın açıklarında yer alan Adalar; Büyükada, Heybeliada, Burgazada, Kınalıada, Sedef Adası, Kaşık Adası, Tavşan Adası, Sivriada ve Yassıada’yı kapsıyor. Büyükada, Heybeliada, Burgazada ve Kınalıada’da yerleşim mevcut ve İstanbulluların gitmeyi en çok tercih ettikleri adalar.
Hem gezilecek tarihi yerler hem de plajlarıyla Büyükada ve Heybeliada yaz mevsiminde çok kalabalık olabiliyor. Bostancı, Kabataş ve Eminönü’nden kalkan vapurlarla adalara ulaşım çok kolay.
İstanbul’a en yakın Prens Adası Kınalıada. Kınalıada ufak bir yer olduğu için bisiklet kiralamak ile uğraşmadan yürüyerek de gezebilirsiniz. Kınalıada genelde Ayazma Plajı adıyla bilinen beach club nedeniyle tercih ediliyor. Diğer adalara göre daha sakin.
Kınalıada’nın doğal, huzur veren sokaklarının yanı sıra tarihi yapıları da ilginize çekecek. Kınalıada’da bulunan mimarisi bakımından Türkiye’de görebileceğimiz en özgün mimareye sahip Kınalıada Camiiyi, adanın tarihi ve kültürel yapısını zenginleştiren yapılardan biri olan Surp Krikor Lusavoriç Ermeni Kilisesi’ni, Tanrı’nın Kutsal Anası’nın doğumuna ithaf edilmiş Kınalıada Panayia Rum Ortodoks Kilisesini, adanın en yüksek noktalarından biri olan muhteşem panaromik bir manzara sunan Hristos Tepesi ve burada bulunan Hristos Manastırını da keşfetmeyi unutmayın. Kınalıada’da gezilecek yerler için yazımıza göz atın.
Prens Adalarının en büyüğü olan Büyükada, Anadolu Yakası gezilecek yerler listelerinin olmazsa olmazları arasında. Bisikletle gezebileceğiniz adada huzurlu bir tatil geçirebilirsiniz. Hem dinlenmek hem de gezip görmek için ideal olan Büyükada’da Aya Nikola Plajı, Eskibağ Plajı, Halik Koyu Plajı ve Prenses Koyu Plajı gibi birbirinden güzel plajlar da bulunuyor.
Adada ilk olarak 1751 yılında inşa edilen Aya Yorgi Kilisesini gezebilirsiniz. Bu kilise, Türkiye’de bulunan ikinci hac noktası olarak kabul ediliyor. Kiliseyi gezdikten sonra Adalar Müzesi’nin koleksiyonunu inceleyebilirsiniz. Meryem Ana Kilisesi, Reşat Nuri Güntekin’in Evi, Rum Yetimhanesi ve Adakule’yi gezebilirsiniz. Bize sorarsanız Büyükada’da hem görülecek her yeri görmek hem de denize girmek için 1 gün yeterli değil. Bu noktada devreyeBüyükada otelleri giriyor. Bir gece konaklamalı bir Büyükada tatili planlayabilirsiniz. Büyükada’da gezilecek yerler için yazımıza göz atabilirsiniz.
Genelde Büyükada yazın çok kalabalık olduğunda Heybeliada tercih ediliyor. Daha sakin ve daha yeşil olan Heybeliada’yı da bisikletle turlayabilirsiniz. Heybeliada hem gezebileceğiniz hem denize girebileceğiniz bir ada. Denize girmek için Akvaryum Plajı, Alman Koyu Plajı, Değirmenburnu Plajı ve Ada Beach Club’ı tercih edebilirsiniz.
Heybeliada Deniz Lisesi, 1773 yılında inşa edilmiş ama 2016 yılında eğitim amacıyla kullanımı durdurulmuş. Ziyaretçilerin gezmesi için hala açık olan liseyi gördükten sonra Aya Yorgi Uçurum Manastırı, Ayios Nikolaos Kilisesi, Kangelaris Ailesi Anıt Mezarı, İsmet İnönü Evi, Hüseyin Rahmi Gürpınar Müzesi ve Beet Yaakov Sinagoguna gidebilirsiniz. Adanın en yüksek noktasında konumlanan Rum Ortodoks Ruhban Okulundan da manzarayı izlemeye gidebilirsiniz. Heybeliada’da gezilecek yerler için yazımıza göz atabilirsiniz.
Büyükada ve Heybeliada çok kalabalık olduğunda Burgazada tüm sakinliğiyle sizi bekliyor olacak. Çam ormanları ve sahilleriyle sizi tüm haftanın yorgunluğundan arındıracak huzura sahip. Gün batımı manzarasıyla meşhur adada günü Kalpazankaya’da batırmanızı öneririz. Bu manzarayı unutmak pek mümkün değil. Burada bulunan restoranda manzaraya karşı güzel bir yemek yiyebilirsiniz.
Adanın tek tepesi olan Bayrak Tepe’de bulunan Hristos Manastırı, Sait Faik’in ruhumuza işleyen hikayelerini yazdığı evi, Burgazada vapur iskelesine yaklaşırken sizi karşılayacak ihtişamlı kilise Aya Yani Kilisesi, tek minareli küçük bir cami olan Burgazada Camisi ve penceresindeki manzarası, Türkiye’nin en eski sanatoryumu olan Burgazada Sanatoryumunu görmeniz gereken yerler arasında. Ayrıca Burgazada’nın sahip olduğu güzel plajlarında yaz aylarında denizin ve güneşin keyfini çıkarabilirsiniz. Burgazada Halk Plajı Süt Koyu, Madam Marta Koyu, Çamakya Plajı, Mimi Koyu ve Düşler Sahili Plajı Burgazada’nın keyifli plajlarından bazıları. Burgazada’da gezilecek yerler için yazımıza göz atabilirsiniz.
Anadolu Yakası’nda gezilecek yer arayıp çok uzağa da gitmek istemiyorsanız size Kadıköy’ün göbeğindeki Fenerbahçe Parkı’nı öneriyoruz. Kadıköy’ün en güzel noktalarından birinde bulunan park, genelde yakın çevrede yaşayan Kadıköylüler tarafından biliniyor. Bu sayede de oldukça sakin bir yer. Fenerbahçe Spor Kulübü Faruk Ilgaz Tesisleri ve Kalamış Marinaya komşu olan park, geçmişte feneri bulunan bir ada üzerinde bulunuyormuş. Yat limanının inşasından sonra yaya ve araç köprüsü yapılmış ve Fenerbahçe Burnuna bağlanmış. Adanın üstündeki fener nedeniyle Osmanlı döneminde Bağçe-i Fener adıyla biliniyormuş.
Bağdat Caddesi’nde uzun ve yorucu geçen bir alışveriş maratonundan sonra dinlenebileceğiniz bir parka ne dersiniz? Cadde üzerinde bulunan Göztepe 60. Yıl Parkı, 80 dönümlük bir alan üzerine kurulu. Bu alanın yaşlı bir kadına ait olduğu söylentileri var. Kadının parkı belediyeye hibe ettiği düşünülüyor. Park uzunca bir süre boş kalmış olsa günümüzde tematik bir park haline getirilmiş. Ülkemizdeki ilk tematik park olan 60. Yıl Parkındaki rengarenk çiçekler gününüzü güzelleştirecek.
Şile, İstanbul’a bağlı olan ama gittiğinizde İstanbul’da gibi hissetmeyeceğiniz bir ilçe. Yaklaşık 1,5 saatlik bir yolculuk sonrasında ulaşacağınız Şile’de denize girebilir, piknik yapabilir veya doğa yürüyüşüne çıkabilirsiniz. Karadeniz kıyısında olduğu için denizi tertemiz. Şile Halk Plajı hafta sonları fazla kalabalık olabiliyor. Sakinlik isterseniz, kamp severlere uygun Sahilköy Plajı, şemsiye ve şezlongunuzu kendinizin götürmeniz gereken Doğancılı Plajı ve denizinin sığlığıyla güven veren Sofular Plajını tercih edebilirsiniz.
Şile’ye gitmişken Ağva’yı da mutlaka görmenizi öneririz. Göksu ve Yeşilçay derelerinin geçtiği Ağva’da dere kenarına kurulu mekanlarda kahvaltı yaptıktan sonra derede tekne turlarına katılmak çok keyifli oluyor. Hem Ağva’ya gittiğinizde sadece 2 kilometre uzaklıktaki Kilimli Plajının sakin suyu ve bembeyaz kumlarının tadını da çıkarabilirsiniz. Bu kadar yol gelmişken konaklama için bir yer ararsanız Ağva otelleri arasından size en uygun olanı seçebilirsiniz.
İstanbul Şile arası özel aracınızla gittiğinizde yaklaşık 1 saat sürüyor. Ayrıca Üsküdar'da Marmaray'ın sol tarafında bulunan ana cadde üzerindeki 4 numaralı perondan kalkan 139A numaralı Şile otobüslerini tercih ederek de gidebilirsiniz.
Anadolu Yakası denilince akla gelen ilk ilçe Kadıköy. Bu ilçe için Anadolu Yakası’nın kalbinin attığı yer desek abartmış olmayız. Tüm İstanbullulara hitap edecek bir mekâna sahip olan Kadıköy’de eğlence mekanlarının çoğunlukla toplandığı sokak, Kadıköy Barlar Sokağı olarak biliniyor. Anadolu Yakası’nın en hareketli gece hayatını deneyimleyebileceğiniz sokakta her türlü müziği dinleyebileceğiniz kafe, bar ve restoran bulabilirsiniz.
Anadolu Yakası’nda doğayla baş başa olabileceğiniz bir yer arıyorsanız Nezahat Gökyiğit Botanik Bahçesi sizin için en ideal destinasyon. Ataşehir’de konumlanan bahçe, Türkiye’de en zengin bitki çeşitliliğinin bulunduğu yer. Bu bahçeye ücretsiz olarak Ataşehir kapısından ya da Ümraniye kapısından girebiliyorsunuz. Eğer bahçeye ya da bitkilere meraklıysanız burada yetişkinlere özel bahçıvanlık, bitki ressamlığı ve bitkisel tasarım gibi eğitim ve atölyeler düzenleniyor. Bunlara katılarak ilgi alanınız hakkında bilgi sahibi olabilirsiniz.
Yalova ve Adalar manzarasını panoramik olarak seyretmek isterseniz rotanıza Gözdağı Korusu’nu eklemelisiniz. Pendik’te bulunan Gözdağı Korusu, deniz seviyesinden 206 metre yüksekte olduğu için harika bir manzaraya sahip. Ahşap bir mimariye sahip olduğu ve bir sürü farklı bitki türünü barındırdığı için doğayla iç içe olabileceğiniz bir yer. Girişi ücretsiz olan koruda İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından işletilen sosyal tesisler bulunuyor. Belediye tarafından işletildiği için fiyatlar gayet uygun. Manzaraya karşı keyifli bir yemek yiyebilir, çayınızı ya da kahvenizi yudumlayabilirsiniz. Ayrıca çocuk parkı ve piknik alanları da bulunuyor. Evde hazırladığınız yiyeceklerle güzel havalarda piknik de yapabilirsiniz.
Gözdağı Korusu, Marmara Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne oldukça yakın. Üsküdar'dan Marmaray'a Gebze istikametinde binip Pendik istasyonunda inebilirsiniz. Daha sonra Pendik-Gözdağı minibüslerine binerseniz 10 dakikada koruya varmış olursunuz.
İstanbul’da lale mevsimi geldiğinde akla hep ilk olarak Emirgan Korusu geliyor ama kimse bilmiyor ki Anadolu Yakası’nda da lale mevsiminde Çubuklu Korusu da muhteşem görüntüler sunuyor. Beykoz’da bulunan korunun rakımı çok yüksek ve dik bir eğimi var. Bu nedenle günlük geziler için pek de uygun olduğunu söyleyemeyiz. Trekking severler ve doğa gezginleri tarafından daha sık tercih ediliyor.
Yürüyüş için pek de uygun bir rota olmayınca koru, içindeki Hidiv Kasrı ile ünleniyor. Mısır Hidivi Abbas Hilmi Paşa’nın emriyle 1907 yılında inşa edilmiş olan kasrın en önemli özelliği buharla çalışan ilk asansöre sahip olması.
Haftanın her günü 09.00 ile 22.30
Ulaşım:
Toplu taşıma kullanarak bu doğa harikasına gelmek isteyenler 121A, 15T, 135 ve 15BK numaralı otobüs hatlarını tercih edebilirler. Dilerseniz minibüs ile de Üsküdar-Beykoz-Ortaçeşme hattını tercih ederek Çubuklu Korusu'na ulaşabilirsiniz.
Anadolu Yakası’nda İstanbul’un hayran bırakan manzarasını seyredebileceğiniz birçok yer bulunuyor. Bunlardan en güzellerinden biri de Dragos Tepesi. Prens Adalarını en net şekilde görebileceğiniz Dragos Tepesi’nde gün batımı manzarası eşsiz oluyor. Ayrıca belediye tarafından işletilen sosyal tesislerde manzaraya karşı yemek yiyip çay ya da kahve içebilirsiniz.
Her gün 08.30-23.00
Ulaşım
Dragos Tepesi, günün her saati misafirlerine harika bir manzara sunuyor. Bostancı, Kartal ve sahil yolu gibi önemli noktalara olan yakınlığı ile özel aracınızla Turgut Özal Bulvarı yolunu kullanarak kolayca ulaşım sağlayabilirsiniz.
III. Selim, Nizam-ı Cedid askerleri için Selimiye Kışlası yaptırmış ama bu kışla ahşap malzemeden olduğu için yeniçeri isyanında kışla yakılmış. II. Mahmut, kışlayı Krikor Balyan adlı ünlü mimara taş ve tuğlalarla tekrar inşa ettirmiş. Yeniden inşa edilen yapı, 1854 yılında Kırım Savaşı sırasında yaralanan İngiliz askerlerini tedavi etmek için kullanılmış. İngiliz askerlerin tedavisi için gelen hemşireler arasında Florence Nightingale de varmış. İngiltere, bu hemşirenin özverili çalışmalarını ödüllendirmek için Liyakat Nişanı vermiş. Selimiye Kışlası’na da onurlandırmak için Florence Nightingale Müzesi kurulmuş.
Selimiye Kışlası İstanbul'un Üsküdar semtinde yer alıyor. Marmaray'la Üsküdar'a geldikten sonra 12A numaralı otobüs seferiyle kışlaya gidebilirsiniz. Eğer geldiğiniz yer Kadıköy semti ise 14R numaralı otobüs seferine binerseniz kışlaya ulaşacaksınız.
Aydos Ormanı şehrin ortasında bir cennet gibi karşımıza çıkıyor. Aydos Ormanı, Anadolu Yakası’nın Kartal, Pendik ve Sultanbeyli ilçeleriyle çevrili. Aydos Ormanı’nda doğayla iç içe sevdiklerinizle vakit geçirebilirsiniz. Burada bulunan gölde deniz bisikletiyle gezinebilir, mesire alanında piknik yapabilir, parkurda yürüyüş yapabilir veya koşabilir, kamp yapabilir hatta Aydos Gölü’nde balık bile tutabilirsiniz.
Orman 24 saat açık
Yeme-içme yerleri 10.00-02.00 saatleri arasında hizmet veriyor
Adından da anlayabileceğin üzere İdealtepe’de konumlanan 50. Yıl Korusu, doğayla iç içe olmak isteyen İstanbulluların en sevdiği yerlerden. Sabahları ve özellikle de hafta sonları yürüyüş ve koşuya çıkan insanlarla dolan koru, 72 dönüm alan üzerine kurulu. Koruda piknik alanlarının yanında 2 çocuk parkı, 2 spor alanı, 1 basketbol ve voleybol sahası bulunuyor. Girişi ücretsiz olan koruya giriş ve çıkış için belirli saatler yok.
Küçükyalı metrosunun İdealtepe çıkışından 10-15 dakika yürüyerek koruya ulaşabilirsiniz.
Anadolu Yakasında ne yenir sorusuna verilecek cevaplardan biri de Kanlıca yoğurdu. Üzerinde pudra şekeri ile sunulan yoğurt için yerli ve yabancı birçok turist Kanlıca’ya akın ediyor. Tabii yoğurdun tek özelliği pudra şekeri değil. Manda, inek ve koyun sütlerinin karışımından yapıldığı için yediğiniz diğer yoğurtlardan oldukça farklı.
Kanlıca'ya ulaşım için en keyifli ve kolay yol deniz seferleri. Hem harika bir Boğaz havası alırken hem de hızlı bir ulaşım yolunu tercih etmiş olacaksınız. Bu hatlar ise şöyle: Çengelköy-İstinye Hattı, Anadolu Kavağı-Üsküdar Hattı, Boğaz Hattı. Kanlıca İskelesi'nde çok güzel bir fotoğraf çekileceğinizden eminiz, çünkü bu bir klasik. Yapacağınız ikinci aktivite Kanlıca Teras'ta sıkı bir kahvaltı etmek olsun. Özellikle gençlerin uğradığı, hizmet kalitesi yüksek ve manzarası epey hoş bu yerden memnun kalacaksınız
İstanbul’un huzurlu, sessiz ve sakin semtlerinden biri olan Çengelköy, Anadolu Yakası’ndaki diğer bir huzurlu kaçış rotanız olabilir. Sakinliğinin yanı sıra tarihi ve doğal güzellikleriyle de sizi mest edeceğine eminiz. Tazecik ve lezzetli tadı ve eşsiz kokusuna bayıldığımız Çengelköy salatalığı da burada yetişiyor. Asırlık çınar ağaçlarına ev sahipliği yapan Çengelköy’de, 90’lı yılların popüler dizisi Süper Baba Fiko’nun mekanı Tarihi Çınaraltı Cafesi’nde denize karşı lezzetli bir kahvaltı yapıp, Çengelköy sokaklarında adım adım gezip, çarşısına, pazarına karışarak harika hissedeceğiniz bir güne başlayabilirsiniz.
Çengelköy’ün tarihi yapılarını da gezmeden dönmeyin deriz. 3 asırdan daha yaşlı olan 3 Asırlık Çınar Ağacını, Asırlık çınarın hemen arkasında bulunan Hamdullah Paşa Camisini, 1720 yılında Sultan III.Ahmet döneminde Kaptan’ı- Deryalık yapmış Nişancı Kaymak Mustafa Paşa tarafından yaptırılmış olan Kuleli Kaymak Mustafa Paşa Camii’yi, Çengelköy semtinde boğazın eşsiz ahşap yapılı yalılarından biri olan Sadullah Paşa Yalısı’nı, Türkiye’nin en eski askeri okullarından biri olan Kuleli Askeri Lisesi’ni, semtin ve çevre bölgenin kültürel ve dini yaşamında önemli rolü olan Aya Yorgi Rum Ortodoks Kilisesi’ni, II. Mahmut tarafından yaptırılan Barok Dönem mimarisinin zarif detaylarına sahip Bekir Efendi Çeşmesi olarak da bilinen Tarihi Bekardede Çeşmesi’ni Çengelköy’de gezilecek tarihi yerler listenize mutlaka ekleyin.
İstanbul Anadolu Yakasında, Boğaz manzarası, yürüyüş alanları, cıvıl cıvıl kuş sesleri, piknik alanları, açık hava etkinliklerini bir arada bulabileceğiniz bir yer arıyorsanız Kuzguncuk’ta konumlanan Nakkaştepe Millet Bahçesi’ne mutlaka gitmelisiniz. Dinlenme, açık hava etkinlikleri yapma ve doğanın tadını çıkarma fırsatı sunan Nakkaştepe Millet Bahçesi oyun alanlarına, yürüyüş yollarına, piknik alanlarına ve dinlenme noktalarına sahip. Ayrıca, doğal güzelliklerin tadını çıkarmak isteyenler için yeşil alanlar, çiçek bahçeleri, şelale ve ağaçlarla çevrili. Burada yanınızda getirdiğiniz yiyeceklerinizle keyifli bir piknik yapabilir isterseniz de burada bulunan tesis olanaklarından yararlanabilirsiniz. Burada bulunan macera parkuru ve Boğaz’da zipline aktiviteleriyle adrenalin dolu saatler geçirebilirsiniz. İstanbul Boğazı’nı gören eşsiz manzarasında harika fotoğraflar çekerek mutlu hatıralar biriktirebilirsiniz.
Ücretsiz
Açık Olduğu Saatler
İstanbul’un en kendine has müzelerinden biri olan Beykoz Cami ve Billur Müzesi, Mısır Hidivi İsmail Paşa’nın kapı kethüdası olan ve Sultan Abdülaziz tarafından vezirliğe yükseltilen Abraham Paşa tarafından yapılmış tarihi bir binada yer alıyor. Yemyeşil bir arazide yer alan müzede Türk cam sanatı ve örnekleri ile Avrupa’da Osmanlı sarayları için üretilmiş eşsiz eserler yer alıyor.
Yetişkin 60 TL
Yabancı ziyaretçi 200 TL
İndirimli bilet 20 Tl
0-6 yaş arası ücretsiz.
Müze Kart geçmiyor.
Çocuklu aileler ve arkadaş grupları için harika bir mesire alanı önerimiz Pendik’te bulunan Yenişehir Mesire Alanı olacak. Burada piknik yapmak isterseniz rahat piknik masaları bulunuyor. Ayrıca çocuk oyun alanları, paintball sahası, bisiklet ve yürüyüş parkuru, voleybol ve futbol sahaları da bulunan Yenişehir Mesire Alanı’nda aktivite ve dinlenmeli dolu dolu bir gün yaşayabilirsiniz.
Pazartesi günleri kapalı
Diğer günler 09.00-20.00
Fethi Paşa Korusu, Üsküdar’ın Paşalimanı ve Sultantepe semtlerinin boğaza bakan kıyısında konumlanıyor. İçinde İBB tarafından işletilen bir sosyal tesis de olan Fethi Paşa Korusu tarihi dokusu ve harika manzarasıyla görenleri büyülüyor. Fethi Paşa Korusu’nda doğanın içinde yürüyüş imkanı sunan yürüyüş parkuru bulunuyor. Burada piknik yapabileceğiniz gibi Fethi Paşa Sosyal Tesisinde bulunan kafe ve restoranlarda boğazın eşsiz manzarasına karşı kahvaltı edebilir, lezzetli yemekler yiyebilir veya kahvenizi yudumlayabilirsiniz. Burada her daim yemyeşil olan çam ağaçlarının kokusunda Sarayburnu’ndan Ortaköy’e kadar uzanan sahil şeridinin manzarasını izleyebilirsiniz.
Her gün 08.30-23.00
Ulaşım
Buraya aracınızla gelecekseniz hafta sonu otopark alanı yetersiz kalabiliyor. Bu nedenle aracınızı koruya gelmeden sahilde park etmenizi öneririz. Toplu taşımayla gelecekseniz Avrupa Yakası’nda vapurla Üsküdar’a gelebilir veya Marmaray kullanıp Üsküdar’ da inip sahilden 2 km kadar yürüyebilir ya da Beykoz yönüne 15B-15C-15E-15M-15KÇ-15H-15K numaralı otobüslere binebilirsiniz.
Yuşa Tepesi, Anadolu Kavağı’nda konumlanan İstanbul’un en yüksek tepelerinden biri. Çamlıca Tepesinden sonraki en yüksek tepe olmasıyla bilinir. Burada Hz. Yuşa’ya ait olduğu düşünülen 17 metre uzunluğundaki türbesi de bulunuyor. 17 metre uzunluğunda üstü açık olan türbenin bu kadar uzun olmasının nedeni ise Yuşa Peygamber’e ait olduğu düşünülen mezarın tam olarak yerinin neresi olduğunun bilinmemesinden kaynaklanıyor. Burada bir de Osmanlı döneminde yapılmış olan Hz. Yuşa Camii bulunuyor. İstanbul’un nefes kesen manzarasında kahvenizi yudumlayabilir, Hz. Yuşa’nın türbesini ziyaret edebilir, hemen girişinde bulunan hediyelik eşya satan dükkanlardan sevdiklerinize küçük hediyeler alabilir ve gözlemecilerden lezzetli bir gözleme yiyebilirsiniz.
Her gün 09.00-18.00
Mimar Vedat Tek tarafından 1916-1917 yılları arasında neoklasik tarzda yapılan Moda İskelesi, İstanbul’un en eski iskelelerinden biri. Restore edilerek kitap&kafe olarak hizmete açılan kütüphane denize sıfır açık hava oturma alanı, terası, zengin kütüphanesi ve kapalı ortam çalışma alanıyla misafirlerini ağırlıyor.
Her Gün 09.00-22.00
İstanbul’un en yüksek tepelerinden biri olan Dudullu Tepesi Ümraniye’de konumlanıyor. Dudullu Tepesi’ni İstanbul manzarasını izlemek, piknik yapmak, içerisinde bulunan sosyal tesislerde bir şeyler içmek için ziyaret edebilirsiniz. Halk arasında ‘Aşıklar Tepesi’ olarak da bilinen Dudullu Tepesi’nde bulunan göletin etrafında yürüyüş yapabilir, harika doğa ve manzara fotoğrafları çekebilirsiniz.
Boğaz’ın eşsiz manzarasına, yemyeşil alanlara, orman havasına ihtiyacınız varsa rotanızı Beykoz Korusu’na çevirin. Beykoz ile Paşabahçe arasından başlayıp Riva’ya kadar uzanan Beykoz Korusu, boğazda bulunan en büyük korulardan biri. Koru içinde beş havuz, bir saray kalıntısı ve 5 mağara bulunuyor. Koru içerisinde gösterişli köşkler, kuş evleri ve yürüyüş parkurları, piknik alanları, çocuk oyun alanları da bulunuyor. Burada bulunan köşklerden biri olan Beykoz Koru Sosyal Tesisi geniş yeşil bir alanda restoran hizmeti veriyor. Ayrıca düğün, nişan gibi organizasyonları da ev sahipliği yapıyor.
Pazartesi günleri kapalı
Diğer günler 08.00-23.00
Açıldığı günden beridir İstanbul’un simge yapılarından biri olmaya aday olan Üsküdar’daki Küçük Çamlıca Tepesinde bulunan Çamlıca Kulesi, deniz seviyesinden 587 metre yüksekliğe ve 49 kata sahip. Dünyada ilk ve tek olarak 100 radyo yayının birbirine karışmadan sorunsuz bir şekilde yayın yapmasını sağlıyor. Aynı zamanda kablosuz telekomünikasyon operatörlerine de altyapı hizmeti veriyor. Çamlıca Kulesi, eşsiz bir İstanbul manzarası sunuyor. Radyo&Tv kulesi yayıncılık işlevlerinin yanı sıra içerisinde bulunan kafesi, restoranı ve eşsiz manzarasıyla hem yerli hem de yabancı ziyaretçilerin ilgisini çekiyor.
Tam 225 TL
İndirimli 100 TL
Hızlı Geçiş 500 TL
Yabancı ziyaretçi 600 TL
Fast Track (Yabancı): 1050 TL
0-6 yaş arası ücretsiz
Açık olduğu saatler:
Her gün 10.00-22.00
Beykoz Mecidiye Kasrı, Mısır Valisi Kavalalı Mehmed Ali Paşa tarafından 1845 yılında yaptırılmaya başlanmış. Paşa’nın ölümü üzerine, 1854’te oğlu Said Paşa tarafından tamamlanarak Sultan Abdülmecid’e hediye edilmiş. İlk zamanlar Sultan, bu kasrı biniş kasrı ve günlük konaklamaları için kullanırken, sonraki dönemlerde yabancı devlet adamları ve elçileri ağırlamak için kullanmış. Daha sonraları ise temiz havasından dolayı kamu hizmetine veriliyor. Kasır önce yetimler yurdu yapılırken, 1920’li yıllarda göz hastaları, 1953 yılında ise prevantoryum olarak kullanılıyor ve 1963 yılında kapatılıyor. Kasır daha sonra Beykoz Çocuk Göğüs Hastalıkları Hastanesi olarak hizmet vermeye başlıyor ve 1997 yılında Milli Saraylara bağlanmış ve yapılan restorasyonla 11 Nisan 2017 yılında müze olarak ziyarete açılıyor.
Giriş ücreti:
Müze Kart geçerli değil
Yerli ziyaretçiler 40 TL
İndirimli 20 TL
Yabancı ziyaretçiler 130 TL
Bahçe 20 TL
Açık Olduğu Saatler
Pazartesi günleri kapalı
Diğer günler 09.00-18.00
Ulaşım
Beykoz Mecidiye Kasrı Beykoz Yalıköy semtindedir. Buraya araçla gelmeyecekseniz Kadıköy, Üsküdar ve Ümraniye’den Kavacık’a giden tüm otobüslerle ulaşabilirsiniz. İneceğiniz durak adı Servi Burnu durağı olup kasra 5 dakika yürüme mesafesinde bulunuyor.
İstanbul’un son gazhanesi olarak 1892 yılında hizmet vermeye başlayan Kadıköy Hasanpaşa Gazhanesi, 101 yıl boyunca İstanbul’un aydınlatma ve yakıt ihtiyacını karşıladı. 1993 yılında diğer gazhanelerle beraber faaliyetleri durduruldu. Kısa bir süre İETT garajı olarak kullanıldı. 130 yıllık geçmişiyle tarihi bir miras niteliğinde olan yapı günümüzde ise sosyal, kültürel ve sanatsal aktivitelerin düzenlendiği bir yaşam alanına dönüştürüldü. 9 Temmuz 2021 tarihinde kapılarını açan Gazhane, konserlere, gösterilere, sergilere, yetişkin ve çocuk atölyelerine, çocuk alanlarına, çalışma alanlarına ve içerisinde Beltur Cafe’sine ev sahipliği yapıyor.
Pazartesi günleri kapalı
Diğer günler 10.00-18.00
Anadolu Yakası’nda gezilecek yerler arayan otomobil tutkunlarını cezbedecek bir müzeye geldi sıra. Çengelköy’de yer alan Sabri Artam Vakfı Otomobil Müzesi, Türkiye’nin en büyük klasik araba müzelerinden biri. Ancak bu otomobil müzesi 2019 yılında kapatılmış. Art Collection’ın başkanı olan Cengiz Artam, 1985 yılından beri 130 otomobil toplamış ve ülkemizdeki otomobil kültürü gelişsin diye bu müzenin kuruluşu için koleksiyonunu sunmuş. 1998’de ziyaretçilerini ağırlamaya başlayan müze Uluslararası Tarihi Taşıtlar Federasyonu tarafından da tanınmış ve bu federasyon tarafından ülkemizde tanınan ilk müze unvanını almış.
5 kattan oluşan müzenin zemin katı 1960’lar ve sonrasında üretilen araçlara, ikinci katı 1950’lerde üretilen araçlara, üçüncü katı antika araçlara ve çatı katı maket araçlara ev sahipliği yapıyor. 1959 yılı yapımı Austin Healey, Atatürk’ün Kurtuluş Savaşı’ndaki makam aracı olan Studebaker’ın aynısı, 1925 yapımı üç tekerleğe sahip Morgan, Türkiye’deki ilk Formula arabası 1909 model Humpmobile gibi araçlar sergileniyor. Avrupa’daki müzeler arasında en büyük ikinci otomobil müzesi olarak biliniyor.
20 TL
Açık Olduğu Saatler:
Perşembe ile pazar günleri arasında 10.00-19.00 saatleri arasında ziyarete açık
Türker İnanoğlu Vakfı bünyesinde kurulmuş olan Sinema ve Tiyatro Müzesi, Beykoz Kavacık Mahallesinde konumlanıyor. Siz de Yeşilçam hayranıysanız bu müzeyi mutlaka ziyaret etmelisiniz. Sergilenen posterler, arka fonda çalan müzikler sizi Yeşilçam setlerine ışınlayacak. 4 katlı olan bu müzede sinema ve televizyon eserleri sergileniyor. Türk sinema tarihine dair değerli birçok şeyi sinema severlerle buluşturuyor. Müzede Türk sinema tarihinin unutulmaz oyuncularının balmumu heykelleri, film çekimlerinde kullanılan kameralar, setlerden birçok obje görebilirsiniz.
Yetişkin 10 TL
İndirimli 5 TL
Ücretsiz: Gaziler, şehit aileleri, engelliler, okul öncesi çocuklar, MMKD üyeleri ve sarı basın kartı sahipleri
Açık Olduğu Saatler
Pazartesi günleri kapalı
Diğer günler 10.00-18.00
Beykoz’da bulunan müze, Türk Deniz Taşımacılığının geçmişten günümüze taşıdığı misyonu aktarmak amacıyla 1995 yılında açılmış. Kuruluşu ise 10 Haziran 1988. Eski adı Denizcilik Lisesi olan şu an Beykoz Hayrettin Paşa Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi İle aynı bahçede olan müzede Mustafa Kemal Atatürk’ün gemi hatıra defterine yazdığı el yazmaları, maketler, gemilere dair pusula, fener gibi objeler, denizcilikle ilgili materyaller, Hint Okyanusu, Pasifik Okyanusu ve Kızıldeniz’den ve ülkemizdeki denizlerden canlılara ait fosiller, resimler sergileniyor. Deniz canlıları ve denizcilik tarihini ve gelişimini anlamak için çok değerli bir müze olduğunu düşünüyoruz.
Hafta içi 10.00-17.00
Okul tatil dönemlerinde kapalı.
Ümraniye’de bulunan Trabzon Parkı, temiz hava ve doğal piknik alanları arayanlar için oldukça uygun bir seçenek olacak. Burada hem doğa ile iç içe vakit geçirebilir hem de çeşitli etkinliklerin yapıldığı evleri ziyaret edebilirsiniz. Parkın içinde bulunan Trabzon evleri geleneksel Trabzon mimarisini yansıtıyor. Burada piknik yapabileceğiniz gibi parkın içinde bulunan restoran ve kafelerde lezzetli yemeklerin ve içecekleri de tadabilirsiniz.
Her gün 08.00-22.00
Türk edebiyatının önemli isimlerinden Kemal Tahir'in anısını yaşatan kütüphaneyi de gezi rotanıza dahil edebilirsiniz. Pendik'te yer alan Kemal Tahir Kütüphanesi 20 binden fazla esere ev sahipliği yapıyor.
İstanbul’da gezilecek yerler konusunda hala eksikleriniz varsa yeni keşif durakları için linke tıklayarak yazımıza göz atabilirsiniz.